Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/417 E. 2022/830 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/417
KARAR NO:2022/830

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:18/06/2022
KARAR TARİHİ:08/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin, … tarafından işletilen, sahipleri … ve … olan … Mahallesi, … Caddesi, No:18 adresinde bulunan … Akaryakıt İstasyonunda 2018 yılından bu yana ön saha elemanı pompacı olarak çalışmakta olduğunu, müvekkilinin, yaklaşık olarak 1,5 yıldır başarılı çalışmalarından dolayı, … benzin istasyonu tarafından istasyon şefi sorumlusu olarak vardiyalı çalıştırıldığını, müvekkilinin covid-19 döneminde yoğun çalışması ve evinin benzin istasyonuna yakın olması hasebiyle ön saha sorumlusu olduğunu, bu sebeple de bir çok sorumluluk ve yükümlülükleri olduğunu, diğer istasyon sorumlusu … ve yöneticilerinin, müvekkiline her türlü şifreyi ve yapılan her türlü açık ve gizli işlemleri gösterdiklerini, süreç içerisinde ilgili firmanın müvekkilinin anlatımlarıyla belirli dönemlerde, manuel (el altından) satım yaparak vergiden muaf olma yoluna gittiklerini, bunun yanı sıra çeşitli sistem arızalarının olduğu dönemlerde, ani benzin fiyatı artışlarında manuel satışlar yaparak firmanın vergiden kaçma yoluna gittiklerini, bu çalışma düzeninin özellikle müvekkili gibi şefler ve büyük araçlara bakan kişiler tarafından yapılmakta olduğunu, müvekkilinin, yapılan manuel satışın ücretini gün sonu alıp muhasebe birimine sunarak bu çalışma düzenini belirli dönemlerde yaptığını, 01/05/2022 günü müvekkilinin, aslında hiçbir şeyden haberi yokken kendine kurulan bir kumpas sonucu mağdur olduğunu ve hayatının karardığını, müvekkilinin, olay günü benzin istasyonuna geldiğini, kendisi ile görüşüleceğinin söylenilmesi üzerine bir süre beklediğini, hatta … ile sigara ve kahve içtiklerini, daha sonrasında, firma çalışanı …’ın, müvekkilinin telefonunu alıp aşağıda dinlenilmez alan olan depoya, müvekkilinin telefonu elinden alınmış halde indirilip, patronlarla görüşeceksin diye bir süre bekletildiğini, müvekkilinin, benzin istasyonun en alt katına alındığını ve bir süre bekletildiğini, hatta dışarı çıkmak istediğinde kapının üzerine kitlendiğini ve kapıda duran kişilerin bekle seninle görüşecekler dediğini duyduğunu, müvekkilinin bir süre kilitli olarak depoda kaldığını, şirket sahiplerinden … ve müdür …’in, örgüt lideri …’in yönlendirmesi ile müvekkilinnin kilitli kaldığı odaya ellerinde demir sopa ile geldiklerini, müvekkiline şirket hesaplarında açıklar olduğunu ve bunun kendisi tarafından yapıldığını söylediklerini, bunun üzerine müvekkili demir sopa bir süre dövdüklerini, kafasına ve mahrem yerlerine defalarca vurulduğunu, yerlerde sürüldüğünü, hakaretler edildiğini ve ailesi ile tehdit edildiğini, daha sonrasında …’in sandalye oturup, “anlat lan piç ne halt ettin, anlatmazsan buradan canlı çıkamazsın” diyerek müvekkilini tehdit ettiğini, müvekkilinin bu sırada yapılan işlemleri açıkca anlatıp durumu söylediğini, bu sırada odaya gelen …’ın da müvekkiline karşı şiddette bulunduğunu ve kafasına yumruklar attığını, müvekkili maruz kaldığı dayağın etkisindeyken, …’in odaya gelip “A4 kağıt getir, herşeyi buraya dediğim gibi yaz yoksa buradan canlı çıkamazsın, bu iş ailene de dokunur” diyerek tehdit ettiğini, bu şekilde müvekkilinin elinden açık iradesi dışında, kendi isteği olmayan, baskı, ölüm tehlikesi ve şiddet altında, …’in söylediği herşeyi kağıda yazıp imza attırıldığını, müvekkili yazmak istemediğinde, …”ın müvekkiline tokatlar attığını ve “eğer imzalamazsan buradan çıkamazsın, patronların kesin talimatı var, ailen de bu işten zarar görür” diyerek ve korkutarak zorla imzasını aldıklarını, bunun sonrasında ,tehditle yazılan yazıya istinaden müvekkilinden 79.900,00-TL’yi zorla kendilerine havale ettirdiklerini, müvekkilinin maruz kaldığı dayaklar sonrası kendisine gelmeye çalışırken, …’in odaya geldiğini ve müvekkilinin arabasının anahtarını zorla aldıklarını, müvekkili “neden anahtarı istiyorsun” dediğinde ise, …’in, “… istedi, eğer anahtarı vermezsen, … gene seni dövmeye aşağıya gelecek anahtarı vermen lazım” şeklinde beyanlar ile tehdit yoluyla arabasının anahtarını aldıklarını, müvekkilinin evinin, iş yerine yakın olmasından dolayı, kendi motorunu da istasyonda muhafaza etmekte olduğunu, şirket çalışanı …’ın, müvekkilinin … aracının içinden, motorun anahtarını ve araç ruhsatını , … ve …’ya verdiğini, patron … ve …’in talepleri sonrasında, müvekkiline, çalışan …’in araç satım sözleşmesi getirdiğini ve zorla imzalatmaya çalıştıklarını, müvekkili imzalamak istemeyince, müdür … tarafından yumruk ve tokat yiyerek şiddete maruz kaldığını ve bilinci yarı baygın halde zorla imzalatıldığını, müvekkili esir kaldığı depoda yarı baygın haldeyken şirket çalışanı …’in, müvekkiline boş senetler getirdiğini, …’in, firma sahipleri … ve …’in talimatıyla müvekkiline boş senet imzalatmak için baskı kurduğunu, hatta o sırada müvekkilinin anlatımlarıyla, şirket çalışanı …’in, seneti nasıl dolduracağını bilmediği için muhasebeden … diye birisini arayıp senedi nasıl dolduracağını sorarak öğrendiğini, depoda zorla, senet üzerindeki miktar hariç her şeyi doldurup müvekkiline imzalaması için uzattıklarını, müvekkiline zorla 2 adet miktarı boş senet imzalatıldığını, hatta “bu kadar az” şeklinde telefondan talimat gelince senet sayısının 4’e çıktığını, müvekkilinin, zorla 2 senedi imzaladıktan sonra, “artık senet imzalamam, saatlerdir beni dövüyorsunuz, 79.000,00-TL paramı zorla aldınız, … arabamı zorla aldınız, motorumu zorla aldınız, araç satım sözleşmesi imzalattınız, zorla açık mektup aldınız, 2 tane boş senete zorla imza attırdınız, daha artık hiçbir şeye imza atmayacağım” dediğini, bunun üzerine şirket çalışanı …’ın “bu senetleri imzala patronlar yanına gelmesinler, bu iş burada bitsin, yoksa patronlar seni öldürcekler, imzala kurtul, babana da söylemeceğiz hiçbirşeyi” şeklinde beyanlarda bulunarak baskı, cebir ve tehdit ile, 4 adet üzerindeki bilgileri davalılar tarafından doldurulmuş miktar kısımları açık seneti zorla, müvekkiline yarı baygın halde imza attırıldığını, müvekkilinden zorla alınan senetlerden ilkinin, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile “05.05.2022 tanzim, 09.05.2022 vade ve 600.000,00-TL bedel ile alacaklı … Turizm olarak haksız takip başlatıldığını, henüz icraya konulmayan 3 adet daha senet bulunmakta olduğunu, müvekkilinin, yaşadığı tehidit, silah zoruyla senet imzalatma, yağma olaylarıyla ilgili olayların sonrasında darp raporu alıp, … Polis Merkezi’nde … numaralı evrakla şikayetçi olduğunu, konuya ilgili olarak taraflarınca, ekonomik çıkar amaçlı suç örgütü kurma, üye olma, yönetme, yağma, tehdit, kasten yaralama, boş senedin icraya konulması, resmi evrakta sahtecilik suretiyle dolandırıcılık suçlarından, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na … soruşturma numaralı dosya ile şikayetçi olunduğunu, bu hususta bilirkişi incelemesi yapılırsa, müvekkiline zorla imza attırıldığının, bunun dışında senetteki tüm yazıların davalı örgüt üyelerine ait olduğunun anlaşılacağını, müvekkilinin ilgili firmanın çalışanıyken, nasıl olup da 600.000,00-TL borçlu olacabileceğinin anlaşılamadığını ve bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında tensiple birlikte, tahsil edilecek tutarın alacaklı görünen tarafa ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi ile dava sonunda takibin iptalini ve henüz icraya konulmayan 3 adet senet hakkında takibin durdurulmasını, senetlerin takibe konu edilememesine dair tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile müvekkilinin borcu bulunmadığının tespitini ve ayrıca davalı aleyhine %20’den aşağı olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı…’ın 09.05.2022 vade tarihli nakden kayıtlı bono ile müvekkili şirkete 600.000,00-TL borçlu olduğunu, davacıya karşı …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu… tarafından, borçlu olmadığını ispat edecek hiçbir delil sunulmaksızın yalnızca akla hayale sığmayacak ve kendi içerisinde çelişkili bir hikaye ile takibin iptali ve tedbir talebinde bulunulduğunu, borç ödemekten kaçınan davacı tarafın, öncelikle 01.05.2022 tarihinde darp edildiğini ileri sürerek, kendi imzaladığı ve imzasını da inkar etmediği senetlerin zorla imzalatıldığını iddia ettiğini, sonrasında ise bu iddiasının dayanaksız kaldığını fark ederek bu defa da 02.05.2022 saat 16:00’da darp edildiğini ileri sürerek darp raporu talebinde bulunduğunu, ancak davacının savcılık ya da karakol şikayetlerinin tarihlerinin de her iki tarih ile uyuşmamakta olduğunu, davacının şiddet gördüğü iddiasını dayandırdığı darp raporu incelendiğinde, borçlunun bilincinin açık, hiçbir hayati tehlikesi bulunmamakta ve yalnızca kollarında 1-2 cm genişliğinde basit kızarıklık ve morluk bulunmakta olduğunun görüleceğini, muhtemelen bu morlukları da hastahane girişinde davacının kendisinin yaptığını, davacının adeta bir dehşet sahnesi gibi anlattığı uydurma olay ile rapor tarihinin, olay tarihinin ve rapor bulgularının hiçbiri uyuşmamakta olduğunu, çünkü bu olayların hiçbirinin yaşanmadığını, bu durumun yanı sıra davacının banka yoluyla yapmış olduğu havaleye ilişkin iddialarının da gerçek ile hiçbir bağlantısı bulunmamakta olduğunu, TBK’nın 557. maddesi çerçevesinde aksine bir açıklama olmaksızın yapılan havalelerin, borç ödeme niteliğinde olduğunu, davacının havalesinde ise hiçbir aksi yönde ifade bulunmayıp, aksine o ödemenin de başka bir borca ilişkin olduğunun zaten açıklamasında belirtildiğini, ancak havale tarihinden sonra kalan borcunun 09.05.2022 tarihinde muaccel olacak olan 600.000,00-TL’lik kısmını ödeyemeyeceğini fark eden davacı tarafın, davada ileri sürdüğü olayları uydurduğunu, davacı tarafça imzalanarak müvekkili şirkete teslim edilen senedin iptal edilmesini gerektirecek hiçbir husus bulunmamakta olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddini ve davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce, taraflarca sunulan deliller toplanmış, ön inceleme için gün belirlenmiştir.
Davacı asil 22/11/2022 dilekçesi ile; …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden aleyhine başlatılan icra dosyasına karşı başlatmış olduğu menfi tespit davasından, borcunun tarafına ait olması, senedi nakden ve kendi rızasıyla doldurması sebebiyle kendi isteğiyle feragat ettiğini, feragatinin kabulü ile davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Feragat yapıldığı andan itibaren maddi anlamda “kesin hükmün” tüm neticeleri ile doğuran ve davayı esastan sona erdiren bir hukuki işlemdir. Mahkemenin yaptığı ise bu durumun tespitinden ibarettir. Davacının davasından feragat ettiği, davanın kamu düzenine ilişkin bir dava da olmadığı anlaşılmakla, 6100 Sayılı HMK’nun 307 ve devamı maddeleri gereğince, davanın feragat nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 Sayılı HMK’nun 307 ve devamı maddeleri gereğince, davacı tarafından açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 10.246,50-TL’den mahsubu ile, fazladan yatan 10.165,80-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının, kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır