Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/435 E. 2022/746 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/435
KARAR NO:2022/746

DAVA:TAZMİNAT
DAVA TARİHİ:23/03/2017

BİRLEŞEN …. ATM’NİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA

DAVA:TAZMİNAT
DAVA TARİHİ:16/05/2017
KARAR TARİHİ:17/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesi ile; davalı … Ticaret Anonim Şirketi’nin işleteni, diğer davalı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın, davacı …’nun sürücüsü olduğu … plakalı motosiklete çarpması şeklinde meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkillerinin ağır şekilde yaralandığını, sigorta şirketine yapılan başvuru sonucu 50.077,00-TL ödeme yapıldığını, davalılardan … tarafından 27.000,00-TL ödeme yapıldığını, ancak yapılan ödemelerin meydana gelen zararı karşılamadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL sürekli işgücü kaybı, 400,00-TL sair maddi zararların 03/05/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte, 200.000,00-TL … için; 100.000,00-TL … için olmak üzere toplam 300.000,00-TL manevi tazminatın 03/05/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı … vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacıların hatalı ve kurallara aykırı olarak sol şeritte seyir halinde olduğunu, kaza tutanakları ve kaza sonrasında verilen yazılı ifadeler kapsamında bu hususun açık olduğunu, aynı zamanda müvekkili ile davacılar arasında yapılan protokol çerçevesinde davacılara 27.000,00-TL ödeme yapıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı … Ticaret Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, zira müvekkilinin aracı uzun dönem kiraya verdiğini, kazaya sebebiyet veren aracın kiracısının … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi olduğunu, aracın 28/06/2013 tarihinde kiracıya teslim edildiğini belirterek, öncelikle husumet yokluğu nedeniyle usulden, Mahkeme aksi kanaatte ise esas yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesi ile; esas davada belirtilen hususlar kapsamında meydana gelen kazada kazaya sebebiyet veren aracın davalı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi şirketi tarafından kiralandığından bahisle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL sürekli işgücü kaybı ve 400,00-TL sair maddi zararların tazmini bakımından 03/05/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte, 200.000,00-TL … için; 100.000,00-TL … için olmak üzere toplam 300.000,00-TL manevi tazminatın 03/05/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin kazada herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacıların davasını ispata elverişli deliller sunmadığını, davacıların tazminat taleplerinden feragat ettiklerine ilişkin protokol imzaladıklarını, istenilen tazminat bedelinin fahiş olduğunu ve sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vereceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 07/11/2019 tarihli, 2017/280 esas ve 2019/797 karar sayılı kararı ile;
“A-)Davalı … TİC A.Ş. A.Ş. Yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
B-)Maddi tazminat talebi bakımından asıl ve birleşen davalarda davanın davalılar … ve … San Ve Tic AŞ yönünden kabulü ile 200.311,37 TL maddi tazminatın 03.05.2015 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya VERİLMESİNE,
C-)Manevi tazminat talebi yönünden asıl ve birleşen davalarda aynı davalılar yönünden davaların kısmen kabulü ile; davacı … için taktiren 45.000,00 TL ve davacı … için taktiren 2.500,00 TL manevi tazminatın da olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
C/1-)Fazlaya ilişkin ve yerinde görülmeyen manevi tazminat taleplerinin taktiren REDDİNE,” karar verilmiş, verilen kararın davalılar … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekili ile … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 17/05/2022 tarih ve 2020/883 E., 2022/946 K. sayılı kararı ile Mahkememizce verilen kararın kaldırılasına, dosyanın, davanın yeniden görülmesi için Mahkememize gönderilmesine karar verilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır.
HMK.’nun 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. HMK.’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasından re’sen araştırılır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesinde; dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu düzenlenmiştir. Yine davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5.maddesinde asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Kazaya karışan … plakalı aracın maliki, sürücüsü ve uzun süreli kiracısı olduğu belirtilen kişilere karşı haksız fiil nedeniyle genel hükümlere (6098 sayılı TBK 56) göre dava açılmıştır. Davalılar arasında kazaya karışan aracın ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi bulunmamaktadır. Bu anlamda 6102 Sayılı TTK’nun 1483 ve devamı maddeleri gereğince açılmış bir dava söz konusu değildir. Bu nedenle, uyuşmazlığın ticari bir yönü bulunmamaktadır. Dava genel hükümlere göre açıldığından davanın genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
Tüm bu hususlar dikkate alınarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan, 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca asıl ve birleşen davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve süresi içerisinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde, talep üzerine harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda mahkememizce karar OLUŞTURULMASINA,
4-HMK’nun 20. maddesi gereğince, karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde, davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzelerine, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.17/11/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır