Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/155 E. 2022/449 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/155 Esas
KARAR NO :2022/449 Karar

DAVA:Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat)
DAVA TARİHİ:08/03/2022
KARAR TARİHİ:04/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan, Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/12/2017 tarihinde davalı sürücünün sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucunda gerçekleşen yaralanmalı ve maddi hazarlı trafik kazası neticesinde müvekkilinin ağır derecede yaralandığını ve bedeni zarara uğradığını, mezkur kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun kaza tespit tutanağı ile sabit olduğunu, kazanın oluşumunda müvekkilinin herhangi bir müterafık kusuru bulunmadığını, dava konusu kaza ile yapılan ceza yargılaması sonucunda davalının tam kusurlu olduğunun tespiti ile cezalandırılmasına karar verildiğini, kazaya neden olan aracın kaza tarihinde bedeni zarar tazminatından sorumlu sigorta şirketi olan … Sigorta A.Ş’ye yaptıkları başvuru üzerine anılan sigorta şirketi tarafından 27.716,47 TL’lik kısmi bir ödeme yapıldığını, sonrasında müvekkilinin yaptırdığı tetkikleri sonucunda kaza ile illiyetli olarak karpal tünel sendromu geliştiğinin tespit edildiğini, bunun üzerine sigorta şirketine taleplerinin karşılanması yönünden yaptıkları başvurudan sonuç alınamadığını, sürekli iş göremezlik maddi tazminatı ile kaza nedeniyle müvekkilinin psikolojik olarak fazlaca etkilendiğinden manevi tazminat taleplerinin bulunduğunu belirterek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 5.000.-TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatı ile 20.000.-TL manevi tazminatın başvuru tarihi olan 30.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sigorta şirketinden tahsiline , yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı sigorta şirketine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usul yönünden görev, yetki ve zaman aşımı itirazlarında bulunmuş, esasa ilişkin olarak da; davaya konu kazaya ilişkin olarak görülen ceza davası sonucunda davacının şikayetinden vazgeçtiğini, bununla birlikte müvekkilince davacıya yapılan ödemeler doğrultusunda davacının tüm hak ve alacaklarının karşılandığını bildirerek haklarından feragat ettiğini ve iş bu hususun taraflarca imzalanan sulh ve ibra protokolü ile de sabit olduğunu belirterek; davanın öncelikle usulden, Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … Sigorta A.Ş cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin poliçe kapsamında sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, müvekkili şirkete yapılan başvuruya istinaden davacı yana 23.673,78 TL ödeme yapıldığını ve başkaca bir sorumluluklarının kalmadığını, davacının kalıcı sakatlığının tespiti amacıyla rapor alınması halinde, hazırlanacak raporda trafik sigortası genel şartları gereği özürlülük oranının dikkate alınması ve yönetmeliğe uygun olarak tanzim edilmesi gerektiğini, davacının kaza sırasında alkol, emniyet kemeri ve sürücü belgesinin olup olmadığının tespit edilerek alkollü veya emniyet kemerinin takılı olmadığının ve ehliyetsiz olduğunun tespiti halinde hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu sebeple faize hükmedilmesi halinde faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu belirterek; müvekkili aleyhine hüküm kurulmamasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri, İhbar olunan sigorta şirketi tarafından sunulan beyan dilekçesi, cevabi yazı içerikleri ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Dava, davalı yanın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın, davacı yanın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik maddi tazminatı ile manevi tazminatın, davalı sürücüden tahsili istemlerine ilişkindir.
Hukuki ihtilaf ise; mahkememizin görev ve yetkili olup olmadığı, tazminat talebinin zaman aşımına uğrayıp uğramadığı ile davacının kaza nedeni ile sürekli iş göremezlik durumunun oluşup oluşmadığı, var ise oranı, bu kapsamda davacının davalıdan maddi ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği, edebilecek ise miktarlarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş olup, görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınır.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, genel görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup, Asliye Ticaret Mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Yine aynı Kanun’un 5’inci maddesinde de; ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut dava değerlendirildiğinde de;
Mahkememizde açılan davanın, davalı yanın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın, davacı yanın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik maddi tazminatı ile manevi tazminatın, davalı sürücüden tahsili istemlerine ilişkin olduğu, somut olayda kazaya karışan her iki aracın da hususi kullanıma mahsus olduğu, davacı ve davalının her ikisin de gerçek kişi olduğu, tarafların gerçek kişi tacir olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belge mevcut olmadığı gibi, tacir oldukları yönünde bir iddia da bulunmadığı, davanın, gerçek kişi davalı-sürücünün kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verildiği iddia olunan trafik kazasından (haksız fiilden) kaynaklandığı, haksız fiilden kaynaklanan davalarda da genel yetkili mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından, mahkememizin görevsizliği nedeniyle ve HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK’nın 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 04.07.2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır