Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/398 E. 2023/377 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/398 Esas
KARAR NO :2023/377 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/06/2022
KARAR TARİHİ:08/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete olan borcundan dolayı davalı aleyhine ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, davalının itirazının haksız ve hukuki mesnetten yoksun , alacağı geciktirmeye yönelik olduğunu belirterek, açıklanan nedenlerle; itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı alacağın hangi hizmetten dolayı kaynaklandığını, hizmete ilişin bir fatura düzenlendiğine ve düzenlese dahi iş bu faturanın müvekkili şirkete tebliğ edildiğini gösterir bir delil sunmadığını, davacının taraflar arasında hizmet alımına dair bir sözleşme bulunduğunu, herhangi bir hizmet verildiğini kanıtlamak için delil sunmadığını, davacının dosyaya sunduğu cari hesap ekstresine de kaydedilen alacakların neye dayandığını hangi mal veya hizmetin karşılığı olduğunun belirtilmediğini, davacı veya çalışanları tarafından tek taraflı olarak düzenlenen evrakın müvekkili şirket yetkilisinin kabul olmaksızın malın teslim edildiğinin ispatı için olamayacağını, davacının 10.165,89 TL tutarında icra takibi başlattığını, haksız icra takibine yapılan itirazları sonucu başlatılan takibin durduğunu, alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafın itirazın iptali davasında iddia ettiği alacağın likidite olduğu iddiasının asılsız olduğunu, davacının alacak talebinin neden kaynaklandığının ispatlanamadığını belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri, beyan dilekçeleri, cevabi yazı içerikleri, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası UYAP mündericatı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında aslı yer alan, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında, 10.165,89-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde takibe, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğu görülmüştür.
Dava, ticari satımdan kaynaklanan cari hesap alacağına dayanılarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Somut olayda hukuki ihtilafın ise; davacı yanın davalıdan icra takip dosyası kapsamında alacak talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm delillerin toplandığı, gelen yazı cevaplarının dosyamız içerisine katıldığı, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacaklarının ortaya konulduğu ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırıldığı ve mahkememizin 21/11/2022 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı ile; “Taraflara 2019-2020 ve 2021 yılına ilişkin ticari defter ve kayıtları sunmak veya mahallinde inceleme talep edecek iseler bulundukları yeri bildirmek üzere iki haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin sürede ticari defter ve kayıtlar sunulmaz veya mahalinde inceleme talep edilip bulundukları yer bildirilmezse bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarının ve mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin ihtarına, (davacı vekiline ihtar edildi.) Davalı vekiline yapılacak ihtarın duruşma zaptının tebliğinden itibaren yapılmış sayılmasına” şeklinde karar verildiği, duruşma zaptının davalı vekiline 27/11/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından verilen kesin sürede ticari defter ve kayıtların bulunduğu mahal adresinin bildirildiği, davalı vekili tarafından defter ve kayıtlar sunulmadığı gibi mahal adresi de bildirilmediği, akabinde mahkememizin 13/12/2022 tarihli ara kararının 1 nolu bendi ile; “Taraf iddia ve savunmaları, dosyaya celp olunan kayıtlar, davacı yan ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; davacı yanın davalıdan icra takip dosyası kapsamında alacak talep edip edemeyeceği, edebilecek ise miktarının ne olduğunun tespiti bakımından mahkememizce re’sen seçilen SMM … eliyle dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” ve 2 nolu bendi ile de; “Bilirkişiye HMK 278/4 maddesi gereğince; davacı yan ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu “… Sitesi, … Sokak No:17 … -…/İSTANBUL” mahalde yerinde inceleme yapmak üzere yetki verilmesine” karar verildiği, dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği ve bilirkişi tarafından da 26/12/2019 tarihli raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği anlaşılmış olup, raporunun incelenmesinde özetle; “Davacı tarafça ibraz edilen 2019-2020 ve 2021 yılı Envanter defterinin açılış tasdikinin 6102 sayılı T.T.K. Md. 64 ve devam eden maddeleri ile V.U.K. 220-226 maddeleri hükmü uyarınca yasal sürelerinde ve usülüne uygun şekilde yaptırıldığı, elektronik ortamda tutulan Yevmiye ve Kebir defterlerinin Gelir İdaresi Başkanlığı’na gönderilerek E-defter beratlarının alındığı, kayıt nizamına ilişkin V.U.K. 215-219 maddeleri hükümlerine ve Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri hükümlerine uygun olduğunun tespit edildiği, Davacı firmanın ticari defter kayıtlarına göre Davalı firma cari hesap hareketlerinin incelenmesi neticesinde; Davacı firma ile Davalı firma arasındaki ticari ilişkinin 2019 yılından önce başlamış olduğu, 2019 yılı cari hesap hareketlerinin 2018 yılından devreden 5.295,04 TL borç bakiyesi ile başladığı, 2019 yılı içerisinde davacı firma tarafından toplamda 45.601,49 TL fatura düzenlenerek davalı firma cari hesabının borcuna kaydedildiği, 2019 yılı içerisinde davalı firmadan toplamda 46.993,64 TL tahsilat gerçekleştirerek davalı cari hesabının alacağına kaydedildiği, 2019 yılı sonu itibari ile davalı firma cari hesabının 3.902,89 TL borç bakiyesi ile 2020 yılına devrettiği, 2020 yılı içerisinde davacı firma tarafından toplamda 8.763,00 TL fatura düzenlenerek davalı firma cari hesabının borcuna kaydedildiği, 2020 yılı içerisinde davalı firmadan toplamda 2.500,00 TL tahsilat gerçekleştirerek davalı cari hesabının alacağına kaydedildiği, 2020 yılı içerisinde davalı firma tarafından yapılan 2.500,00 TL ödemenin 2019 yılından 2020 yılına devreden 3.902,89 TL borç bakiyesine ilişkin olduğu ve 2020 yılı sonu itibari ile davalı firmanın cari hesabının 10.165,89 TL borç bakiyesi ile 2021 yılına devrettiği, 2021 yılı içerisinde davalı firma adına düzenlenen herhangi bir fatura ve davalı firma tarafından yapılan herhangi bir ödeme olmadığı, 2021 yılı sonu itibari ile davalı firma cari hesabının 10.165,89 TL borç bakiyesi ile devrettiği, buna göre, davacı firma ticari defter kayıtlarına göre davalı firma cari hesabının 31/12/2021 sonu itibari ile 10.165,89 TL borç bakiyesi ile devrettiği, Davacı firmanın Davalı firmadan 10.165,78 TL Alacaklı olduğu kanaatine varılmış olmakla beraber, hukuki değerlendirme ve nihai takdir Sayın Mahkeme’ye ait olduğu ve sonuç olarak da; Davacı … GİDA SAN. VE DIŞ TİC. A.Ş. tarafından Davalı … OTELCİLİK YATIRIM İNŞ. VE TİC. A.Ş. arasında görülen İtirazın İptali davası ile ilgili olarak dava dosyası içerisinde yer alan tüm bilgi ve belgeler ile davacı şirkete ait ibraz olunan ticari defter ve belgelerin tarafımca incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda; Hukuki değerlendirmesi ve nihai takdir yetkisi Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, Davacı firmaya ait ibraz edilen ticari defterlerin usulüne uygun düzenlenmiş olduğu, Davacı firma ticari defter kayıtlarına göre takibe konu alacak bakiyesini oluşturan faturaların aylık toplamlarının (KDV hariç) Form BaBs bildirimde bulunma zorunluluğu sınırının altında kaldığı için bildirimlerde yer almadığı, Davacı firmanın takip tarihi itibariyle davalı firmadan 10.165,89 TL asıl alacağının, işlenmiş faizin ise 2.455,91 TL olduğu” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi raporunun incelenmesinde de, rapordaki hukuki yorum ve nitelendirmeler mahkememize ait olmak üzere, yapılan mali tespit ve değerlendirmeler bakımından ayrıntılı ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmış ve hukuki yorum ve nitelendirmeleri mahkememize ait olmak üzere, yapılan mali tespitler açısından hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, cari hesap alacağı takibine yönelik itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, davacı tarafça …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı sayılı icra dosyası üzerinden davalı borçlu aleyhine 10.165,89-TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğinin üzerine davalın süresinde, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, alacaklı vekilinin yasal süresi içerisinde itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği, mahkememizce taraflara ilişik dönemini kapsar ticari defter ve kayıtların ibrazı veya mahallinde incelenmesi talebi var ise mahal adresinin bildirilmesi yönünde kesin süre verildiği, verilen kesin sürenin sonuçlarının ihtar edildiği, davacı yanca defter ve kayıtların bulunduğu mahal adresinin bildirildiği, ancak davalı yanca defter ve kayıtlar sunulmadığı gibi mahal adresi de bildirilmediği ve ayrıca geçerli bir mazeret de ileri sürülmediği, “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. Maddesinin; “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın 2. Fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4)” hükümlerine amir olduğu, bu haliyle de davalı yanın yasal uyarılara rağmen defter ibrazında bulunmaması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınmış sayıldığı; davacı şirket ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmuş olması nedeniyle sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu; davacı alacağının lehine delil vasfına haiz ticari defterlerinde dayanak kayıtlarıyla mevcut olması ve davalı yanın da aksi yönde elverişli bir delil ibrazında bulunulmaması nedeniyle davacı yanın faturaya dayalı alacak talebinin HMK’nın 222. maddesi kapsamında ispat olunduğu; ayrıca davalı yanca takip konusu borca ilişkin olarak ödeme iddiasında bulunulmadığı gibi davacı şirketin ticari defterlerine yansıyanlar dışında dosya kapsamına bu yönde bir bilgi de yansımadığından, davacının itirazın iptali isteminin haklı ve yerinde olduğu; öte yandan hüküm altına alınan alacağın likit ve bu yöne ilişkin davalı itirazının haksız olması karşısında İİK’nın 67/2. maddesi kapsamında davacının icra inkar tazminatı istem koşullarının da oluştuğu sonucuna ulaşılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalı- Borçlunun, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİ ile; takibin takip talebindeki şartlarla AYNEN DEVAMINA,
-Hükmolunan toplam alacağın (10.165,89-TL) %20’si nispetinde hesaplanan 2.033,17-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 694,37 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 122,78 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 571,59 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından ilk dava açılırken yatırılan 122,78 TL harç parasının davalıdan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden 80,70 TL başvuru harcı, posta gideri ve bilirkişi ücreti gideri toplamı, 1.597,50 TL olmak üzere toplam, 1.678,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk giderinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası yatıran tarafa İADESİNE,
7-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda, HMK’nun 341/2. maddesi uyarınca; MİKTAR İTİBARİYLE KESİN OLMAK ÜZERE karar verildi. 08.05.2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır