Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/362 E. 2023/548 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/362 Esas
KARAR NO :2023/548 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/05/2022
KARAR TARİHİ:19/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 27/08/2019 tarihinde Fuar Katılım Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye göre müvekkilinin davalı yana 44.493,90 TL ödeme yaptığını, davalı tarafından organize edilen …-…’nın 20-24 Eylül 2021 tarihleri arasında gerçekleştirileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin üzerine düşen tüm yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirmesine rağmen davalının hiçbir gerekçe göstermeksizin fuarı iptal ettiğini, müvekkilinin fuarın gerçekleşeceği beklentisiyle masraflar yaptığını, söz konusu fuarın gerçekleşmemesi nedeniyle yüksek boyutlarda maddi zarar ve kar kaybı meydana geldiğini, davalıya ödenen bedelin iadesinin talep edilmesine rağmen ödeme gerçekleştirilmediğinden alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine borçlu- davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek, açıklanan nedenlerle; itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı arasında fuar katılım sözleşmesi yapıldığını, sözleşme uyarınca müvekkilinin haklı gerekçelerle fuarı ileri tarihlere ertelemesi mümkün olduğundan Covid-19 salgını nedeniyle fuarın katılımcıların hakları aynen korunacak şekilde ileri bir tarihte gerçekleşecek olması nedeniyle fuar katılım bedellerinin iade edilemeyeceği hususunun kararlaştırıldığını, fuarın pandemi nedeniyle devlet tarafından alınan kararlar nedeniyle ertelenmek zorunda kalındığını, yurt dışından misafirlerin katılamaması sebebiyle fuarın ertelenmesinin katılımcılar tarafından talep edildiğini bu nedenle müvekkiline atfedilecek bir kusurun olmadığını, müvekkilinin fuar tarihlerini değiştirme hakkı bulunduğunu ve fuar tarihlerinin değişmesinin katılımcılara sözleşmeyi feshetme ve ödenen bedelin iadesi hakkını tanımadığını belirterek; haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, beyan dilekçeleri, sözleşme örneği, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası UYAP mündericatı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında aslı yer alan, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında, 44.493,30-TL asıl alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde, borca, faize ve ferilerine itiraz ederek takibi durduğu görülmüştür.
Dava, …-… Fuarı sözleşmesi uyarınca ödenen fuar katılım bedeli alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi hükmü gereği iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Uyuşmazlık ise; sözleşme konusu fuarın belirlenen tarihte organize edilememesi nedeniyle davalının sorumluluğu bulunup bulunmadığı, dolayısıyla yapılan edimlerin iadesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla mahkememizin 03/01/2023 tarihli ara kararı ile; “Dosyanın resen seçilecek sektör ve nitelikli hesaplamalar konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdii ile davaya konu somut olayda taraf iddia ve savunmaları ile dosyaya celp olunan kayıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle davacı yanın davalı yandan alacak talep edip edemeyeceğinin tespiti ile rapor düzenlenmesinin istenilmesine” şeklinde karar verildiği, dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği ve bilirkişi … tarafından 08.02.2023 tarihli raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği anlaşılmış olup, raporun incelenmesinde özetle; “…Davaa konsu fuarın muhtevası nazara alındığında edimin sonraki bir tarihte ifa edilebilmesi mümkün olsa da, alıcının bu edimden elde edeceği menfaatin ortadan kalktığı şeklinde yorumlanabileceği ve bu yönü ile imkansızlığın söz konusu olabileceği, kusurun, tazminat sorumluluğunun doğması açısından önem arz eden bir kavram olduğu, huzurdaki davanın ise konusu itibariyle kusur sorumluluğuna ilişkin olmayıp, davacı tarafından ifa edilen bedelin iadesine ilişkin olduğu, bu nedenle tarafların üstlendikleri edimleri sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca iade ile yükümlü oldukları, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 10.maddesi dikkate alındığında katılımcının (davacının) ağır yükümlülükler altına girdiği ve tüm riskleri üstlendiği; öte yandan dosyaya müsrez sözleşme suretinin de önceden hazırlanıp, içeriğ i hakkında karşı tarafa karşılıklı görüşme ve pazarlık imkanı sunulmadan kabul ettirilen sözleşme niteliğini haiz olduğu, bu durumda ilgili hükmün yazılmamış sayılabileceği ve böylelikle taraflar açısından bağlayıcı olmayacağı, fuar katılım sözleşmesi uyarınca sözleşme bedelinin 44.493,90 TL olarak belirlendiği ve bu bedelin davalıya ödendiği, ancak karşı edimin ifa edilmediği; dolaysıyla davalının bu bedeli sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davacıya iade etmesi gerektiği”şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan rapordaki hukuki yorum ve nitelendirilmeler mahkememize ait olmakla; yapılan tespit ve değerlendirmeler bakımından ayrıntılı ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmış ve hukuki yorum ve nitelendirmeleri mahkememize ait olmak üzere yapılan tespit ve değerlendirmeler bakımından hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, … Ev Tekstili Fuarı sözleşmesi uyarınca ödenen fuar katılım bedeli olan 44.493,90-TL alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi hükmü gereği iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, davacı tarafça …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı sayılı icra dosyası üzerinden davalı borçlu aleyhine 44.493,90-TL asıl alacak sebebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğinin üzerine davalın süresinde asıl alacağa, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği, alacaklı vekilinin yasal süresi içerisinde itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği, mahkememizin 03/01/2023 tarihli ara kararı gereği, taraf iddia ve savunmaları ile dosyaya celp olunan kayıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek üzere dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, dosyaya ibraz edilen, dosya kapsamına ve bilimsel gerçeklere uygun olan bilirkişi raporu ile az yukarıda ayrıntıları yazılı hususların tespit edildiği, bu haliyle yapılan değerlendirmede de; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İfa imkânsızlığını düzenleyen 136. maddesinin; ” (1) Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer. (2) Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder. Kanun veya sözleşmeyle borcun ifasından önce doğan hasarın alacaklıya yükletilmiş olduğu durumlar, bu hükmün dışındadır. (3) Borçlu ifanın imkânsızlaştığını alacaklıya gecikmeksizin bildirmez ve zararın artmaması için gerekli önlemleri almazsa, bundan doğan zararları gidermekle yükümlüdür.” hükmünü içerdiği, davalının edimini elinde olmayan sebeplerle yerine getiremediği hususunda tereddüt olmadığı, zira Covid-19 pandemisi nedeniyle 20-24/09/2021 tarihinde yapılması planlanan fuarın, davacı yanca dava dilekçesi ile ileri sürülen ve davalı yanca da, aksi yönde bir savunma yapılamayan beyanlarından da açıkça anlaşılacağı üzere, fuarın düzenleneceği tarihten yaklaşık 10 gün öncesinde Mayıs 2022 tarihine ertelendiği, TBK’ nın Kısmi ifa imkânsızlığını içeren 137. Maddesinde yer alan; “(1) Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle kısmen imkânsızlaşırsa borçlu, borcunun sadece imkânsızlaşan kısmından kurtulur. Ancak, bu kısmi ifa imkânsızlığı önceden öngörülseydi taraflarca böyle bir sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, borcun tamamı sona erer. (2) Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, bir tarafın borcu kısmen imkânsızlaşır ve alacaklı kısmi ifaya razı olursa, karşı edim de o oranda ifa edilir. Alacaklının böyle bir ifaya razı olmaması veya karşı edimin bölünemeyen nitelikte olması durumunda, tam imkânsızlık hükümleri uygulanır.” hükmü ile aynı yasanın Aşırı ifa güçlüğünü düzenleyen 138. Maddesinin 1. fıkrasında yer alan; “Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır.” hükmü kapsamında davacının, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 138. Maddesi uyarınca sözleşmeden dönme hakkını haiz olduğu, bu minvalde davacı yanca …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesine dayalı ilamsız icra takibi başlatmakla ve ödeme emrinin davalı yana 29/12/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olmasıyla, sözleşmenin feshi iradesini açıklamış olduğu ve bu aşamadan itibaren, feshin hüküm ve sonuçlarının doğduğunun kabulü gerektiği, yine 6098 sayılı TBK’nın Aşırı ifa güçlüğünü düzenleyen 138. Maddesinin 1. fıkrasında yer alan hüküm kapsamında davacının, farklı bir tarihte aynı ülkede veya başka bir ülkede düzenlenecek fuara katılmaya zorlanamayacağı, ayrıca 6098 sayılı TBK’nın 136. maddesi uyarınca borçluya sorumluluk isnat olunamayan hallerde borcun sona ereceği, bununla birlikte karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, bu suretle borçtan kurtulan tarafın sözleşmeye istinaden aldığı edimi aynen iade yükümlülüğü bulunduğu, ayrıca davalı yanca müvekkili şirketin katılımcılardan aldığı ücretler ile fuar organizasyonu harcamaları yaptığı, personelin çalıştırdığı, maaş verdiği, istihdam sağladığı ve devlete vergiler ödediği beyan edilmiş ise de; doğrudan davalı yana yönelik zorunlu bir gider yapıldığı ve zorunlu giderlerin neler olduğu yönünde bir beyan sunulmadığı gibi, herhangi bir dekont ve belge sureti sunulmadığı, bu durumda davalının; taraflar arasında akdedilen sözleşme’nin 2. Maddesinde yer alan; “Düzenleyici Fuar Katılım bedelini fuar iptalini bildiriminden itibaren 30 (Otuz) gün içinde Katılımcı’ya iade eder” düzenlemesi kapsamında, davacı yandan almış olduğu 44.493,90-TL’yi, …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 29/12/2021 tarihinden itibaren 30 (otuz) gün içinde iade etmesi gerektiği halde etmemesi nedeniyle 29/12/2021 tarihi itibariyle mütemerrit olduğu ve davacının sözleşmede belirtilen tarihlerde yapılmayan fuara ilişkin olarak, davalı tarafça sözleşmede belirtilen edim yerine getirilmediğinden, ödenen bedelin iadesini talep etmekte haklı ve hukuki yararının bulunduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından davanın kabulüne, ayrıca takip konusu alacak likit olduğundan, itirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davalı-borçlunun …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yönelik itirazının İPTALİ ile takibin takip talebindeki şartlarla AYNEN DEVAMINA,
2-Hükmolunan itirazlı alacağın (44.493,90-TL) %20’si oranında hesaplanan 8.898,78-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 3.039,31-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 537,38-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.501,93-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacının ilk dava açarken yatırdığı 537,38-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden başvuru harcı 80,70-TL, posta gideri 98,00-TL, bilirkişi ücreti gideri 4.000,00-TL olmak üzere toplam; 4.178,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davcıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK 120. maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL Arabuluculuk giderinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK Yönetmeliğinin 58/1. Maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ NEZDİNDE İSTİNAF KANUN YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE karar verildi. 19.06.2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır