Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/31 E. 2023/868 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/31 Esas
KARAR NO :2023/868 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:13/01/2022
KARAR TARİHİ:15/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirket nezdinde …-… nolu … Modüler Kurumsal Sigorta Poliçesi ile sigortalısı dava dışı …’un maliki olduğu binaya bitişik davalı borçluların maliki olduğu yapıda “…” adlı yapının yıkımı ve yeniden inşası için davalılarca başlatılan inşa faaliyetleri sebebiyle sigortalının maliki olduğu taşınmazda maddi hasar meydana geldiğini, hasar bedelinin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını ve davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, arabuluculuğa başvurduklarını ancak anlaşamadıklarını, davanın kabulü ile itirazın iptalini, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Davanın kabulü ile itirazın iptalini, davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacı yanın sigortalısı …’un sürekli şahsi tadilat masraflarını müvekkilinden talep ettiğini, davacının davaya konu takipten önce yine keyfi tadilatlar neticesinde çıkarılan faturalarla …. İcra Müd. … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını ve yapılan itiraz sebebi ile takibin durduğunu, …. ATM … Esas sayılı dosyası ile davasının görüldüğünü ve işbu dosyanın celbini talep ettiklerini, davaya konu inşai faaliyetin … belediyesinden alınan izinler doğrultusunda yapıldığını, davacı şirkete ait taşınmaza ait alt yapı, faaliyet onarım belgeleri ve ruhsatların incelenmesini talep ettiklerini, tanıklarının dinlenilmesini, davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına vaki davalılar itirazının iptalinin gerekip gerekmediğinin tespitine ilişkindir.
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, beyan, talep ve delil dilekçeleri, cevabi yazı içerikleri, …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyası münderecatı, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlulardan 13.857,62-EUR asıl alacak, 685,57-EUR faiz olmak üzere toplam 14.543,29-EUR alacağın tahsili talebinde bulunulduğu, ödeme emrinin davalı borçlu …’a 01/08/2021 tarihinde, davalı borçlu … Anonim Şirketi’ne 03/08/2021 tebliğ edildiği, davalı borçlular vekili tarafından süresi içerisinde 29/07/2021 tarihli dilekçe ile ödeme emrine itiraz edildiği ve takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edildiği, itiraz ve dava tarihlerine nazaran davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı sigorta şirketinden …-… nolu … Modüler Kurumsal Sigorta Poliçesi ve 2020 YE .. nolu hasar dosyasından bir suret dosya arasına celp edilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğüne yazı yazılarak davacının sigortalısı olan …’un ticaret sicil kaydı olup olmadığı sorulmuş, yazı cevabı içeriğinden gerçek kişi işletme kaydının bulunduğu, yine … Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazı yazılarak davacının sigortalısı olan …’un mükellefiyetine ilişkin olarak geriye dönük 5 yıllık gelir vergisi beyannamelerinin gönderilmesi ve hangi usulde defter tuttuğunun bildirilmesi istenmiş olup cevabi yazı içerikleri incelendiğinde dava dışı sigortalının bilanço usulüne göre defter tuttuğu görülmüş olup, ticaret sicil memurluğundan mahkememize sunulan cevabi yazı içeriğinden ayrıca dava dışı sigortalının yıkım nedeniyle hasarlandığı iddia edilen binanın bulunduğu “… Mah. … Cad. No:37/1 …-İstanbul adresinde sanat galerisi işlettiği anlaşılmakla eylemin tüketici ilişkisinden kaynaklanmadığı, dava dışı sigortalının tacir olduğu yıkım nedeniyle sigortalının iş yeri olarak işlettiği bina zarar gördüğünden uyuşmazlığın çözümünde mahkememizin görevli olduğu anlaşılarak davanın esasına girilmiştir.
… Tapu Müdürlüğüne yazı yazılarak hasara konu 25 pafta 479 ada 3 parsel sayılı ve İstanbul ili … ilçesi … Sokak No:13, tapuda 25 pafta 479 ada 34 parsele kayıtlı 2 yapının takyidatlı tapu kayıtları dosya arasına alınmıştır.
… Belediye Başkanlığına yazı yazılarak … İlçesi, … Mahallesi, … … Sokak, 25 Pafta, 479 Ada, 34 Parsel, 30 kapı numaralı mecura ait yapı ve faaliyet onarım belgeleri ve ruhsatlarından birer örneği dosya arasına alınmıştır.
Taraflarca bildirilen tanıkların beyanlarının alınmasına karar verilmiştir.
Davalı tanığı … 05/10/2022 tarihli celsede; Ben 1995 yılından itibaren davalı … İnş. … A.Ş’de teknik müdür olarak çalışıyorum, yaklaşık 3 yıl kadar önce çalıştığım şirkette yıkım çalışmaları yapılır iken …’un taşınmazının zarar gördüğünden bahisle para istediğini öğrendim, yıkım çalışmaları yapılırken gerekli bütün güvenlik önlemleri alınmıştı, yıkımın yapıldığı yer ile …’un taşınmazı arasında yaklaşık 7-8 metre enine sahip bahçe bulunmaktaydı, yıkım esnasında …’un taşınmazına zarar verilmesi kesinlikle söz konusu değildi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … 05/10/2022 tarihli celsede; “Yaklaşık 12 yıldır ben … İnş. … A.Ş’de çalışıyorum, yıkım çalışmaları yapılırken idari işler yöneticisiydim, şuan için bölge müdürü olarak görev yapmaktayım, şirket tarafından tarafıma muhasebe ve benzeri konularda belli sınırlarda işlem yapma yetkisi verilmiştir, ancak temsil yetkim bulunmamaktadır, 2019 yılında çalıştığım iş yerinde yıkım işlemleri gerçekleştirildi, yıkımın gerçekleştiği bina hatırladığım kadarıyla 15-50 yüksekliğindeydi, yıkımın yapıldığı yer ile …’un taşınmazı arasında bahçe boşluğu vardı, aradaki mesafe tahminimce 6 ila 8 metre civarındadır, yıkım çalışmaları devam ederken … tarafından belediyeye yıkımın durdurulması noktasında şikayette bulunulmuş ve belediye tarafından görevlendirilen personeller tarafından hem yıkımın yapıldığı taşınmaz, hemde …’un taşınmazı incelenmiştir, …’un taşınmazı incelenirken bizzat bende hazır bulundum, herhangi bir hasar durumu söz konusu değildi, gerekli başvurular yapılıp izinler alınarak yıkım çalışmaları yapıldığından belediye tarafından herhangi bir işlem tesis edilmedi, bildiğim kadarıyla yapılan incelemeler sonunda …’a yıkımın usulüne uygun yapıldığı yönünde bir tutanak düzenlenerek verilmiştir, yıkım süresince herhangi bir olumsuzluk yaşanmamıştır, yıkım çalışmaları yaklaşık 2 ay sürmüş ve yıkım çalışmalarında oluşan ses dışında başkaca bir şikayet tarafımıza ulaşmamıştır, bizde bu hususa dikkat ederek yıkım çalışmalarını sürdürdük, yıkım sonucunda belediyeye başvurarak tescil sürecini de sonuçlandırdık, yıkımı yapılan yer hali hazırda boş arsadır, herhangi bir taşınmaz inşaatı yapılmamıştır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile getirtilen kayıtlar incelenmiş, 6102 sayılı TTK’nın 83. Maddesi hükmü de dikkate alınarak uyuşmazlığa konu alacağın dayanağı olan faturaların ve ödemelerin taraf şirketlerin ticari defterlerine yansıyış şeklini tespit noktasında mahallinde keşif icrası ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi heyeti 13/03/2023 tarihli raporunda; Dava konusu yapıların … İlçesi, … Mahallesi, 479 adada yer aldığı; davalı tarafa ait (yıkımı yapılan) 34 parsel ve davacı tarafa ait 3 parseller olduğu, Söz konusu parsellerin, 3 parselin arka Cephesinden komşu olduğu, 479 ada 34 parselde yer alan yapılar hakkında; … Belediyesi, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından 28.03.2016 tarih ve 2015/13720 sayı ile Yapı Yıkma İzin Belgesi düzenlendiği ve Üstlenme Senedi notunda; “Ada, parsel, kapı nosu ve adresi yukarıda yazılı yapının komşu binaların cinsi tespit edilerek zarar görmemeleri için gerekli tüm önlemler alınacaktır” denildiği, … Belediyesi, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından 479 ada 34 parselde yer alan yapılar hakkında; 16.06.2020 tarih ve 2015/13720 sayı ile Yanan ve Yıkılan Yapılar Formu (Yıkım Ruhsatı) düzenlendiği, Aralık 2019 tarihli Teknik Raporda; “Ahşap iskeletli ve bağdadi çıtalar üzerindeki imalatların bu tür bozucu etkilere karşı dayanıksız olduğu, … Belediye Başkanlığı, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü, KUDEB şefliğinin konu ile ilgili yazısında belirttiği üzere komşu 479 ada 34 parsele yapılacak her türlü yıkım ve kazı işlerinde gerekli tüm önlemlerin alınmış olması gerektiği, tüm yıkım/söküm/kazı işlerinde titreşimli/darbeli alet ve makinaların kullanılması yerine bu işlerin mümkün olduğu kadar elle yapılması ya da komşu yapılarda hissedilebilir titreşim oluşturmayan küçük el aletleri ya da makinelerle yapılması gerektiği” belirtildiği, 17.06.2020 tarihli Teknik Raporda; “Gözlenen hasarların yüzeysel düzeyde kaldığı, mevcut veriler ışığında yapının yıkım çalışması öncesindeki yapısal güvenliğini büyük oranda koruduğu, yıkım çalışmasının başlaması ile birlikte oluşan titreşimler sonucunda hasarların ortaya çıkması veya mevcut çatlakların bir miktar genişlemesi ve daha görünür hale gelmeleri, tarihi binadaki malzemelerin düşük mekanik özellikleri de dikkate alındığında olasılık dahilinde olduğu, komşu parselde devam edecek olan inşaat faaliyetleri boyunca ortaya çıkabilecek potansiyel titreşim ve zemin hareketlerinin binada oluşturacağı etkilerini takibi için yapı sağlığı izleme sisteminin tecrübeli bir ekip tarafından tasarlanması yerleştirilmesi ve işletilmesi önerildiği, gözlenen hasarların onarımı için dekoratif sıva boya veya kaplama onarımları yapılmasının yeterli olacağı, uzman ekip projenin hazırlığı ve uygulanması geleneksel yapı ve malzemeler konusunda uzman ekiplerce yapılması gerektiği, Şubat 2020 tarihli Taşıyıcı Sistem Hakkındaki Raporda; “Yapı çevresinde oluşacak titreşimlerin yapının ana taşıyıcısı olan dış beden duvarlarını tahribatlara uğratmasının kaçınılmaz olduğu, yapının oturduğu bu kayaç üzerindeki ada bazındaki titreşimlerin iç duvarlarda çatlamalara, sıvaların yapışan yüzeylerden ayrılmasına, dökülmesine sebep olacağı, Yapı çevresinde titreşimlere sebep olan temel kazıları başlayınca yapı duvarlarında oluşacak çatlaklara ölçü aletleri konulması gerektiği, 13.10.2021 tarihli Binaların Yıkılması Hakkında Yönetmelik’in ilgili 6. maddesinde; “…Yıkımdan önce hangi yıkım yönteminin kullanılacağı, yapıda ve yapı çevresinde etkilenebilecek diğer yapı, altyapı, tesisat, trafik ve insanların hangi tedbirlerle güvenliklerinin sağlanacağı, yapının malzeme ve varsa hasar özellikleri ile taşıyıcı sistemi, taşıma gücü imkânları ile tüm risk unsurları incelenip tespit edilerek TS … Yapıların Tam ve Kısmi Yıkımı İçin Uygulama Kuralları Standardına uygun şekilde müellif tarafından Ek-2’ye göre yıkım planı hazırlanır…” hükümlerinin bulunduğu, 13.10.2021 tarihli Binaların Yıkılması Hakkında Yönetmelik’in ilgili 9. maddesinde; “Müteahhit, yıkım faaliyetine başlamadan önce, yıkım esnasında ve yıkım sonrasında, yıkımda çalışanlar ve üçüncü şahıslar için ilgili mevzuatında öngörülen güvenlik tedbirleri ile çevre koruma tedbirlerini almakla yükümlüdür” hükümlerinin bulunduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Hükmünün bulunduğu, Davalı tarafın yükümlülükleri gereği, tüm güvenlik önlemlerini ve tedbirleri alarak/planlayarak komşu parsellere zarar vermeyerek yıkım çalışmasını yapması gerektiği, dava konusu yıkım işlerinin yıkım alanının çevresinde bulunan yapılara zarar verilmemesi için düşük titreşimli iş makineleriyle veya yıkım işçileriyle yapılması gerektiği ancak yapılmadığı; Gerekli tedbirlerin alınarak çalışma yapılmadığından II. grup tescilli yapı olan 479 ada 3 parseldeki yapının zarar gördüğü, konu ile ilgili kanun ve yönetmelikler gereğince yıkımı yapan davalı tarafın hasarı giderme yükümlülüğünün olduğu belirtilmişse de, bilirkişi heyetinde yer alan jeofizik mühendisi bilirkişi … muhalefet şerhinde “Yıkımı yapılan binanın zemininde, davacıya ait binanın zemininde, merdivenlerinde, merdiven basamaklarında, döşemesinde ve tavanlarında herhangi bir çökme, kayma olmadığı gibi yıkım yapılan bina ile davacıya ait bina arasında yaklaşık 6-7 metre bir mesafenin olduğu, ve bu mesafedeki boşluğun çeşitli ağaçlardan oluşan bahçelik olduğu, keza bahçe zemininde de herhangi bir çökme ve kaymanın olmadığı görüldüğünden ayrıca yıkım esnasında çalışan makinelerin zemine uyguladığı titreşimlerin dava konusu hasara neden olmadığı ve davacıya ait binada tespit edilen dava konusu hasarın binanın eski olması nedeniyle sıva çatlaklarından ibaret olduğu” şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Rapora yönelik beyanlar ve itirazlar doğrultusunda tanık anlatımları da dikkate alınarak yeniden ek rapor tanzim edilmek üzere dava dosyası bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan ek raporda, kök rapordaki kanaatlerinde herhangi bir değişiklik olmadığı görüşünü bildirmiş olmakla ayrıca Davacı tarafından görevlendirilen … raporunda “Hasarın komşu binada yıkım çalışmaları sırasındaki iş makinelerinin oluşturduğu darbeli sarsıntılar nedeniyle meydana gelmiş olduğu konu hasarın poliçe teminatı kapsamında olmadığı kanaati ” nin ifade edildiği, heyetimiz tarafından da her hangi bir çökme ve kaymanın olmadığı kanaati ifade edilmiştir. … (…) tarafından düzenlenen, 09.07.2020 tarihli ekspertiz raporunda, poliçede mevcut Yer Kayması Teminatı Klozu dikkate alınarak hasar tespitinin yapılmış olduğu, ancak dava konusu hasarın teminat kapsamında olmadığı kanaatinin belirtilmiş olduğu hasarın ödenmesinin davacı tarafından düzenlenmiş bulunan Poliçe Özel ve Genel Şartlarına göre de uygun olmayacağının belirtildiği görülmüştür.
Yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
Her ne kadar bilirkişi heyeti kök raporunda meydana gelen hasarın, davacıların yer sarsıntısına yol açar şekildeki eylemleri nedeniyle meydana geldiği yönünde görüş beyan edilmişse de esas uzmanlık alanı yer bilimi olan jeofizik mühendisi …’ın yıkım çalışmaları nedeniyle hasar gördüğü iddia edilen binanın bahçe zemininde herhangi bir çökme ve kaymanın olmadığı ile yıkım esnasında çalışan makinelerin zemine uyguladığı titreşimlerin dava konusu hasara neden olmadığını belirttiği, davacıya ait binada tespit edilen hasarın binanın eski olması nedeniyle sıva çatlaklarından ibaret olduğu, bu durumun keşif esnasında yapılan gözlemler, alınan tanık beyanları ve çekilen fotoğraflarla da sabit olduğu 09.07.2020 tarihli ekspertiz raporunda poliçede mevcut yer kayması teminatı klozu dikkate alınarak hasar tespitinin yapılmış olduğu, keşif mahallinde yer kaymasına yönelik herhangi bir tespitin yapılamadığı, hasar ödemesinin darbeli sarsıntılar nedeniyle yapıldığı, bu haliyle hasar teminat dışı olduğundan sigorta ödemesinden kaynaklı sigortalının haklarına halef olamayacağı anlaşılmakla dava konusu hasarın teminat kapsamında olmadığının hem bu yönüyle hem de mahkememizce görüşüne hukuki değer verilen jeofizik mühendisi …’ın tespitleri nedeniyle anlaşıldığından davacı tarafça açılan dava ile davayı açmakta hukuki yararı bulunduğundan davalıların kötüniyet tazminatı istemlerinin reddine karar verilerek mahkememizce aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça açılan davanın REDDİNE,
2-Davalıların kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 269,85TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 3.151,88-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan ‭2.882,03‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
7-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 36.123,58-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
9-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2023

Katip …

Hakim …