Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/140 E. 2023/218 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/140 Esas
KARAR NO : 2023/218

DAVA : Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (Alacak)
DAVA TARİHİ : 01/03/2022
KARAR TARİHİ : 14/03/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (Alacak) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … A.Ş. ile davalı taraflar arasında imzalanan … tarih … nolu Genel Kredi Sözleşmesi’ne istinaden 200.000,00 TL kredi kullandırdığını, davalıların Genel Kredi Sözleşmesi’nde belirlenen ödeme planındaki yükümlülüklerini yerine getirmemelerinden dolayı … 2. Noterliği … tarih ve … yevmiye nolu ihtarı gönderildiğini, akabinde temerrüte düşürüldüğünü, taraflarınca davalılar aleyhine … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alındığını, akabinde … 9. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasında genel haciz yolu ile takibe geçildiğini, davalılar vekili tarafından 09/07/2019 tarihinde takibe itiraz edildiğini, davalı yanların itirazı sonucu taraflarınca İİK’nın 68/a maddesi uyarınca itirazın kaldırılması için … 1. İcra Hukuk Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, yerel mahkemece itirazın kaldırılması ve takibin devamı gerektiği yönünde hüküm kurduğunu, kararın davalı taraflarca istinaf edilmesi üzerine, … 12. Bölge Adliye Mahkemesinin 2020/947 Esas ve 2021/675 Karar sayılı ilamı ile taraflarınca gönderilen ihtarnamenin İİK’nın 68/a maddesinde sayılan belgelerin niteliğinde olmadığı gerekçesi ile yerel mahkemenin kararını kaldırdığını ve itirazın iptali isteminin reddi yönünde hüküm kurduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2021/5586 E. ve 2021/10823 K. Sayılı kararı ile onandığını, müvekkili … Bank A.Ş. ile davalılar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’ne istinaden 200.000,00 TL kredi kullandırıldığını ve akabinde kredi taksitleri ödenmediğini, müvekkili banka kayıtları incelendiğinde bu durumun görüleceğini, İİK’nın 67/4 maddesi uyarınca iş bu davayı açtıklarını, dava açılmadan önde arabulucuya başvurulduğu, dava şartı olarak arabuluculuk şartının da sağlandığını, borcun doğum tarihi ve borçluların kötüniyetli olarak müvekkili bankanın alacağını semeresiz bırakma amacında olduğu dikkate alındığında ihtiyati haciz talep etme zorunluluğunun doğduğunu, … 5. İcra Müdürlüğü … Tal. Sayılı icra dosyasından 03.07.2019 tarihinde borçlu şirket adresine hacze gidildiğini ve borçlu şirket çalışanı olan hazirun tarafından borçlu şirket yetkililerinin işyerindeki bütün makineleri satıp gittiklerini beyan ederek, borçluların kötü niyetli olarak mal kaçırdıklarını açık bir şekilde belirttiklerini, işbu nedenlerle Mahkememizce ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiklerini belirterek; davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 194.306,92 TL’ye 20/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiz oranı ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadıkları anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Dava; Taraflar arasında imzalanmış olan Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredi den kaynaklı 194.306,92 TL alacağının 20.06.2019 tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkin alacak davasıdır.
Taraf delilleri toplanmış, … 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, taraflar arasında akdolunan genel kredi sözleşmesi, kullandırılan krediye ilişkin kayıtlar, ihtarname ve ekleri , … 6. ATM’nin … Değişik iş sayılı dosyası celp edilmiş, … 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Celp edilen icra ve dava dosyalarının incelenmesinde; Davacı tarafça, işbu davamıza konu kredi alacağına istinaden, davalılar aleyhine … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alındığı, akabinde … 9. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasında genel haciz yolu ile takibe geçildiği, davalılar vekili tarafından 09/07/2019 tarihinde takibe itiraz edildiği, davacı tarafça İİK’nın 68/a maddesi uyarınca itirazın kaldırılması için … 1. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında dava açıldığı, yerel mahkemece itirazın kaldırılması ve takibin devamı gerektiği yönünde hüküm kurulduğu, kararın davalı taraflarca istinaf edilmesi üzerine, İzmir 12. Bölge Adliye Mahkemesinin 2020/947 Esas ve 2021/675 Karar sayılı ilamı ile taraflarınca gönderilen ihtarnamenin İİK’nın 68/a maddesinde sayılan belgelerin niteliğinde olmadığı gerekçesi ile yerel mahkemenin kararını kaldırdığı ve itirazın kaldırılması davasının reddi yönünde hüküm kurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2021/5586 E. ve 2021/10823 K. Sayılı kararı ile onandığı anlaşılmıştır.
İcra Hukuk Mahkemesi İtirazın kaldırılması davasında yapılan yargılamanın sınırlı ve şekli bir yargılama olduğu, alacağın var olup olmadığına ilişkin bir yargılama yapılmadığı, bu davanın reddedilmesinin, davacının İİK’nın 67/4 maddesi uyarınca genel hükümler çerçevesinde alacak davası açmasına bir engel olmadığı değerlendirilmiştir. Eldeki dava da, bu kapsamda genel hükümler çerçevesinde açılan alacak davası niteliğindedir.
Bankacı bilirkişi …’den alınan 15/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı … Bank A.Ş. … Şubesi ile asıl kredi borçlusu davalı … Tic. Ltd. Şti. Arasında; 01/09/2016 tarihinde … numaralı 500.000,00 TL’lik genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı …ile …’ın iki sözleşmesini toplam 500.000,00 TL limitli olarak müteselsil kefil sıfatıyla 01/09/2016 tarihinde imzalandığını,… numaralı taksitli ticari kredi hesabından 15/05/2017 tarihinde 200.000,00 TL ana paralı 60 ay vadeli aylık %1,490 faiz oranından kredi kullandırıldığını ve 200.000,00 TL davalı firmanın … iban numaralı hesabına alacak yazıldığını, kredi kat 14/06/2019 tarihine kadar 21 taksit tutarının ödendiğini ve 15/02/2019 tarihi itibariyle toplam kredi riskinin 150.296,78 TL anapara riski olduğunu, davalı asıl borçlu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi hesabının 14/06/2019 tarihi itibariyle kat edildiğini ve davalıların 21/06/2019 tarihi itibariyle temerrüde düştüklerini, davalı kefillerin genel kredi sözleşmelerinde bulunan 500.000,00 TL’lik müteselsil kefaleti nedeniyle, 500.000,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla, kendi temerrütlerinden, sorumlu oldukları değerlendirildiğini; kredi sözleşmesinin, “kefalet” başlıklı 42.1 maddesine özetle; “bu sözleşmenin sonunda imzası bulunan kefil/kefiller, müşterinin lehine açılmış veya açılacak her türlü krediler ile bu kredilere ilişkin olarak doğmuş ve doğacak tüm borç ve taahhütlerinden, bu sözleşmede belirtilen faiz, komisyon ve masraflar ile bunlara ilişkin vergilerden, işbu sözleşmenin “temerrüt” başlıklı maddesi ile diğer maddeleri altında belirtilen faizleri ile kanuni takip giderlerini… Her bir kefil tarafından el yazısı ile belirtilen azami miktara kadar tutara kadar müteselsil kefil olarak yükümlenir…” şeklinde olduğunu, bu nedenle, genel kredi sözleşmenin “Kefalet başlıklı 42.1 maddesi hükmü ve kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere; kefilin sorumluluğunun kapsamı dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 589. Maddesinde hükme bağlandığını, buna göre “kefil, her durumda kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara göre sorumludur.” (TBK’nun md. 589/1) hükmünün takdiri ve değerlendirilmesi Mahkemeye ait olmak üzere, davalı asıl borçlu ile müteselsil kefillerin, temerrüt tarihlerinden itibaren, genel kredi sözleşmesi kapsamı ile davacı tarafından TCMB Bankacılık Genel Müdürlüğü’ne bildirilen yazı ekinde bulunan kredi faiz oranlarına bağlı kalınarak, kullandırılan krediler nedeniyle, kredi anapara ve faizler toplamından sorumlu olduklarını, 21.06.2019 temerrüt tarihi itibarı ile talep edilebilecek asıl alacağın 161.230,96 TL olduğu, davalıların itiraza dayanak bir delilde sunmaması neticesinde, davacı bankanın takip 11/07/2019 tarihi itibariyle; 160.603,94 TL asıl alacak, 4.290,77 TL işlemiş faiz, 214,53 TL faizin %5 BSMV, 606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 123,90 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 165.838,54 TL toplam alacaklı olduğunun tespit edildiğini, bu tespitlerine karşılık, davacı bankanın, davalılar aleyhine, … 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte; 160.603,94 TL asıl alacak, 100,76 TL %5 BSMV, 606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 2.015,25 TL işlemiş faiz, 123,90 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 163.449,85 TL toplam alacak talebinde bulunduğunu, davalıların itiraz dayanak bir delil sunmadığı ve talebin tespitlerinden daha düşük ve de ” Talebe Bağlılık” ilkesi gözetilerek davacı bankanın talebi olan; 160.603,94 TL asıl alacak, 100,76 TL %5 BSMV, 606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 2.015,25 TL işlemiş faiz, 123,90 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere 163.449,85 TL toplam alacaklı olduğunu, takip 11/07/2019 tarihinden itibaren toplam 160.603,94 TL asıl alacak için yıllık %45,80 oranında temerrüt faizi istenebileceğini, tarafların, icra inkar tazminatı, masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin Mahkememizin takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi raporuna tarafların bir itirazının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından davanın itirazın iptali davası gibi görülerek değerlendirme yapılmış ise de, bilirkişinin tarafından taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin, kullandırılan kredinin, akdi ve temerrüt faizinin ve faiz oranın, kefalet sorumluluğunun irdelenip tespit edilerek temerrüt tarihi itibarıyla talep edilebilecek alacak miktarı ortaya çıkarıldığından bilirkişi raporunun dosya kapsamında karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirimiştir. Buna göre; Davacı … Bank A.Ş. … Şubesi ile asıl kredi borçlusu davalı … Ltd. Şti. Arasında; 01/09/2016 tarihinde … numaralı 500.000,00 TL’lik genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı … ile …’ın bu sözleşmeyi toplam 500.000,00 TL limitli olarak müteselsil kefil sıfatıyla 01/09/2016 tarihinde imzalandıkları, bu genel kredi sözleşmesi kapsamında … numaralı taksitli ticari kredi hesabından 15/05/2017 tarihinde 200.000,00 TL ana paralı 60 ay vadeli aylık %1,490 faiz oranından kredi kullandırıldığı ve 200.000,00 TL davalı firmanın … iban numaralı hesabına alacak yazıldığı, kredi kat 14/06/2019 tarihine kadar 21 taksit tutarının ödendiği ve 15/02/2019 tarihi itibariyle toplam kredi riskinin 150.296,78 TL anapara riski olduğu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi hesabının 14/06/2019 tarihi itibariyle kat edilerek … 2. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiği ve ihtarname ile faizi ile birlikte toplam 160.603,94 TL borcun 1 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, davalı şirkete çıkartılan ihtarnamenin 19.06.2019 tarihinde adresten taşındığı şerhi ile iade geldiği, ancak taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereği ihtarname tebiğinin yapılmış sayılacağı, diğer davalı kefillere 19.06.2019 tarihinde tebliğ edildiği, bir günlük ödeme süresi sonunda tüm davalıların 21/06/2019 tarihi itibariyle temerrüde düştüklerini, davalı kefillerin kefaletlerin yasal şartları taşıdığı, genel kredi sözleşmelerinde bulunan 500.000,00 TL’lik müteselsil kefaletleri nedeniyle, 500.000,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla, kendi temerrütlerinden sorumlu oldukları, alınan ve karar vermeye uygun bulunan bilirkişi raporuna göre dava konusu kredi nedeniyle 21.06.2019 temerrüt tarihi itibarı ile davacının 161.230,96 TL alacağının olduğu, bu alacağa 21.06.2019 temerrüt tarihinden itibaren yıllık %45,80 oranında temerrüt faizi talep edilebileceği, davalı asıl borçlu ile müteselsil kefillerin bu borçtan temerrüt tarihinden itibaren yıllık %45,80 oranında temerrüt faizi ile birlikte sorumlu oldukları tespit edilmiştir. Davalı/borçlular tarafından söz konusu borcun ödendiği veya başka bir nedenle sona erdiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmamıştır. Davacı tarafça, daha fazla tazminat talebinde bulunulmuş ise de tespiti aşan talebinin yerinde olmadığı değerlendirilerek, temin edilen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça açılan KISMEN KABULÜ İLE; 161.230,96 TL alacağın 21.06.2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yıllık %45,80 oranında temerrüt faizi ile davalılardan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
Fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 11.013,69-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.318,28-TL’nin mahsubu ile bakiye 7.695,41-TL karar ve ilam harcının davalılardan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşinen karşılanan 3.318,28-TL’nin davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı parası, 220,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 923,25 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.724,65‬ yargılama masrafının, davalı tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmadığı anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri de dikkate alınarak, davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 25.184,64-TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmadığı anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.600,00-TL arabuluculuk giderinin davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2023

Katip
 e-imzalıdır

Hakim
 e-imzalıdır