Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/10 E. 2023/814 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2020/410 Esas
KARAR NO:2023/770

DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/08/2020
KARAR TARİHİ:25/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket (taşeron) ile davalı şirketlerin oluşturduğu İş Ortaklığı (işveren) arasında akdedilen 01.01.2018 tarihli Alt Yüklenici Sözleşmesi gereğince, … A.Ş. idaresi altındaki “… Konut ve Ticaret İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenleme İnşaatları Ahşap Mobilya ve Ahşap Kapı İşleri”ni yapmayı yüklendiğini, davacı şirketin yukarıda bahsi geçen sözleşme gereği yükleniminde bulunan işi eksiksiz ifa ederek davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklığa teslim ettiğini, kesin hakedişi onaylandığını ve SGK kapanışı dahil olmak üzere sözleşme ile yüklenimindeki tüm teminat ve taahhütleri yerine getirmiş olmasına rağmen, davalı şirketler dava konusu iş kapsamında bulunan bakiye 153.165,19 TL cari hesap borcunu ödemediğini, Yargıtay kararına göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK m.68 anlamında belgenin aranması gerekmediğini, muaccel bir alacağın varlığına yaklaşık olarak delalet eden sözleşme, fatura ve cari hesap ekstresi gibi belgeler ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yeterli olduğunu, bu itibarla dava neticesinde verilecek kararın ifasının imkansız hale gelmemesi için, davacı şirketin muaccel hale gelmiş ve rehinle de temin edilmemiş para alacağının güvence altına alınması için İİK’nın 257’nci maddesi uyarınca davalı şirketin borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer hakları üzerine alacak miktarı kadar ihtiyati haciz konulmasını talep ettiklerini, İhtiyati haciz kararının ifası için sayın Mahkemece takdir ve tensip olunacak teminatı dosyaya yatırmaya hazır olduklarını, taraflar arasında akdedilen 01.01.2018 tarihli Alt Yüklenici Sözleşmesi gereği, müvekkil şirketin yükleniminde bulunan, … A.Ş. idaresi altındaki “… Konut ve Ticaret İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenleme İnşaatları Ahşap Mobilya ve Ahşap Kapı İşleri” kapsamında, davacı şirketin davalı şirketlerde bulunan bakiye 153.000,00 TL cari hesap alacağının, son fatura tarihi olan 17.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte, davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilsen tahsil edilerek ödenmesine, davacı şirketin muaccel hale gelmiş ve rehinle de temin edilmemiş dava konusu para alacağının güvence altına alınması için İİK’nın 257/1 maddesi uyarınca davalı şirketlerin, kendi yedlerinde veya üçüncü şahıslarda olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer hakları üzerine, Sayın Mahkemenizce takdir ve tensip edilecek uygun bir teminat mukabilinde, 153.000,00 TL ihtiyati haciz konulmasına, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımızın saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz yer mahkemesinde açıldığını, genel yetki kuralının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 6. maddesinde düzenlendiğini, buna göre, genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu (HMK m. 6/I), yerleşim yerinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlendiği(HMK m. 6/II), tüzel kişilerin yerleşim yerinin kuruluş belgesinde aksine hüküm bulunmadıkça, işlerinin yönetildiği yer olduğu (TMK m. 51), ekte sunulu ticaret sicili gazetelerinde görüleceği üzere, davalılardan … İnş. San. ve Tic. A.Ş’nin ticari sicil gazetesindeki adresi; … Mahallesi, 616 Sokak, No:2A, … olduğu, diğer davalı …. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin ise ticaret sicilindeki adresi; … Mah. … Hanım Cad. … Apt. No:110/5 Van olduğunu, müvekkil şirketler ile davacı firma arasında HMK m. 17 anlamında yapılmış bir yetki sözleşmesi de bulunmadığını, davalı şirketlerin bir araya gelerek oluşturduğu iş ortaklığı ile davacı firma arasında imzalanan, dilekçemiz ekinde sunulu 01.01.2018 tarihli “… … Konut ve Ticaret İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenleme İnşaatları İşi’nin alt yüklenim sözleşmesinin “İhtilaflar” başlıklı 20. Maddesinde; “Her türlü ihtilafların hal mercii İstanbul ve Ankara mahkemeleri ve icra daireleridir.” hükmünün mevcut olduğunu, iş ortaklığı ile davalı yan arasında bu şekilde münhasır olmayan bir yetki sözleşmesi düzenlendiğini ama davacı ile davalı şirketler arasında herhangi bir yetki sözleşmesi yapılmadığını, dolayısıyla huzurdaki işbu alacak davasında genel yetki kuralı gereği davalı şirketlerin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı alt yüklenici şirket ile davalı arasında eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ilişkisinden kaynaklandığını, dava konusu işi sözleşme ve eki mahiyetindeki teknik şartnameye uygun şekilde teslim edeceğini taahhüt etmiş olan davacı yan, bu yükümünü yerine getirmemiş olmasının yanı sıra, dava konusu iş kapsamında bulunan bakiye 153.000,00 TL alacağının olduğu iddiasıyla kesin kabulü dahi yapılmamış işle ilgili davalı tarafa haksız ve hukuki mesnetten yoksun huzurdaki davayı ikame etme yoluna gittiğini, huzurdaki davada davacı eseri meydana getirme borcunu özen ve sadakat yükümlülüklerine uygun yerine getirmediği gibi; eseri kendisi veya yönetimi altında yapılması borcuna da riayet etmediğini, davacı yanın sözleşemeye uygun hareket etmediğinden … A.Ş. idaresi altındaki “… Konut ve Ticaret İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenleme İnşaatları İşi-Ahşap Mobilya ve Ahşap Kapı İşleri” işinin eksik ve ayıplı yapılmasından dolayı ihale makamı olan … tarafından işlerini tamamlamasının talep edildiğini, ancak davacı şirket bu talebe menfi cevap verdiğinden, davacının yapımını üstlendiği ve fakat yapmadığı işlerin de ivedilikle tamamlanması gerektiğinden kalan işin bir kısmı … A.Ş. tarafından diğer bir kısmı da müvekkil davalıların oluşturduğu iş ortaklığı tarafından tamamlandığını, davalılar; kalan işlerin yapımını diğer bir alt yüklenici olan … İnşaat’a vererek gerçekleştirdiğini, dilekçe ekinde Sayın Mahkemenize sunulan 12.06.2019 tarihli … numaralı tutanakta görüleceği üzere; “…, Birinci Kısım Konut, Ticaret ile Altyapı ve Çevre Düzenleme İnşaatları İşi” ile ilgili; projede yer alan A1, A2, A3, B ve D1 Blokların ahşap kapı, süpürgelik, mutfak dolapları ve banyo dolapları ile ilgili işçilik eksikliklerini 165.078,36 TL + KDV bedel karşılığında takip eden ilk hakedişinde ödenmek adına …. Ltd. Şirketine yaptırılmıştır.” denildiğini, sözleşme harici yapılan işleri gösteren hakkediş evrakları ile müvekkil davalılar ile davacı tarafın sözleşmeyle taahhüt ettiği ancak tamamlamadığı işleri tamamlayan alt yüklenici arasında yapılan kesin kabul tutanağı, hakkediş evrakları ile ilgili firma ile imzalanan 09.08.2019 tarihli 1.373.928,85 TL bedelli … Konut Ticaret ile Altyapı ve Çevre Düzenleme İnşaatları İşi İnce Yapı İşleri 21. Nolu Kesin Kabul Hakedişi faturası da yine dilekçe ekinde sunulduğunu, sözü edilen evraklardan da görüleceği üzere davacı yanın edimini üstlendiği ama sözleşmeye ve teknik şartnameye uygun olarak ifa etmediği işler yüzünden davalıların uğradığı zarar ortadayken, davalı ile yapılmış bir kabul tutanağı yokken ve dahi işin idare ile kesin kabulü yapılmamışken, davacının borçlu olduğu müvekkillere karşı, alacaklı olduğu iddiasıyla dava açması iyi niyetli bir tutum içinde olunmadığını gösterdiğini, işin idare tarafından kesin kabulünü müteakip yapılacak kesin hesabının ardından … A.Ş’; davacı firmanın sözleşme gereği yapması gereken ancak yapmadığı birtakım işleri sahada kendi çalışanları ile yapması hesabıyla ödemiş olduğu bedelleri müvekkil firmaya yansıtacağını bildirdiğini, bu sebeple müvekkillerin teminat mektuplarını dahi yedinde tutmaya devam ettiğini, kendilerine iade etmediğini, bu minvalde hem müvekkillerin idare tarafından kesin hesabının yapılması hem de davacı ve davacı dışı kişi ve kurumlarla cari hesap mutabakatlarının yapılıp, uğramış/uğrayacak olduğu zararların tespitinin yapılması aşamasına kadar HMK madde 165 anlamında mesele-i müstehire kurumunun çalıştırılarak, sayın mahkemenizden yargılamanın bekletilmesi kararı verilmesini talep ettiklerini, usul ve esasa ilişkin itirazlarının kabulü ile yetkisiz mahkemede açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın yetkisizlik kararı ile öncelikle usulden reddine, bu talebin kabul görmemesi halinde esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacak istemine ilişkindir.
Davacı yanca, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve arabuluculuk son oturum tutanağı ibraz olunmuş; taraflara ait ticaret sicil dosyaları, BA/BS formları, ihale evrakları celbedilmiştir.
Davalılarca mahkemenin yetkisine itirazda bulunulmuşsa da, taraflar arasında 01/01/2018 tarihinde akdedilen Alt Yüklenici Sözleşmesinin 20. maddesinde İstanbul ve Ankara İcra Müdürlükleri ve Mahkemelerinin yetkisine yönelik seçimlik yetki şartı bulunması nedeniyle davalıların yetkiye yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile getirtilen kayıtlar incelenmiş, 6102 sayılı TTK’nın 83. Maddesi hükmü de dikkate alınarak uyuşmazlığa konu alacağın dayanağı olan faturaların ve ödemelerin taraf şirketlerin ticari defterlerine yansıyış şeklini tespit noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davalı şirketlerin ticari defterleri ile dosya kapsamında inceleme yapılması suretiyle rapor tanzimi bakımından görevlendirilen bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 04/12/2021 tarihli raporda; “Davacı tarafın 2018-2019-2020 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, dosya muhteviyatında bulunan belgelerden, davalı şirket olan … İnş. San. Ve Tic. A.Ş’nin şirket adresinin … Mahallesi, 616 Sokak, No:2A, …, Diğer davalı şirket olan …. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin şirket adresinin … Mah. … Hanım Cad. … Apt. No:110/5 Van olduğunu, davalı şirketlerin bir araya gelerek oluşturduğu …. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd Şti – … İnş. San. ve Tic. A.Ş. iş ortaklığının adresinin ise … Mah. … Hanım Cad. … Apt. No:110/5 Van olduğunu, Davalı tarafların 03.09.2021 tarihli defter inceleme günü de gelmediği, bu sebeple davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığı, HMK m.222/f.5 hükmünde “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” ifadesinin yer aldığını, Davacı tarafın davalı tarafların bir araya gelerek oluşturduğu iş ortaklığa yönelik düzenlediği ve takibe konu ettiği cari hesap ekstresine ait 2018 yılında 7 adet toplam KDV dâhil 5.280.677,29 TL tutarlı, 2019 yılında 2 adet toplam KDV dâhil 866.540,63TL tutarlı faturanın olduğu, İşbu faturaların davacı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, davalı tarafların bir araya gelerek oluşturduğu iş ortaklığının ticari defter ve kayıtlarına işlenip işlenmediğinin tespit edilemediği, 2018 yılına ait 7 adet faturayı tarafların karşılıklı olarak BS-BA formları ile beyan ettiği, taraflar arasında adet ve tutar farkının bulunmadığı, 2019 yılına ait 2 adet faturayı davacı tarafın BS formu ile beyan ettiği, davalı tarafların bir araya gelerek oluşturduğu iş ortaklığının BA formu ile 1 adet faturayı beyan ettiği, geriye kalan 1 adet faturayı beyan etmediği, davalı tarafların bir araya gelerek oluşturduğu iş ortaklığının 2019 yılında ba formu ile beyan etmediği 1 adet faturanın, 30.04.2019 tarihli, A164246 seri ve sıra numaralı olduğu, açıklama kısmına geçici kabul hakediş bedeli diye yazıldığı, KDV dâhil 356.818,98 TL, KDV hariç 316.890,75 TL tutarlı olduğu, faturanın teslim eden ile teslim alan kısımlarının olmadığı, imza karşılığında teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, İşbu faturanın davalı tarafa tebliğ veya teslimine ilişkin olarak ve davalı tarafın iş bu faturaya itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtarname, evrak ya da belgeye rastlanılamadığı, Türk Ticaret Kanununun m.21/f.2 hükmünde “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” ifadesinin yer aldığı, davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, 2018 yılı davalı tarafların bir araya gelerek oluşturduğu iş ortaklığı ile cari hesap ilişkisinin 24.04.2018 tarihli 350.000,00 TL (A) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 31.12.2018 tarihinde davacı tarafın 182.213,21 TL alacaklı olduğu, 2019 yılı: 08.11.2019 tarihinde davacı tarafın 187.505,19 TL alacaklı olduğu, 2020 yılı: 02.01.2020 tarihinde davacı tarafın 153.165,19 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, Davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarda dava tarihi itibariyle davalı taraftan 153.165,19 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın inceleme günü gelmediği, dosya muhteviyatına ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, taraflar arasında düzenlenmiş olan 25.04.2019 tarih ve geçici kabul hakediş raporunun, davacı firma yetkilisi ile davalı iş ortaklığının hakediş mühendisi, teknik ofis şefi, şantiye şefi ve proje müdürünün imzaları ile herhangi bir itirazı kayıt olmadan imzalandığı ve bu suretle hakedişte yer alan imalatların yapıldığının onaylandığının anlaşıldığı, Davalı tarafın, davacı tarafından bırakılan eksik ve ayıpların 165.078,36 TL + KDV bedel ile … Ltd. Şti. tarafından giderildiği ile ilgili 12.06.2019 tarih ve … numaralı tutanak dışında herhangi bir detay bilgi bulunmadığı, bu nedenle yukarıdaki tespit ve açıklamalar çerçevesinde teknik olarak farklı bir değerlendirme yapma imkânı görülemediği, İş sahibi olan davalı tarafından eserin ayıplı şekilde meydana geldiği hususunda davacı olan yükleniciye bildirim yapıldığını ortaya koyan bir bilgi veya belgeye rastlanılamadığı, bildirim yapılmadığı gibi iddia edilen eksik ve ayıpların giderilmesi için bir süre tayin edilmediği, TBK m.473/f.2 hükmüne dayanarak eksik ve ayıplı işleri üçüncü bir kişiye tamamlatması için aranan şartların mevcut uyuşmazlıkta gerçekleşmediği, Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile yukarıda yapılan teknik değerlendirmeler ışığında işin tamamlandığını veya eksik ya da ayıplı yerine getirildiğini açıkça ortaya koyan bir bilgiye rastlanılamadığı, dosyada yer alan mevcut bilgi ve belgelerle bu hususta tarafımızca bir değerlendirme yapma imkânı olmadığı, işin tamamlanıp tamamlanmadığı noktasında üzerinde değerlendirme yapılacak olan belgelerin 25.04.2019 tarih ve Geçici Kabul Hakediş Raporu ile davalı İş Ortaklığı tarafından SGK’ya sunulan yazı olduğu, bu iki belgeye dayanarak işin tamamlandığı kanaatine ulaşması halinde davacının sözleşme ile yükümlendiği edimi yerine getirdiği ve alacak talebinde bulunabileceği, Sayın Mahkeme, davacının üstlendiği edimin yerine getirilmesi bakımından bu iki belgenin yeterli görülemeyeceği kanaatine ulaşması halinde ise işin tamamlanmadığı ve davacının alacak talebine yer olmadığı sonucuna ulaşılabileceği,
şeklinde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce davalı şirketlerin ticari defterlerinin ibrazı ve incelenmesi noktasında ara karar kurulup inceleme yapılmış ise de davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklıkla ticari ilişkide bulunulduğu ve adi ortaklığın defterlerinin ibrazına yönelik ara karar oluşturulmadığı anlaşılmakla davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklığın ilişkin dönemine ait ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması bakımından talimat mahkemesi aracılığıyla mali müşavir bilirkişi görevlendirilmiş olup, bilirkişi 12/12/2022 tarihli talimat raporunda; yapılan inceleme neticesinde 2018 ve 2019 yılları yevmiye kayıtları ve muavin defter kayıtlarının incelenmesi neticesinde davalı ortak girişim firması 31.12.2019 yılı sonu itibarı ile 3002 nolu kapanış fişi yevmiye kaydına istinaden 143.566,84 TL Mühendisler ahşap ürünleri Paz. San. Tic. Ltd. Şti’nden alacaklı olduğu, defter kayıtlarında tespit edilmiştir. Yapılan inceleme neticesinde davalı şirketin alacak bakiyesi 01.01.2020 1 nolu yevmiye kaydı ile 2020 yılı defterlerine yansımıştır. Bununla ilgili muavin defter dökümleri alınmış olup dava dosyasına eklenmiştir. Ancak yapılan muavin defter ve yevmiye kontrollerinde 2019 yılı … nolu yevmiye kaydı ile davacı firmaya 20.881,44 TL ödendiği, 2019 yılı … yevmiye nolu 126.166,95 TL davacı firmaya ödendiği, 2019 yılı … yevmiye nolu 54.340,72 TL davacı firmaya ödendiği 2019 yılı 2517 yevmiye nolu 80.000 TL davacı firmaya ödendiği 2019 yılı 2986 yevmiye nolu 25.904,24 TL davacı firmaya ödendiği, kayıtlara yansıtılmış olup, ancak bu ödemelere ilişkin tarafıma sunulan banka dekontlarının ortak girişim firmasından ödenmediği sadece … yapı mad. Müh. Nak .İth. İhr. İtd. Şti’nden icra dosyaları ve davacı firmaya ait olmayan isimlere gönderildiği tespiti yapılmış olup, izaha muhtaç olduğunu bu ödemelerin ispatının mahkemeye sunulmasının gerektiği, Bu nedenle tarafına sunulan dekontları dava dosyasına eklediğini, dolayısıyla davalı ortak girişim firmasının defter ve kayıtlarına istinaden 01.01.2020 1 nolu açılış fişine göre 143.566,84 TL alacağının olduğu, ancak yukarıda izaha muhtaç olan toplamda 307.293,35 TL ödemelerin izah edilememesi durumunda davacının davalı firmadan 163.726,51 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporunda tespit edilen 126.166,95 TL ödemeye ilişkin dayanak belgelerin celbi noktasında …. İcra Müdürlüğünün … esas ve …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyalarının uyap suretleri celbedilmiştir. 04/12/2021 tarihli kök rapordan sonra dosyaya kazandırılan kayıt ve belgeler, talimat yoluyla alınan rapor ve rapora yönelik beyan ve itirazların değerlendirilmesi noktasında ve davacı şirketin ticari defterleri ile dosya kapsamında inceleme yapılması suretiyle rapor tanzimi bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilerek, 24/07/2023 tarihli ek raporda; Tarafların ticari ticari defter ve kayıtlara göre dava tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan 153.165,19 TL alacaklı olduğu, taraf itirazları nedeni ile önceki teknik tespit ve değerlendirmelerimizde her hangi bir değişiklik yapmaya gerek bulunmadığı, sorumluluk yönünde kök raporda yer alan değerlendirmelerde değişikliği gerektirecek bir hususun bulunmadığı yönünde görüş bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, teknik ve ayrıntılı olarak hazırlanmış olması nedeniyle rapor Mahkememizce de benimsenmiş ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı talebi olan 153.000,00 TL’nin dosya kapsamına göre oluşturulan ve mahkememizce de hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilen ve benimsenen bilirkişi raporları ile de sabit olduğu üzere davacının, davalıların oluşturduğu adi ortaklık girişiminden alacaklı olduğu hesaplanan 153.165,19 TL davacı alacağı altında kaldığının anlaşıldığı, davalılar itirazlarının aksine, yapım işleri şartnamesi nde belirtildiği üzere işin geçici kabulünün yapıldıktan ve onaylandıktan sonra alınmış olan kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlarının yarısının iade edilmesi gerektiği, kesin hakedişin ise, işin geçici kabulü yapıldıktan sonra birim fiyat üzerinden düzenlenen işlerde kesin metraj ve hesaplar sonucunda bulunan miktarlar üzerinden, anahtar teslimi götürü bedel sözleşmelerde ise uygulama projesi kapsamındaki işlerin bitimine müteakip ödeme yapıldığı, yani kesin hak edişin yapılması için kesin kabulün yapılmasını beklenmesinin gerekmediği, ancak teminat süresi sonunda kesin kabul yapılırken yükleniciden kaynaklı eksiklikler var ise kesin kabul komisyonunun vereceği süre içerisinde yüklenicinin belirlenen ayıp ve eksiklikleri gidermesi gerektiği bu haliyle kesin hesap alacağının ödenmesi için kesin kabulün yapılması şartının söz konusu olmadığının anlaşılması nedeniyle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan davanın KABULÜ ile, 153.000,00-TL alacağın 12/08/2020 dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketlerden, müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 10.451,43-TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak yatan ‭2.612,86‬-TL harcın mahsubu ile eksik kalan ‭‭‭7.838,57‬-TL harcın davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.612,86-TL’nin davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00TL arabuluculuk giderinin davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 24.480,00-TL ücreti vekaletin davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacının yaptığı ilk masraf ‭‭54,40 TL, bilirkişi ücreti 6.000,00 TL, posta gideri ‭‭‭445,0‬0 TL olmak üzere toplam 6.499,4‬0 TL yargılama giderinin davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalının yaptığı bilirkişi ücreti olarak sarf edilen 1.000-TL yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.25/10/2023

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .