Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/372 E. 2022/639 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/372
KARAR NO:2022/639

DAVA:ALACAK
DAVA TARİHİ:26/01/2012
KARAR TARİHİ:13/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin, yurtiçinde … markası altında akdedilen bayilik sözleşmeleri ile halen akaryakıt LPG ve madeni yağ ürünlerinin bayiler ve satış noktaları vasıtasıyla toptan ve perakende olarak, satış ve pazarlanması işi ile iştigal etmekte olduğunu, bu kapsamda … markası altında bayilik faaliyeti gerçekleştirmesi için davalı şirket ile müvekkili şirket arasında 27/01/2006 tarihli 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığını, ayrıca bayi ve davalı garantörler ile 18/12/2006 tarihli Bayilik Protokolü imzalanmış olduğunu, iş bu bayilik protokolü ile davalılar …, … ve …’in müştereken ve müteselsilen Bayi’nin yanında, Bayi tarafından …’e karşı gerek akaryakıt bayilik sözleşmesi ve bayilik sözleşmesi ekinde yer alan hukuki işlemlerdeki (Protokol, taahhütname, şartname, zeyilname gibi ) gerekse de iş bu protokolden kaynaklanan tüm yükümlülükleri (cezai şart da dahil doğmuş ve doğacak tüm borçlar da dahil) ve bunlara ait tüm madde ve hükümlerini okuyarak ve bunların hukuki sonuçlarını kabul ile beraber Borçlar Kanunu hükümlerine göre ve üçüncü şahsın fiilini garanti eden anlamında …sıfatı ile müvekkili şirkete karşı üstlenildiğini, garantörlerden …’in, müvekkili şirket lehine mülkiyeti kendisine ait olan … İli, … İlçesi, … Mah./köyü, … Mevkii: F37c- 10-A pafta, – Ada, 409 parsel numaralı gayrimenkul üzerinde; … lehine … Yevmiye Numaralı İşlem ile 15 Yıl Süreli İntifa Hakkı tesis ettiğini, müvekkili şirket lehine tesis edilen intifa hakkının sona ereceği 11/12/2021 tarihine kadar davalı şirketin müvekkili şirketin bayi olarak hizmet vereceği inancı ile intifa hakkı bedeli ödendiğini ve intifa hakkı tesis edilen gayrimenkulde kalıcı yatırımlar yapıldığını, 15 yıl süre için bayilik hizmet bedeli ödendiğini, ancak söz konusu intifa hakkının, yukarıda açıklanan şekilde rekabet kurulu düzenlemeleri çerçevesinde müvekkili şirketin lehine tesis olunan 15 yıl müddetli intifa hakkını kullanamaz hale gelmiş olduğunu ve normal şartlarda 11/12/2021 tarihinde sona erecek intifa hakkı Rekabet Kurumumun almış olduğu bir kısım kararlar ve bayi ile yeniden bayilik sözleşmesi imzalanamaması nedeniyle bilgileri verilen vekaletname ile terkin olunması için bayi tarafından bildirilen yetkiliye gönderilmiş olup, buna göre davalının sebepsiz zenginleşme kuralı uyarınca aldığını geri vermekle yükümlü olduğunu, müvekkili şirketin, sözleşmeden ve bayilik ilişkisinden kaynaklanan edimlerini tam ve gereği gibi yerine getirdiğini, diğer edimlerin yanı sıra, bayilik hizmet bedeli olarak … Petrol’e 12/01/2007, 13/01/2007, 25/01/2007, 27/01/2007, 01/02/2007 ve 05/02/2007 tarihlerinde, taraflar arasındaki bayilik ilişkisi 15 yıl süreceği inancıyla toplam 182.899,15-TL bayilik hizmet bedelini (şerefiye bedeli faturası karşılığında) akaryakıt olarak teslim ettiğini, ödenen bu bedelin taraflar arasındaki bayilik ilişkinin devam edeceği ve sözleşmeye konu akaryakıt istasyonu üzerinde, intifa hakkı müddetince yani 15 Yıl süreyle … markası ve kurumsal kimliği altında satış yapılacağı inancıyla belirlenip ve ödendiğini, ancak taraflar arasındaki ticari ilişki 27/01/2011 tarihinde sona erdiğini, bayiye yapılan yatırımın kullanılamayan süresi 10 Yıl 10 Ay 15 Güne tekabül etmekte olup, toplam yatırım dikkate alındığında yatırımın kullanılamayan süresine tekabül eden ana para tutarının 133.588,01-TL olduğunu, bu miktara ödeme tarihi olan “12/01/2007, 13/01/2007, 25/01/2007, 27/01/2007, 01/02/2007 ve 05/02/2007” tarihlerinden itibaren faiz, yürütülmüş olup anapara + vade farkı + KDV (%18) = 325.857,79-TL dava tutarına ulaştığını, güncellenmiş değerin sebepsiz zenginleşme kapsamında bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, yapılacak yargılama sonucunda 325.857,79-TL’nin, dava tarihinden itibaren anaparaya (133.588,01-TL) işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; taraflar arasında 27/01/2006 tarihli bayilik sözleşmesi ve 27/12/2006 protokol imzalandığını, resmi senetteki intifa bedelinin 1.500,00-TL olduğunu ve bu bedelin … tarafından alındığı metinde yazılmakla birlikte bu bedelin de ödenmediğini ve davanın intifa veren …’e karşı açılması gerektiği halde, ona karşı dava açılmadığını, 155.000,00-TL bedelin 1 yıl sonra 04/07/2007 tarihinde ödendiğini, bu bedelin iade şartlarının protokol ile belirlenmiş olması karşısında ve protokolde iade için bayilik sözleşmesi ile protokolün ihlal edilmesi şartı aranmış olduğundan davacının önce davalının kusurunu ispat etmesi gerektiği, bu yönde bir ihbar ve ihtar bulunmadığını, hizmet bedelinin bayilik sözleşmesi boyunca devam edecek olan rekabet yasağı için ödendiğini, intifa hakkı sözleşmesi veya senedine dayanarak yapılan bir ödeme olmadığını, 2015 yılında tanzim edilen sözleşmenin 4054 sayılı yasanın 4.maddesine açıkça aykırı olduğunu ve bu kapsamda Rekabet Kurumu’na başvuru yaptıklarını, davalının, özel ve sonraki tarihli yasanın açık emri uyarınca, bayilik sözleşmesini sona erdirdiğini, davacı şirketin standarda aykırı yakıt tedarik ederek, tüketici kaybına sebep verdiğini, sözleşme = inkişaf = şerefiye bedeli karşılığında kesilen fatura nedeniyle, amortisman / enflasyon düzeltmesi ve KDV indirimi yaptığını, dolayısıyla davacının davalı yedinde ariyetinin kalmadığını, faiz talebinin iyi niyetli zilyedi mahveden oranda olduğunu, ayrıca faizin başlangıç tarihinin açıkça hatalı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 26/02/2015 tarih ve 2012/28 E., 2015/137 K. Sayılı kararı ile, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, karara karşı taraflarca temyiz yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 09/03/2021 tarih ve 2020/2617 Esas, 2021/2201 karar sayılı kararı ile; “…davacı tarafından şerefiye bedeli adı altında davalıya yapılan ödemenin hangi hallerde geri istenebileceği hususu taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 5.3.maddesinde düzenlenmiş olup, anılan maddeye göre geri iadenin davalının kusurundan kaynaklanan bir nedenle sözleşmenin sona ermesi halinde mümkün olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin Rekabet Kurulu kararıyla kendiliğinden sona erdiği, bu durumun protokolün 5.3 maddesi kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı gözetilmeksizin dosya kapsamı ile bağdaşmayan gerekçeye istinaden yazılı şekilde hüküm kurulması…”nın doğru görülmediği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamına karşı davacı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 05/04/2022 tarih ve 2021/5818 E., 2022/2840 K. Sayılı kararı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiş, Mahkememizce, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, akaryakıt bayilik sözleşmesine istinaden alacak talebine ilişkin bulunmaktadır.
Davacı şirket ile davalı … … Ürünleri Sanayi Ltd. Şti. arasında imzalanan 27/01/2006 tarihli (5) yıl süreli bayilik sözleşmesi ile davalıya, … İli, … İlçesi, … Mahallesi köyü, … Mevkii’nde bulunan ve Tapu Müdürlüğü’nün 409 parsel numarasında kayıtlı, 2500 m2 alanlı taşınmaz üzerinde, … kurumsal kimliği altında her türlü akaryakıt satışı için akaryakıt bayiliği verildiği, Protokol ile de, …, … ve …’in, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan 18/12/2006 tarih Protokolün (6). maddesine göre davalı şirket bayinin, … ile imzalamış olduğu veya imzalayacağı Bayilik sözleşmeleri sebebiyle ve imzalanmış ve imzalanacak her türlü kambiyo senedi, borç senedi ve her türlü sözleşmeler sebebiyle doğmuş ve doğacak borçlarının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kefil oldukları, Protokolün 3.1. maddesi gereğince, mezkur Akaryakıt İstasyonu üzerinde davacı lehine … yevmiye nolu resmi senetle intifa hakkı tesis edildiği, davalı şirket tarafından davacıya kesilmiş 04/01/2007/155262 no.lu, “Şerefiye Bedeli” konulu KDV dahil 182.900,00-TL bedelli bir adet fatura tanzim edildiği, 11/12/2006 tarihli intifa senedi tesisi karşılığında bayilik hizmet bedeli adıyla protokolde öngörülen 155.000,00-TL + KDV ödenmesinin taahhüt edildiği ve intifa hakkının tapudan 10/06/2013 tarihinde terkin edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından şerefiye bedeli adı altında davalıya yapılan ödemenin hangi hallerde geri istenebileceği hususu taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 5.3.maddesinde düzenlenmiş olup, anılan maddeye göre iadenin davalının kusurundan kaynaklanan bir nedenle sözleşmenin sona ermesi halinde mümkün olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin Rekabet Kurulu kararıyla kendiliğinden sona erdiği, bu durumun protokolün 5.3 maddesi kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı açıktır. Bu itibarla, davacı tarafın açmış olduğu davada haksız olduğu sonucuna varılarak, açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70-TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 4.839,00-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.758,30-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan ve 89,00-TL posta ücretinden ibaret yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 48.620,09-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalılar tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.13/10/2022

Başkan …
 e-imzalıdır
Üye …
 e-imzalıdır
Üye …
 e-imzalıdır
Katip
 e-imzalıdır