Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/483 E. 2023/938 K. 05.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/483 Esas
KARAR NO :2023/938

DAVA:Sermaye Piyasası İşlemleri Genel Çerçeve ve Hesap Açılış Sözleşmesinin Feshi ve Tazminat
DAVA TARİHİ:20/07/2022
KARAR TARİHİ:05/12/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Sermaye Piyasası İşlemleri Genel Çerçeve ve Hesap Açılış Sözleşmesinin Feshi ve Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili yatırım amacıyla işlem yapmak üzere davalı şirkete başvuruda bulunduğunu, taraflar arasında 14/09/2020 tarihinde maktu sözleşmeler imzalandığını, akabinde de müvekkilince web sitesi üzerinden yatırım işlemlerine başlandığını, müvekkilince ilk başta davalı şirket tarafından adına açılan vadesiz hesaba 222.486,00 TL para havale edildiğini, müvekkilinin ilgili bedelin 80.000,00 TL kadarını viop teminat bedeli olarak viop hesabına yatırıldığını, hadisenin yaşandığı günün öncesinde viop hesabında 395.000,00 TL üzerinde nakit teminatlar dahil toplam viop hesap büyüklüğüne ulaşıldığını, müvekkilince yatırılan 80.000,00 TL nakit teminat karşılığında davalı kurum aracılığı ile viop’ta kaldıraçlı işlem yapıldığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler Türk hukuk sisteminde çerçeve sözleşme niteliğinde olduğunu, çerçeve sözleşmeler, TBK’da düzenlenen ve emtia değişimi ya da hizmet ifasını öngören sözleşmelerden farklı olarak, ileride akdedilecek bireysel sözleşmelere ilişkin tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerini şimdiden düzenleyen matbu sözleşmeleri olduğunu, çerçeve sözleşme ile kurulan ilişki aracı kurumun, sürdürülür ve böylece taraflar arasında çerçeve sözleşmenin altında yeni sözleşmesel ilişkisel kurulacağını, somut olayda da durum bu şekilde ilerlediğini, ilgili sözleşmelerin matbu olması nedeniyle, müvekkili davacının sözleşmeleri irdeleme, üzerine tartışma veya kanuna aykırı maddeleri reddetme şansı da olamadığını, müvekkilince işbu işlemler yapılırken risk oranı göze alındığını, SPK’nın 21/12/2021 tarihli KAP 984915 duyurusu, davalı kurumca hukuka ve yönetmeliğe aykırı yapılan uygulamalar nedeni ile olması gerektiğinden daha fazla miktarda zarara sokulduğunu, müvekkili tüm yatırımın kaybolması ile birlikte borçlu konuma düştüğünü, davalı kurumca yapılan işlemlere gerekçe olarak gösterilen sözleşme ve ilgili maddeler kanunen yok hükmünde olduğunu, müvekkilinin uğradığı zararın davalı kurumdan tahsilinin gerekmekte olduğunu, arz ve izah edilen nedenler ile ve fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla, taraflar arasında akdedilen Kaldıraçlı Alım Satım Alım İşlemleri Çerçeve Sözleşmesinin feshi ve müvekkilinin uğradığı zararın faizi ile tahsilini, yargılama masraflarını ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı … arasında 05.04.2021 tarihinde Türev Araçların Alım Satımına Aracılık Çerçeve Sözleşmesi akdedildiğini, davacının iddiaları maddi gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunu, davacının mezkur iddiaları da hiçbir somut delil ile desteklenmediğini, işbu sebeplerden dolayı haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın Mahkeme tarafından reddi gerekmekte olduğunu, davacının müvekkili şirket tarafından zarara uğratıldığı iddialarının tamamı asılsız olduğunu, işbu dava konusu vadeli işlemler müvekkili şirket tarafından türev ürünler sözleşmesine hükümlerine uygun olarak sona erdirildiğini, her ne kadar davacı tarafından taraflar arasındaki sözleşmenin genel işlem koşulu niteliğinde olduğundan geçersiz olduğu iddia edilse de işbu huzurdaki uyuşmazlıkta genel işlem koşullarına ilişkin düzenlemeler uygulama alanı bulmayacağını, her ne kadar davacı tarafından tüketici olduğundan bahisle sözleşmenin teminat tamamlamaya ilişkin usul ve esasların düzenlendiği 11. maddesinin geçersiz olacağı ve dolayısıyla Müvekkili Şirketin Davacıyı zarara uğrattığı iddia edilmişse de işbu husus somut gerçeklikle bağdaşmamakta olduğunu, genel işlem koşullarına ilişkin kanuni düzenlemelerin uygulama alanı bulabilmesi için tarafların tacir sıfatıyla hareket etmemesi gerekmekte olduğunu, halbuki somut olayda Davacı, işbu yatırım işlemlerini “yatırım amaçlı ticari bir iş” amacıyla gerçekleştirdiğinden esasen tacir sıfatına haiz olup dilekçesinde iddia ettiği üzere tüketici olarak kabul görmesi mümkün olmadığını, zira Davacının “tüketici” sıfatına haiz olabilmesi için ticari bir amaçla hareket etmemesi gerekmekte olduğunu, açıklanan nedenlerle somut olayda davacının ticari bir kazanç elde etmek amacıyla hareket ettiği sabit olduğunu, genel işlem koşullarına ilişkin kanun hükümlerinin uygulama alanı bulmayacağının açık olduğunu, nitekim Davacı, basiretli bir tacir gibi hareket etmekle yükümlü olup riskleri bilmediğini ileri süremeyeceğini, diğer yandan Davacı, dilekçesinde Sözleşmede yer alan düzenlemelerin Müvekkili Şirketi her türlü sorumluluktan kurtarmaya yönelik olduğunu iddia etse de bu husus gerçekle bağdaşmamakta olduğunu, Sözleşmede yer alan hükümler Müvekkili Şirketi herhangi bir sorumluluktan kurtarmaya yönelik değil, aksine taraflar arasındaki ilişkinin işleyişine ilişkin usul ve esasları düzenlenmekte olduğunu, bu nedenle Davacının genel işlem koşuluna ilişkin asılsız iddialarının dikkate alınmamasını talep ettiklerini, belirsiz alacak davası olarak ikame edilen davanın derhal usulden reddine, her halükarda haksız ve yersiz açılan davanın reddine, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Taraflar arasında akdedilmiş olan Sermaye Piyasası İşlemleri Genel Çerçeve ve Hesap Açılış Sözleşmesinin Feshi ile uğranılan zararların davalıdan tazmini istemine ilişkindir.
Dava dosyasında ilk olarak …. Tüketici Mahkemesi’nin … karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dava dosyası …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmiştir.
Dava dosyası …. Asliye Hukuk Mahkemesi’de … Esas ve … karar sayılı görevsizlik kararı üzerine de mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, dava konusu sözleşme, … kayıtları celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce SPK Uzmanı bilirkişi …’tan alınan 26/06/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalının Davacı Nezdindeki Hesabı Ve Ses Kayıtları: Davacının hesabındaki Davacının zararına yol açan pozisyon kapatma (satış) işlemlerinin 21.12.2021 tarihinde saat, dakika, saniye olarak 09:32:32’de gerçekleştirildiğini, Mahkemece dosyaya celp edilen … A.Ş. 21.02.2023 tarihli E-…-100.06-… sayılı yazısı ekindeki hesap dökümünden tespit edilmekte olduğunu, davacının işlemlerinin Kaldıraçlı Alım Satım İşlemi (KAS) olmadığını, … A.Ş. Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda gerçekleştirilen Vadeli İşlem (Future) sözleşmeleri olduğu dosyadaki … yazısı ekindeki hesap dökümünden, dosyadaki Davalı aracı kurum nezdindeki Davacıya ait bir sayfalık hesap ekstresinden ve dosyadaki CD’deki ses kayıtlarındaki konuşmalardan anlaşılmakta olduğunu, bu çerçevede, tamamen ayrı esaslara ve kurallara tabi olan KAS işlemlerindeki genel müşteriye teminatından daha fazla zarar ettirilemeyeceği kuralının … A.Ş. bünyesindeki VİOP piyasasında uygulanma imkânı olmadığını, davacının bu konuda telefon kayıtlarında Davalı temsilcisinin bir açıklaması ile bilgilendirildiği, ses kayıtlarının hemen hemen hepsinde Davacının “teminatından daha fazla zarar ettirmeme” kuralının kendi işlemlerinde geçerli olmadığının farkında olduğu ve bunun bilerek beyan ve ifadelerde bulunduğu görülmekte olduğunu, davacı zararının … A.Ş. yönetimi tarafından alınan karar ile altına ve yabancı paraya dayalı vadeli işlem sözleşmelerinde ve opsiyon sözleşmelerinde aşağı yönlü düşüş oranını yüzde 10’dan yüzde 80’e çıkarması ve böylece bu sözleşmelerde uzun pozisyonda olan yatırımcıların zarar sınırının yüzde 10’dan yüzde 80’e yükselmesi sebebiyle zararının arttığını bilmekte olduğunu, bu durum dosyadaki CD kayıtlarından tespit edilmekte olduğunu, CD içerisindeki Davacıya ait Davalı nezdindeki hesap ekstrelerinden Türk Lirası cinsinden Altına dayalı vadeli işlem sözleşmelerindeki pozisyonları sebebiyle 21.12.2021 tarihinde hesabında 102.565,81 TL eksi bakiye oluştuğu, 22.12.2021 tarihinde Davacının hesabına iki ayrı 40.000 TL nakit girişi olarak toplam 80.000 TL para girişi olduğunu, bu ödemelerden sonra Davacının eksi bakiyesinin 22.565,81 TL olarak gerçekleştiği tespit edilmekte olduğunu, hesaba giren ve borç yazılan Davacı paraları ve hesaba alacak yazılan işleyen faizler sonrasında 24.12 2021 tarihinde Davacının hesabındaki 22.286,00 TL eksi bakiyenin de Davacı tarafından ödenmesi ile eksi bakiyenin sıfırlandığı ve Davacının Davalıya hesap borcunun kalmadığı tespit edilmekte olduğunu, Sermaye Piyasası Düzenleme Ve Uygulama Gerekleri: Huzurdaki davaya konu alacağı bir iade alacağı davası olduğu anlaşılmakta olduğunu, öncelikle Davacının dava dilekçesinde beyan ettiği teminatından ya da hesabına kendisinin yatırdığı paradan daha fazla zarar ettirilemeyeceği düşüncesinin huzurdaki uyuşmazlığa konu işlemleri Kaldıraçlı Alım Satım (KAS) işlemleri olmayıp, … A.Ş. Vadeli İşlem Piyasası (VİOP)nda gerçekleşen vadeli işlem (future) sözleşmeleri olması sebebiyle piyasa tekniği açısından ve sermaye piyasası düzenlemeleri açısında bir geçerliği olmadığını, takdir Mahkemeye ait olduğunu, davacının teminat eksiğini aşan hesap borcu, Mahkemece kabul gördüğü takdirde, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında, Türk Lirası cinsinden para borcu olduğunu, Borsadaki işlem tekniği olarak bu borcun emir iptali, yeni emir girilmesi vb yollarla sona erdirilmesi mümkün olmadığını, diğer bir deyişle teminat açığını aşan hesap borcu oluştuktan sonra bunun nakden ödeme dışında hedge, ters işlem vb işlemlerle kapatılması mümkün olmadığını, nakden ödeme dışardan hesaba nakit girişi şeklinde olabileceği gibi hesaplarındaki varlıkların satışı yoluyla sağlanan bir nakit girişi de olabileceğini, VİOP işlemleri, özel bir emir kabul ve teminat hesaplama sistemine tabi olduğunu, teminat oranları ve teminat açıkları, … A.Ş. (…) ve … A.Ş. (…) tarafından birlikte çalıştırılan bir elektronik sistem ile gerektiğinde bu hesaplama için bazı parametreler değiştirilmek suretiyle hesaplanmakta ve her bir müşteri bakımından sadece aracı kurum tarafından görülebilir şekilde raporlanmakta olduğunu, bu teminat oranı hesaplamasına ve teminat açığı hesaplamasına aracı kurumun ya da Davacı müşteri gibi aracı kurum müşterilerinin müdahale etmesi mümkün olmadığını, teminat hesaplaması herhangi bir dayanak varlık (hisse senedi, yabancı para, altın veya mal) bazında bu varlıkların kendi piyasalarındaki fiyat hareketleri ve bunun değişim oranları (risk değişimleri) dikkate alınarak her gün yeniden hesaplanmakta olduğunu, dolayısıyla oluşan teminat eksiğine ya da teminat eksiğini aşan hesap açığına Davacı müşterinin herhangi bir şekilde müdahale etmesi, değiştirmesi, kabul etmeyerek ödemeden imtina etmesi teknik olarak mümkün olmadığını, davacının … A.Ş. (Davacı SPK olarak beyan etmektedir) tarafından Davacının da pozisyonunda olan bazı sözleşmelerde (uzlaşma fiyatının tespiti bakımından) aşağı yönlü düşüş oranını en fazla yüzde 10’dan en fazla yüzde 80 oranına düşürmesi sebebiyle, uzlaşma fiyatının alabileceği değer düşmüş olmakla, Davacının zararının … A.Ş.’nin bu kararı sebebiyle arttığı yönündeki beyanı ve iddiasının huzurdaki hasım ile ilişkisi Bilirkişiliğince kurulamadığını, takdirin Mahkemeye ait olduğunu, öte yandan, Davacı gibi yatırımcıların oluşan teminat eksiğini veya teminat eksiğini aşan hesap açığını kapatmaları ve bunun için teminat tamamlama çağrısı üzerine ödemek zorunda oldukları tutarı aracı kuruma (Davalıya) ödemeleri gerekmekte olduğunu, ancak aracı kurumun teminat eksiğini veya hesap açığını kapatma yükümlülüğü …’a karşı devam etmekte olduğunu, aracı kurum, aracılık fonksiyonuna binaen müşterisinden alacağı parayı …’taki müşteri hesabına aktaracağını, eğer müşterisi (Davacı) aracı kuruma (Davalı) ödemesi gereken teminat eksiği veya hesap açığı tutarını ödemez ise aracı kurum bu tutarı kendi hesabından …’a yatırmak zorunda olduğunu, somut olayda Davacının hesabında oluşan açık Davacı tarafından hesaba gönderilen paralar ile kapatılmış olduğundan Davalı aracı kurumun kendisinin karşıladığı bir Davacı borcundan söz edilemeyeceğini, … ve …-… işlem sistemi bakımından açıkladığımız hususlar … A.Ş. internet sayfasında (https://…/urunler-ve-piyasalar/duzenlemeler/yonergeler) yer alan … A.Ş. Vadeli İşlem Ve Opsiyon Piyasası Yönergesi ve … A.Ş. internet sayfasında (https://…/tr) yer alan … A.Ş.’nin … A.Ş vadeli işlem ve opsiyon piyasası’nda yürüteceği merkezi karşı taraf hizmeti ve bu hizmete ilişkin takas esasları yönergesi ve … A.Ş.’nin … A.Ş vadeli işlem ve opsiyon piyasası’nda yürüteceği merkezi karşı taraf hizmeti ve bu hizmete ilişkin takas esasları prosedürü metinlerine dayanmakta olduğunu, bu hukuk metinlerinden madde alıntıları yapmak yerine konunun özetlenerek yukarıdaki şekilde daha anlaşılabilir olacağı düşünüldüğünü, SONUÇ: arz ve izah edilen tespitler çerçevesinde, uygunluk testinin ve imzalı sözleşmelerin dosyada mevcudunun tespit edilememesi hali dışında, Davacının kendi karar ve iradesiyle elektronik yollarla gerçekleştirdiği işlemler sonucunda işlem zararları sebebiyle, Davacı aracı kurumun Davalı müşterisi adına ve hesabına …’a yatırdığı paraların karşılığı olarak Davalı nezdindeki hesabına Davacı tarafından yatırılan paraların iadesini gerektiren haklı bir sebebin dosya kapsamında Bilirkişiliğince tespit edilemediği kanaatimi her türlü takdiri Mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun ayrıntılı ve denetime elverişli olduğu, hukuki değerlendirmeler mahkememize ait olmak üzere dosya kapsamında karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirilmiştir. Buna göre;
Davacı tarafça, taraflar arasında imzalanan Çerçeve Sözleşmenin genel işlem koşulu niteliğinde olduğu, SPK mevzuatına uygun olmadığı, sözleşme kapsamında bilgilendirilmediği, aydınlatılmadığı, sözleşme kapsamında yaptığı Viop işlemleri neticesinde zarara uğradığı belirtilerek Çerçeve sözleşmenin feshi ile zararlarının davalıdan tazmini talep edilmiştir.
Davalı tarafça, davanın haksız olduğu savunularak davanın reddi talep edilmiştir.
Dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; Taraflar arasında Sermaye Piyasası İşlemleri Genel Çerçeve ve Hesap Açılış Sözleşmesi akdedildiği, davacının sözleşmeyi ve risk bildirim formunu imzaladığı, sözleşmeyi, okuduğuna, anladığına, elden teslim aldığına dair imzalı beyanının bulunduğu, davacının sözleşmedeki imzalarına bir itirazının olmadığı; Davacının bu sözleşme kapsamında VİOP işlemleri yaptığı, celp edilen … A.Ş. 21.02.2023 tarihli E-…-100.06-… sayılı yazısı ekindeki hesap dökümlerine göre, davacının hesabındaki davacının zararına yol açan pozisyon kapatma (satış) işlemlerinin 21.12.2021 tarihinde saat, dakika, saniye olarak 09:32:32’de gerçekleştirildiği, davacının işlemlerinin Kaldıraçlı Alım Satım İşlemi (KAS) olmadığı, … A.Ş. Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda gerçekleştirilen Vadeli İşlem olduğu, bu çerçevede, tamamen ayrı esaslara ve kurallara tabi olan KAS işlemlerindeki genel müşteriye teminatından daha fazla zarar ettirilemeyeceği kuralının … A.Ş. bünyesindeki VİOP piyasasında uygulanma imkânı olmadığı, davacının bu konuda telefon kayıtlarında davalı temsilcisinin bir açıklaması ile de bilgilendirildiği, ses kayıtlarına göre, davacının “teminatından daha fazla zarar ettirmeme” kuralının kendi işlemlerinde geçerli olmadığının farkında olduğu ve bunun bilerek beyan ve ifadelerde bulunduğu, davacı zararının … A.Ş. yönetimi tarafından alınan karar ile altına ve yabancı paraya dayalı vadeli işlem sözleşmelerinde ve opsiyon sözleşmelerinde aşağı yönlü düşüş oranını yüzde 10’dan yüzde 80’e çıkarması ve böylece bu sözleşmelerde uzun pozisyonda olan yatırımcıların zarar sınırının yüzde 10’dan yüzde 80’e yükselmesi sebebiyle zararının arttığını bilmekte olduğu, bu durumun dosyadaki CD kayıtlarından tespit edilmekte olduğu, CD içerisindeki davacıya ait davalı nezdindeki hesap ekstrelerinden Türk Lirası cinsinden Altına dayalı vadeli işlem sözleşmelerindeki pozisyonları sebebiyle 21.12.2021 tarihinde hesabında 102.565,81 TL eksi bakiye oluştuğu, 22.12.2021 tarihinde davacının hesabına iki ayrı 40.000 TL nakit girişi olarak toplam 80.000 TL para girişi olduğu, bu ödemelerden sonra davacının eksi bakiyesinin 22.565,81 TL olarak gerçekleştiğinin tespit edildiği, hesaba giren ve borç yazılan davacı paraları ve hesaba alacak yazılan işleyen faizler sonrasında 24.12 2021 tarihinde davacının hesabındaki 22.286,00 TL eksi bakiyenin de davacı tarafından ödenmesi ile eksi bakiyenin sıfırlandığı ve davacının davalıya hesap borcunun kalmadığı ;Davacının dava dilekçesinde beyan ettiği teminatından ya da hesabına kendisinin yatırdığı paradan daha fazla zarar ettirilemeyeceği düşüncesinin huzurdaki uyuşmazlığa konu işlemlerin Kaldıraçlı Alım Satım (KAS) işlemleri olmayıp, … A.Ş. Vadeli İşlem Piyasası (VİOP)nda gerçekleşen vadeli işlem (future) sözleşmeleri olması sebebiyle piyasa tekniği açısından ve sermaye piyasası düzenlemeleri açısında bir geçerliği olmadığı, davacının teminat eksiğini aşan hesap borcunun, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında, Türk Lirası cinsinden para borcu olduğu, Borsadaki işlem tekniği olarak bu borcun emir iptali, yeni emir girilmesi vb yollarla sona erdirilmesi mümkün olmadığı, diğer bir deyişle teminat açığını aşan hesap borcu oluştuktan sonra bunun nakden ödeme dışında hedge, ters işlem vb işlemlerle kapatılmasının mümkün olmadığı, nakden ödemenin dışardan hesaba nakit girişi şeklinde olabileceği gibi hesaplarındaki varlıkların satışı yoluyla sağlanan bir nakit girişi de olabileceği, VİOP işlemleri, özel bir emir kabul ve teminat hesaplama sistemine tabi olduğu, teminat oranları ve teminat açıklarının, … A.Ş. (…) ve … A.Ş. (…) tarafından birlikte çalıştırılan bir elektronik sistem ile gerektiğinde bu hesaplama için bazı parametreler değiştirilmek suretiyle hesaplanmakta ve her bir müşteri bakımından sadece aracı kurum tarafından görülebilir şekilde raporlanmakta olduğu, bu teminat oranı hesaplamasına ve teminat açığı hesaplamasına aracı kurumun ya da davacı müşteri gibi aracı kurum müşterilerinin müdahale etmesinin mümkün olmadığı, teminat hesaplamasının herhangi bir dayanak varlık (hisse senedi, yabancı para, altın veya mal) bazında bu varlıkların kendi piyasalarındaki fiyat hareketleri ve bunun değişim oranları (risk değişimleri) dikkate alınarak her gün yeniden hesaplanmakta olduğu, dolayısıyla oluşan teminat eksiğine ya da teminat eksiğini aşan hesap açığına davacı müşterinin herhangi bir şekilde müdahale etmesi, değiştirmesi, kabul etmeyerek ödemeden imtina etmesinin teknik olarak mümkün olmadığı, davacının … A.Ş. (Davacı SPK olarak beyan etmektedir) tarafından davacının da pozisyonunda olan bazı sözleşmelerde (uzlaşma fiyatının tespiti bakımından) aşağı yönlü düşüş oranını en fazla yüzde 10’dan en fazla yüzde 80 oranına düşürmesi sebebiyle, uzlaşma fiyatının alabileceği değer düşmüş olmakla, davacının zararının … A.Ş.’nin bu kararı sebebiyle arttığı yönündeki beyanı ve iddiasının dosyamız davalısı ile ilişkisinin bulunmadığı, öte yandan, davacı gibi yatırımcıların oluşan teminat eksiğini veya teminat eksiğini aşan hesap açığını kapatmaları ve bunun için teminat tamamlama çağrısı üzerine ödemek zorunda oldukları tutarı aracı kuruma (Davalıya) ödemeleri gerekmekte olduğu, ancak aracı kurumun teminat eksiğini veya hesap açığını kapatma yükümlülüğünün …’a karşı devam etmekte olduğu, aracı kurum, aracılık fonksiyonuna binaen müşterisinden alacağı parayı …’taki müşteri hesabına aktaracağı, eğer müşterisi (Davacı) aracı kuruma (Davalı) ödemesi gereken teminat eksiği veya hesap açığı tutarını ödemez ise aracı kurumun bu tutarı kendi hesabından …’a yatırmak zorunda olduğu, somut olayda davacının hesabında oluşan açığın, davacı tarafından hesaba gönderilen paralar ile kapatılmış olduğundan davalı aracı kurumun kendisinin karşıladığı bir davacı borcundan söz edilemeyeceği, … ve …-… işlem sistemi bakımından açıklanan hususların … A.Ş. internet sayfasında (https://…/urunler-ve-piyasalar/duzenlemeler/yonergeler) yer alan … A.Ş. Vadeli İşlem Ve Opsiyon Piyasası Yönergesi ve … A.Ş. internet sayfasında (https://…/tr) yer alan … A.Ş.’nin … A.Ş vadeli işlem ve opsiyon piyasası’nda yürüteceği merkezi karşı taraf hizmeti ve bu hizmete ilişkin takas esasları yönergesi ve … A.Ş.’nin … A.Ş vadeli işlem ve opsiyon piyasası’nda yürüteceği merkezi karşı taraf hizmeti ve bu hizmete ilişkin takas esasları prosedürü metinlerine dayanmakta olduğu; Davacının kendi karar ve iradesiyle elektronik yollarla gerçekleştirdiği Viop işlemleri sonucunda oluşan işlem zararları sebebiyle, davacı tarafından yatırılan paraların iadesini gerektiren haklı bir sebebin bulunmadığı anlaşılmakla ve değerlendirilmekle; Davacının dava konusu sözleşmeyi özgür iradesi ile imzaladığı, kendisine sözleşme kapsamında davalı tarafından gerekli bilgilendirmelerin yapıldığı, sözleşmeyi okuduğunu, anladığını ve elden teslim aldığını yazılı ve imzalı beyanı ile tasdik ettiği, yapmış olduğu Viop işlemlerinde risklerin farkında olduğu, bilerek bu işlemleri yaptığı, sözleşmenin feshini gerektiren bir durumun bulunmadığı gibi, elektronik ortamda kendi özgür iradesiyle yaptığı işlemler sonucu oluşan işlem zararlarından davalı tarafın bir sorumluluğunun olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılarak davacı tarafça açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Bu kapsamda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1) Davacı tarafça açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85-TL karar ve ilam harcından peşin olarak yatan ‭80,70-TL harcın mahsubu ile eksik kalan ‭‭‭189,15‬-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
5-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 1.000,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 800,00-TL arabuluculuk giderinin, davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/12/2023

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır