Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/458 E. 2023/844 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2022/458
KARAR NO:2023/844

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:27/06/2022
KARAR TARİHİ:09/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Alacağı temlik eden … A. Ş. vekili dava dilekçesi ile; müvekkili banka ile dava dışı … Şirketi arasında genel kredi sözleşmeleri akdedildiğini ve şirkete krediler kullandırıldığını, davalının ise sözleşmeyi müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, dava dışı asıl borçlu şirketin devam etmekte olan konkordato davasının bulunması sebebiyle davalı borçluya işlem yapıldığını, dava dışı asıl borçlu şirketin ödeme planına uymayarak ödeme yapmadığını, bunun üzerine … 48. Noterliği’nin 27/11/2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin tüm borçlulara keşide edildiğini, akabinde davalı borçlu aleyhine taraflarınca …. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun yasal süresi içinde takibe, borca, asıl alacağa, ferilerine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranlarına ve takibin tüm ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, borçlunun itirazının haksız olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile …. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptalini, takibin devamını ve davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, kendisine usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya cevap vermemiştir.
Dava dosyası öncelikle …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmiş olup, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/06/2022 tarihli, …sayılı sayılı kararıyla dava dosyasının konusu itibariyle İstanbul 6., 7., 8., ve 9. Asliye Ticaret Finans İhtisas Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiş olup, Mahkememize tevzi edilen dosyanın yargılamasına mahkememizce devam olunmuştur.
Dava, davacı banka ile dava dışı … Şirketi arasında akdedilen genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın, asıl borçlu şirket ve müşterek ve müteselsil kefil davalı tarafından ödenmediğinden bahisle, davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmeleri ile ekleri, … 48. Noterliği’nin 27/11/2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tebliğ şerhi, asıl borçlu şirket ticaret sicili kayıtları, resmi senetler, T.C.M.B. yıllık azami faiz oranlarını gösteren form, hesap ekstresi, ödeme planları, …. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası vs. mahkememiz dosyası arasına alınmış, bankacılık işlemleri uzmanı bilirkişiden rapor temin edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacı banka tarafından 10/11/2020 tarihinde davalı aleyhine genel kredi sözleşmesi, kefalet ve ihtarnameye dayalı 857.034,81-TL ana para ve 17.965,19-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 875.000,00-TL alacağın, tahsiline kadar %29,80 faizi, masraf ve vekalet ücreti ile, kısmi ödemelerde B.K. 100’e göre yapılması kaydıyla tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 19/11/2020 tarihinde yetkiye, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bankacılık işlemleri uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenerek mahkememiz dosyasına sunulan 10/05/2023 havale tarihli rapor ile; davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalıdan 857.034,81-TL asıl alacak ve 159.522,75-TL temerrüt faizi talep edebileceği, ancak davacı bankanın 857.034,81-TL asıl alacak ve 17.965,19-TL temerrüt faizi olmak üzere davalıdan toplam 875.000,00-TL talep ettiği ve dolayısıyla bu miktarda alacaklı olduğu, raporun benimsenmesi halinde alacağın az bile talep edilmiş olduğu, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı olan 857.034,81-TL tamamen ödeninceye kadar yıllık %28,80 oranında sözleşmesel temerrüt ile birlikte istenebileceği, davalı kefilin kefalet limitinin 500.000,00-TL olduğu ve limit çerçevesinde kendi temerrütü ile bunun hukuki sonuçlarından dolayı sorumlu tutulabileceği, bu nedenle takip tarihinden itibaren davalı kefil asıl alacak tutarı; yani kefalet limit tutarında 500.000,00-TL tamamen ödeninceye kadar yıllık %28,80 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ile istenebileceği tespit edilmiştir.
Temlik alan davacı vekili 06/09/2023 tarihli dilekçesi ile, alacağın temliki yoluyla davaya davacı yerine katılma talebinde bulunmuş, dilekçe ekinde … 48. Noterliği’nin 31/08/2023 tarihli ve … yevmiye numaralı, …. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı ilamsız icra takibi ve aynı alacak için açılmış olan icra takiplerine dayalı alacağın temliki sözleşmesini dosyaya sunmuş ve davacı sıfatıyla mahkememiz dosyasına kaydı gerçekleştirilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; alacağı temlik eden … A. Ş. ile asıl borçlu … Şirketi arasında değişik tarihlerde genel kredi sözleşmeleri imzalandığı, davalı şirketin aynı zamanda sözleşme tarihlerinde yetkilisi olan davalının ise genel kredi sözleşmelerini 15/11/2016, 24/02/2017, 21/06/2017 ve 18/04/2018 tarihlerinde müşterek ve müteselsil olarak kefil sıfatıyla toplam 875.000,00-TL limitle imzaladığı, sözleşmeye istinaden kullandırılan kredi borçlarının ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından hesabın kat edilerek borçlulara … 48. Noterliği’nin 27/11/2019 tarihli ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin gönderildiği, ihtarnameye rağmen borçluların borçlarını ödememeleri alacağı temlik eden … A. Ş. tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Davalı şahsın kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olması, kredi türü, kefaletin türü ve 6455 sayılı kanunun 77. maddesi ile TBK’nın 584. maddesinde yapılan değişiklikle ticari işletme sahibi, ortak veya yöneticisi tarafından işletme ya da şirketle ilgili verilecek kefalet için eş rızası aranmamakta olması ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 589. maddesi kapsamında davalı kefilin kendi temerrütü ile bunun sonuçlarından dolayı sorumlu tutulabileceği dikkate alındığında, alacaklı tarafından asıl borçlu yerine müşterek borçlu ve müteselsil kefilden de borcun ödenmesinin talep edilebilmesinin mümkün bulunması, kredi sözleşmesinin şekli bakımdan usulüne uygun olup, herhangi bir eksiklik içermemesi dikkate alındığında davalının ödenmeyen borçtan sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır. Davalı tarafça her ne kadar icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş ise de, davaya ve icra takibine konu genel kredi sözleşmesi ile, İstanbul Mahkeme ve İcra Müdürlükleri’nin yetkili olduğu kararlaştırıldığından, davalı tarafın icra takibindeki icra müdürlüğünün yetkisine itirazına itibar edilmemiş; dosya kapsamında bilirkişiden temin edilen 10/05/2023 havale tarihli rapor ile, davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalıdan 857.034,81-TL asıl alacak ve 159.522,75-TL temerrüt faizi talep edebileceği, ancak davacı bankanın 857.034,81-TL asıl alacak ve 17.965,19-TL temerrüt faizi olmak üzere davalıdan toplam 875.000,00-TL talep ettiği tespit edilmiş olup, taleple bağlılık ilkesi gereği davacı tarafın talep ettiği rakam üzerinden alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi tarafından, davalının kefalet limitinin 500.000,00-TL olduğu belirtilmişse de, dosya kapsamına alınan kredi sözleşmeleri ile davalının imzaladığı 15/11/2016, 24/02/2017, 21/06/2017 ve 18/04/2018 tarihli kefalet sözleşmelerinin incelenmesinden, davalının toplam kefalet limitinin 875.000,00-TL olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davalıdan kefalet limiti olan 875.000,00-TL alacağın talep edilebileceği sonucuna varılmıştır. Davalı borçlu tarafından söz konusu borcun ödendiği veya başka bir nedenle sona erdiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmamıştır. Bu hususlar dikkate alınarak, temin edilen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı tarafça açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67/2. maddesi icra inkâr tazminatını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, borçlu itirazında haksız görülürse davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun itirazında haklı veya haksız olması ise alacağın likit(belirli) olup olmamasına bağlıdır. Eğer alacak likit(belirli) ise borçlu itirazında haksızdır; alacak likit(belirli) değilse borçlu itirazında haklıdır. Borçlunun inkâr tazminatına mahküm edilebilmesi için onun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazının haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile, icra inkâr tazminatına mahküm edilecektir. Eldeki dosyada, alacağı temlik eden davacı alacaklı banka tarafından dava dışı şirketle arasındaki kredi sözleşmesine dayalı alacak isteminde bulunulmuş, aynı zamanda borcun ödenmesi için asıl borçlu ile davalı kefile noter aracılığıyla kat ihtarnamesi de gönderilmiştir. Bu durumda davalı borçlu alacağın miktarını bilmektedir, yani icra takibi başlatıldığı sırada ne kadar bir borç miktarını alacaklıya vermesi gerektiğini bilmektedir. Bu itibarla alacak likit(belirli) bulunmaktadır. Bu nedenle kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça davalı hakkında açılan davanın KABULÜ ile, davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden DEVAMINA,
2-2004 Sayılı İİK’nun 67/2. maddesi gereğince kabul edilen alacak miktarı üzerinden % 20 oranında belirlenen 175.000,00-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gerekli 59.771,25‬-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 10.567,82-TL’nin mahsubu ile bakiye 49.203,43‬-TL harcın, davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına; davacı tarafından peşin olarak yatırılan 10.567,82-TL harcın, davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …(…)’ye 1.560,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği ve ödemenin suçüstü ödeneğinden karşılandığı anlaşıldığından 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’e göre davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvurma harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 435,50-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.527,7‬0-TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 126.250,00-TL vekâlet ücretinin, davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.09/11/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır