Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/123 E. 2023/77 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2022/123
KARAR NO:2023/77

DAVA:MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ:16/02/2022
KARAR TARİHİ:02/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin murisi …’nın icra takibinden önce 08/05/2008 tarihinde ölmüş olmasına rağmen 25/06/2013 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin icra dosyasına reddi miras kararını sunarak itiraz ettiğini ve takipsizlik sonucu dosyanın düştüğünü, ancak sonradan yenilerek 2019/… esas numarası alındığını, bu duruma da itiraz ettiklerini ve dosyanın düştüğünü ancak yeniden yenilenip 2022/… esas numarası alarak müvekkiline haciz yapıldığını, tüm bu nedenlerle tedbiren yapılan haciz işlemlerinin fekkini, kesinleşmiş reddi miras kararları gereği müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin müvekkili yönünden iptalini ve davalılar aleyhine kanuni oranda kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesi ile; …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… esas (2019/… ve … eski esas) sayılı dosyası kapsamındaki alacağın müvekkili şirket tarafından 29/06/2017 tarihinde temlik alındığını, davacının icra dosyasına süresinde sunacağı mirasın reddi kararı ile takibini kendi yönünden durdurabileceğinin malum olduğunu, bunun üzerine icra dairesi tarafından dosyaların yenilenmesi ve hataen davacı yönünden de takibin devamına karar verilmesinin şikayete tabi olduğunu ve İcra Hukuk Mahkemesi’nde memur muamelesini şikayet yoluna gidilmesi gerektiğini, taraflar arasında tespiti gereken herhangi bir uyuşmazlığın olmadığını, muhtemelen UYAP/fiziki dosya arasındaki senkronize eksikliğinden dolayı dosya yenileme sırasında sehven yapılan işlemler olduğunu, dolayısıyla davacının bu davayı ikame etmekte hukuki yararının bulunmadığını, mahkememizce İcra Hukuk Mahkemesi’nin görev alanına giren bir işlem olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, ayrıca mahkememizce görevli olunduğuna karar verilmesi durumunda menfi tespit davalarında teminat yatırılması gerektiğini, eğer uyuşmazlığın konusunun genel mahkemelerde görülmesi gereken bir menfi tespit davası olmasına kanaat getirilir ise mahkememizce davacı tarafa teminat yatırması için süre verilmesi gerektiğini; aksi halde usulden reddedilmesi gerektiğini, UYAP üzerinden celp edilen icra dosyası incelendiğinde davacı … hakkında takibin durmasına ve (sehven) konulan hacizlerin fekkine karar verildiğini, aynı şekilde … ve … hakkında da süresi içinde mirasın reddi kararını sunmuş ise takibin durması ve varsa hacizlerin kaldırılması talepli 14/03/2022 tarihli dilekçelerinin icra dosyasına sunulduğunu, davacı tarafından talep edilen kötü niyet tazminatı isteminin ise reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından kötü niyetle icra edilen bir işlem bulunmamakta olduğunu, mazbataların, itirazların ve diğer evrakların UYAP’a eksik ve düzensiz taranmış olmasının takip dosyasındaki alacaklıya atfedilebilecek bir ihmal veya suç olmadığını, ayrıca icra dairesince resen incelenmesi ve ona göre karar verilmesi gereken takibe itirazın olup olmadığı gibi hususlardan dolayı müvekkili aleyhine tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağını, tüm bu nedenlerle görevli mahkemede konu edilmeyen uyuşmazlığa ilişkin davanın usulden reddini; mahkememiz aksi kanaatte olur ise esasa dair izahatları çerçevesinde esastan reddini talep etmiştir.
Davalı … Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesi ile; finansal kiracıları … … ve müteselsil kefiller, …, … ve … Şirketi’nden olan tüm hak ve alacaklarının, … 27. Noterliği’nin 29.06.2017 tarihli ve … yevmiye numaralı alacak satış sözleşmesi ile diğer davalı şirkete temlik edildiğini, … ve … aleyhine gerçekleştirilmiş hiçbir icrai-hukuki takip/işlem bulunmamakta olduğunu, davacı-mirasçıyı icra takibine dahil edenin diğer davalı şirket olduğunu, ayrıca itiraz edilen alacağın icra takibinin, alacak satış tarihi olan 29/06/2017 tarihinden sonra başlatıldığını, bu konudaki tüm itirazların, alacağı hukuki tahsil yetkisine sahip ve davacı/mirasçıları icra takibine dahil eden diğer davalı şirkete yöneltilmesi gerektiğini, hukuken alacaklı sıfatına sahip olmadıkları bir icra dosyası sonrasında huzurda açılan menfi tespit davasında davalı taraf olarak yer almalarının kabul edilemez olduğunu, huzurdaki dosya ile davanın, 22/02/2022 tarihinde davacı … tarafından tesis edildiğini, sonrasında huzurdaki davada davacı sıfatına sahip … ve … tarafından müvekkili şirket aleyhine bu kez 14/03/2022 tarihinde …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile yine aynı konu olan menfi tespit davasının tesis edildiğini ve bu davanın halen derdest olduğunu, tüm bu nedenlerle husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava ilk olarak …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmeye başlanmış, mahkemenin 17/02/2022 tarihli, 2022/… esas ve 2022/… karar sayılı sayılı kararıyla dava dosyasının konusu itibariyle İstanbul 6., 7., 8., ve 9. Asliye Ticaret Finans İhtisas Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiş olup, Mahkememize tevzi edilen dosya mahkememiz esasının yukarıda belirtilen esasına kaydedilerek öncelikle mahkememiz tekli hakimi tarafından görülmeye başlanmış, mahkememizin 01/03/2022 tarihli tensip tutanağı ile; “Dava dilekçesindeki talep sonucunda icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti talep edildiğinden; davacı vekiline takip çıkışı tutar üzerinden dava değerini bildirmek ve yine bu miktar üzerinden eksik peşin harcı ikmal etmek bakımından 2 haftalık süre verilmesine,”; Mahkememizin 22/06/2022 tarihli celsesinde “Harca yönelik eksikliğin takip dosyasının incelenmesi akabinde değerlendirilmesine,” ve mahkememizin 26/10/2022 tarihli celsesinde “İcra takibindeki harcı esas bildirilen 518.565,32-TL üzerinden hesaplanan 8.855,80-TL peşin harçtan eksik kalan 8.775,10-TL harcı ikmal etmesi bakımından davacı vekiline gelecek celseden 10 gün öncesine kadar kesin süre verilmesine, aksi takdirde Harçlar Kanunu 28, 30 ve 32.maddeleri uyarınca müteakip işlemlere devam olunmayıp dosyanın işlemden kaldırılacağının davacı vekiline ihtarına,” karar verilmiş, davacı vekilinin 03/11/2022 tarihlinde 8.776,00-TL tamamlama harcını ikmal ettiği anlaşılarak mahkememizin 12/12/2022 tarihli ara kararı ile davacı tarafça harçlandırılan dava değeri itibari ile davanın heyetçe görülüp karara bağlanması gereken bir dava halini almış olması sebebiyle dosyanın heyete tevdiine karar verilmiş ve yargılamaya mahkememiz heyetince devam olunmuştur.
Dava, asıl borçlu davacı murisinin finansal kiralama borcu nedeniyle başlatılan icra takibi nedeniyle, reddi miras kararı dikkate alınarak borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce dosya kapsamına sunulan ve celbi talep olunan deliller toplanarak hep birlikte incelenmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacılar … ve …(T.C.K.N.: …) tarafından, davalılar … Şirketi aleyhine kesinleşmiş reddi miras nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve takibin davacılar yönünden iptali talepli menfi tespit davası açıldığı, dayanak icra takip dosyasının, mahkememiz dosyasına da dayanak olarak gösterilen …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası olduğu, dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 114/1-ı maddesine göre, aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması dava şartlarından olup yine aynı kanunun 115/1 maddesine göre mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Bu hükümler doğrultusunda davaya konu somut olay değerlendirildiğinde, davacının …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında açtığı davada, davanın taraflarının, dava konusunun, sebebinin ve talebinin mahkememiz dosyası ile aynı olduğu, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/179 esas sayılı dosyasının halen derdest olduğu anlaşılmış olup, derdestlik durumunun dava şartlarından olması, mahkemenin de dava şartlarını re’sen araştırmakla yükümlü olması karşısında derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi yukarıda açıkandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan davanın derdestliğe ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 114/1-ı ve 115/2. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin harç ve 8.776,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 8.856,7‬0-TL’den mahsubu ile fazladan yatan 8.676,8‬0-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.02/02/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır