Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/610 E. 2023/904 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/610 Esas
KARAR NO:2023/904

DAVA:6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ:12/04/2022
KARAR TARİHİ:22/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı bankadan 20/06/2016 tarihinde 5.000TL iskonto kredisi kullandığını, bu krediden davalı bankanın 332,56Tl peşin faiz talep ettiğini, yine 08/08/2016 tarihinde 10.000TL iskonto kredisi kullandığını, bu kredi için de bankanın 454,16TL faiz talep ettiğini, 13/06/2016 tarihli 10.000TL iskonto kredisine karşılık 1.088,23 TL peşin faiz, 20/05/2016 tarihli 15.000TL iskonto kredisine karşılık 500,59TL peşin faiz, 03/06/2016 tarihli 9.500TL iskonto kredisine karşılık 577,92TL peşin faiz, 15/08/2016 tarihli 5.500TL krediye karşılık 213,57TL peşin faiz, 01/09/2016 tarihli 14.600TL krediye karşılık 737,72 TL peşin faiz, 05/09/2016 tarihli 20.000TL iskonto kredisine karşılık 1.193,87TL peşin faiz, 09/09/2016 tarih 5.000TL iskonto kredisine karşılık 327,80TL peşin faiz, 06/01/2017 tarih 30.000TL iskonto kredisine karşılık 2.520,66TL peşin faiz, 10/01/2017 tarih 10.000 TL iskonto kredisine karşılık 426,42TL peşin faiz, 19/01/2017 10.000TL iskonto kredisine karşılık 520,22TL peşin faiz, 20/03/2017 tarih 7.500TL iskonto kredisine karşılık 844,16TL peşin faiz, 25/04/2017 tarih 15.000TL iskonto kredisine karşılık 597,19TL peşin faiz, 07/11/2017 tarih 45.000TL iskonto kredisine karşılık2.314,44TL peşin faiz, 18/04/2018 tarih 24.000TL iskonto kredisine karşılık 1.250,20TL peşin faiz, 18/05/2018 tarih 7.500TL iskonto kredisine karşılık 431,97TL peşin faiz talep ettiğini, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla fazla alınan peşin faizlerin 100,00TL sinin kesinti tarihlerinden itibaren iadesine, davalı bankanın müvekkilinin ticari hesabından 13/06/2016 tarihinde 75,00TL, 19/07/2016 tarihinde 50,00TL, 09/08/2016 tarihinde 78,75TL, 15/08/2016 tarihinde 52,50TL, 30/03/2018 tarihinde 350,00TL, 18/05/2018 tarihinde 100,00TL, 15/02/2019 tarihinde 169,43 TL komisyon/masraf tahsilatı adı altında kesinti yapıldığını, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 50,00TL nin TTK 9 maddesi gereği kesinti tarihlerinden itibaren avans faizi ile iadesine, davalı bankanın müvekkilinin ticari hesabından 25/01/2019 tarihinde 7,06TL, 08/02/2019 tarihinde 1.042,94TL limit tesis ücreti adı altında kesinti yapıldığını, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 50,00TL nin kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı banka arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin Yetkili Mahkeme başlıklı 10.11 maddesinde, İstanbul Çağlayan mahkemelerinin ve icra dairelerinin yetkili olacağının kabul edildiğini, bu nedenle … Mahkemelerinin yetkisine itiraz ettikleri, yetki itirazının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının ticari hesabından sözleşme ve genel işlem koşullarına aykırı olarak kesilen kesintilerin istirdatı istemine ilişkindir.
Dava, … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/06/2022 tarihli 2022/… Esas ve 2022/… karar sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı verilerek mahkememize tevzi olunmuş ve işbu esas üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı bankadan davaya konu edilen peşin faiz, komisyon tahsilatı, limit tesis ücretine yönelik bankacılık sözleşmeleri ve hesap hareketleri celp edilmiştir.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile getirtilen kayıtlar incelenmiş, 6102 sayılı TTK’nın 83. Maddesi hükmü de dikkate alınarak uyuşmazlığa konu peşin faiz, komisyon tahsilatı ve limit tesis ücretlerine ilişkin tüm dosya kapsamı ve davalı bankanın ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi 16/03/2023 tarihli raporunda; Davalı banka ile davacı arasında 20.05.2016 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu genel kredi sözleşmesine istinaden iskonto kredileri kullandırıldığı, davalı bankanın davacıdan masraf ve komisyon alabilmesi için taraflar arasında imzalanan sözleşmede masraf ve komisyon alınacağının kararlaştırılmış olması gerektiği Yargıtay içtihatlarında vurgulanmıştır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 20.10.2014 tarih ve 2014/… E., 2014/… K. sayılı ilamında; “Dava, taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesi uyarınca davalıya kullandırılan kredi nedeniyle alınan hizmetin bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda kredi sözleşmesinin sair kısımları değerlendirilmemiştir. Mahkemece sözleşme, sözleşme öncesi bilgi formu, banka kayıtlarının tamamı celbedilerek dava konusu ücretin davacı tarafından alınabileceğine ilişkin bir hüküm bulunup bulunmadığı değerlendirilip eğer bu yönde bir hüküm varsa diğer bankaların da benzer işlemlerdeki emsal uygulamaları gözetilerek davalıdan tahsil edilen tutarın uygun olup olmadığı …” yönünde davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir. Davalı banka tarafından Alınan masraf ve komisyon oranları TCMB’na yapılan bildirim oranlarından düşük olduğu, diğer banka ortalamalarının bulunmadığı, dolayısıyla davalı bankanın 30.03.2018 tarihinde tahsil ettiği 350,00 TL ile 15.02.2019 tarihinde tahsil ettiği 169,43 TL komisyonların dayanağı bulunmadığından (350,00+169,43) 519,43 TL nin yukarıdaki yasa ve TCMB bildirimleri kapsamında davacıya iadesi gerektiği, davalı bankanın tahsil ettiği 1.042,94+7,06=1.050,00 TL limit tesis ücretlerinin dayanağı bulunmadığından yukarıdaki yasa ve TCMB bildirimleri kapsamında davacıya iadesi gerektiği, davacının alacaklı olduğu yönünde karar verilmesi halinde, davacı tarafından davalı usulüne uygun bir şekilde temerrüde düşürülmediğinden faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiği, dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanabileceğinin
şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi noktasında alınan 01/07/2023 tarihli ek raporunda bilirkişi ana rapordaki görüşlerini değiştirmemiştir.
Davacı vekili 17/03/2023 tarihli dilekçesi ile taleplerini artırarak davalarını 1.569,43TL olarak ıslah etmiş ve bu değer üzerinden eksik harcı yatırmıştır.
Dosya ve uyap kapsamının incelenmesinde; davacının aynı taleplerine konu … Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından tebliğ edilen ödeme emrine davalının itirazı üzerine takibin durduğu, akabinde davacının 02/04/2021 tarihinde …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine itirazın iptali davası açtığı, davanın 02/05/2023 tarihinde karara çıkarak davacı taleplerinin reddine kesin olarak karar verildiği, kesin hükme karşı istinaf talebinin reddi kararına karşı istinaf talebinin de İstanbul BAM 14. Hukuk Dairesinin 20/09/2023 tarih ve 2023/… Esas ve 2023/… Karar sayılı kararı reddedildiği görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-h-ı maddelerine göre davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması ile aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması dava şartlarından olup yine aynı kanunun 115/2 maddesine göre Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Dolayısı ile davacının aynı alacak taleplerini işbu davadan önce itirazın iptali davasında yargılamaya konu ettiği, dolayısı ile davacının ayrı bir istirdat davası açarak dava konusu bedelleri davalıdan talep etmesinde hukuki yarar bulunmadığı anlaşılmakla hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri gereğince usulden reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar kısa kararda ” HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere” denilmiş ise de; dava değerinin kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, maddi hatanın ise her zaman düzeltilmesi mümkün olduğundan, kısa karardaki “HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere” yazılan kısmın “dava değeri kesinlik sınırının altında kaldığından HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere” olarak düzeltilmesi gerektiği anlaşılmakla, takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurma gereği hasıl olmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan davanın hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85-TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve ıslah harcı olarak yatan 105,81‬‬-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 164,04‬‬-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.569,43‬-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı taraf yokluğunda, dava değeri kesinlik sınırının altında kaldığından HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.22/11/2023

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .