Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/279 E. 2022/918 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/279 Esas
KARAR NO : 2022/918

DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Sözleşmenin Feshi)
DAVA TARİHİ : 22/04/2022
KARAR TARİHİ : 27/12/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Sözleşmenin Feshi) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı banka ile imzalanan 17.03.2021 tarihli protokolün öncelikle şekil unsurları yönünden sakat olması nedeniyle batıl olduğunun kabulüne ve davacı müvekkilinden aşırı yararlanma kastı olan bankanın iradesini gösteren davaya konu protokolün gabin nedeniyle feshine karar verilmesi talebi ile ikame edildiğini, davacı müvekkili, turizm sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, yerel, genel ve global olumsuzluklardan birebir etkilenmekte olduğunu, işletmenin bulunduğu lokasyon gereği, … taşınması ile müşteri kaybı yaşamışken sonrasında global olarak dünyayı etkisi altına almış olan covid-19 pandemisi ile işleri durma noktasına gelen müvekkili, ticari yaşantısını sürdürmek adına davalı banka ile görüşmelerini sürdürdüğü ve en sonunda davalı banka tarafından hazırlanan protokole imza atmak zorunda kaldığını, müvekkilinin müzayakaya sürüklenme halini bilen banka ise bu durumu tamamen lehine çevirdiğini, gabin hali ile kanunen belirlenen şartlara uymayarak batıl bir sözleşme ürettiğini ve müvekkilinin de bu protokolü imzalamak zorunda bıraktığını, müvekkili ile davalı yan arasında 17.03.2021 tarihinde protokol başlıklı bir sözleşme imzalandığını, davalı banka ve müvekkili arasında yapılan protokolün bu maddesi ile müvekkilinin daha önceki 3 adet finansal kiralama sözleşmelerinden doğan yükümlülüklerinden kurtulduğunu ve kendi nam ve kullanımda bulunduğu değerli taşınmazın mülkiyetini 31.03.2021 tarihi itibariyle 34.700.000-TL bedel karşılığında bankaya ödediğini, zira davalı bankanın yapılan devir işlemi neticesinde 34.700.000-TL bedelin müvekkilinin borçlarından mahsup edileceğini yapılan protokolde açık olarak belirttiğini, taraflar arasında imzalanan 17.03.2021 tarihli sözleşmesinin 3-4-5-6-7-8 ve devam maddelerinde yapılan düzenlenmelere genel şartlara havi davalı banka lehine yapılan maddeler olduğunu, söz konusu maddelerin bizzat davalı banka tarafından müvekkilin ekonomik zorluğu nedeni ile dikte ettirilmiş olduğu da sabit olduğunu, gelinen süreçte müvekkili bankaya devrettiği taşınmazı geri almak istediğinde davalı banka protokol içeriğinde yazılmayan birçok borç çıkarmakta ve müvekkilinden fahiş miktarda para talep etmekte olduğunu, hal böyle olunca müvekkili, davalı banka ile yaptığı 17.03.2021 tarihli protokolün müvekkili şirketin iktisaden zayıf olduğu dönemde imzaladığını, imzalanan sözleşmenin bu sebeple geçersiz sayılması talebiyle bu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, öncelikle teminatsız olarak ihtiyati tedbir talebimizin kabulüne aksi halde davaya konu gayrimenkul üzerine davalı şerhi işlenmesine, sonrasında gerçekte finansal kiralama sözleşmesinin resmi şekilde yapılmayarak adi şekilde yapılan sözleşme hükümlerine konu edilmesi hukuken batıl olması ve ekonomik yaşantısını devam ettirmek için adına sömürülerek müzayaka haline sürüklenen müvekkilinin imzaladığı protokolün gabin hali ve şekil unsurları yönünden sakat olması nedeniyle batıl olmasına, anılan protokolün feshi ile tarafların buna göre de her iki tarafın sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda birbirine verdiklerini geri almalarına, yargılama giderleri ile karşı vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile davalı … A.Ş. arasında, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde … tarih ve … Nolu Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini ve “… İli, … İlçesi, … Mah., … Mevkii, 332 ada 1 Parselde kayıtlı, zemin kat mağaza, asma kat ve 1, 2, 3, 4, 5, 6 ve 7 nolu bağımsız bölümlerden müteşekkil 3 bağımsız bölüm nolu otel vasıflı taşınmazlar”, kullanımı için davalıya teslim edildiğini, sözleşme ile kararlaştırılan kiralama bedellerine ilişkin ödemeler, davalı tarafından yerine getirilemediğini ve mevcut sözleşme, tüm şartları geçerli olmak kaydıyla … tarih ve … Nolu Finansal Kiralama Tadil Sözleşmesi ile tadil edildiğini, tadil sözleşmesi ile kararlaştırılan yükümlülükler ve kiralama bedelleri de sözleşmede belirtildiği şekilde yerine getirilmediğinden, tadil sözleşmesi de 27.07.2016 ve 06.11.2019 tarihlerinde tadil edilerek yeni bir ödeme planı tanzim edildiğini, Finansal kiralama sözleşmelerinin dışında müvekkili banka ile davacı banka arasında Genel Kredi Sözleşmesi tanzim edildiğini ve bu kredi sözleşmeleri kapsamında davacıya krediler/fonlar kullandırıldığını, Finansal kiralama sözleşmelerinin dışında müvekkili banka ile davacı banka arasında Genel Kredi Sözleşmesi tanzim edildiğini ve bu kredi sözleşmeleri kapsamında davacıya krediler/fonlar kullandırıldığını, davacının talebi üzerine, borcun yapılandırılması ve taşınmazın davacı tarafından alımını sağlamak adına yeniden görüşmeler yapıldığını ve 17.03.2021 tarihinde protokol keşide edildiğini, 17.03.2021 tarihli protokolde, 31.03.2021 tarihine kadar finansal kiralama sözleşmesine konu taşınmaz üzerindeki finansal kiralama şerhinin kaldırılması, taşınmazın güncel ekspertiz raporları doğrultusunda 34.700.000,00-TL bedelle bankamız aktifine geçirilmesi, davacının 12 ay içinde nakdi ve gayrinakdi tüm risklerini ödemesi ve taşınmazın alım bedeline aylık %1,125 kar payı ilavesi suretiyle hesaplanacak tutarın ödenmesi kaydıyla taşınmazın davacılara devri ve müvekkili banka nezdindeki tüm riskin tasfiyesi konusunda mutabık kalındığını, müvekkili bankanın finansal kiralama sözleşmelerinden kaynaklı bakiye alacağı ile nakdi ve gayrinakdi risklerinden kaynaklı hak ve alacakları devam etmekte olduğunu, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, 17/03/2021 tarihli protokolün feshi ve sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca protokol kapsamında aldıklarının iadesi taleplerine ilişkindir.
Taraflar arasında finansal kiralama sözleşmeleri ve Genel Kredi Sözleşmesi tanzim edildiği, bu sözleşmeler kapsamında doğan borcun yapılandırılmasına yönelik olarak 17.03.2021 tarihinde dava konusu protokolün düzenlendiği, 17.03.2021 tarihli protokolde, 31.03.2021 tarihine kadar finansal kiralama sözleşmesine konu taşınmaz üzerindeki finansal kiralama şerhinin kaldırılması, taşınmazın güncel ekspertiz raporları doğrultusunda 34.700.000,00-TL bedelle davalı bank aktifine geçirilmesi, davacının 12 ay içinde nakdi ve gayrinakdi tüm risklerini ödemesi ve taşınmazın alım bedeline aylık %1,125 kar payı ilavesi suretiyle hesaplanacak tutarın ödenmesi kaydıyla taşınmazın davacıya devri ve davalı banka nezdindeki tüm riskin tasfiyesi konusunda mutabık kalındığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 120. Maddesine göre, davacı, yargılama harçları ve gider avansını dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.
Davacı tarafça, eldeki dava, dava değeri belirtilmeksizin maktu harç yatırılmak suretiyle açılmıştır.
08.06.2022 tarihli ara karar ile, “Davacı vekiline, 34.700.000,00 TL üzerinden hesaplanan 592.598,25 TL peşin harçtan peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 592.508,55 TL peşin harcı yatırması için 2 haftalık kesin süre verilmesine, kesin sürede eksik harç yatırılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,” karar verilmiştir.
Davacı vekilince ek süre talebinde bulunulması üzerine, 15.06.2022 tarihli ara karar ile, “Davacı vekilinin talebinin kabulü ile; mahkememizce verilen 08/06/2022 tarihli ara kararın 1 nolu ara kararı gereğince 592.508,55 TL eksik peşin harcı yatırması için davacı tarafa verilen sürenin bitiminden itibaren 2 haftalık ek süre verilmesine,” karar verilmiştir.
Davacı vekilince verilen 2 haftalık kesin süre ve 2 haftalık ek sürede eksik harç tamamlanmamıştır.
Davacı vekilince 08.07.2022 tarihli dilekçe ile davanın ıslah edildiğine dair dilekçe sunulmuş, 14.07.2020 tarihinde 100.000,00 TL üzerinden harç yatırılmış ancak yeni bir dava dilekçesi sunulmamıştır.
27.12.2022 tarihli son celsede, Davacı vekilinin sunulan ıslah dilekçesi ile talep sonucunun tamamen değiştirildiği, bu dilekçenin davanın tam ıslahı mahiyetinde olduğu, 6100 HMK 180. Maddesi gereği ıslah dilekçesinin sunulmasından itibaren 1 haftalık süre içerisinde yeni bir dava dilekçesi sunulmadığından davacı tarafın ıslah hakkını kullanmış sayılmasına ve hiç ıslah yapılmamış gibi davaya devam olunmasına karar verilmiştir.
Dava, nispi harca tabi davalardan olup, davacı tarafça protokolün feshi ve protokol kapsamında alınanların sebepsiz zenginleme hükümlerince iadesi talep edildiğinden, protokolde tasfiyenin 34.700.000,00 TL üzerinden kararlaştırıldığı anlaşıldığından bu miktar üzerinden harç yatırılması zorunludur. Bu harç yatırılmadan usulüne uygun açılmış bir davadan bahsetme olanağı bulunmamaktadır.
Somut davada, Davacı tarafça 08.06.2022 tarihli ara karar gereği verilen 2 haftalık kesin sürede ve 15.06.2022 tarihli ara kararla verilen 2 haftalık ek sürede dava açılırken yatırılması gereken harç eksikliği giderilmemiş olduğundan, davacı tarafça açılan davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça 08.06.2022 tarihli ara karar gereği verilen 2 haftalık kesin sürede ve 15.06.2022 tarihli ara kararla verilen 2 haftalık ek sürede dava açılırken yatırılması gereken harç eksikliği giderilmemiş olduğundan, DAVACI TARAFÇA AÇILAN DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından peşin+ıslah harcı olarak alınan 1.788,45-TL’den mahsubu ile fazladan alınan 1.707,75-TL’nin karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası davacı tarafa iadesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 maddesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/12/2022

Katip
 e-imzalıdır

Hakim
 e-imzalıdır