Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1 E. 2023/555 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/1
KARAR NO :2023/555

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:25/03/2009

BİRLEŞEN …. ATM’NİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:29/03/2011
KARAR TARİHİ:22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan ve birleşen alacak davalarının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesi ile; davacı avukatlar ile davalılar arasında 02/10/2007 tarihli müşavirlik sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye göre davacı avukatların davalılar adına, davalıların … tarafından …’a el konulmasından kaynaklanan borç ve sorunların çözümü zımnında adı geçen kurumla müzakereleri yürüteceğini, davalıların borçlarını protokole bağlatacağı ve sözleşmede belirtilen sair iş ve işlemleri yürüteceğini, buna karşılık davalıların avukatlara işin başında 30.000,00-USD ödeyeceğini, bakiye borcun … ile yeni bir protokolün yapılmasından sonraki 3 ay içinde ödeneceği ve 3 ay içinde davalılar tarafından taahhüt edilen ücretin ödenmediğini, davalıların mali sıkıntı içinde olduklarını beyan ederek borçlarının ötelenmesini talep ettiklerini ve bunu sağlayacak ek bir müşavirlik sözleşmesinin yapılmasını teklif ettiklerini, 20/05/2008 tarihinde ek müşavirliek sözleşmesinin yapıldığını, bu sözleşme ile … Grubu tarafından davacılara-altın fonvard işleminden kaynaklanan vergi ihtilaflarının uzlaşma yolu ile çözümü işi dâhil 1.500.000,00-USD ücret ödeneceği, tamamının en geç 31/10/2008 tarihine kadar ödeneceğinin kabul ve taahhüt edildiğini, davalıların borçlarını en geç 31/10/2008 tarihine kadar ödememeleri üzerine, davalılara ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin davalılara 04/02/2009 günü tebliğ edildiğini, buna göre davalıların en geç 04/02/2009 günü itibariyla temerrüde düştüğünü belirterek, 04/02/2009 tarihinden itibaren ABD Dolarına TCMB’nin uyguladığı en yüksek ticari faiz ile birlikte 1.316.724,00-USD’nin fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalılar vekili cevap dilekçesi ile; davacıların davasının dayanağının 02/10/2007 tarih ve 20/05/2008 tarihli danışmanlık sözleşmelerinden kaynaklanan edimlerini yerine getirdikleri iddiası olduğunu, bu nedenle davacıların sözleşmeden kaynaklanan tüm edimlerinin belirlenmesi ve bunlardan hangi edimlerin yerine getirildiğinin belirlenmesi gerektiğini, 02/10/2007 tarihli sözleşmenin davacılara yüklediği edimlerin yerine getirilmediğini, yüklendikleri edimlerden birisinin peşin ödeme indirimi olduğunu, … Grubunun … arsalarını … adlı şirkete sattığını, buradan sağlanan gelirin …’na olan borçların ödenmesinde kullanıldığını, …’na yapılan bu ödemenin yaklaşık olarak 363.000,000,00-USD olduğunu, borcun vadesi gelmeden ve yüksek miktarda yapılan bu ödeme nedeniyle …’nun %35 oranında faizli borç toplamından peşin ödeme indirimi yaptığını, bu indirimin yapılmasında davacıların hiçbir hukuksal katkısının olmadığını, bu durumun yapılan sözleşmede de açık olduğunu, %35’e kadar yapılan indirimler için danışmanlara ücret ödenmeyeceğinin hüküm altına alındığını, davacıların sözleşmede %35’in üzerinde indirim sağlayacaklarını ifade ettiklerini ancak bu edimlerini yerine getirmediklerini, davacıların mülklerin satılıp paraya çevrilmesi işlemlerinde iş sahiplerine gerekli mali ve hukuki yardımda bulunma edimlerini de yerine getirmediklerini, bu edimi yerine getirdiğini söyleyen davacıların bu edim konusunda ne gibi hukuksal yardımlarda bulunduklarını ispat etmeleri gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin kendisine vekalet ve müşavirlik sözleşmesi ilişkisi çerçevesinde bağlı bulunan davalı … ve …’ın sadakat ve özen borcuna aykırı davrandıklarını, müvekkilinin bundan habersiz olarak 30.000,00-USD ve 250.000,00-TL ödeme yaptığını ve bu miktar kadar zarara uğratıldığını iddia ederek; öncelikle fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla bu zararın şimdilik 10.000,00TL’sinin yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı … vekili cevap dilekçesi ile; bahse konu taşınmazın davacının şahsına ait olmadığını, bu itibarla aktif dava ehliyeti bulunmadığından bu dava ile asıl maksadının … esas sayılı dosyada görülen davanın sonuçlanmasını geciktirmeye yönelik olduğunu, ayrıca bahsi geçen 8 nolu bağımsız bölümün davacıdan ya da onun ortağı olduğu şirketlerden değil … isimli şahıstan satın aldığını, ayrıca bu şahıs ile müvekkilinin tanışmasının emlakçı vasıtasıyla ve satış dönemi ile sınırlı olduğunu, sunulan internet sayfasının da muhtemelen adı geçen şahıs tarafından hazırlandığını, … tarafından bağımsız bölümün 14/12/2007 tarihinde ve 6183 sayılı kanun hükümlerine göre yapılan ihale yolu ile satışta … tarafından satın alındığını ve satışın herkese açık olduğunu, …’ın alımına konu teşkil eden taşınmazın ihale tarihinde henüz … ile müvekkilleri arasında bir vekalet veya avukatlık ilişkisi de bulunmadığından 10/06/2008 tarihinde … tarafından taşınmazın satın alınırken de sonrasında da …’ndan önceki taşınmaz sahipleri bakımından bir araştırma yapılması söz konusu olmayıp böyle bir görevi de bulunmadığını ve bunun müvekkili tarafından bilmesi ya da bilmesi gerektiğine dair bir delil de bulunmadığını, taşınmazın 1.156.400,00-TL bedel ile satın alınıp yüksek ve rayiç bedeli üstünde bir ödeme yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 12/11/2015 tarih … E., 2015/907 karar sayılı kararı ile; “Asıl Davanın KISMEN KABULÜ ile; 1.024.305,29 USD’nin 17/02/2009 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4-a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara VERİLMESİNE” ve “Birleşen davanın yerinde görülmediğinden REDDİNE,” karar verilmiş, verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 23/12/2020 tarih ve 2020/4292 E., 2020/8231 K. sayılı ilamı ile; “…Somut olayda, mahkemece birleşen dava dilekçesi o davanın davalıları olan … Kağıt San. A.Ş. ve … … ve Turizm İşletmeleri San. ve Tic. A.Ş.’ye tebliğ edilmemiş, yargılamanın devam eden safahatı boyunca da bu tüzel kişilere kendilerini savunma ve olası temsil hakkı tanınmamıştır. Savunma hakkı Anayasanın 36. maddesinde güvence altına alındığı gibi, 6100 sayılı HMK.nun 27. maddesi hükmüne göre de, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, başka bir anlatımla, taraflara dosya içerisindeki bilgi ve belgelere karşı savunma hakkını kullanma olanağı verilmeden hüküm kurulamaz. Aksi halde savunma hakkı kısıtlanmış olup, bu husus kamu düzenine ilişkindir. O halde, mahkemece birleşen dava dilekçesi davalı şirketlere tebliğ edilmek suretiyle davalıların bu davaya ilişkin savunmaları alınmalı, var ise ileri süreceği savunma nedenleri ve delilleri üzerinde durularak bunların yargılamaya katacağı yenilikler de dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir….Bozma nedenine göre asıl dava davalısı ve birleşen dava davacısı … ile asıl dava ve birleşen dava davalıları olan … Kağıt San. A.Ş. ve … … ve Turizm İşletmeleri San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından sunulan ortak temyiz dilekçesi ile ileri sürülen temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.” gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiş, davacı/birleşen dosyada davalılar vekilince karar düzeltme talep edilmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/12/2021 tarihli, 2021/3333 esas ve 2021/12710 karar sayılı ilamı ile; “Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında açıklanan gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK’nın 440. maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin REDDİNE” karar verilmiş, mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Asıl dava, taraflar arasında akdedilen 02/10/2007 tarihli sözleşme ile 20/05/2008 tarihli ek müşavirlik sözleşmesi kapsamında hak edilen alacağın tahsili; birleşen dava ise, sadakat ve özen borcuna aykırı davranış nedeniyle, sözleşme kapsamında ödenen bedellerin tahsili istemine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce verilen ilk karardan sonra asıl davada davalı, birleşen davada davacı …’ın 03/01/2016 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, …’ın veraset ilamı dosyamız arasına alınmış, mirasçılarının davaya dahli sağlanarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Dosya kapsamının incelenmesinden, Mahkememizin … E. Sayılı dosyası kapsamında yargılama devam ederken, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile açılan davanın 14/04/2011 tarihli karar ile Mahkememizin … E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, birleştirme kararı verilmesi sonrasında yapılan ilk duruşmanın 10/05/2011 tarihinde olduğu, bu duruşmada, birleşen dosya dava dilekçesinin birleşen dosya davalılarına tebliğ edilmesine karar verildiği, birleşen dosya dava dilekçesinin davalı … Kâğıt San,. A. Ş.’ye 27/06/2011, davalı … … ve Turizm İşletmeleri San. A. Ş.’ye de 27/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, bu anlamda bu davalılar yönünden taraf teşkilinin sağlandığı, dosya kapsamında temin edilen bilirkişi raporlarının da bu davalılara tebliğ edildiği, davalılar vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçelerinin sunulduğu, ancak Mahkememiz dosyası kapsamında ilk kararın verildiği 12/11/2015 tarihli duruşmada tahkikat aşaması bitirilip sözlü yargılama aşamasına geçilmeden karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; taraflar arasında anılan sözleşmelerin imzalandığı yönünde bir uyuşmazlık mevcut değildir. 02/10/2007 tarihli sözleşmede; danışmanların iş sahiplerinin …’ye olan 465.000.000 USD tutarındaki borçları üzerinden yapılacak peşin ödeme indirimi görüşmelerini … ile yürütecekleri, indirimli borçların mutabakat sağlanan tarihlerde ödenebilmesi için iş sahiplerine ait mülklerin satılıp paraya çevrilmesi işlerinde iş sahiplerine gerekli mali ve hukuki yardımda bulunacakları, altın forward cezasının …’ye ödenip ödenmemesi veya ödenecek ise nasıl ödeneceği konusunda görüşmeler yapacakları, danışmanların ayrıca … alacaklarının indirilmesi ve iş sahiplerinin … uhdesinde bulunan 80.000.000 USD tutarındaki çek/bonoların peşin ödemede hesaba katılması için gerekli müzakereleri yürütmeleri kararlaştırılmış ve 2.maddede açıklanan bu hizmetlerin karşılığı olarak da işin başında 30.000 USD ödeneceği, ayrıca … ile yapılan görüşmeler sonucunda faizli borç toplamından %35’in üzerinden danışmanlarca sağlanacak indirim tutarından %35’in üzerinden kalan indirim oranının %2’sinin danışmanlık ücreti olarak ödeneceği, bu orana kadar yapılan indirimler için danışmanlara herhangi bir ücret ödenmeyeceği, Danıştay 4. Dairesi’nin 2006/5149 esas, 2007/1134 karar sayılı 10/04/2007 tarihli kararının tashihi karar safhasında bozdurularak, hükme bağlanan kısım dışındaki altın forward cezası davasının kazanılması halinde kazanılan meblağın %3’ü oranında danışmanlara ücret ödeneceği, ancak bu sözleşme kapsamında ödenecek ücretlerin toplamının hiçbir zaman 1.500.000 USD’yi geçmeyeceği, iş sahiplerinin kabul edeceği bir indirim sağlanamaz ve sonuçta … ile yeni bir anlaşma yapılamaz ise danışmanlara işin başında ödenen miktar dışında başka bir ödeme yapılmayacağı hüküm altına alınmış, keza 20/05/2008 tarihli Ek Müşavirlik Sözleşmesi’nde de yapılan müşavirlik hizmetleri sonucunda işverenler … ve … Holding Grubu şirketleri ile … arasında 18/12/2014 tarihli protokole ek olarak 06/02/2008 tarihli Ek Protokol yapıldığı belirtilerek, bundan böyle yapacak oldukları tüm işler için, altın forward işlerinin uzlaşma işlemleri ve vekalet ücretleri de dahil olmak üzere toplam 1.500.000 USD müşavirlik ücreti alacakları, bu ücretin şuana kadar 250.000 TL’sinin ödendiği, tarafların müşavirlik ücretinin miktarı ile ödeme şeklinde iş bu ek sözleşme ile tam bir mutabakata vardıkları taraflarca kararlaştırılmış bulunmaktadır. … Hukuk İşleri Daire Başkanlığı’nın 15/01/2010 tarihli yazıları dikkate alındığında, … tarafından yapılan indirim oranının %35 olduğu anlaşılmaktadır. Yine 06/02/2008 tarihli ek protokol de yer alan 5 adet taşınmaz dışındaki gayrimenkuller üzerindeki takyidatların kaldırılıp kaldırılmaması veya hangi durumda kaldırılacağı hususunun ek protokolde düzenlendiği ancak … Grubu tarafından ek protokol kapsamında yer alan borçlarının ödenmemesi nedeniyle grubun 06/08/2009 tarihi itibariyle Fon’a olan 6.366.496.492 TL’lik borcu sebebiyle yasal işlemlere ek protokol de sözü edilen 5 gayrimenkulde dahil edilmek üzere devam edildiği bildirilmiştir. Yine …daresi Başkanlığı’nın 07/12/2009 tarihli yazıları ekinde yer alan Merkezi Uzlaşma Komisyonu Uzlaşma Tutanağında davacılardan …’nın tutanağı imzalayan ve bir suretini alan mükellef veya vekili sıfatıyla yer aldığı anlaşılmaktadır. Yine birleşen davaya mesnet teşkil eden ve davacı … tarafından satın alınan taşınmaza ilişkin celp edilen belge ve deliller değerlendirildiğinde, Şişli Mah. … Ada, … Parsel sayılı taşınmazda mevcut iş hanında 1.kat 8 nolu büronun tamamı … … ve Turizm İşletmeleri San. Tic. A.Ş. Adına kayıtlı iken, 24/01/2008 tarihli cebri satış suretiyle … adına fesih edildiği, bilahare 10/06/2008 tarihinde de …’ya satıldığı, yine … tarafından buna ilişkin ihalenin 1.satış tarihinin 07/12/2007 ve 2.satış tarihinin 14/12/2007 olarak belirlenip ilan edildiği, dava dışı … tarafından imzalanan ihaleye katılım belgesinin 14/12/2007 tarihli olduğu ve 2.ihale tarihinde adı geçene 980.000 TL bedel ile ihale edildiği, 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca hazırlanan satış ilanlarının ilkinin 19/11/2007 tarihli gazete ile yapıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin bir vekalet sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların üstlendikleri borçlar değerlendirildiğinde, davacıların anılan grup şirketleri yönünden … ile yapılan görüşmelerde indirim yapılmasını sağlamak bakımından, bir işin görülmesine yönelik olduğu, tarafın da ücret ödemeyi kabul ettiği anlaşılmaktadır. Toplanan tüm deliller kapsamına göre davacıların Müşavirlik Sözleşmesi kapsamında ücreti hak kazandıkları, ayrıca 20/05/2008 tarihli Ek Müşavirlik Sözleşmesi’nde de ilk sözleşme gereğince yeni tasfiye protokolünün imzalanmasından sonraki 3 ay içinde ödenmesi gereken ücret alacağının davalıların mali durumundan kaynaklanan sebeplerle ifa edilmemiş olması karşısında, ücret hükmü tadil edilerek toplam net 1.500.000 USD Müşavirlik ücreti ödeneceği ön görülmüştür. Bahsi geçen taşınmazın davacılardan … tarafından satın alınmış olması bakımından; vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen ve sadakat borcuna aykırı bir davranışın söz konusu olmadığı, toplanan tüm deliller kapsamından anlaşılmaktadır. Taşınmaz cebri icra kararı ile dava dışı şahıs tarafından satın alınmış olup, bu şahsın …. İdari mahkemesinin 20/03/2013 tarihli beyanında yer verilen taşınmazı başka bir taşınmaz almak amacıyla 10/06/2008 tarihinde …’ya sattığı ve … ile bir emlakçı aracılığıyla 2008 yılı Haziran ayının ilk haftasında tanıştığı yönündeki beyanı karşısında ve yine davacı …’nın sıfat ve görevine nazaran kendisi hakkındaki bilgilere ve öz geçmişe internet ortamından her zaman ulaşılması mümkün olduğu ve davacı tarafça dayanılan internet sayfasına ulaşımın mümkün olmaması halinde böyle bir sayfanın da hazırlanmasının her zaman mümkün olması dikkate alınarak, keza söz konusu taşınmaz ihale yolu ile adı geçen şahıs tarafından satın alındıktan sonra çekişmeli hak olmaktan çıkmış bulunduğundan, olayda Avukatlık Kanunu’nun 47 ve 34. maddeleri kapsamında düzenlenen bir yasa kapsamında da değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, yine …San. Tic. A.Ş.ile … Kağıt San. A.Ş.’ne atfedilen davranışlarla birleşen dosya davacısı …’ın iddia ettiği zarar arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı sonucuna varılarak, açıklanan tüm bu sebeplerle ve yapılan ödemelerin mahsubu ile 04/02/2009 tarihli davacı ihtarı ve verilen 10 günlük süreye nazaran, sürenin son gününün tatile de gelmesi dikkate alınarak, 17/02/2009 tarihi temerrüt tarihi kabul edilerek, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada, davacılar tarafından açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 1.024.305,29-USD alacağın 17/02/2009 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesaplarına ödediği faiz oranı ile işleyecek faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki TL karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
1/1-Asıl davada alınması gerekli 115.262,06-TL karar ve ilam harcından, asıl davada davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 29.282,10-TL harcın mahsubu ile, bakiye 85.979,96-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına; davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 29.282,10-TL harcın, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
1/2-Asıl davada davacılar tarafından yapılan 18,10-TL başvurma harcı, 2,50-TL vekalet harcı, 4.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 1.090,60-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 5.611,20-TL yargılama giderinin, davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 4.365,05-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine; kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
1/3-Asıl davada davalılar tarafından yapılan 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 168,90-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.668,90-TL yargılama giderinin, davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 370,63-TL’sinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine; kalan kısmın davalılar üzerinde bırakılmasına,
1/4-Asıl davada davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 182.987,05-TL vekâlet ücretinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
1/5-Asıl davada davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 70.438,83-TL vekâlet ücretinin, davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
2-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında, davacı tarafça davalılar hakkında açılan davanın REDDİNE,
2/1-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcından, birleşen davada davacı tarafından peşin olarak yatırılan 148,50-TL’nin mahsubu ile, bakiye 31,40-TL harcın birleşen davada davacılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
2/2-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin, kendi üzerinde bırakılmasına,
2/3-Birleşen davada davalılar … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Asıl davada davacılar/Birleşen davada davalılar … ve … vekili Av. … ile Asıl davada davalı/birleşen dosyada davacı … mirasçılarından bir kısmının vekili Av….’in yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.22/06/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır