Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/217 E. 2023/867 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2022/217 Esas
KARAR NO:2023/867

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/03/2022
KARAR TARİHİ:15/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan (-Ticari Satımdan Kaynaklanan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının tacir olup müvekkili şirket ile aralarında mal alım satımı olduğunu, müvekkili tarafından davalıya tekstil yan ürünü olan tela satıp malları teslim etmesine rağmen davalı şirketin bugüne kadar borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalı tarafından haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalıya, dava dilekçesinin ve tensip tutanağının usulüne uygun tebliğe edilmiş olmasına rağmen, davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bir kısım alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu takip dosyasının uyap kayıtları, banka kayıtları, sigortadan dönem bordroları ve ticaret sicil dosyası celbedilmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçludan toplam 27.701,98 USD alacağın tahsili talebinde bulunulduğu, ödeme emrinin 05/01/2022 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından süresi içerisinde 07/01/2022 tarihli dilekçe ile ödeme emrine itiraz edildiği ve takibin davalı borçlu yönünden durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihlerine nazaran davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile getirtilen kayıtlar incelenmiş, 6102 sayılı TTK’nın 83. Maddesi hükmü de dikkate alınarak uyuşmazlığa konu alacağın dayanağı olan faturaların ve ödemelerin taraf şirketlerin ticari defterlerine yansıyış şeklini tespit noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen SMMM bilirkişi 03/12/2022 tarihli raporunda; davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md.222) sahipleri lehine delil niteliklerinin bulunduğu, davacı yasal defter kayıtlarına göre 17.12.2021 takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının 178.305,03 TL karşılığı 26.701,98 USD olduğu, Sayın Mahkemenin ara kararına rağmen davalı tarafın defterlerini ibraz etmediği, nazara alındığında davacının alacak kayıtları içeren ticari defterlerinin lehine delil teşkil edebileceği, davalının davacı taraf ile kurduğu ticari ilişki kapsamında tanzim edilen takibe konu edilen faturalar ile ilgili tarafların Ba Bs mutabakatının (5.000,00 TL Limitini aşanlar ve takibe konu edilenler) olduğu, davalının icra takibine yaptığı itirazda takibe dayanak olan cari hesap ekstrası içeriği e-faturaların içeriği mal ve/veya hizmetleri almadığına dair bir itirazının bulunmadığı, yine sunulan cari hesap mutabakat belgesinde borcun kabul edildiği dikkate alındığında davalının takip dayanağı hesap ekstrelerinde yer alan faturalar içeriği mal ve/veya hizmetleri aldığına dair kabulü olarak değerlendirilmesini gerektiği, ayrıca inceleme gününde defter ve belge ibraz etmediği ve davacının sahibi lehine deli l niteliği bulunan yasal defterlerinde takibe konu al acağın aynen kayıtlı dikkate alındığında 17.12.2021 takip tarihi itibari ile davalı taraftan 26.701,98 USD asıl alacaklı olduğunun ispatlandığı, davalı tarafın TBK. m 117 uyarınca rapor içeriğinde ayrıntısı verildiği üzere 17.12.2021 Takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu nazara alındığında takip tarihi öncesinde işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığı, 17.12.2021 tarihli 27.701,98 USD takip miktarı ile karşılaştırıldığında 1.000,00 USD fazla talebin olduğu, Fazla talebin işlemiş faiz talebinden kaynaklandığı, davacının iş bu itirazın iptali davasında takip öncesine ilişkin talep ettiği (yatırılan harç miktarı dikkate alındığında) 1.000,00 USD işlemiş faiz talebinden vazgeçmiş olduğu, Bu itibarla takibin 26.701,98 üzerinden devamı ile davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle 17.12.2021 takip tarihinden itibaren talep doğrultusunda davacı asıl alacağı 26.701,98 Usd tutarına 3095 sayılı kanunun 4489 sayılı kanunun ile değişik 4/a maddesi gereğince birer yıllık dönemler itibariyle vadeli USD doları ve Euro hesaplarına Devlet Bankalarınca uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden kademeli olarak basit usulde (3095 SK. m.3) temerrüt faizi yürütülmesinin gerektiği
şeklinde görüş bildirmiştir.
Davalıya inceleme günü süresinde tebliğ edilemediğinden 2020-2021 yıllarına ilişkin ticari defterlerini tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde sunması bakımından adına yeniden tebligat çıkarılmış, 06/02/2023 tarihinde tebliğ aldığı, davalı tarafça yerinde inceleme talep ettiği ve mahkememizce bu talep kabul edilerek bilirkişiye işyerinde inceleme yetkisi verilmiş ve dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir.
SMMM bilirkişi tarafından 20/09/2023 tarihli ek raporunda; davalı tarafça 20.02.2023 tarihli dilekçesinde yerinde inceleme yetkisi verilmesini talep etmiş olduğu, bu talebe istinaden hesap ekstresi, dekontlar ve makbuzlar sunulmuş olsa da ticari defterlere ilişkin olarak herhangi bir vesaikin sunulmadığı, davalı tarafça sunulmuş olan hesap ekstresinden davacı tarafça tanzim edilmiş olan 229.186,70 TL’lik faturaya karşılık davalı tarafça herhangi bir ödemesinin olmadığı, davalı tarafça yapılmış olan ödemelere ilişkin dekontların dosya içeriğinde görüldüğü, toplamda 41.178,00 TL’lik ödeme yapmış olduklarının görüldüğü, “kalan ödemelerin ise … Bankası Kurtuluş Şubesinde bulunan hesabından, davacı şirketin … Bankası … Iban numaralı şirket hesabına göndermiş olduğunu” beyan etmiş olsalar da … bankasına yazılan yazı sonrasında gönderilen cevapta; … Iban hesabının … A.Ş.’ne ait olduğu”nu bildirmelerine karşın Mahkeme tarafından … A.Ş.’ne 01.06.2023 tarihinde müzekkere yazılmış olduğu, … … A.Ş. tarafından 06.06.2023 tarihinde gönderilen yazıda; “İlgide kayıtlı yazınızda yer alan …’ın 31.01.2020 (hesap açılış tarihi) – 05.06.2023 dönemine il işkin Bankamız nezdinde araştırma yapılmış, yapılan araştırma sonucunda … tarafından … Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketine yapılan herhangi bir ödeme bulunmamaktadır.” şeklinde bildirmiş olduklarını, Banka üzerinden yapılan ödemeler haricinde davalı tarafça sunulmuş olan 15.03.2023 tarihli dilekçe ekinde bulunan 5 adet makbuzun görüldüğü ancak bu makbuzlarda ödemenin neye istinaden yapıldığının görülmediği, kalan ödemenin banka üzerinden ödenmiş olduğu beyanından sonra dilekçe sunulmuş olup dilekçe ekindeki makbuzlar incelendiğinde parayı alan kişilerin … olarak görüldüğü ancak davayla bu isimlerin ilişkilendirilemediği, yukardaki açıklamalar nazarında makbuzların ne sebeple ve kimlere ödendiğinin anlaşılamadığı gibi dosya içeriğinde bulunan dekontlar incelendiğinde herhangi bir açıklamanın görülmediği, dolayısıyla yine ne sebeple ödendiğinin anlaşılamadığı, kalan ödemelerin davacı şirketin hesabına ödendiği bildirilmiş olsa da banka tarafından gönderilen yazı cevabında herhangi bir ödemenin görülmediğinin belirlendiği, Davacı tarafça davaya ve takibe konu edilen faturaların; Davalı tarafça sunulan hesap ekstresinde aynen kayıtlı olduğu, Davalı tarafça sunulan ödeme dekontlarının tamamının iş bu faturalardan çok öncesine dayalı olduğu, yine davalı tarafça sunulan tüm banka havale ve nakit ödeme dekontlarının tamamının taraflar arasında hesapların sıfırlanmış olduğu 21.02.2020 tarihi öncesinde olduğunun belirlendiği nazara alındığında davalının iş bu ödeme dekontları ile ilgili yukarıdaki açıklamalar ile birlikte söz konusu ödemelerin Haziran 2020 sonrasında yapılan davacı satışları ile ilişkilendirilmesine dair herhangi bir açıklama ve benzeri vesair sunulmadığını rapor etmiştir.
Tacir olan taraflar arasında cari hesaptan kaynaklanan ticari ilişkinin mevcut olduğu, cari hesap bakiye alacağının tahsilini teminen davacının davalı aleyhine başlattığı icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğu, akabinde iş bu itirazın iptali davasının açıldığı, sunulan delillerin toplanması sonucu davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, sunulan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, teknik ve ayrıntılı olarak hazırlanmış olması nedeniyle rapor Mahkememizce de benimsenmiş ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiş olup tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı yasal defter kayıtlarına göre 17.12.2021 takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının 178.305,03 TL karşılığı 26.701,98 USD olduğu, davalı tarafın TBK. m 117 uyarınca 17.12.2021 Takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu nazara alındığında takip tarihi öncesinde işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığı, 17.12.2021 tarihli 27.701,98 USD takip miktarı ile karşılaştırıldığında 1.000,00 USD fazla talebin olduğu anlaşılmakla davalı borçlunun itirazının kısmen iptaline karar vermek gerekmiş, iptal edilen asıl alacağa ise 17/12/2021 takip tarihinden itibaren 3095. Sayılı kanununun 4-a maddesi uyarınca faiz uygulanmasına karar verilmiş ardından hüküm altına alınan alacağın likit ve bu yöne ilişkin itirazın haksız olması karşısında icra inkar tazminatı istem koşullarının da oluştuğu sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalı borçlunun dava konusu…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu vaki itirazının 26.701,98 USD Asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin 26.701,98 USD Asıl alacağa 17/12/2021 takip tarihinden itibaren 3095. Sayılı kanununun 4-a maddesi uyarınca faiz uygulanmak suretiyle DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Hükmolunan 26.701,98 USD alacağın takip tarihindeki USD kur karşılığı olan 407.528,28 TL alacağın % 20’si oranında hesap ve takdir edilen 81.505,65 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gereken 27.838,26-TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama harcı olarak yatan ‭4.925,78‬-TL harcın mahsubu ile eksik kalan ‭‭‭22.912,48TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan 4.925,78TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 56,11 TL’nın davacıdan, 1.503,89 TL’nın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacının yaptığı ilk masraf 80,70 TL, 1.250,00 TL bilirkişi ücreti, 320,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.650,95‬ TL’nin red ve kabul oranına göre 1.591,57TL ‘nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafça bilirkişi ücreti olarak yapılan 750 TL yargılama giderinden aynı orana nazaran 26,97TL’sinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 63.053,96-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 15.203,93-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
10-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.15/11/2023

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .

e-imzalıdır . e-imzalıdır .