Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/296 E. 2023/496 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/296 Esas
KARAR NO :2023/496

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:29/04/2022
KARAR TARİHİ:07/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Sigorta A.Ş.’ye …/… no.lu Genişletilmiş Artı Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan …’e ait … plakalı aracın 20.11.2021 tarihinde… Mahallesi Hacı İsa Mescit Sokak üzerinde seyir ederken, davalının Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) sigortacısı sıfatıyla sorumlu olduğu … plakalı araç ile çarpışması sonucunda meydana gelen trafik kazasında hasara uğradığını, davaya konu kazaya ilişkin olarak trafik polisleri tarafından düzenlenmiş bulunan maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağından kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 57/2-c maddesini ihlal ettiğinin anlaşıldığını, dolayısıyla … plakalı araç sürücüsünün müvekkili şirkete sigortalı bulunan araçta meydana gelen zarara %75 oranında kusuru ile sebebiyet vermiş olduğunu, müvekkili şirkete yapılan hasar ihbar sonucu … numaralı hasar dosyasından görevlendirilen sigorta eksperi tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda “Maddi hasarlı kaza tespit tutanağında belirtilen … plakalı araç üzerindeki hasarlar ile araç üzerinde tespit edilen hasarların uyumlu olduğu, kusur nispetinde rücu durumunun bulunduğu,” şeklinde görüş ve kanaat belirtildiğini, müvekkili şirketin dava konusu olay nedeniyle sigortalı araç için sigortalısına 20.12.2021 tarihinde 34.695,62.-TL, 07.02.2022 tarihinde 2.474,46.-TL olmak üzere toplam 37.170,08.-TL sigorta tazminatı ödemiş olduğunu, müvekkili … Sigorta A.Ş. sigortalısına yapmış olduğu ödeme ile TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortalının haklarına halef olduğundan borçlu/davalıya karşı rücu hakkı doğduğunu, müvekkili şirket tarafından ödenen sigorta tazminatının rücuen tahsili için davaya konu olayda kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın trafik sigortacısı sıfatıyla sorumlu olan davalı … Sigorta A.Ş.’ye rücu başvurusunda bulunulmuş ise de … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalısı araç için müvekkili şirkete 10.529,76.-TL ödenmiş olduğunu, bunun dışında talep olunmasına karşın başkaca bir ödemede bulunulmadığını, müvekkili şirkete kasko sigortalı araçta meydana gelen hasardan dolayı kusuru bulunan … plakalı aracın trafik sigortacısı olan davalı … Sigorta A.Ş.’nin sigorta poliçe limitleri içerisinde kalan hasardan dolayı KTK m.97 ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3. maddeleri gereği sorumlu olduğunu, davaya konu kazaya ilişkin trafik kazası tespit tutanağında davalı şirkete ZMM poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsünün müvekkili şirkete sigortalı araçta meydana gelen zarara %75 kusuru ile sebebiyet verdiği tespit olunduğundan, müvekkili şirket tarafından sigortalısına ödenen 37.170,08.-TL üzerinden %75 kusur oranına denk gelen 27.877,56.-TL sigorta tazminatından davalı … Sigorta A.Ş. tarafından dava öncesinde ödenen 10.529,76.-TL düşülmekle [27.877,56.-TL – 10.529,76.-TL=] 17.347,81.-TL hasar miktarından davalı şirket sorumlu olup tazminle mükellef olduğunu, müvekkili tarafından kazada zarar gören sigortalı araç için ödenen sigorta tazminatından kalan bakiye 17.347,81.-TL ve fer’ilerinin tahsili için davalı/borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile yapılan icra takibine karşı davalının haksız itirazı ve arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kalması üzerine, müvekkili şirket alacağının davalıdan tahsili için işbu itirazın iptali davasının açılması zarureti doğduğunu beyanla, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davalı/borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına karşı yaptığı itirazın iptaline, takibin asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına, %20 ‘den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatının ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı/borçludan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 20.11.2021 tarihli kaza sebebiyle davacı tarafından, 30.07.2021 – 30.07.2022 vadeli … plakalı aracın … no.lu poliçe kapsamında müvekkili şirketten davacı sigortacının sigortalısının uğradığını iddia ettiği hasarı talep edildiğini, ancak müvekkiline atfedilecek kusur ve sorumluluk bulunmadığından davanın reddinin gerektiğini, davacının talep etmiş olduğu hasar miktarı fahiş tutarda olup işbu miktarda hasar meydana geldiğinin iddia edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin kusur oranına göre davacıya 28/01/2022 tarihinde 8.673,91-TL, 24/02/2022 tarihinde ise 1.855,85-TL olmak üzere toplamda 10.529,76-TL ödeme yapıp, tüm sorumluluğunu yerine getirmiş olduğunu, başlatılan icra takibinin herhangi bir hukuki dayanağı olmayıp haksız başlatılan icra takibinin devamı mümkün olmadığını, kaza tespit tutanağında yer alan kusur durumunun kabulünün mümkün olmadığını, her ne kadar başvurucu davacının sigortalısının %25 kusurlu olduğu iddia edilse de kusur oranının daha fazla olduğu kanaatinde olduklarını, hasarın onarım bedeli taleplerine ilişkin bir aracın kaza neticesinde oluşan hasarına ilişkin bedel hesaplanırken aracın basit bir onarımla giderilemeyecek derecede kullanılamaz hale gelmiş parçalarına değişim ve değişim işçiliği bedeli yansıtılmakta, basit bir müdahale (örneğin lokal boya veyahut darbeli düzeltme) ile giderilebilecek parçalarına ise onarım ve işçilik bedeli yansıtılmakta olduğunu, davacı tarafından sunulan bilikişi raporunun fahiş katsayılarla hesaplanmış olduğunu, herhangi bir dayanağı bulunmadığını, müvekkili sigorta şirketi tarafından mesnetsiz rapor doğrultusunda ödeme yapılmasının beklenemeyeceğini, yeni bilirkişilerden hukuka uygun rapor alınması halinde talep edilen ödemenin yersiz olduğunun anlaşılacağını, parçaların piyasa değerlerine bakıldığında bilirkişi raporundaki tutarların tamamının piyasadaki ortalamanın çok üzerinde ve hatta en üst sınırda olduğunun görülebileceğini, müvekkili sigorta tarafından davacıya ödeme yapılmış olup kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilin sorumluluğu var ise dahi en fazla KTT’de yer alan kusur oranında olacağını, meydana geldiği iddia edilen tüm zararın müvekkili sigortadan tahsil edilmesinin dürüstlük kuralı çerçevesinde beklenemeyeceğini, müvekkili şirket nezdinde sigortalının ve müvekkilinin kusurunu kabul etmemekle beraber, müvekkilin sorumluluğunun yalnızca poliçe limiti teminatı ile sınırlı olduğunu ifade ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı yanca, sigorta poliçesi, ödeme dekontu, kaza tespit tutanağı, kazaya ilişkin fotoğraflar ile arabuluculuk tutanağı ibraz olunmuş; Mahkememizce, dava konusu takip dosyası, kazaya karışan araçların tramer kayıtları ile poliçe ve hasar dosyaları celbedilmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçludan 17.347,81TL asıl alacak, 329,37 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.677,18 TL alacağın tahsili talebinde bulunulduğu, ödeme emrinin 13/03/2022 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından süresi içerisinde ödeme emrine itiraz edildiği ve takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihlerine nazaran davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile getirtilen kayıtlar incelenmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi heyeti tarafından 22/04/2023 tarihli raporda; Dava konusu trafik kazasının oluşumunda, … sayılı araç sürücüsü …’in % 75 asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’in % 25 tali kusurlu olduğu, davacı şirketin, davalı şirketten, kaza neticesi meydana gelen hasarın 15.493,19 TL’lik kısmını talep edebileceği, … plakalı araç adına … Sigorta A.Ş. tarafından … adına düzenlenmiş 21.05.2021-21.05.2022 tarihleri arasında geçerli … Poliçe nolu Genişletilmiş Artı Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, … plakalı aracın … Sigorta A.Ş. tarafından … adına düzenlenmiş 30.07.2021-30.07.2022 tarihleri arasında geçerli … poliçe nolu ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğu, teminat limitinin araç başına maddi 43.000,00 TL olduğu, … Sigorta A.Ş. poliçe genel şartları B.4.3. maddesi ve 6102 sayılı kanunun halefi yet başlıklı 1472. maddesi kapsamında ödediği tutar kadar sigortalısının halefi olduğu, sigorta şirketinin ödediği hasar bedelini teknik bilirkişisi tarafından … sayılı araç sürücüsü …’in % 75 asli kusurlu olduğu tespit edilmiş olduğundan, dava dilekçesinde … plakalı …’a ait aracın davalı … Sigorta A.Ş.’nin ise kaza tarihindeki trafik sigortacısı olduğu belirtildiğinden, davacı sigorta şirketinin kusur nispetine göre ödediği hasar bedelini Kasko Sigortası Genel Şartları B.4. Hasar ve Tazminatın sonuçları başlıklı 4.3. maddesinde belirtildiği üzere “4.3.Sigorta şirketi ödediği tazminat tutarınca sigortalıya halef olur. Sigorta şirketi ödediği tutar için rücu talebini, sigorta limitleri dahilinde, öncelikle ilgili risk için teminat sunan sigorta şirketine yöneltir. ” öncelikle risk için teminat sunan sigorta şirketi olan … Sigorta A.Ş.’ye kusur oranı nispetinde rücu talebinin yerinde olduğu, bu nedenle teknik bilirkişisi tarafından tespit edilen, … plakalı 2016 model … araçta meydana gelen hasar miktarının, kaza tarihi itibarı ile 34.697,26 TL olduğu, kusur oranı nispetinde, … plakalı araç sahibi ve sigortacısının, bu miktarın % 75 i olan 26.022,95 TL lik hasardan sorumlu olacağı, davalı şirketin 10.529,76.-TL ödeme yapmış olduğu, bu doğrultuda davacı şirketin davalı şirketten 15.493,19 TL talep edebileceği, kanaati doğrultusunda … Sigorta A.Ş.’nin 15.493,19 TL’nin takip tarihi itibarıyla güncel değeri olan 15.791,43 TL olarak … Sigorta A.Ş.’den talep edebileceği şeklinde tespitlerde bulunulmuştur.
Bilirkişi raporunun HMK’nın 279. maddesi koşullarını taşır şekilde dosya kapsamına uygun, teknik ve ayrıntılı olarak hazırlanmış olması nedeniyle rapor, Mahkememizce de benimsenmiş ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre;
Davacı sigorta şirketinin sigortalısına yaptığı ödemeyi kusur oranlarına göre 20/11/2021 tarihli kazaya karışan karşı aracın zorunlu trafik sigortacısından rücuen tahsil noktasında icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Kazaya karışan … plakalı aracın … adına düzenlenmiş 21/05/2021- 21/05/2022 vadeli, …/… poliçe numaralı Genişletilmiş Artı Kasko Sigorta Poliçesi ile davacı … Sigorta A.Ş.’ye sigortalı olduğu, kazaya karışan … plakalı diğer aracın ise … adına düzenlenmiş 30/07/2021- 30/07/2022 vadeli, … numaralı ZMSS Poliçesi iledavalı … Sigorta A.Ş.’ye sigortalı olduğu, sigorta poliçelerinin kaza tarihini kapsadığı anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan ödeme dekontlarından davacı sigorta şirketi tarafından sigortalı araç için 20/12/2021 tarihinde 34.695,62 TL ve 07/02/2022 tarihinde 2.474,46 TL olmak üzere toplamda 37.170,08 TL ödeme yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi ve Kasko Sigortası Genel Şartları B.4 maddesi 4.3. bendi uyarınca davacı sigorta şirketi, sigortalı araca istinaden yaptığı ödeme uyarınca sigortalının haklarına halef olup, eldeki davayı da halefiyet ilkesine dayalı olarak açmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından da davacı sigorta şirketine 28/01/2022 tarihinde 8.673,91 TL ve 24/02/2022 tarihinde 1.855,85 TL ödeme yapılmıştır. Davalı vekilince cevap dilekçesinde usulüne uygun başvuru yapılmadığı savunulmuşsa da rücu davacı tarafından usulüne uygun olarak rücu başvurusu yapıldığı davalı tarafından yapılan kısmi ödemeyle sabit olup bu yöndeki savunmaya itibar edilmemiştir.
Uyuşmazlık konusuna ilişkin yasal düzenlemelere bakıldığında;
Türk Ticaret Kanunun 1472. maddesinde; sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının, gerçekleşen zarar zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal edeceği düzenlenmiştir.
Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarının Hasar ve Tazminatın Sonuçları başlıklı B.4. maddesinin 4.3. bendinde; “Sigorta şirketi ödediği tazminat tutarınca sigortalıya halef olur. Sigorta şirketi ödediği tutar için rücu talebini, sigorta limitleri dahilinde, öncelikle ilgili risk için teminat sunan sigorta şirketine yöneltir. Sigorta şirketi ilgiliye karşı sahip olduğu rücu hakkını ilgili risk için sigorta teminatının bulunmadığı durumda kullanabilir. Sigorta ettiren ve sigortalı, sigortacının açabileceği davaya veya takibe yararlı ve elde edilmesi mümkün belge ve bilgileri vermeye zorunludur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 50. maddesinde; Zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesinde; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, 91. maddesinde; İşletenlerin bu kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, 97. maddesinde; Zarar görenin ZMMS sigortacısına başvurabileceği; 99. maddesinde; trafik sigortacısının, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
Dosyada yaptırılan bilirkişi incelemesinde 20/11/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasının oluşumunda davacı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın %25, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın %75 oranında oranında kusurlu olduğunun ve davacı sigorta şirketine sigortalı araçtaki dava konusu kaza nedeniyle oluşan hasarlanmanın 34.697,26 TL olduğunun tespit edilmesi karşısında davacının tazminat istemine ilişkin olarak zararını ve davalı yanın kusurunu ispatladığı; davalı sigorta şirketinin kazaya %75 kusuru ile sebebiyet veren aracın kaza tarihi itibarıyla ZMMS poliçesini düzenlediği; yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ışığında TTK’nın 1472. maddesi uyarınca, davacı kasko sigortacısı şirketin sigortalısına ödediği bedel kapsamında oluşan gerçek zarardan, davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında ve ZMMS poliçesi teminat limitleri ile sorumlu olduğu, poliçe teminat limitinin araç başına 43.000,00 TL olduğu, davalı şirkete sigortalı aracın sürücüsünün kusuruna göre davalı sigorta şirketinin sorumluluğüunun 26.022,95 TL olduğu, tespit edilen bedelin teminat limiti içerisinde kaldığı, öte yandan davalı sigorta şirketi tarafından davacı sigorta şirketine takip/ dava tarihinden evvel 10.529,76 TL ödeme yapılmış olmakla eldeki davada davacının tazminat talebinin 15.493,19 TL yönünden haklı olduğu; ödeme tarihinden takip tarihine kadar talep edilebilecek işlemiş faizin ise 298,24 TL olduğu; davacı yanın fazlaya dair istemlerinin ve davalı yanın aksi yöndeki savunmalarının yerinde olmadığı; davacı yanca icra inkar, davalı yanca kötüniyet tazminatı talebinde bulunulmuşsa da, zarar miktarı dosya kapsamında teknik bilirkişi marifetiyle yaptırılan inceleme ile tespit edildiğinden alacağın likit olmadığı ve İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca tarafların tazminat istem koşullarının da oluşmadığı sonucuna varılmış; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın, 15.493,19 TL asıl alacak ve 298,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.791,43 TL üzerinden İPTALİNE, takibin, tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla belirtilen alacak miktarları üzerinden ve 15.493,19 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA, bu yöndeki fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-İİK’nın 67/2. maddesindeki koşullar oluşmadığından, tarafların tazminata yönelik taleplerinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 1.078,71-TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak yatan 213,50-TL harcın mahsubu ile eksik kalan ‭‭‭865,21‬-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan ‭213,50‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 166,42 TL’sinin davacıdan, 1.393,58 TL’sinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.885,75-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, posta gideri 54,25 TL, bilirkişi ücreti gideri 1.800,00 TL olmak üzere toplam 1.934,95 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 1.728,54 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davalı tarafça sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
10-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kabul ve reddolunan dava değerleri kesinlik sınırının altında kaldığından HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi. 07/06/2023

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .