Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/111 E. 2023/355 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/32 Esas
KARAR NO:2023/543

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:13/01/2022
KARAR TARİHİ:15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalılar tarafından, müvekkili şirket tarafından verilen …-1 isimli yarı mamul yatın satış brokerliği hizmeti karşılığı olan 300.000,00-EURO faturanın ödenmediğini, müvekkili şirketin 10/11/1988’de kurulmuş 32 yıldır faaliyet gösteren köklü bir firma olduğunu, davalının üretimini yaptığı 2008’den beri yarı mamul olarak bekleyen …-1 isimli, 42,10 metre boyunda 3 güverteli, alüminyum malzemeden imal yatın satışı konusunda brokerlik hizmeti verdiğini, satış hizmetinin Türkiye’de verildiğini, satışın tamamlanması akabinde 23/09/2019 tarihinde … menşeli … firması tarafından … isimli gemiye yüklenerek … Yat İnşacılar Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin … Mahallesi 14. Sokak No: 41, …/… adresinde bulunan tersanesine 17/10/2019 tarihinde kalan inşasının tamamlanması amacıyla nakledildiğini, müvekkili şirketin, alıcının temsilcisi …’a yat ile ilgili tüm bilgi ve belgeleri verdiğini, alıcının temsilcisini davalı (yatın sahibi) …, bu firmanın sahibi … ve yöneticisi (CEO) …ile tanıştırdığını, yatın alımı ile ilgili brokerlik hizmetini yerine getirip satışta etkili neden olduğunu, tüm sözleşmelerin müvekkili şirket tarafından hazırlandığını, müzekkerelerin yürütüldüğünü, bu tanıtımın ardından yat satışının gerçekleşerek tamamlandığını, yatın satışının müvekkilinin alıcıyı satıcıya tanıştırması sonucuyla olduğundan müvekkili şirketin vadesi gelmiş bir komisyon (brokerlik hizmeti) alacağı bulunduğunu, bu satış komisyonunun 09/06/2019 tarihli Komisyon Sözleşmesinde 300.000,00-Euro olarak kararlaştırıldığını, yine aynı tarihte davalı Şirket ve yöneticisi (CEO) …e-mail (…@… ve …@…) ile müvekkili Şirketin tek broker olduğunu doğruladığını, akabinde 10/06/2019 tarihinde alıcının temsilcisi …’ın davalı … … tesislerine giderek, yatı ziyaret ettiğini, ardından yatın satışının gerçekleştiğini, satış aracılık hizmetinin Türkiye’de verildiğini ve konu yatın, üretiminin tamamlanması için Türkiye’ye geldiğini, alıcı firmanın sahibinin Türk vatandaşı olduğunu, Türkiye’de ikamet ettiğini, 12/05/2020 tarihinde müvekkili şirketin İngiltere’deki vekili tarafından komisyon ödemesi yapılması için ihtar çekildiğini, satış tamamlanıp, … isimli yatın alıcıya teslim edildiği halde davalı satıcının, kararlaştırılmış olan 300.000,00-Euro bedelli komisyon alacağını müvekkili şirkete ödemediğini, Türk Borçlar Kanunu’nda broker kurumunun simsarlık sözleşmesi ile 520. maddede düzenlendiğini, ilgili madde de dikkate alındığında, bu sözleşmenin yazılı (imzalı) olması gerektiği şartının Türk Hukuku’nda öngörülmediğini, yazılı komisyon sözleşmesi yapıldığını, e-maillerde de görüleceği üzere karşı tarafın herhangi bir itirazda bulunmayarak müvekkili Şirketi tek broker (komisyoncu) olarak tanıdığını, ayrıca broker (komisyoncu) olan müvekkili Şirketin ne zaman komisyon alacağına hak kazandığı konusunun da yine Borçlar Kanunu’nun 521. maddesinde düzenlendiğini, TBK 521/1. maddesinin “(1) Simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır” hükmünü içerdiğini, dava konusu olayda sözleşmenin kurulduğunu ve … isimli yatın satışının gerçekleşmiş olduğunu, komisyon alacağına müvekkilinin hak kazandığını, müvekkili Şirketin görüşmeler akabinde 19/03/2021 tarihli … numaralı 300.000,00-Euro bedelli hizmet faturasını davalı tarafa iadeli taahhütlü olarak gönderdiğini, bu faturanın karşı tarafa 15/04/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup davalının yasal süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunmadığını, alacağı ikrar ettiğini, itiraz etmeyerek fatura üzerinde yazılı şartları da kabul ettiğinin açıkça ortada olduğunu, bu faturanın konusundan veya oluşumundan kaynaklanan veya bunlarla bağlantılı olarak ortaya çıkan her türlü ihtilaf veya iddianın, Türk hukukuna göre yönetilecek ve yorumlanacak olduğunu, bu faturanın konusu veya oluşumundan kaynaklanan veya bunlarla bağlantılı olarak ortaya çıkan her türlü anlaşmazlık veya iddiayı çözmek için İstanbul Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin münhasır yetkili olduğunu, davalının kendisine tebliğ edilen faturada bulunan 300.000,00-Euro alacağa ve fatura dip notlarına bir itirazda bulunmayarak kabul ettiğini, müvekkili Şirketin konu ile ilgili tüm vergisel edimlerini eksiksiz yerine getirmiş ve işbu faturayı ticari defterlerine işlemiş, vergi dairesine beyan etmiş olduğunu belirterek, toplam 300.000,00-Euro alacağın davalının temerrüde düştüğü tarih olan 19/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; taraflar arasındaki davada Türk Mahkemelerinin yetkili olmadığını, bu durumun MÖHUK 40. maddesinin iç hukuka yaptığı atıfla sabit olduğunu, satışın konusunun İspanyol Bayrağı taşımakta olan bir yat olduğunu, söz konusu satışın 2019 yılında İspanya Medeni hukukuna göre İspanya’da noter önünde sonuçlandığını ve satıcı şirketin de bir İspanyol şirket olduğunu, ayrıca, söz konusu yatın İspanya’nın … Limanı’nda teslim edildiğini, bu sebeple huzurdaki davanın Milletlerarası Özel Hukuk alanına girip MÖHUK’a göre çözülmesi gerektiğini, karşı tarafça var olduğu iddia edilen sözleşmenin varlığını hiçbir şekilde kabul etmemekle birlikte, MÖHUK 22 ve 24. maddeleri dikkate alındığında, sözleşmeye uygulanacak hukuku düzenleyen madde uyarınca taraflar arasındaki olası bir sözleşmeye İspanyol Hukukunun uygulanması gerektiğini, davacı tarafın müvekkile ait natamam yatın satışı konusunda aracılık yaptığını iddia etse de bu yönde hiçbir belge ve bilgi sunulmadığını, davacı tarafla akdedilmiş bir simsarlık/aracılık sözleşmesi bulunmadığını, müvekkillerine iadeli taahhütlü bir fatura gönderilmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, hizmet nedeniyle alacak talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce, Ticaret Bakanlığı … Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü … Gümrük Müdürlüğü’nce dava konusu yat ve verilen hizmete ilişkin düzenlenen bilgi ve belgeler dosyamız arasına alınmış, taraflarca sunulan bilgi ve belgeler, beyanlar değerlendirilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; 6100 Sayılı HMK’nun 114. Maddesinde dava şartları düzenlenmiş olup, dava şartlarından biri de HMK 114/1-a maddesinde düzenlenen “Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması”dır. Davacı tarafça, yazılı olarak düzenlenmeyen sözleşme gereğince, davalılara verildiği belirtilen brokerlik hizmeti nedeniyle alacak talebinde bulunulmaktadır. Davalılar ise İspanyol gerçek ve tüzel kişileridir. Davacı tarafça brokerlik hizmeti verildiği belirtilen yat …-1 isimli yat olup, … Gümrük Müdürlüğü’nce Mahkememize gönderilen bilgi ve belgelerin incelenmesinden, yatın tekne tescil belgesinde … ismiyle tescil edildiği, Amerikan bayraklı olduğu ve … kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla, 5718 Sayılı MÖHUk 22 ve 24. Maddeleri de dikkate alındığında, Amerikan bayraklı, … kayıtlı olan yat ile ilgili olarak, aynı zamanda İspanyol gerçek ve tüzel kişileri hakkında açılan davada Türk Mahkemelerinin yargı hakkı bulunmadığı sonucuna varılarak, açılan davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-a ve 115/2. maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar tarafından açılan davanın, Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunmaması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 114/1-a ve 115/2. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından yatırılan 79.907,34-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 79.727,44-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin, kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraflar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin, davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …(15202)’e 1.360,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği ve ödemenin suçüstü ödeneğinden karşılandığı anlaşıldığından 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-11 ve 18/A-13’e göre davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalılar tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.15/06/2023

Başkan …
e-imzalıdır .
Üye …
e-imzalıdır .
Üye …
e-imzalıdır .
Katip …
e-imzalıdır .