Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/141 E. 2022/456 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/141 Esas
KARAR NO : 2022/456 Karar

DAVA : Banka Teminat Mektubundan Kaynaklanan Davalar (Finans İhtisas) (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 29/12/2021
KARAR TARİHİ : 04/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubundan Kaynaklanan Davalar (Finans İhtisas) (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket tarafından müvekkilinin … Bankası A.Ş. … Şubesi banka hesabına bağılantılı olarak kredi limitine ve şirket kredi kartına bloke konulduğunu, söz konusu borç miktarının 223.679,00 TL olarak belirlendiğini, müvekkilinin … vergi kimlik numaralı …A.Ş. ünvanı ile 25/10/2017 tarihinde … vergi numarasına kayıtlı … A.Ş. ile birleştiğini, ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, borcun kaynağını bilmediklerini, şirketin kredi kartına bloke konulmasıyla öğrendiklerini, müvekkilinin bilgi edinme hakkı engellendiğini, Cimer’e Şikayet maili attıktan sonra az da olsa bilgi sahibi olduklarını, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını, müvekkil şirketin ticaret hayatı içerisinde itibarlı olarak aktif şekilde ticari akışı engellendiğini ve müvekkilinin ticari itibarının zedelenmesine yol açtığını ve müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile icra takbinin durdurulmasını talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … 48. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı tahsili geçikmiş alacaklarının devir sözleşmesi kapsamında borçlu … A.Ş.’den olan …’ın alacağının müvekkili şirkete devir ve temlik edildiğini, … A.Ş.’nin ödenmeyen kredi borcundan kaynaklı olan borcunun müvekkil şirket tarafından takip edilmeye başlandığını, borlu şirket hakkında Kredi Risk Merkezine bildirimde bulunulduğunu, bunun olağan bir işlem olduğunu, risk bildirimi yapılan firmanın vergi kimlik numarası olan … ile davacının vergi kimlik numaralarının aynı olması nedeniyle firma bankalar açısından riskli mevcut firma statüsünde değerlendirildiğini, davacının haksız ve kötü niyetli olan davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizde görülüp karara bağlanan davanın, ilk olarak … 11 ATM’nin …Esas sayılı dosyası üzerinden açıldığı, ilgili mahkeme tarafından 2022/171 Karar nolu karar ile; “6102 sayılı TTK.’nun 5/2. maddesi ve HSK. Birinci Dairesi’nin 25/11/2021 karar tarihli ve 1232 sayılı ararı uyarınca dosyanın “iş dağılımı nedeni ile” İstanbul 6, 7, 8 ve 9. Asliye Ticaret Mahkemeleri’nden birine tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE” şeklinde karar verildiği ve dosyanın sonrasında mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, davalı vekilinin davayı kabüle ilişkin beyan dilekçesi, cevabi yazı içerikleri ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Dava, davacının davalıya borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davasıdır.
Davalı vekili tarafından, dosyanın “Gönderme” kararı ile mahkememize gönderildiği … 11. ATM’ye verilen 23.02.2022 tarihli ve mahkememize hitaben verilen 04/04/2022 tarihli; “Davayı kabul beyanlarımızı içerir dilekçemizdir” konulu dilekçeler ile; “Sayın Mahkemenizin yukarıda esası belirtilen dosyası ile davacı tarafından müvekkilimiz aleyhine huzurdaki dava ikame olunmuştur. Müvekkilimiz aleyhine açılan iş bu davayı kabul ettiğimizi beyanla, söz konusu kabul beyanımızın davacı vekiline tebliğini talep ederiz.
Ayrıca, kamu kurumundan kaynaklanın bir hata sebebiyle, risk bildirimi yapılan firmanın vergi kimlik numarası olan … ile davacı … A.Ş’nin vergi kimlik numaralarının aynı olması nedeniyle davacı firma bankalar açısından riskli firma statüsünde değerlendirilmiştir. Nitekim bu hususu, davacı da, dava dilekçesinin 2. sayfa 5. fıkrasındaki “İTO ile müvekkil tarafından yapılan görüşmelerde mersis ile ilgili olarak yapılan hatanın düzeltidiği…” şeklindeki beyanıyla da kabul etmiştir. Dolayısıyla, davaya konu somut olayda müvekkil şirketin hatalı bir işleminden ya da kötü niyetinden söz edilemez.
Tüm bu sebeplerle, yargılamayı sürüncemede bırakmamak adına, davayı kabul beyanımıza göre karar verilmesini ve söz konusu davanın açılmasına müvekkil şirketin sebebiyet vermemiş olmasından kaynaklı olarak müvekkil şirket aleyhine harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini; şayet Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise iş bu kabul beyanımızın ön inceleme duruşmasından ve delillerin toplanmasından önce yapıldığı hususu dikkate alınarak müvekkilimiz aleyhine yöneltilecek harç, yargılama giderleri ve vekalet ücreti bakımından davanın aşaması dikkate alınarak hesaplama yapılmasını talep etme zaruretimiz hasıl olmuştur” şeklinde beyanda bulunulduğu, davacı vekili tarafından da mahkememize hitaben sunulan, 29/04/2022 tarihli ve “Davalı yanın, davayı kabulüne ilişkin sunmuş olduğu beyana karşı beyanlarımızı içerir dilekçemizdir” konulu dilekçe ile de; “Sayın mahkemeniz nezdinde görülmekte olan mezkur sayılı dosya kapsamında, davalı yan tarafından, davayı kabul ettiklerine ilişkin beyan sunulmuştur. Davalı yanın davayı kabulüne ilişkin beyanına bir itirazımız bulunmamaktadır.
Ancak, davalı yanın kusurlu davranışı sonucu eldeki davanın açılmak zorunda kalmış olması ve tarafımızca dosya kapsamında mesai ve emek harcanmış olması sebebiyle, vekalet ücretine ve yargılama giderlerine ilişkin olarak, taleplerimiz bulunmaktadır.
Bu sebeple, takdir sayın mahkemenize ait olmakla birlikte, yasalar ve avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca, lehimize vekalet ücretine hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalı yana tahmiline karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz” şeklinde beyanda bulunulduğu, bu haliyle yapılan değerlendirmede de; davaya konu somut olayda, mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği nitelikte bir dava olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 308. maddesinde, “Davanın Kabulü”nün, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesi olarak tanımlanmış, 309 ve 311. maddelerinde ise; feragat ve kabulün hüküm ifade etmesinin, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı ve kesin hükmün sonuçlarını doğuracağının düzenlendiği anlaşıldığından davanın, davalı yanın kabul beyanı kapsamında kabulüne ve ayrıca karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. Maddesinde yer alan; “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme kapsamında, kabul nedeniyle davanın kabulüne karar verildiğinden, davada kendisini vekil aracılığı ile temsil ettiren davacı yararına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleriyle belirlenen ücretin yarısı oranında vekalet ücretine ve yine 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. Maddesinde yer alan; “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır” hükmü kapsamında harç alınmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın kabul nedeniyle KABULÜ ile; davacı yanın davalıya 223.679,00 TL yönünden borçlu bulunmadığının TESPİTİNE,
2-Alınması gereken 5.093,17 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 59,30 TL ile 3.760,57 TL tamamlama harcı toplamı 3.819,87 TL’ den mahsubu ile kalan 1.273,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir yazılmasına.
3-Davacı tarafından yatırılan 3.819,87 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden 59,30 TL başvuru harcı, posta gideri 126,75 TL, olmak üzere toplam: 186,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesine göre hesaplanan, 12.053,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK 120. maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı davacı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde İSTİNAF KANUN YOLU açık olmak üzere karar verildi. 04/07/2022

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır