Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/6 E. 2023/160 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/6 Esas
KARAR NO:2023/160 Karar

DAVA:Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ:08/08/2018
KARAR TARİHİ:27/02/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin şirket ağırlıklı olarak ihracat yapan yaklaşık 110 kişinin çalıştığı kurumsal yapıya sahip kanuni düzenlemelere hassasiyet gösteren ciddi bir işletim sistemine sahip şirket olduğunu, müvekkili üretim yapılan fabrikada 19 adet enjeksiyon makinesi, kalıphane, idari bürolar 2 adet soğutma sistemi ve aydınlatma kullanımına sahip olduğunu, tüm bu enerji kullanımına istinaden davalı nezdinde … abonelik ile elektrik kullanmakta olup 2018 yılına ait kullanım miktarı bedellerini dava dilekçesinde tablo şeklinde sunduğunu, müvekkil şirket halen üretimini … Mah 3143 sokak no: 5 …/ İSTANBUL adresinde bululnan fabrikasında devam ettirdiğini, müvekkilinin 05/02/2018 tarihinde ithal etmiş olduğu 43 adet makineden ötürü artan elektrik ihtiyacının giderilmesi için … tarafından tesis edilen trafoya dayalı davalı şirket tarafından sayaç takılmak sureti ile geçici olarak yeni bir abonelik numarası ile elektrik verilmeye başlandığını bir başka ifade ile yeni teslim alınan makinelerin kullanımı için … nolu abonelikten hariç bağımsız yeni bir abonelik tesis edildiğini, müvekkili şirket tarafından 3 adet yeni makineden kaynaklı elektrik ihtiyacı için 14/11/2017 tarihinde müvekkili şirket tarafından davalı şirkete başvuru yapılarak yeni bir bağlantı talebinde bulunulduğunu, davalı şirketçe taleplerinin 11/12/201 tarihinde yeni bağlantı talebinin dağıtım sistemlerinin mevcut durumu karşılayabilmesi yeterli olmadığını, yeni dağıtım tesisi gerekmekte olduğunu, müvekkili şirketçe belirtilen teknik donanımın hazırlandığını ve 11/01/2018 tarih 3642 sayılı yazı ile YG bağlantısının yapılmasını tekrar talep ettiğini, davalı tarafından 26/01/2018 tarih ve ETD … sayı lie müvekkil şirketin 1600 KVA Tip B özel YG bağlantısı görüşüne göre proje yapıldığı ve onaylandığını, müvekkili tarafından gerekli hazırlığın yapılması ile birlikte davalı tarafından 31/01/2018 tarih 7292 sayı ile geçici kabulü yapıldığını ve geçici olarak enerji verildiğini, davalı şirketçe trafoya gelen kabul heyetince tasdikli projede kompanze panosunun fabrika içinde olan ana dağıtım panosu yanında gösterilmesine rağmen beton köşk içerisinde bulunduğundan bahisle tadilatı istenmiş müvekkil şirketçe tadilat pojesi verilmek sureti ile 29/05/2018 tarihinde 9856890 tesisat nosu ile bağlantı anlaşması yapıldığını buna rağmen davalı şirketçe 30/05/2018 tarihinde kaçak elektrik kullanıldığı iddiası ile enerji verilmeye son verildiğini elektrik herhangi bir bildirim olmaksızın haksız olarak kesildiğini, davalı şirket tarafından yeni yapılan bağlantı için dava konusu olan ve 86.942,70 ve 41.726,80 TL mesnetsiz faturalar düzenlendiğini faturaların ödenmemesi halinde gerek yeni bağlantıya konu … numaralı abonelik ve 1 fabrikanın normal elektriğini sağlayan … abonelik de dahil olmak üzere enerjinin kesileceği yönünde müvekkil şirket yetkilileri tehdit edildiğini ve müvekkili şirketin bu faturaları ödediğini, 13/08/2018 tarihinde 41.263,96 TL ve 14.08.2018 tarihinde 40.518.45 TL olmak üzere iki taksit ödemelerin engellenmesi (icra takibi yapılmaması için) ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava konusu faturaya istinaden alınan, keşide tarihi 13/07/2018 vade tarihi 13/08/2018 olan 81.760,11 TL tutarlı keşidecisi müvekkili kefil tunca Alnıtemiz lehtarı … olan 27006 numaralı bir adet senedin icra takibine konu edilmemesi için ihtiyati tedbir karar verilmesini, bahsi geçen ve aslen teminat mahiyetinde bulunan senet aslının mahkememiz kasasına alınmasını, davalıya tensiple birlikte ihtarat yapılmasını, davalı şirket tarafından müvekkili şirkete verilen elektrik enerjisinin kesilmemesi hususunda tedbir kararı verilmesini, 29/06/2018 tarihli … Fatura numaralı 135.992,30 TL faturadan dolayı borçlu olmadığının tespitin müvekkilince iş bu faturaya istinaden dava tarihine kadar ödenen bedellerin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, mahkemece tedbir kararı verilmez ise faturaya istinaden yapılacak ödemelerinde ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari fazii ile birlikte davalıdan tahsilini yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesin talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin kaçak elektrik enerjisi kullandığını iş bu nedenle davacıya karşı yürürlükteki “elektrik piyasası tüketici hizmetleri yönetmeliği” uyarınca işlem yapıldığını yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu, kaçak elektrik enerjisi tüketim halleri “Madde 42 gerçek ve tüzel kişinin kullanım yerine ilişkin olarak; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşması mevcutken ayrı bir hat çekmek suretiyle dağıtım sistemine müdahale ederek sayaçtan geçirilmeksizin elektrik enerjisi tüketmesi kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir” 21/06/2018 tarihinde yapılan kontrolde, davacının adına kayıtlı … nolu tesisata kayıtlı … nolu sayaca şebeke giriş barasında hat bağlatarak harici hat kaçak elektrik enerjisi kullanıldığının tespit edildiğini, davacı hakkında harici hat çekilerek elektrik enerjisi kullanımından dolayı Elektrik Piyasası tüketici hizmetleri yönetmeliğinin 42. Maddesinin 1-b bendine istinaden kaçak elektrik kullandığını, h/… nolu kaçak tespit tutanağı tanzim edildiğini, H/… Nolu tutanağa istinaden harici hattan kaçak enerji kullanılması sebebiyle Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 44. Maddesi 3. Fıkrasına istinaden harici hatta tespit edilen güce göre 28/05/2018-21/06/2018 tarihleri arasında 24 gün X 300 KW X 21n = 151200 KWH karşılığı 135.992,30 TL kaçak tahakkuku tanzim edildiğini söz konusu olayda müvekkili şirket tarafından yapılan işlemin usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı iddialarının yersiz ve mesnetsiz olduğunu, 21/08/2016 tarih ve Hno … seri nolu Kaçak/Usulsüz Elektrik Kullanımına İlişkin tespit tutanağının, davacı şirket temsilcisi tarafından herhangi bir ihtirazi kayıt konulmadan imzalandığını, davacının kaçak elektrik kullandığını ve yukarıdaki nedenlerle haksız ve hukuka aykırı olan davanın açıldığını, davanın esastan reddi gerektiğini, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
CEVABA CEVAP DİLEKÇESİ :
Davacı yanca sunulan cevaba cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından dava konusu 29.06.2018 tarihli … Fatura Numaralı 135.992,30 TL tutarlı faturanın tamamının, mahkememizce verilen ihtiyati tedbiri kararından sonra ve dava açıldıktan sonra ödenmek zorunda kalındığı, huzurdaki davaya istirdat davası olarak devam edildiği, davalı yanın cevap dilekçesinde yapılan işlemlerin tamamen hukuka uygun olduğunu iddia edilmiş ise de dava dilekçelerinde de ayrıntılı olarak izah ettikleri üzere gerek düzenlenen tutanak gerekse de tutanağa istinaden gönderilen dava konusu faturanın hukuka aykırı olduğu, zira, fatura içeriğinde hiçbir verinin bulunmadığı, fatura içeriğinin denetime elverişli olmadığı, cevap dilekçesinde yer alan izahatların hiçbirine yer verilmediği, kabul anlamına gelmemek üzere kaçak olarak kullanıldığı iddia edilen elektrik tüketiminin neye göre tespit edildiği de ortaya konulmadığı, dava dilekçeleri ve Yüksek Yargıtay Kararlarında da açıkça vurgulandığı üzere kaçak elektrik olarak nitelendirilen usulsüz kullanım miktarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespitinin zorunlu olduğu, dava dilekçeleri ekinde bulunan bilirkişi raporunun da bu husustaki iddia ve itirazlarını destekler mahiyette olduğu, bununla birlikte delil listelerinde yer alan OSOS Kayıtlarının davalı kurumdan celbi halinde haklılıklarının ortaya çıkacağı, zira, bu kayıtların gerçek tüketim miktarını net bir şekilde ortaya koyacağı, davalı kurumun, tamamen keyfi herhangi bir somut veriye dayanmayan haksız ve hukuka aykırı fatura düzenleyerek, bu faturaya yönelik itirazlarını dikkate almayarak ve müvekkili şirketten düzenli olarak faturaları ödenen elektrik hattına enerji verilmeyeceği tehdidi ve baskısı ile fatura bedelinin tahsil edildiğini, davalı yanın tanık dinletme talebine muvafakatları olmadığını, zira, dava değeri itibarı ile tanık dinletme sınırının üzerinde olduğunu ve tanıkla ispatın mümkün olmadığını, kaldı ki, davalı yanın tanıklarının kurum çalışanları olduğu ve objektif davranmalarının beklenemeyeceğini, Yargıtay kararlarında da açıkça vurgulandığı üzere konusunda uzman bir bilirkişi heyeti tarafından yapılacak inceleme neticesinde davadaki haklılıklarının ortaya çıkacağını talep ve beyan etmişlerdir.
2. CEVAP DİLEKÇESİ :
Davalı yanca sunulan 2. Cevap dilekçesinde özetle; Cevap dilekçelerinde müvekkili şirkete karşı haksız olarak açılan davanın neden ret edilmesi gerektiğinin detaylı olarak açıklandığı, ilgili bilgi ve belgelerin ibraz edildiği, cevap dilekçeleri ekinde yer alan işlem dosyasından ve dava dilekçesindeki kaçak kullanıma ilişkin davacı tarafın ikrarından da açıkça anlaşılacağı üzere davacının kaçak elektrik enerjisi kullandığı, dava dosyasına bildirilen ve dinlenilmesi talep edilen tanıkların tutanak mümzileri olduğu ve görgülerinin dosyaya sunulması gerektiği, muvafakata bağlı olmayan bir durumun dikkate alınarak davacı talebinin reddinin gerektiğini, davacı tarafın cevap ve itirazlarını kabul etmediklerini, davacı tarafın davaya istirdat davası olarak devam etmesine ve ticari faiz istemlerini kabul etmediklerini, cevap dilekçesini tekrar ettiklerini, usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmişlerdir.
İSTİNAF KALDIRMA KARARI ÖNCESİ YAPILAN YARGILAMA:
Mahkememizin, … Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucu;
“…Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın ve uyuşmazlığın, kaçak elektrik tutanağının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ve davacının dava konusu olan 29/06/2018 fatura tarihli, DDA … nolu faturadan dolayı davalıya borçlu bulunup bulunmadığının tespiti ile davacının ödediği bedelin davalıdan istirdat edip edemeyeceği ilişkin olduğu, bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm delillerin toplandığı, gelen yazı cevaplarının dosyamız içerisine katıldığı, ön inceleme duruşmasının yapılarak, tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacaklarının ortaya konulduğu ve yargılamanın ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırıldığı ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi heyetinden raporlar alındığı, alınan raporlar sonucu asıl ödenmesi gereken kaçak elektrik tahakkuk miktarının 27.314,46 TL olduğu, …’ ın tahakkuk ettiği 135.992,30 TL bedelin 108.677,85 TL kısmının fazladan tahakkuk edildiği, tahakkuk edilen 108.677,85 TL kaçak elektrik bedelinin mevzuata aykırı olduğunun anlaşıldığı, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen kök ve ek raporların incelenmesinde de, raporların birbirini tamamlayıcı nitelikte olduğu, bu haliyle yapılan değerlendirmede de, kök ve ek raporların hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğunun anlaşıldığı ve tamamen teknik inceleme sonucu tespit edilen hususlara ilişkin olarak raporların hükme esas alınmalarına karar verildiği, davalı yanca her ne kadar zamanaaşımı itirazında bulunulmuş ise de, menfi tespit davalarında, istirdat davası hükümleri ayrık olmak üzere zamanaşımı için herhangi bir düzenlemenin öngörülmediği, ayrıca yargılama sırasında yapılan ödeme nedeniyle kendiliğinden istirdat davasına dönüşen iş bu davada, istirdat davası açısından da zamanaşımının söz konusu olmadığı anlaşıldığından, davanın 108.677,85 TL ‘lik kısım yönünden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemlerin de reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABÜLÜ İle;
1-Davacının davalıya 29/06/2018 fatura tarihli … … fatura nolu, 135.992,30 TL tutarlı faturanın 108.677,85 TL’lik kısmı yönünden borçlu olmadığının TESPİTİNE, fazlaya ilişkin menfi tespit isteminin REDDİNE,
-Fatura bedelinin yargılama sırasında ödenmiş olması nedeniyle 108.677,85 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan istirdatı ile davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istirdat isteminin REDDİNE…” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce verilen karara karşı davalı yanca İstinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF İLAMI :
Mahkememizce verilen 2018/… Esas-2020/… Karar sayılı kararın davalı yanca İstinaf edilmesi üzerine kararı inceleyen İstanbul BAM 3. H.D. 2021/773 Esas-2021/3469 Karar ve 22/12/2021 tarihli ilamı ile; “… 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;
Davada davacı hakkındaki kaçak tutanağı nedeniyle yapılan tahakkuktan davacının borçlu olmadığı ileri sürülerek ödenen bedelin istirdadı talep edilmektedir.
Davacı dava dilekçesinde bir kısım ödeme yaptığını,bir kısım ödeme ve alınan senet için icra takibi yapılmaması ve ödemenin durdurulması talepli ihtiyati tedbir talep ettiği,ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşlmıştır.
Hükme dayanak yapılan bilirkişi heyet raporunda “Elektrik tesislerinde kabul yönetmeliğinin 20. maddesi gereği 30 gün içerisinde tesisin geçici kabulünün onaylanarak yada reddedilerek sonuçlandırılmamasından dolayı …’ın kusurlu olduğu, tutanağa göre kaçak elektriğin kullanım şekli olarak; “yapılan kontrolde şebeke giriş harasından hat bağlanarak (Harici hat) elektrik kullanıldığı tespit edildi” belirtildiği, Ölçü devresinde geçirilmeden elektrik kullanıldığından ve kaçak elektrik kullanımı söz konusu olduğundan davacı şirketin kusurlu olduğu, davacı şirket tarafından elektriklerin kesilmesi öncesi geçici elektrik kullanım süresi içinde sayaçtan geçirerek kullandığı tüketimin, ihtilafsız dönem tüketimi olarak kabul edilebilir olduğu, yeni trafo merkezinin … ile taahhüt yapıldığı zaman mühür altına alındığından ölçüm değerleri gerçek tüketimi ölçüp kaydettiğinden sayacın hafızasındaki 105 günlük tüketim verisi üzerinden hesaplar yapılması gerektiği, Sayaç yük profili kayıtlarında enerji akışının 30.05.2018 01:30 da durdurulduğunun görüldüğü, …’ın kaçak tüketim hesabını 28.05.2018 tarih itibari ile 24 gün olarak hesaplamasının hatalı olduğu, doğrusunun 21 gün olduğu, sayaç yük profili verilere üzerinden yapılan hesaplama neticesinde asıl ödenmesi gereken kaçak elektrik tahakkuk miktarının 27.314,46 TL olduğu, …’ ın tahakkuk ettiği 135.992,30 TL bedelin 108.677,85 TL kısmının fazladan tahakkuk edildiği ve yukarıda açıklandığı üzere teknik usullere aykırı davranıldığı, davacıya ilgili usul esas kapsamında işlem yapılmadığı, davacıya uygun olmayan bedel tahakkuk edildiği, hesaplanıp tahakkuk edilen 108.677,85 TL kaçak elektrik bedelinin mevzuata aykırı olduğu” tespiti yapıldığı ancak dava açıldıktan sonra diğer ödemeleri yaptığına dair ödeme belgelerinin davacı tarafça sunulmadığı,davacının istirdata konu toplam ödeme miktarının belirlenemediği anlaşılmıştır.
Bu bağlamda mahkemece istirdata konu edilen davacının yaptığı ödemelerin tarihleriyle birlikte yazılı belge olarak sunulması yada davalı taraftan davacının dava konusu yaptığı tahakkuk ve faturalar nedeniyle davacının davalı kuruma yaptığı ödemelerin ayrıntı olarak bildirilmesi için davalıya müzekkere yazılması gerekirken,bilirkişi raporu kapsamında davacının ne zaman ne miktar ödeme yaptığı belirtilmeden sadece iadesi gereken hesaplama tutarının istirdadı gerektiğinin belirtilmesi nedeniyle bu tutar hakkında istirdata karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Davacının istirdata konu delillerinin sunulması ve mahkemece değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu nedenle davalının rapor ve ek rapora itirazları değerlendirilerek davacı temsilcisinin kaçak tutanağını ihtirazi kayıtsız imzalaması durumu karşısında, daha önce yapılan trafo bağlantı anlaşması ve evrakları da değerlendirilerek gerektiğinde yeni bilirkişi raporu alınması hususu da gözetilerek davacıdan tüm ödeme belgelerini sunması yada davalı kurumdan ödeme kayıtlarının celbi gerektiğinden mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmamıştır.
Bu itibarla davalının istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1a-6.madde gereğince kaldırılarak dosyanın mahkemesine geri gönderilmesi gerektiği kanaatindeyim.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine…” denilmek suretiyle mahkememizce verilen hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF KALDIRMA KARARI SONRASI YAPILAN YARGILAMADA:
Mahkememizce İstinaf kaldırma kararı sonrası 06/01/2022 tarihli tensip zaptı düzenlenerek, yeni duruşma gün ve saati ile birlikte taraflara tebliğ edildiği ve ayrıca tensip zaptının 2 nolu bendi ile; “Davacı vekiline BAM kaldırma kararı kapsamında davalı yana yapılan tüm ödeme belgelerini sunmak üzere duruşma gününe kadar süre verilmesine” karar verildiği, davacı vekili tarafından 21.03.2022 tarihli beyan dilekçesi ile beyan ve belge sunulduğu, akabinde mahkememizin 18/04/2022 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı ile; “Dosyanın daha önce kök raporu düzenleyen bilirkişi heyetine ivedi ve günsüz olarak tevdii ile; İstanbul BAM 3. HD’nin 2021/773 Esas-2021/3469 Karar sayılı kaldırma kararı sonrası dosyaya celp olunan kayıtlar da irdelenmek ve BAM kaldırma kararındaki hususları da kapsar şekilde ek rapor alınmasına” karar verildiği, dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından da 03/12/2022 tarihli 2. Ek raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği anlaşılmış olup, 2. Ek raporun incelenmesinde özetle; “Kök ve 1. Ek rapordaki teknik inceleme ve değerlendirmelere aynı şekilde katılmakla birlikte; 135.992,30 TL olarak davalı şirket tarafından tahakkukun yapıldığı, ancak bu bedel için sadece 126.760,11 TL’lik ödeme yapıldığı, dolaysıyla asıl ödenmesi gereken miktar olan 27.314,46 TL’yi bu bedelden mahsup ettiğimizde 99.445,65 TL’nin fazladan tahsilatının yapıldığının tespit edildiği” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davalı vekilinin yeni bir bilirkişiden rapor alınması isteminin mahkememizce bilirkişi heyetinden alınan 2. Ek raporun önceki raporları tamamlayıcı nitelikte ayrıntılı olduğu ve ayrıca İstanbul BAM 3. HD’nin kaldırma kararını da karşılar nitelikte olduğu anlaşıldığından reddine karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm bu açıklamalar ışığında, İstinaf kaldırma kararı, taraf ve iddia ve savunmaları, toplanan deliller ile BAM Kaldırma kararı sonrası alınan bilirkişi heyeti raporu ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın ve uyuşmazlığın, kaçak elektrik tutanağının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ve davacının dava konusu olan 29/06/2018 fatura tarihli, DDA … nolu faturadan dolayı davalıya borçlu bulunup bulunmadığının tespiti ile davacının ödediği bedelin davalıdan istirdat edip edemeyeceği ilişkin olduğu, mahkememizce verilen, 2018/745 Esas-2020/628 Karar sayılı kararın İstanbul BAM 3.H.D.’nin 22/12/2021 tarih ve2021/773 Esas-2021/3469 Karar sayılı kaldırma kararı ile kaldırıldığı, BAM kaldırma kararı sonrası düzenlenen tensip zaptı ile davacı yana verilen süre içerisinde beyan ve belge sunulduğu, akabinde kaldırma kararı kapsamında önceki bilirkişi heyetine dosyanın tevdi edildiği ve ek rapor alındığı, alınan 2. Ek rapor sonucu az yukarıda ayrıntıları yazılı hususların tespit edildiği, alınan 2. Ek raporun, hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan teknik ve sektörel değerlendirmeler ile hesaplamalar bakımından, önceki raporları tamamlayıcı nitelikte ayrıntılı olduğu ve ayrıca İstanbul BAM 3. HD’nin kaldırma kararını da karşılar nitelikte olduğu ve hükme esas alınmasına karar verildiği, hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporları kapsamında yapılan değerlendirmede de;
Davacının menfi tespit istemi yönünden yapılan değerlendirmede; Somut olayda, asıl ödenmesi gereken kaçak elektrik tahakkuk miktarının hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporu ve dosyaya celp olunan kayıtlar kapsamında 27.314,46 TL olması gerektiği, ancak davalı tarafından tahakkuk ettirilen kaçak elektrik tahakkuk miktarının ise; 135.992,30 TL olduğu, bu haliyle de davalı tarafından fazladan tahakkuku yapılan miktarın, 108.677,84 TL olduğu ve böylece fazladan tahakkuk edilen 108.677,84 TL’lik kaçak elektrik bedelinin ise mevzuata aykırı olduğunun açıkça anlaşıldığı ve bu miktar üzerinden (108.677,84 TL) davacının davalıya 29/06/2018 tarihli ve DDA … nolu fatura yönünden menfi tespit davası açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından, davacı yanın menfi tespit davasının 135.992,30 TL’lik kaçak elektrik tahakkuk bedelinin 108.677,84 TL’lik kısım yönünden kısmen kabulüne;
Davacının İstirdat istemi yönünden yapılan değerlendirmede ise; Somut olayda davacı yanca, … tarafından tahakkuk ettirilen 135.992,30 TL lik faturanın BAM kaldırma kararı sonrası dosyaya celp olunan ödeme belgeleri kapsamında 126.760,11 TL’lik kısmı yönünden ödeme yapıldığının anlaşıldığı, az yukarıda da belirtildiği üzere … tarafından tahakkuk ettirilmesi gereken kaçak elektrik tahakkukunun ise; 27.314,46 TL olması gerektiği ve davacının 126.760,11 TL (ödenen miktar)-27.314,46 TL (Davalı yanca tahakkuk ettirilmesi gereken kaçak tahakkuk bedeli)= 99.445,65 TL yönünden istirdat talebinin haklı ve yerinde olduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından; davacının istirdat isteminin 99.445,65 TL yönünden kısmen kabulüne ve ayrıca davalı yanca her ne kadar istirdat istemi yönünden zamanaaşımı itirazında bulunulmuş ise de, menfi tespit davalarında, istirdat davası hükümleri ayrık olmak üzere zamanaşımı için herhangi bir düzenlemenin öngörülmediği, ayrıca yargılama sırasında yapılan ödeme nedeniyle kendiliğinden istirdat davasına dönüşen iş bu davada, istirdat davası açısından da zamanaşımının söz konusu olmadığı anlaşıldığından davalı yanın zamanaşımına ilişkin savunmasına da itibar edilmemiş ve tüm dosya kapsamına ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABÜLÜ İle;
1-Davacının davalıya 29/06/2018 fatura tarihli DDA … fatura nolu, 135.992,30 TL tutarlı faturanın 108.677,84 TL ‘lik kısmı yönünden borçlu olmadığının TESPİTİNE,
-Fazlaya ilişkin menfi tespit isteminin REDDİNE,
-Fatura bedelinin 126.760,11 TL’sinin davacı yanca davalı yana ödenmiş olması nedeniyle, davacı yanca ödenmesi gereken 27.314,46 TL düşüldükten sonra kalan 99.445,65 TL’nin, 13.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
-Fazlaya ilişkin İstirdat istemin REDDİNE,
3-Alınması gereken 7.423,78 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.322,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.101,37 TL harcın davalıdan alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 2.322,41 TL harç parasının davalıdan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 35,90-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan (posta masrafı ve bilirkişi ücreti) 1.681,00-TL olmak üzere toplam 1.716,90-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.372,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geriye kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.301,68-TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş ve davanın kısmen reddine karar verilmiş olmakla; reddedilen kısım üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalıya VERİLMESİNE,
7-HMK 120. maddesi gereğince; varsa taraflarca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
8-Dosyamız içerisine celp olunan ve mahkememiz kasasında muhafaza altına alınan belge asıllarının, karar kesinleştiğinde ilgili yerlere İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İSTANBUL BÖLGE ADLİYESİ MAHKEMESİ NEZDİNDE İSTİNAF KANUN YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE karar verildi. 27.02.2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır