Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/129 E. 2023/48 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/129 Esas
KARAR NO :2023/48

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:17/02/2022
KARAR TARİHİ:25/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın, … … Şubesi müşterisi olan davalı …San ve Tic Ltd Şti. ile akdedilen 23/04/2017 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmesi ile kredi kullandırıldığını, diğer davalı …’un ise söz konusu kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığından borcun ödenmesinden sorumlu bulunduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini ve … 18. Noterliğinin 21.01.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, ancak ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılan takibin davalıların itirazı ile durduğunu, itirazların haksız olduğunu beyanla, davanın kabulü ile davalıların itirazlarının iptali ile …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibinin takip talebindeki şartlarla ve faizi ile devamına, gayri nakdi alacak talebi bakımından davalı/ borçlular …San ve Tic Ltd Şti. Ve … Bakımından itirazın iptaline, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibinin takip talebindeki şartlarla devamına, davalılar hakkında % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık üretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili tarafından yasal süresinde olmayan cevap dilekçesi adı altındaki beyan dilekçesinde özetle; takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, icra müdürlüğünün yetkisiz olduğunu, müvekkillerinden … ‘a doğrudan T.K. 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılması ve her iki davalıya da dava dilekçesi eklerinin tebliğ edilmemiş olması nedeniyle tebligatların usulsüz olduğunu, işbu dilekçenin cevap dilekçesi olarak kabulü gerektiğini, davacı tarafından …San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davacı arasındaki 23.04.2017 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmesine istinaden müvekkillere yönelik …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile 408.376,10-TL toplam alacak miktarı üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe yönelik 03.06.2021 tarihinde usulüne uygun şekilde borca itiraz edilmiş olup, mesnetsiz olarak müvekkilleri aleyhine icra takibi başlatılarak huzurdaki davanın ikame edildiğini, huzurdaki davada geçerli bir kefalet sözleşmesinin varlığından bahsedilmesinin mümkün olmadığını, işbu nedenle müvekkilinin icra takibine konu edilen borçtan kefil olarak sorumlu olduğundan bahsedilemeyeceğini, kefalet sözleşmesinde eşin rızasının aranması emredici bir hüküm olarak kanunda yer almakta olup müvekkilin eşinin söz konusu kefalet sözleşmesine dair muvafakatinin bulunmadığını, müvekkili …’un kefalet sözleşmesinin akdedildiği tarihte evliliğinin devam ettiğini, işbu hususun müvekkiline ait nüfus kayıtlarının celbi akabinde de sübuta ereceğini, bu doğrultuda, huzurdaki davada davalı müvekkili … taraf sıfatını haiz olmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca kefalet borcunun tali bir borç olduğunu, asıl borçluya başvurulmadan kefile başvurulamayacağını, takibe konu edilen alacağın davacı tarafça ispatı gerektiğini, ispat yükünün davacı üzerinde bulunduğunu, faiz ve feri taleplerin de fahiş olup kabulünün mümkün olmadığını, genel işlem koşullarına ayrkırı olduğunu beyanla, davanın reddine, davacı aleyhine takibin yüzde %20’sinden az olmamak koşulu ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kredi alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı yanca, dava dilekçesi ekinde kredi sözleşmeleri, ihtarnameler, kredi kartı sözleşmesi, çek taahhüt kredi sözleşmesi, ekstreler, dönem içi işlemler, hesap özeti ve arabuluculuk son tutanağı ibraz olunmuştur.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı/ alacaklının davalı/ borçlulardan İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/11/2020 tarihli ve 2020/568 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı kapsamında ve takip talebinde gösterilen sebeplere dayalı olarak 368.013,78 TL asıl alacak, 36.791,66 TL işlemiş temerrüt faizi, 2.671,66 TL BSMW, 144,00 TL İhtiyati haciz masrafı ve 755,00 TL İhtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 408.376,10-TL nakdi alacağın tahsili ile 17.605 TL gayrinakdi alacağın depo edilmesi talebinde bulunduğu, ödeme emrinin tebliğ tarihlerine göre davalı borçluların süresinde sunduğu borca itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçelerinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalılarca icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunulmuşsa da, davalı şirketin asıl borçlu, davalı …’ un da müteselsil kefil sıfatıyla imzalayıp taraf olduğu Genel Kredi Sözleşmesinin 29/a maddesinde İstanbul İcra Müdürlükleri ve Mahkemelerinin yetkisine yönelik yetki şartı bulunması, HMK’nın 17. ve devamı maddeleri ile TTK’nın 7. maddesi uyarınca yetki şartının taraflar açısından geçerli olması nedeniyle davalıların yetkiye yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
Davalılar vekilince dava dosyasından çıkartılan tebligatların usulsüz olduğu ve savunma hakkının kısıtlandığı yönünde savunmada bulunulmuşsa da, dava dilekçesi, tensip tutanağı ve duruşma zabıtlarının davalı …’a Tebligat Kanunu 21/2. maddesine göre, davalı şirkete ise Tebligat Kanunu 35. maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olması ve ön inceleme duruşması akabinde dava dosyasına sunulan ve kazandırılan belgeler kapsamında beyanda bulunulması noktasında süre ve imkan tanınması nedeniyle davalılar vekilinin bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bankacı bilirkişi 08/12/2022 tarihli raporunda; Davacı bankanın, davalı kredi borçlusu …San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile müteselsil kefil …’dan, Takip tarihi 16.11.2020 itibarıyla, 377.196,02,-TL asıl alacak, 34.812,17,-TL İşlemiş faiz, 1.740,61,-TL Bsmv, 144,00,-TL İhtiyati Haciz Masrafı ve 755,00,-TL İhtiyati Haciz Vekalet Ücreti olarak toplam 414.647,80,-TL alacağı hesaplandığı, davacının tespitlerin altında kalan 408.376,10,-TL’lik talepleri ile bağlı olduğu, 16.11.2020 takip tarihinden, borç ödeninceye kadar 368.013,76,-TL matrah üzerinden hesaplanacak % 21,45 temerrüt faizi ve bunun % 5 i tutarında gider vergisinin istenebileceği, Davacı bankalı, Takip Tarihinde davalı ve/veya çek hamili yedinde bulunan 8 adet çek için 17.605,00,-TL’nin, faiz getirmeyen bir hesapta bloke edilmesi talebine yetkili olduğu, davacı banka tarafından çek hamiline ödeme yapılması halinde ödeme yapıldığı tarihten borç kapanana kadar %19,50 (Talep gibi) temerrüt faizi ve faizin %5’i gider vergisi ile birlikte tahsilinin istenebileceği yönünde tespitlerde bulunulmuştur.
Yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davacı bankanın … … Şubesi ile davalı şirket arasında 23/02/2017 tarihinde 500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı ve 22/05/2017 tarihinde 150.000,00 TL limit arttırımı yapıldığı, davalı …’un da aynı limitlerde sözleşmeye müteselsil kefil olduğu anlaşılmıştır.
Davalılar vekilince eş rızası alınmadığından davalı …’un kefaletinin geçersiz olduğu beyan edilmişse de, 6098 sayılı TBK’nın 584/3. maddesinde “Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” hükmünün bulunması, davalı …’un da kefalet tarihinde şirket yetkilisi olması karşısında eş rızasının alınmasına gerek olmadığı, davalı …’un kefaletinin geçerli olduğu kabul edilmiştir.
Davalılar vekilince icra takibinde talep edilen faiz ve ferilerin genel işlem koşulu mahiyetinde olduğu öne sürülmüşse de davalılar tarafından 20/03/2017 tarihinde teslim aldıkları sözleşmeyi okuyup, inceleyip, hükümleri noktasında bilgi sahibi olduklarını beyan etmek suretiyle 23/02/2017 tarihinde sözleşmeyi imzalamak istediklerini beyan etmiş olmaları nedeniyle bu savunmaya da itibar edilmemiştir.
Davalı şirkete genel kredi sözleşmesi kapsamında taksitli krediler ve çek taahhüt kredisi tahsis edilip kullandırılmıştır. Kredi geri ödemelerinin aksatılması üzerine davacı banka tarafından kredi hesaplarının kat edildiği ve davalılara … 18. Noterliğinin 21/01/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilip gönderildiği, ihtarnamenin davalılara 22/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olması ve ihtarnamede 3 günlük mehil tanınmış olması nedeniyle davalıların 26/01/2020 tarihinde temerrüde düştükleri kabul edilmiştir.
Genel kredi sözleşmesinin 26. maddesindeki delil anlaşması uyarınca davacı bankanın ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda kullandırılan kredilerin, temerrüt tarihlerinin, faiz ve fer’ilerin sözleşme hükümlerine uygun ve doğru bir şekilde tespit edilmiş olması, yapılan hesaplamaların da dosya kapsamındaki delillere ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun olması nedeniyle bilirkişi raporu taleple bağlılığa yönelik niteleme ayrık olarak yapılan alacak hesabı bakımından Mahkememizce de benimsenmiş, rapora yönelik itiraz sebeplerinin ise rapor içeriğinde irdelenip değerlendirilen hususlara yönelik olması ve bilirkişi tarafından tespit edilenler dışında başkaca bir ödeme belgesi de sunulmaması nedeniyle yeniden veyahut ek bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
Bilirkişi raporunda her ne kadar daha fazla hesaplama yapılmışsa da taleple bağlılık ikesi uyarınca davacı bankanın 408.376,10 TL nakdi alacak talebinde haklı olduğu sonucuna varılmışsa da, davacı yanca icra takibinde nakit alacaklara yönelik olarak 368.013,78 TL asıl alacak, 36.791,66 TL işlemiş faiz, 2.671,66 TL BSMV, 144,00 TL ihtiyati haciz yargılama gideri ve 755,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olarak toplam 408.376,10 TL nakdi alacak talebinde bulunulması, bilirkişi incelemesinde ise davacı bankanın icra takibi tarihi itibariyle 377.196,02 TL asıl alacak, 34.812,17 TL işlemiş faiz, 1.740,61 TL BSMV 144,00 TL ihtiyati haciz yargılama gideri ve 755,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti yönünden 414.647,80 TL alacaklı olduğunun hesaplanması karşısında bilirkişinin nihai nitelemesine itibar edilmemiş, davacı bankanın icra takibindeki nakdi alacak talebinin taleple bağlılık ilkesi uyarınca 368.013,78 TL asıl alacak, 34.812,17 TL işlemiş faiz, 1.740,61 TL BSMV, 144,00 TL ihtiyati haciz masrafı ve 755,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti toplamı 405.465,56 TL yönüyle haklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu bağlamda ve gayrinakdi alacaklara yönelik bilirkişi tespitleri doğrultusunda; davanın kısmen kabulü ile, davalıların …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının, 368.013,78 TL asıl alacak, 34.812,17 TL işlemiş faiz, 1.740,61 TL BSMV, 144,00 TL ihtiyati haciz masrafı ve 755,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti toplamı 405.465,56 TL nakdi alacak ve iade edilmeyen 8 adet çek karşılığı 17.605,00 TL gayrinakdi alacak yönünden iptaline, takibin, tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla, belirtilen alacak miktarı üzerinden ve takip tarihinden itibaren 368.013,78 TL nakdi asıl alacağa yıllık %21,45 oranında temerrüt faizi ile faizin %5’i oranında gider vergisi yürütülmesi ve yine 8 adet çek yaprağı bedeli toplamı 17.605,00 TL gayrinakdi alacağın depo edilmesi, gayrinakdi alacağın takip tarihinden sonra nakdi alacağa dönüşmesi halinde ise tazmin olunan bedele tazmin tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i gider vergisi uygulanması suretiyle kaldığı yerden devamına, bu yöndeki fazlaya dair istemin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67/2. maddesi icra inkâr tazminatını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, borçlu itirazında haksız görülürse davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun inkâr tazminatına mahküm edilebilmesi için onun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazının haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile, icra inkâr tazminatına mahkum edilecektir. Eldeki dosyada, davacı alacaklı banka tarafından taraflar arasındaki kredi sözleşmesine dayalı alacak isteminde bulunulmuş, aynı zamanda borcun ödenmesi için davalılara noter aracılığıyla kat ihtarnamesi de gönderilmiştir. Bu durumda davalı/ borçlular alacağın miktarını bilmektedir, yani icra takibi başlatıldığı sırada ne kadar bir borç miktarını alacaklıya vermesi gerektiğini bilmektedir. Bu itibarla alacak likit(belirli) bulunmaktadır. Bu nedenle kabul edilen nakdi alacak miktarı üzerinden davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalıların …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının, 368.013,78 TL asıl alacak, 34.812,17 TL işlemiş faiz, 1.740,61 TL BSMV, 144,00 TL ihtiyati haciz masrafı ve 755,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti toplamı 405.465,56 TL nakdi alacak ve iade edilmeyen 8 adet çek karşılığı 17.605,00 TL gayrinakdi alacak yönünden İPTALİNE, takibin, tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla, belirtilen alacak miktarı üzerinden ve takip tarihinden itibaren 368.013,78 TL nakdi asıl alacağa yıllık %21,45 oranında temerrüt faizi ile faizin %5’i oranında gider vergisi yürütülmesi ve yine 8 adet çek yaprağı bedeli toplamı 17.605,00 TL gayrinakdi alacağın depo edilmesi, gayrinakdi alacağın takip tarihinden sonra nakdi alacağa dönüşmesi halinde ise tazmin olunan bedele tazmin tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i gider vergisi uygulanması suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA, bu yöndeki fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-Hükmolunan (405.465,56 TL) nakdi alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 81.093,11 TL icra inkar tazminatının müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 27.877,25-TL (nakdi alacak talebi bakımından 27.697,35 TL nispi ve gayrinakdi alacak talebi bakımından 179,90 TL maktu) karar ve ilam harcından peşin olarak yatan 5.232,82-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 22.644,43‬-TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 5.232,82-TL’nin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 9,30 TL’nın davacıdan, 1.350,70 TL’nın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacının yaptığı ilk masraf 80,70 TL, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 363,75 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.944,45‬ TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 1.931,16 TL ‘nın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı vekille temsil olunduğundan, nakdi alacak talebi bakımından kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 59.765,18-TL ücreti vekaletin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı vekille temsil olunduğundan, gayrinakdi alacak talebi bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddolunan nakdi alacak talebi bakımından karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.910,54 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
9-Davalı tarafça sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
10-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
11-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/01/2023

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .