Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/47 E. 2023/395 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/47
KARAR NO :2023/395

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:19/01/2022
KARAR TARİHİ:11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas ve …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı dosyaları ile kambiyo senetlerine müstenit haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, işbu takiplere dayanak bonolarda müteveffa alacaklı/davalı … tarafından bedel kısmında tahrifat yapılarak takibe konulduğu gibi takibe dayanak bonoların kıymetli evrak hükmünü taşımamakta olduğunu, …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine ilişkin icra takibinde müvekkilinin yetkiye, borca, faize ve senedin kendisine yönelik olarak …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyasından itirazda bulunduğunu, mahkemece müvekkilinin yetki itirazının yerinde bulunarak yetkisizliğe hükmedildiğini, taraflarınca, davalılara şifahen dosyadan feragat edilmesi söylenmişse de, davalılar tarafından bu durumun sürüncemede bırakıldığını ve müvekkilinin bu yönüyle kendisini icra baskısı altında hissettiğini, …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı dosyasındaki takibe konu senetlerin 19/10/2014 tanzim tarihli, 14/05/2015 vade tarihli ve 50.000,00-TL bedelli; 30/11/2014 tanzim tarihli, 28/04/2015 vade tarihli ve 50.000,00-TL bedelli senetler olduğunu, ancak bu senetlerin bedel kısmında tahrifat yapıldığını, zira senet üzerinde yazılı rakamın 500,00-TL olduğunu, davalı müteveffa tarafından bu 500,00-TL’lik senetler üzerinde tahrifat yapılarak 50.000,00-TL yapıldığını, bu durumun bilirkişi tarafından yapılacak inceleme ile ispat olunacağını, ayrıca ödeme emrine dayanak senet sureti incelendiğinde, senedin kambiyo vasfını taşımadığının anlaşılacağını, yine takip dayanağı bonoya bakıldığında, kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedeli ödemek vaadini taşımadığının görüleceğini, “ödeyeceği, eyleri” gibi sözcüklerin kambiyo senedi vasfında olan bir bonoda bulunamayacağını, kambiyo senedi vasfında olan bir senette “ödeyeceğim, eylerim” şeklinde kayıtsız şartsız bir ödeme taahhhüdü bulunması gerektiğini, …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine ilişkin icra takibinde, müvekkilinin icra takibine süresinde itiraz edemediğini ve takimin kesinleştiğini, taraflarınca davalılara senetler üzerinde tahrifat yapıldığı şifahen söylenmişse de, davalılar tarafından bu dosyadan feragat edilmediğini, bu yönüyle müvekkilinin kendisini icra baskısı altında hissetmekte olduğunu, iş bu icra dosyasındaki takibe dayanak senedin 20/08/2014 tanzim tarihli, 20/01/2015 vade tarihli ve 500.000,00-TL bedelli bono olduğunu, ancak bu senedin bedel kısmında tahrifat yapıldığını, senet üzerinde yazılı rakamın 500,00-TL’ olduğunu, bu durumun bilirkişi tarafından yapılacak inceleme ile ispat olunacağını, ayrıca ödeme emrine dayanak senet sureti incelendiğinde “İşbu emre muharrer senedim ……….. mukabilinde ………. tarihinde Sayın … veyahut emrü havale.. yukarıda yazılı yalnız BEŞYÜZBİN Türk Lirası ……… Kr. Ödeyeceği.. . Bedeli ………..ahzolunmuştur. İhtilaf vukuunda İst. Mahkemelerinin selahiyetini şimdiden kabul ederi…. . Düzenleme Tarihi 20/08/2014” yazdığının görüldüğünü, takip dayanağı bononun kambiyo senedi vasfında olmadığını, yine takip dayanağı bonoya bakıldığında, kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedeli ödemek vaadini taşımadığının görüldüğünü, “ödeyeceği, eyleri” gibi sözcüklerin kambiyo senedi vasfında olan bir bonoda bulunamayacağını, kambiyo senedi vasfında olan bir senette “ödeyeceğim, eylerim” şeklinde kayıtsız şartsız bir ödeme taahhüdünün bulunması gerektiğini, dava konusu icra takiplerine dayanak senetlerle aynı anda alınan ve müvekkili aleyhine daha önce de … İcra Müdürlüğü’nün 2016/1479 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takiplere ilişkin müvekkilinin süresinde mahkemeye itiraz ettiğini ve … 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu dosyada yapılan incelemede bedel kısmında yapılan tahrifatın, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan alınan raporla sabit olması nedeniyle takip iptal edildiğini, müteveffanın bedel kısmında tahrifat yaparak müvekkilinin aleyhine icra takiplerinde bulunduğu bu dosyayla sabit olduğu gibi mirasçılarına da bu durumun şifahen bildirildiğini, ancak bu zamana kadar müteveffanın mirasçıları davalılar tarafından huzurdaki dava konusu icra takiplerinden feragat edilmediğini, bu yönüyle kötü niyetli olduklarının açık olduğunu, ayrıca müteveffa alacaklı …’in mirasçıları davalılar … ve … olduğunu, davalıların 02/10/1994 doğumlu oğulları müteveffa …’in diğer icra dosyaları ile birlikte toplam 1.000.000,00-TL’yi geçkin ticaret yapıp yapmadığını bilebilecek durumda olduklarını, dava konusu bonoların düzenleme tarihi göz önüne alındığında, bononun düzenlediği sırada 20 yaşında olan bir gencin 1.000.000,00-TL’lik bir ticaret yapmasının, davalıların ve müteveffa …’in sosyo-ekonomik durumları göz önüne alındığında imkansız bir hal almakta olduğunu, bu yönüyle kötü niyetli olarak takibe devam eden davalıların takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına çarptırılmalarının hakkaniyet gereği olduğunu, ayrıca dava konusu icra takiplerinden dolayı müvekkilinin mağdur edildiğini ve geçimini sağlayamaz hale geldiğini, ayrıca dava konusu icra takiplerindeki tahrifattan dolayı takip çıkışları yüksek olduğunu, müvekkilinin huzurdaki menfi tespit davasının harçlarını karşılama imkanı bulunmamakta olduğunu tüm bu nedenlerle öncelikle adli yardım taleplerinin kabulü ile, …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas ve …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı dosyalarına ilişkin, müvekkilin davalılara borcu olmadığının tespiti ile takiplerin müvekkili yönünden iptalini ve davalılar aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava, dava dışı müteveffa tarafından üzerinde tahrifat yapıldığından bahisle, icra takibine konulan senetler nedeniyle davacı tarafın, müteveffa mirasçılara borcunun bulunmadığının tespiti ile icra takiplerinin kendisi yönünden iptali istemine ilişkin bulunmaktadır.
Davacı asil, 28/02/2023 tarihli dilekçesi ile; kendisi ve davalılar arasında yapılmış olan sulh ve ibraname fotokopisinin dilekçe ekinde sunulduğunu beyan ederek, bu protokolün içeriği itibariyle huzurdaki davanın düşürülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 02/03/2023 tarihli celsesinde; “Davacı asil tarafından dosyaya sunulan beyan dilekçesi ile, sulh protokolü ve ibraname başlıklı belgenin, davacı vekili ile davalılara tebliğine, kendilerine beyanda bulunmak üzere 2 ‘şer haftalık süre verilmesine, taraflarca sulh protokolü ve ibraname başlıklı belgeye karşı beyanda bulunulmadığı takdirde, söz konusu belge geçerli kabul edilerek, buna göre işlem yapılacağının ihtarına,” karar verilmiş, gerekli tebligatlar yapılmış, davacı asil ise 11/05/2023 tarihli dilekçesiyle ve mahkememizin 11/05/2023 tarihli celsesinde feragat talebini yinelemiş, aynı celse davacı vekili, açtıkları davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Feragat yapıldığı andan itibaren maddi anlamda “kesin hükmün” tüm neticeleri ile doğuran ve davayı esastan sona erdiren bir hukuki işlemdir. Mahkemenin yaptığı ise bu durumun tespitinden ibarettir. Davacının davasından feragat ettiği, davanın kamu düzenine ilişkin bir dava da olmadığı anlaşılmakla, 6100 Sayılı HMK’nun 307 ve devamı maddeleri gereğince, davanın feragat nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça açılan davanın 6100 sayılı HMK 307 ve devamı maddeleri gereğince feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 11.927,50-TL’den mahsubu ile fazladan yatan 11.747,60-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının, kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı asil ve davacı vekilinin yüzlerine karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.11/05/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır