Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/631 E. 2022/682 K. 28.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/631
KARAR NO :2022/682

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:28/09/2022
KARAR TARİHİ:28/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili firmanın elinden kayıp veya çalıntı olduğu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na … soruşturma numarası ile bildirilmiş olan ve muhatap bankaya ibraz edilen … Bankası, … Şubesi, seri numarası …, keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 15.08.2022 ve bedeli 25.000,00-USD olan ve …San ve Tic Ltd. Şti lehine keşide edilen çek dayanak gösterilerek …. İcra Müdürlüğü aracılığıyla başlatılan … esas sayılı icra takibine girişildiğini, bahse konu çekine …San ve Tic Ltd. Şti eline ulaşmadan kaybolmak veya çalınmak suretiyle müvekkilinin elinden rızası dışında çıktığını, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında hiç bir ticari irtibat bulunmamasına rağmen her nasılsa davalı tarafın …. İcra Müdürlüğü’nün … esas numaralı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkili şirketin hesaplarına bloke konduğunu, işyerine haciz ve muhafaza işlemi yapıldığını, tüm bu nedenlerle öncelikle …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin, dava sonuçlanıncaya kadar teminatsız veya mahkememiz tarafından mağduriyetlerine yol açmayacak uygun görülecek bir teminat karşılığında tedbir yoluyla durdurulmasına, yargılama sonunda davanın kabulü ile müvekkili şirketin davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafın, dava konusu çekin keşidecisi olup çekteki imzasına bir itirazı bulunmamakta olduğunu, dava dilekçesindeki beyanlardan, dava konusu çekin davacı şirket tarafından dava dışı …emrine keşide edildiği ancak çekin lehtarına ulaşamadan kaybolduğunun anlaşıldığını, davacının, dava konusu çeki dava dışı şirkete keşide ettiğini beyan etmesine göre, hem çekteki imzasını; hem de çekteki borç ilişkisini kabul etmiş olduğunu, bu nedenle çekin keşidesi olan davacı şirketin, dava konusu çekten ötürü müvekkili şirkete karşı sorumlu olduğunu, bile bile borçlunun zararına hareket etmediği sürece, şahsi defilerin yetkili hamile karşı ileri sürülemeyeceğini, şahsi defilerin dahi iyi niyetli yetkili hamile karşı ileri sürülemez iken davacının, şahsi bir def’i bile ileri sürmediğini, meşru hamilin, teselsül eden cirolardan anlaşılacağını, takip konusu çekte ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığına göre müvekkilinin yetkili ve meşru hamil olduğunu, çekte ödeme yasağı bulunmasının dahi müvekkilini kötü niyetli hale getirmeyeceğini, dava konusu çekte ödeme yasağı kararı dahi bulunmayıp, müvekkilinin çekin çalıntı olup olmadığını bilmesini imkan dahi bulunmamakta olduğunu, davacının aynı çek nedeniyle müvekkili aleyhine …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasıyla da menfi tespit davası açtığını, söz konusu dosya kapsamında davacı tarafın “…Çünkü; müvekkil şirket …San ve Tic. Ltd. Şti şirketine aralarında ticari bir ilişki olmadığından çek vermemiştir ve bu şirketle ilgili ciro da taklit edilmiştir. Ciro silsilesindeki kopukluk sebebiyle tüm cirantalara mecburiyetten husumet yöneltilmiştir. Çekin bedelsiz olması sebebiyle müvekkil şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmekteyiz…” ifadesinin yer aldığını, bu ifadelerden davacı ile çekin lehtarı olan dava dışı …arasında hiç bir ticari ilişki bulunmadığının anlaşılmakta olduğunu, oysa mahkememize sunulan dava dilekçesinde çekin davacı tarafından dava dışı …lehine keşide edildiği, ancak …şirketine ulaşmadan kaybolduğunun anlaşılmakta olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı şirket tarafından keşide edilen ve davacı şirketin rızası dışında elinden çıktığı iddia olunan çekin, davacı şirketin ticari ilişkisi bulunmadığı ileri sürülen davalı şirket tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … esas numaralı dosyası ile icra takibi başlatılması nedeniyle davalı şirkete borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce 14. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden incelenmiş, takip talebi ile ödeme emri ve …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının bir sureti dosyamız arasına alınarak, dosya kapsamı ile birlikte değerlendirilmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davanın kambiyo senetlerinden kaynaklanan menfi tespit davası, istirdat davası olduğu, davacısının dosyamız davacısı olduğu ve mahkememiz dosyası davalısının ise davalıları arasında yer aldığı, dava konusu çekin ve dava konusunun dosyamız davasıyla aynı olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun birleştirmeye yönelik 166. maddesinde; “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3) Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir. (4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır. (5) İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava dosyası ile …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının konusunun aynı çeke dayalı olarak borç bulunmadığının tespiti, çekin istirdadı olduğu, usul ekonomisi açısından yargılamanın birlikte yürütülmesinin önemli olması ve biri için verilecek hükmün diğeri içinde önem taşıması nedeniyle aralarında bağlantı bulunduğu kabul edilmiştir. Bu nedenle HMK nun 166/1 maddesi gereğince tarafları ile dava konusu itibarıyla ve aralarındaki hukuki-fiili irtibat nedeniyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememiz dava dosyasının, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin, birleşen dosya kapsamında değerlendirilmesine,
4-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
5-Birleştirme kararının, öncelikle adı geçen mahkemeye HMK 166/3. maddesi uyarınca bildirilmesine,
6-Yapılan yargılama giderleri, harç ve ücreti vekalet konusunun esas hüküm ile birlikte birleşen mahkemece karara bağlanmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, nihai kararla birlikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 28/10/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır