Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/251 E. 2022/610 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/251
KARAR NO : 2022/610

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 13/04/2022
KARAR TARİHİ : 06/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan şirketin ihyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın … Sigorta Merkezi’nde … sicil sayılı dosyada işlem gören …Limited Şirketi’ne ait işyerinde çalışan sigortalı …’un 20/07/2013 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonunda vefatı sebebiyle, kurum tarafından … 20. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile kusurlu şirket aleyhine rücuen alacak davası açıldığını, yargılama aşamasında davalı şirketin tasfiyesine karar verildiğini, mahkemece şirketin ihyası için taraflarına yetki ve mehil verildiğini, her ne kadar bahse konu şirketin tasfiye işlemleri yapılmışsa da, davalı şirketin sigortalı …’un geçirmiş olduğu iş kazası sebebiyle müvekkili kuruma olan borcu gözetilmeden tasfiye yapıldığı için kurumca ikame edilen rücuen tazminat davası sebebiyle şirketin ihyası davası açılması zorunluluğu doğduğunu, tüm bu nedenlerle davalı şirketin ihyasına ve tasfiye memuru tayinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket tasfiye memuru vekili cevap dilekçesi ile; davacı şirketin, davalı şirket aleyhine … 20. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile 04/08/2015 günü açmış olduğu alacak davası ile 31.781,44-TL değerinde belirsiz alacak davası açtığını, maktül …’un davalı şirkette çalıştığını ve kazaya neden olan …’ün de öldüğünü, kurum zararından kusursuz olarak sorumlu olduklarını, maktülün yakınlarına tazminat ödemesi yanında da maaş bağlandığını, üç makine mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinin, maktül …’ın kusursuz; davalı …Ticaret Limited Şirketi’nin kusursuz ve maktül …’ün tamamen kusurlu olduğunu tespit ettiğini, hesap bilirkişisinin ise raporunda kurum zararının da 31.781,44-TL olduğunu bildirdiğini, … 20. İş Mahkemesi’nin … tarihli,… esas ve … karar sayılı kararıyla davalı şirketin aleyhine karar verildiğini, ancak şirket daha önceleri tasfiye edilmiş olduğundan vekilliğinin de sona erdiğini, şirketin geçmişte yapılan tasfiye işleminin, alacak miktarının icra takibi safhasında ortaya çıktığını ve müvekkili tarafından kendisine bu konuda daha sonraları yazılı bilgi verildiğini, davalı konumunda bulunan …’ın tarafına verdiği önceki vekaletname ile, avukatı olarak bu davayı takip etmesi için talimat verildiğinden, mahkememizdeki davayı onun adına avukatı olarak takip etmesi gerektiğini, ancak … 20. İş Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararın da hukuken geçerli olmadığını, olmayan veya tüzel kişiliği sona ermiş bir kurum aleyhine de karar verilemeyeceğini, mahkememizce tüzel kişilik yeniden oluşturulursa, yeniden yargılamanın yeni tüzel kişi olan şirket aleyhine tazminat davası açılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya cevap vermemiştir.
Dava, Tasfiye Halinde … Şirketi’nin ihyası talebine ilişkin bulunmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, ihyası talep olunan Tasfiye Halinde … Şirketi’nin … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı bulunduğu, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden celp edilen sicil dosyasından; şirketin tasfiyesinin sona erdiği hususunun 31/12/2015 tarihinde tescil edildiğinden, Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilerek tasfiyenin sonlandırıldığı ve şirket tüzel kişiliğinin son bulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 30/06/2022 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı vekili, her ne kadar dava dilekçelerinde ihyasını istedikleri şirketin … 20. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında taraf olduğunu beyan etmişler ise de; bunu sehven beyan ettiklerini, doğru dosya numarasının … 20. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası olduğunu beyan etmiş, bunun üzerine ilgili dosya dosyamız arasına alınarak incelenmiştir.
… 20. İş Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından, davalılar … Limited Şirketi ile … Şirketi aleyhine 24/08/2015 tarihinde sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan alacak davası açıldığı, yargılamaya ilk olarak 2015/269 esas numarası ile başlandığı, mahkemenin 15/04/2019 tarihli, 2015/269 esas ve 2019/88 karar numaralı kararı ile davacının, davalı … Limited Şirketi aleyhine açtığı davanın kabulüne karar verildiği, mahkemece verilen kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi’nin 28/04/2021 tarihli, 2019/1937 esas ve 2021/596 karar sayılı ilamıyla kaldırılarak yargılamaya 2021/132 esas sayılı dosya üzerinden devam edildiği, mahkemenin 07/03/2022 tarihli celsesinde davacı vekiline, ihya davası açmak üzere bir sonraki celseye kadar süre verildiği anlaşılmıştır.
6762 Sayılı TTK ve 6102 sayılı TTK’da yer alan bu konudaki düzenlemelere bakıldığında; 6762 Sayılı TTK 447. madde hükmü gereğince, tasfiye halinde bulunan şirketin tüm borçları ödendikten sonra, kalan mevcudu, esas sözleşmede aksine bir düzenleme mevcut değilse pay sahipleri arasında ödedikleri sermaye ve paylara bağlı imtiyaz hakları oranında dağıtılacağı öngörülmüştür. Keza terkin işlemi ve dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 543.maddesinde aynı yönde benzer ( borçlar ödendikten sonra önce ödenen pay bedellerinin iadesi yönündeki yeni hükmü dışında) benzer bir düzenleme yapılmıştır.
Yine dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ve 6762 Sayılı TTK’da doğrudan bir karşılığıda bulunmayan 6102 sayılı TTK’nun 547. Maddesinde (Ek Tasfiye) başlığı ile; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlanıdırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebiyecekleri hükmüne yer verilmiştir. Anılan 547. madde hükmünün, eski TTK döneminde karşılığı bulunmayıp, ancak eski TTK döneminde uygulama ve içtihat yoluyla gerçekleştirilen ek tasfiye kararları yeni yasa ile yasal bir dayanakta kazanmıştır. Keza anılan hüküm ile şirket ortaklarının da ek tasfiye isteminde bulunabilecekleri açıkça hüküm altına alınmıştır. TTK 547. maddesinde ek tasfiyeye dair yer alan bu düzenleme bakımından, kanunun gerekçesi incelendiğinde ilk tesbit edilebilecek olan hususun; öncelikle ek tasfiye kararının geçici bir tedbir kararı olduğu ve yeni bir hukuki durum meydana getirmediği hususlarına yapılan vurgudur. Yine anılan madde gerekçelerinde ek tasfiyeyi gerektiren hallerin neler olabileceği, sınırlı sayıda olmaksızın gösterilmiş ve özellikli bu durumlar arasında şirketin bir davada davalı olarak bulunması veya aleyhine icra takibi yapılmış olması hali ek tasfiye kararı verilmesi için özellikli durumlar arasında sayılmıştır.
Tüm bu nedenlerle Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin tasfiyesinin sona erdiği hususu tescil edildiğinden ticaret sicil kaydının terkinine karar verilmişse de, söz konusu şirket hakkında … 20. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile devam etmekte olan alacak davasınının bulunduğu, 6102 Sayılı TTK’nun 547. maddesi gereğince bu halin şirketin ihyası için elzem bir neden olduğu anlaşılmakla, davacı tarafça açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı … Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım konumunda olduğundan aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş; ancak … 20. İş Mahkemesi’nin…(eski …) esas sayılı davasının, tasfiye kararından çok önce açıldığı, tasfiyenin sonlandığı tarihte halen derdest olduğu, iş mahkemesi dosyası kapsamında … Limited Şirketi adına da dava dilekçesi gönderildiğinin anlaşılmasına göre, o dönemde de şirket yetkilisi olan tasfiye memurunun davadan haberdar olmasına rağmen tasfiyeyi tamamladığı ve iş bu davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın KABULÜ ile; … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne … sicil nosuyla kayıtlı iken, 6102 Sayılı TTK’nun 547. maddesi gereğince sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde … Tic. Ltd. Şti.’nin … 20. İş Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasının görülmesi ve infazıyla ilgili müteakip işlemlerin yapılması ile sınırlı olmak kaydıyla İHYASINA,
2-Kararın … Ticaret Siciline tesciline ve Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilanına,
3-Şirkete tasfiye memuru olarak, şirketin son tasfiye memuru olan …’ın atanmasına,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının, davalı …’dan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 84,75-TL yargılama giderinin, davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin, davalı….’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının, kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile dahili davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2022

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır