Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/489 E. 2023/862 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/489 Esas
KARAR NO :2023/862

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:22/07/2022
KARAR TARİHİ:15/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 12/11/2019 tarihinde “… … Katılım Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşme ile davalının, düzenlenen etkinlikte davacıya stant kullandırmayı; davacının ise bunun karşılığında ücret ödemeyi üstlendiğini, davacı tarafından 18.000-TL+KDV olmak üzere toplam 21.240,00 TL olan sözleşme bedelinin tamamının davalıya 13/11/2019, 12/12/2019 ve 10/03/2020 tarihlerinde ödendiğini, …tarihlerinde gerçekleşecek olan … 2020 etkinliğinin genel salgın sebebi ile 2020 yılı için ertelendiğini, 15/03/2021 tarihinde davalı tarafından mail ile yapılan bildirimde de “salgının mutasyon sürecine girmesini, bununla birlikte toplumsal açıdan salgına yönelik korku ve endişenin hala devam etmesi sebebi ile verimli bir etkinlik sunulmasına engel olması” gerekçesi ile tarihin belirsiz olarak bir kez daha ertelendiğini, etkinliğin ne zaman yapılacağı hususunda yapılan görüşmelerde ise davalı şirket tarafından bir tarih belirtilmeyerek davacının devamlı oyalandığını, etkinliğin gerçekleştirileceği … Müzesinde ise 13/07/2021 tarihinden itibaren aktif olarak başka etkinliklerin gerçekleştirildiğini, ücreti davacı tarafından ödenen hizmetin gerçekleştirilmemesinin Covid-19 pandemisi ile alakalı olmadığını, bilakis davalının isteği ile etkinliğin gerçekleştirilmediğini, taraflarınca 29/12/2021 tarihinde davalı firmaya ihtarname gönderilerek sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin bildirildiğini ve ödenen 21.240,00 TL’nin iadesinin talep edildiğini, iadesi talep edilen tutarın ödenmediğini, akabinde iadenin sağlanması amacıyla…. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını ve borçlunun takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalının sözleşme ile belirlenen 21.240,00 TL’yi davacıdan aldığını, ancak bunun karşılığında yüklendiği borcu ifa etmediğini, bu noktada davalı tarafından üstlenilen borç, imkansızlık sebebiyle ifa edilemiyorsa dahi davacının ödediği bedelin geri verilmesi gerektiğini, bu nedenle mahkemece itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, nitekim taraflar arasında akdedilen 12/11/2019 tarihli sözleşmenin 15. Maddesinde, etkinliğin gerçekleşmemesi durumunda, ödenen ücretin davacıya 45 gün içerisinde iade edileceği hususunun düzenlendiğini, ancak davalının sözleşmeye de uymayarak iadeyi gerçekleştirmemekle birlikte, başlatılan icra takibine de kötü niyetle itiraz ettiğini, sözleşme ile üstlendiği edimi ifa etmeyen, 2 yıl boyunca davacıyı oyalayarak ödenen ücretin iadesini gerçekleştirmeyen ve ücret iadesi için başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz eden davalının kötü niyetli olduğu ve İİK m.67/2 gereği aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin, etkinliğe katılacak yüzlerce firma ile imzalanmak üzere davalı tarafından tek taraflı olarak hazırlandığını ve sözleşme hükümlerinin davacı ile müzakere edilmediğini, bu hususun sözleşme hükümleri incelendiğinde de açıkça görüleceği, zira sözleşme taslağının matbu olduğunu ve yalnızca taraf isimlerindeki boşluk doldurulmak suretiyle pek çok kişi ile imza edildiğini, açıklanan nedenlerle sözleşmenin yorumlanması ve içerik denetimi gibi hususlarda TBK’nın Genel İşlem Koşulları (m.20 vd.) hükümlerinin uygulanmasını, davacı aleyhine hususların yazılmamış sayılarak, açık olmayan hususların davacı lehine yorumlanmasını, davalı aleyhine başlatılan…. İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettikleri, açıklanan sebepler ışığında, … 2. İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, kötü niyetli borçlu/davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA: Davalıya, dava dilekçesinin ve tensip tutanağının usulüne uygun tebliğe edilmiş olmasına rağmen, davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bir kısım alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı yanca, taraflar arasında akdolunan …+… … Katılım Sözleşmesi, ihtarname ile arabuluculuk tutanağı ibraz olunmuş; dava konusu takip dosyası celbedilmiştir.
.. 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçludan 21.420,00TL asıl alacağın tahsili talebinde bulunulduğu, ödeme emrinin 12/04/2022 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından süresi içerisinde 14/04/2022 tarihli dilekçe ile ödeme emrine itiraz edildiği ve takibin davalı borçlu yönünden durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihlerine nazaran davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile getirtilen kayıtlar incelenmiş, 6102 sayılı TTK’nın 83. Maddesi hükmü de dikkate alınarak uyuşmazlığa konu alacağın dayanağı olan faturaların ve ödemelerin taraf şirketlerin ticari defterlerine yansıyış şeklini tespit noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen SMMM ve Sektör bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 16/10/2023 tarihli bilirkişi raporunda; davacının, davalıya gönderdiği fesih ihtarnamesinin tarihinin 30/12/2021 olduğu; bu kapsamda kapalı alanlarda gerçekleştirilecek fiziki fuarların açılmaya başladığı 01/09/2020 tarihinden, fesih ihtarnamesinin gönderildiği tarih olan 30/12/2021 arasındaki 16 aylık süre içerisinde (ve/veya 29/03/2022 takip tarihine kadar olan 19 aylık sürede), davalının sözleşme kapsamındaki etkinlik için gün belirlemediğinin, etkinliği gerçekleştirmemiş olduğunun anlaşıldığı; sözleşmenin 17. Maddesine göre mücbir sebepler nedeniyle yapılan değişikliklerde, etkinliğin tarih ve yer değişikliği hakkının sadece davalıya ait olduğu; sözleşmenin 24. Maddesinde ise, elde olmayan haller ve doğal afetler nedeniyle serginin açılmaması, ertelenmesi, başka bir alanda düzenlenmesi hallerinde tarafların yükümlülüklerinin devam edeceği; sözleşmenin 16. Maddesinde, davacının sözleşmenin imzalanmasından sonra, mücbir sebep halleri haricinde, hiçbir şekilde sözlşemeyi iptal edemeyeceği, ancak 90 gün öncesine kadar katılımcı bedelinin %50’sini ödemek koşuluyla sözleşmeyi iptal edebileceği ve bedeli ödemişse %50’si mahsup edilerek bakiye olan kısmın 45 gün içerisinde davacıya iade edileceği; 15. Maddesinde de, etkinliğin gerçekleşmemesi durumunda, ödenen ücretin davacıya 45 gün içerisinde iade edileceği, hususlarının düzenlendiği, Sözleşmenin 15 – 16 – 17 ve 24. Maddeleri ile davacının “taraflar arasında akdedilen sözleşmenin, etkinliğe katılacak yüzlerce firma ile imzalanmak üzere davalı tarafından tek taraflı olarak hazırlandığı ve sözleşme hükümlerinin davacı ile müzakere edilmediği, bu hususun sözleşme hükümleri incelendiğinde de açıkça görüleceği, zira sözleşme taslağının matbu olduğu ve yalnızca taraf isimlerindeki boşluk doldurulmak suretiyle pek çok kişi ile imza edildiği, açıklanan nedenlerle sözleşmenin yorumlanması ve içerik denetimi gibi hususlarda TBK’nın Genel İşlem Koşulları (m.20 vd.) hükümlerinin uygulanması” şeklindeki talebinin değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğu, davacının sözleşmeyi feshedebileceğinin kabul edilmesi halinde; davacının, davalıya ödemiş olduğu sözleşme bedelinin iadesini talep edebileceği hususunun takdirinin mahkemeye ait olduğu, VUK. md.182 ve 6102 sayılı TTK m.64’e göre tutulması gereken davacı şirketin 2019 ve 2020 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK md. 64 ve VUK 221-226. md. uyarınca açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı; 6102 sayılı TTK m.64’e göre kapanış tasdikine tabi olan ilgili yıllara ait yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin de yasal süresinde yaptırıldığı, Davalının ticari defterleri incelemeye ve/veya dosyaya sunulmadığından, davalının ticari defterlerinin incelenemediği, Davacının ticari defterlerinde, sözleşme kapsamında davalıya yaptığı ödemelerin kayıtlı olduğu; davacının yapmış olduğu bu ödemeler karşısında, davalının davacıya herhangi bir mal veya hizmet sattığına veya hizmet ifa ettiğine ve/veya kendisinde ödenen bu tutarları davacıya iade ettiğine ilişkin herhangi bir belge – kayıt olmadığı (davalı tarafından da bu yönde herhangi bir bilgi – belge – ticari defter – kayıt sunulmadığı) ; davacının, yapmış olduğu ödemeler/dekontlar ve ticari defter kayıtları itibariyle, 10/03/2020 tarihinden itibaren (dolayısıyla takip tarihi itibariyle) davalı şirketten toplam 21.240,00 TL alacaklı olduğu, Sayın Mahkemenizce davacının ticari defter kayıtlarına itibar edilmesi halinde, takip tarihi itibariyle davalının davacıya 21.240,00 TL borçlu olduğunun kabul edileceği,
Ayrıca, davalı tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamış olmakla birlikte, davalının icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde, “…Yetkilisi olduğu şirketin, her ne nam altında olursa olsun ödeme emrinde alacaklı görünen şirkete hiçbir borcu bulunmadığı,” şeklinde itiraz ettiğinin görüldüğü; yani davalı tarafından, taraflar arasındaki ticari ilişkiye veya ödeme emrinde belirtilen borcun dayanağına (yani davacının …+… … 2020 Etkinliği için ödenen bedelin iadesi talebine) herhangi bir itiraz yapılmadığı; davaya konu takipte takip öncesi dönem için işlemiş faiz talep edilmediği; takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiği, taraflar tacir olup, alacak da borçlunun ticari işletmesi ile ilgili olduğundan, Mahkemece sabit görülecek asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. maddesi uyarınca ticari faiz (avans faizi) işletilebileceği şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, teknik ve ayrıntılı olarak hazırlanmış olması nedeniyle rapor Mahkememizce de benimsenmiş ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
Davacının, davalının sözleşmede yazılı adresine iadeli taahhütlü posta yoluyla göndermiş olduğu fesih ihtarnamesinin usulüne uygun olarak 30/12/2021 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiği, kapalı alanlarda gerçekleştirilecek fiziki fuarların açılmaya başladığı 01/09/2020 tarihinden fesih ihtarnamesinin tebliği 30/12/2021 tarihleri arasındaki 16 aylık süre içerisinde davalının sözleşme kapsamındaki etkinlik için gün belirlemediği ve etkinliği gerçekleştirmemiş olduğunun anlaşıldığı, sözleşmenin 17. Maddesine göre mücbir sebepler nedeniyle yapılan değişikliklerde, etkinliğin tarih ve yer değişikliği hakkının sadece davalıya ait olduğu; sözleşmenin 24. Maddesinde ise, elde olmayan haller ve doğal afeflfer nedeniyle serginin açılmaması, ertelenmesi, başka bir alanda düzenlenmesi hallerinde tarafların yükümlülüklerinin devam edeceği; sözleşmenin 15. Maddesinde etkinliğin gerçekleşmemesi durumunda, ödenen ücretin davacıya 45 gün içerisinde iade edileceği hususlarının düzenlendiği, sözleşmenin imzası ile düzenlenmesi planlanan etkinlik tarihleri arasında ülkemizde kovid19 tedbirlerinin uygulandığının mahkememizin bilgisi dahilinde olduğu, kapalı alanda yapılması planlanan iş bu etkinliğin kovid19 tedbirleri kapsamında yapılamadığına dair dosya kapsamında herhangi bir bilgi veya belge bulunmadığı, tarafların tüzel kişi tacir oldukları, basiretli davranma yükümlüklerinin bulunduğu dolayısıyla matbu sözleşmeyi imzalamalarının içeriğinin müzakere edilmediği manasına gelmeyeceği anlaşılmakla açıklanan tespitler doğrultusunda etkinliğin gerçekleşmediğinin dosya kapsamı ile sabit olduğu, sözleşmenin 15. maddesinde açık olarak etkinliğin gerçekleşmemesi durumunda, ödenen ücretin davacıya 45 gün içerisinde iade edileceği hususlarının düzenlendiği görülmekle davacının sözleşmeyi gerçekleşmeyen etkinlik nedeniyle feshinin haklı olduğu, davalıya ödemiş olduğu sözleşme bedelinin iadesini talep edebileceği, davacının ticari defterlerinde, sözleşme kapsamında davalıya yaptığı ödemelerin kayıtlı olduğu; davacının yapmış olduğu bu ödemeler karşısında, davalının davacıya herhangi bir mal veya hizmet sattığına veya hizmet ifa ettiğine ve/veya kendisinde ödenen bu tutarları davacıya iade ettiğine ilişkin herhangi bir belge ve kayıt bulunmadığı, davalı tarafından, taraflar arasındaki ticari ilişkiye veya ödeme emrinde belirtilen borcun dayanağına (yani davacının … Etkinliği için ödenen bedelin iadesi talebine) herhangi bir itirazda bulunulmadığı, davacının ticari defter kayıtlarında davalının davacıya 21.240,00 TL borçlu olduğunun tespitinin yapıldığı anlaşılmakla davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptali ile hüküm altına alınan alacağın likit ve bu yöne ilişkin itirazın haksız olması karşısında davacının icra inkar tazminatı istem koşullarının oluştuğu kanaatine varılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile; Davalı borçlunun dava konusu…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının İPTALİ ile, takibin takip talebindeki koşullar ile DEVAMINA,
2-Davalı tarafından takibe haksız olarak itiraz edildiğinden hükmolunan toplam 21.420,00 TL alacağın %20’si oranında hesap ve takdir edilen 4.284,00 TL icra inkar tazminatının İİK 67/2 maddesi gereğince davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gereken 1.463,20-TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak yatan ‭362,73‬-TL harcın mahsubu ile eksik kalan ‭‭‭1.100,47‬-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 362,73‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.900,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacının yaptığı ilk masraf ‭80,70 TL, bilirkişi ücreti 4.500,00 TL, posta gideri ‭‭‭244,5‬0 TL olmak üzere toplam ‭‭4.825,2‬‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda, HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.15/11/2023

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .

e-imzalıdır . e-imzalıdır .