Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/456 E. 2023/515 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. SLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/82 Esas
KARAR NO:2023/418

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:06/02/2023
KARAR TARİHİ:17/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … ‘ın sevk ve idaresindeki …plakalı aracın 23.08.2021 tarihinde … … istikametinde ilerlerken müvekkili şirket nezdinde … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk ( Trafik Sigortası) Sigorta Poliçesi ile sigortalı …San. Ve Tic. A.Ş adına kayıtlı olduğu ve sürücü … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araca arka taraftan çarparak sigortalı aracın arkasında maddi hasar doğuran trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kaza sonucunda sigorta kapsamındaki aracın arka kısmında büyük oranda hasar meydana geldiğini, bu nedenle sigortalının hasar onarım tazminatının ödenmesi talebi ile müvekkili şirkete başvurduğunu, müvekkili şirketin sigortalının talebini kabul ederek sigortalı aracın hasarlı bölgelerinde oluşan zararın tazmini ve gerekli parçaların temini için 4.233,23 TL hasar onarım tazminatı ödediğini, 23.08.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında sigortalı aracı sevk ve idare eden …, trafik kurallarının tamamına riayet ederek ilerlemekte iken davalı tarafın sigortalı araca arkadan çarptığını, trafik kazalarında arkadan çarpmanın asli kusur nedeni olmakla birlikte ayrıca davalı tarafın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi de bulunmadığını, davalı tarafın hem trafik sigortasının bulunmaması hem de sigortalı araca arka taraftan çarpmış olmasının asli kusur sorumluluğu doğurduğundan müvekkili şirketin tedarikçi firmaya yapmış olduğu parça ve işçilik ödemelerinin davalı yana rücu edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin …plakalı araç sürücüsü …’a rücu hakkının doğması üzerine …. İcra Müdürlüğü … Esas numaralı dosyası ile davalı tarafa karşı ilamsız icra takibi başlatılmış ancak borçlunun borca itirazda bulunması üzerine icra takibi durdurulduğunu, bu nedenle davalı tarafından icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalıya, dava dilekçesinin ve tensip tutanağının usulüne uygun tebliğ edilmiş olmasına rağmen, davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, TTK 1472. maddesi kapsamında halefiyet ilkesine dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının, davalı aleyhine poliçeye istinaden ödenen zararın rücusu amacıyla takip tarihine kadar işlemiş faizler de dahil olarak toplam 4.332,39TL alacağın tahsili için ilamsız takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, takibin durduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde “dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir” düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı” düzenlemesine; TTK’nın 16/1. maddesinde “ticari şirketlerin tacir kabul edildiği” hükmüne, yer verilmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınmalıdır.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Uyuşmazlığa konu … plakalı aracın, …San. Ve Tic. A.Ş adına kayıtlı olduğu ve 22/09/2020-22/09/2021 vadeli, …/0 poliçe numaralı genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile davacı … A.Ş.’ye sigortalı olduğu, sigortalı araca çarpan …plakalı aracın ise davalı … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı …’ ın gerçek kişi ticaret sicil kaydı bulunmadığı, gelir vergisine esas beyannameleri kapsamında adı geçenin işletmesinin de TTK’nın 11. maddesinde öngörülen esnaf işletme sınırını aşmadığı, bu bağlamda, davalı …’ ın tacir olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmıştır.
Somut olayda; davalı … gerçek kişi olup, …plakalı araç da hususi nitelikte zirai bir araçtır. Bu durum karşısında, davacının iddia ettiği olayın haksız fiil niteliğinde olduğu, davalının gerçek kişi, aracın da hususi nitelikte zirai araç olduğu anlaşılmakla; davacının haksız fiil hükümlerine göre tacir olmayan davalıya karşı halefiyet ilkesine dayalı olarak açmış olduğu işbu davada HMK’nın 2. maddesi gereğince genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varılmış, mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin görevsizliğine, davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
4-6100 sayılı HMK ‘ nın 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/05/2023

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .