Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/837 E. 2023/410 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/837 Esas
KARAR NO:2023/410

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/12/2021
KARAR TARİHİ:16/05/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı şirkete sunduğu 04.03.2021 tarihli fiyat teklifi uyarınca 4 Adet 21.5 … …, 4 Adet … … Kablosuz Mm Klavye Mouse Set, 4 Adet …. Endustriyel Bilgisayar ürülerinin satışı karşılığında 5.394,96 USD’nin ödeme günündeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif döviz satış USD Kuru geçerli sayılarak hesaplanacak Türk Lirası karşılığının ödenmesi teklif edildiğini, davalı/borçlu şirketin fiyat teklifine mail üzerinden onay vermesiyle ve fiyat teklifinin kaşeli olarak müvekkili şirkete mail göndermesiyle taraflar arasında satış sözleşmesi akdedildiğini, ilgili onay mailinde faturada Belge No olarak …-…-… olarak belirtilmesi talep edildiğini, davalı ile anlaşma TBK 99 uyarınca döviz üzerinden yapıldığını ve ödemenin döviz olarak yapılması, TL ödemesi yapılması halinde ise ödeme tarihindeki efektif döviz satış kurunun dikkate alınacağı belirtildiğini, davalı şirketin onay maili üzerine davalı şirkete ürünleri 23.04.2021 tarihinde teslim edildiğini, ürün bedelleri 22.04.2021 tarih … numaralı 5.394,96 USD bedelli e-fatura olarak davalıya tebliğ edildiğini, müvekkili şirket tarafından davalıya e-fatura düzenlenmiş ve düzenlenen faturaların BS Bildirimleri yapıldığını, davalı/borçlu şirket, müvekkili şirket tarafından düzenlenen ve davaya konu faturalara herhangi bir itirazda bulunmadığını, 16.07.2021 tarihinde davalı şirket tarafından borca ilişkin 5.000,00-TL tutarında ödeme yapıldığını, borcun ödeme tarihindeki döviz kuru dikkate alınarak hesaplarından 586,50 USD davalının borcundan düşüldüğünü, borcun bakiye kısmı olan 4.808,46-USD müvekkiline ödenmediğini, devam eden süreçte davalı/borçlu ile müvekkil şirket arasında kalan bakiye borç açısından borcun ödenmesi konusunda görüşmeler yapılmış ancak herhangi bir sonuç alınamadığını, ihtarname gönderildiğini, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlu 01.12.2021 tarihinde takibe, borca, yetkiye, faize ve borcun tüm ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğunu, …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline, takibi asıl alacağın faiz ve fer’ileriyle birlikte devamına karar verilmesini, davalının itirazı haksız ve kötü niyetli olduğundan alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra-inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Alacağın zamanaşımına uğradığını, davanın 1 yıllık hak dürücü süre içerisinde açılmadığı, yetkili mahkemelerin Kütahya mahkemeleri olduğunu, uyuşmazlığın çözümünde öncelikle iddiaya konu malın eksiksiz ve kusursuz teslim edildiğinin ispatı gerekmekte olduğunu, ispat külfeti de davacıya ait olduğunu, sadece faturanın tebliği bilindiği gibi alacağın varlığını ispata yeterli olmadığını, kanuni olarak mal ve hizmetin tesliminden/tamamlanmasından önce fatura düzenlenmesinin mümkün olduğunu, dolayısı ile faturayı düzenleyen tarafın aradaki ilişkiyi ve hizmetin eksiksiz ifa edildiğini ispat yükümlülüğü olduğunu, ispatlanamamış davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle beraber; talep edilen faizin türü ve miktarı bakımından faize de ayrıca itiraz ettiklerini, müvekkili usulünce temerrüde düşürülmediğini, usulünce bir temerrüt olmaması halinde bilindiği gibi takipte işlemiş faiz talebinde bulunulamayacağını, kaldı ki talep edilebilecek faizin türü hususunda ise; tarafların tacir olmaları da dikkate alınarak talep edilebilecek faiz türü takip talebinde istenilen gibi değil; yasal faiz(reskont avans) olabileceğini, davacı tarafından faturaya dayandırılan mal ve hizmetlerin verildiğinin davacı tarafından kanıtlanmasının ardından bilirkişi incelemesi ile varsa borç bakiyesinin belirlenmesine, haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddi ve itirazımızın kabulü ile takibin iptaline, her türlü yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Bakiye fatura alacağının tahsili amacıyla davacı şirket tarafından davalıya karşı …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, dava konusu icra dosyası celp edilmiş, tarafların BA-BS formları celp edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası icra takip dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı bakiye fatura alacağının tahsili amacıyla 4.808,46 USD asıl ve toplam alacak üzerinden 23/11/2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 29/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 01/12/2021 tarihinde takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Talimat yoluyla SMMM bilirkişi …’dan alınan 08/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; … A.Ş. nin e – Defter kullanıcısı olması sebebi ile noterde fiziki defter tasdikinin yaptırmadığı, ama vermesi gereken ekli Ocak ve Aralık 2021 Defter Beratlarını (defter tasdiki yerine geçen) yasal süresi içinde verdiğinin görüldüğü, … Şirketinden alınan ekli Muavin Defter Dökümünde; … Ticaret Ltd.Şti. ne ait, 22/ 04/2021 tarih ve … nolu 44.012,08.- TL (5-394,96.- USD) tutarındaki faturanın 22/04/2021 tarih ve … yevmiye nosu ile deftere kayıt edildiği, … Ticaret Ltd.Şti. ne ait, … nolu 44.012,08.- TL (5.394,96.- USD) tutarındaki fatura için, ekli dekont ile … Bankasından 16/07/2021 tarihinde 5.000,00.- TL ödeme yapıldığı ve bu ödemeye ilişkin kaydın 16/07/2021 tarih ve … yevmiye numarası ile yapıldığını, … A.Ş. nin 2021 yılı defter kayıtlarında, … Ticaret Ltd.Şti. ne 63.297,50.- TL tutarında Borç Bakiyesi görülmekte olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce SMMM bilirkişi …’dan alınan 21/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı yanın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, dava konusu 22.04.2021 tarihli 5.394,96 USD (TCMB satış kuru 8.158×5.394,76=44.012,08 TL) bedelli faturanın davacı yanın yasal defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından davacı yana 16.07.2021 tarihinde 5.000,00 TL (TCMB SATIŞ KURU 5.000,00 TL/8.5252=586,51 TL) ödeme yapıldığı, ödemenin davacı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının dava konusu faturayı BS formunda beyan ettiği, davacı yanın kendi kayıtlarında davalı yandan 4.808,46.-USD (39.012,08.-TL) alacaklı olduğu, icra takibinin bu tutar üzerinden başlatıldığı, dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporunda, davalı yanın ticari defterlerini süresinde beyan ettiği, dava konusu faturanın yasal defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı yanın kendi kayıtlarında davacı yana 63.297,50.-TL bakiye borç bakiyesi görüldüğü, tarafların hesap ekstreleri karşılaştırıldığında, bakiye fatura bedeli 4.808,46.-USD ve 5.000,00.-TL ödeme bedeli hususunda mutabık oldukları, Borç/Alacak Bakiye rakamı hususundaki farklılığın … A.Ş. defter kayıtlarında kur farkı bedellerinin kayıtlı olmasından kaynaklandığı, davacı yanın davalı yana gönderdiği 28.09.2021 tarihli 16018 yevmiye numaralı ihtarnamenin dosya içerisinde mevcut olduğu bildirilmiştir.
İşlemiş faiz hesabı yönünden bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
SMMM bilirkişi …’dan alınan 05/03/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacı taraf davalı aleyhine ….İcra Dairesinde 23.11.2021 tarihinde takip başladığını, 4.808,46.- USD Fiili Ödeme Tarihi Fatura Bakiye Alacağı (yıllık en yüksek mevduat faizi) 7,36.- USD Fiili Ödeme Tarihi Takip Öncesi İşlemiş Faiz 4.815,82.- USD Fiili Ödeme Tarihi Toplam Alacak Tutarındaki alacağın takip tarihindeki harç ve vekalet ücretine esas TCMB efektif döviz satış kuru karşılığı 11,1913’den 53.895,29 TL olmak üzere takibe kadarki faiz dışındaki bölüm için takip tarihinden itibaren yıllık %1,3 oranında USD-Amerikan Doları Kamu Bank Mevduatlara fiilen uyg. Azami faiz ile ve BK 99. Maddesine göre fiili ödeme günündeki TCMB efektif döviz satış kuru karşılığı olan TL’nin icra masrafı, vekalet ücretiyle birlikte tahsil talebi olduğunu, fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep ve takip hakkının saklı olduğunu, BK md100 gereğince kısmi ödemeler öncelikle işlemiş faiz, masraf, vekalet ücreti ve fer’ilere mahsup edileceğini, takipte talep edilen ‘‘takip tarihinden itibaren yıllık %1,3 oranında USD-Amerikan Doları Kamu Bank Mevduatlara fiilen uyg. Azami faiz ile ve BK 99. Maddesine göre fiili ödeme günündeki TCMB efektif döviz satış kuru karşılığı olan TL…’’ Toplam faiz 812,13 TL olduğunu, – İcra takibinde belirtilen ‘‘ TCMB efektif döviz satış kuru karşılığı 11,1913’den 53.895,29TL’’ dikkate alınacak olursa; borç konusu iş ticari iş niteliğinde ise yıllık oran %15,75 olarak hesaplanacak olursa; toplam faiz 11.011,48 TL olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekilince 16.05.2023 tarihli son celsedeki imzalı beyanı ile takip öncesi faiz taleplerinden feragat ettikleri bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan talimat bilirkişi raporu ile bilirkişi rapor ve ek raporunun bir bütün olarak değerlendirilmesinde;
Davacı alacaklı vekilince, dava dilekçesi ile dava konusu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine davalının vaki itirazların haksız olduğu ileri sürülerek itirazın iptali, takibin devamı ve davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
Davacı alacaklı vekilince son celse beyanı ile takip öncesi işlemiş faiz taleplerinden feragat edildiği bildirilmiştir.
Davalı borçlu vekilince, icra takibinde, itiraz dilekçesi ile, icra dairesinin yetkisine, dosyadan doğan borca ve ferilerine itiraz edilmiş olduğu, cevap dilekçesi ile de, alacağın zamanaşımına uğradığı, davanın 1 yıllık hak dürücü süre içerisinde açılmadığı, yetkili mahkemelerin Kütahya mahkemeleri olduğu, faturayı düzenleyen tarafın aradaki ilişkiyi ve hizmetin eksiksiz ifa edildiğini ispat yükümlülüğü olduğu, savunularak davanın usulden ve esastan reddi talep edilmiştir.
Davalı tarafça icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazda bulunulmuş ise de, davacı alacaklının yerleşim yerinin Kağıthane/İstanbul olması, dava ve takip konusu alacağın para alacağı olması nedeniyle İİK’nın 50., HMK’nın 10. ve TBK’nın 89. Maddesi uyarınca davacı alacaklının yerleşim yerinde de dava açılabileceğinden ve icra takibi yapılabileceğinden, davacı alacaklının yerleşim yeri itibarı ile İstanbul Mahkeme ve İcra daireleri yetkili olduğundan, davalı tarafın icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine yönelik yaptığı itirazın reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafça davanın 1 yıllık hak dürücü süre içerisinde açılmadığı ileri sürülmüş ise de, İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca itirazın iptali davası, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılacaktır. İtiraz dilekçesi ve dava tarihi dikkate alındığında eldeki davanın 1 yıllık yasal sürede açıldığı anlaşılmakla davalı tarafın hak düşürücü süre itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafça, zamanaşımı def’inde bulunulmuş ise de, dava ve takip konusu alacağın 22 Mart 2021 tarihli fatura alacağı olduğu, dava ve takip tarihi itibarı ile TBK’nın 146. Maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından, davalı tarafın zaman aşımı def’inin de reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında kural olarak ispat külfeti öncelikli olarak davacı alacaklı tarafa ait olup, taraflar arasındaki ilişkinin ve alacağın varlığının ispatlanması gerekmektedir. Bu ispat yerine getirildiği takdirde ispat külfeti davalı borçlu tarafa geçecek ve borcun istenebilir olmadığını, ödendiği hususlarını ispat etmesi gerekecektir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın 2. Fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
TTK’nun 21/2 maddesine göre, bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeri kabul etmiş sayılır.
Somut olayda; Taraflar arasında davacı tarafından davalıya mal satışına ilişkin 2021 yılı Mart ayında ticari ilişki kurulduğu, bu kapsamda davacı tarafından davalıya dava ve takip konusu 22.04.2021 tarihli 5.394,96 USD (TCMB satış kuru 8.158×5.394,76=44.012,08 TL) bedelli e-faturanın düzenlendiği, davacı alacaklı tarafça bu faturanın 4.808,46 USD’lik kısmının ödenmediğinden bahisle bakiye fatura alacağının tahsili amacıyla dava konusu icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlu tarafça icra takibine itiraz üzerine işbu itirazın iptali davasının açıldığı; Alınan bilirkişi raporlarına göre, taraf ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, dava ve takip konusu faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dava konusu fatura borcuna istinaden davalı borçlu tarafça davacı alacaklı tarafa 16.07.2021 tarihinde 5.000,00 TL ödeme yapıldığı, ödemenin ödeme tarihi TCMB efektif satış kuru üzerinden USD’çevrilerek fatura borcundan düşülmesi ile 4.808,46 USD bakiye fatura borcunun bulunduğu, yapılan ödeme ve bakiye borç yönünden her iki taraf kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğu, davalı borçlu tarafça dava ve takip konusu faturaya 8 günlük yasal süresinde itiraz edilmediği, itiraz edildiğine dair bir iddia ve ispatın bulunmadığı anlaşılmakla, davacı tarafın üzerine düşen ispat külfetini yerine getirdiği, davacı tarafın davalıdan takip tarihi itibarı ile 4.808,46 USD alacaklı olduğu, davalının bu bedelin istenebilir olmadığı veya ödendiğine dair dosya kapsamında bir ispatının bulunmadığı, bu kapsamda icra takibine bu miktar yani asıl alacak yönüyle yaptığı itirazın yerinde olmadığı, savunmalarının haksız olduğu, tarafların tacir olması ve alacağın USD alacağı olması nedeniyle bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095. Sayılı kanununun 4-a maddesi uyarınca faiz talep edilebileceği, davacı tarafça, icra takibinde takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinde de bulunulmuş ise de, davacı vekilince son celse takip tarihine kadar olan işlemiş faiz talebinden feragat edildiğinden, davacının işlemiş faiz talebinin ise reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67/2. maddesi icra inkâr tazminatını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, borçlu itirazında haksız görülürse davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun itirazında haklı veya haksız olması ise alacağın likit(belirli) olup olmamasına bağlıdır. Eğer alacak likit(belirli) ise borçlu itirazında haksızdır; alacak likit(belirli) değilse borçlu itirazında haklıdır. Borçlunun inkâr tazminatına mahküm edilebilmesi için onun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazının haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile, icra inkâr tazminatına mahküm edilecektir. Eldeki dosyada, davacı alacaklı şirket tarafından taraflar arasındaki yatırım sözleşmesine dayalı alacak isteminde bulunulmuş, aynı zamanda borcun ödenmesi için davalıya farklı zaman dilimlerinde bildirimlerde de bulunmuştur. Bu durumda davalı/borçlu alacağın miktarını bilmektedir, yani icra takibi başlatıldığı sırada ne kadar bir borç miktarını alacaklıya vermesi gerektiğini bilmektedir. Bu itibarla alacak likit(belirli) bulunmaktadır. Bu nedenle kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalının dava konusu …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 4.808,46 USD asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin bu asıl alacak üzerinden bu asıl alacağı takip tarihinden itibaren 3095. Sayılı kanununun 4-a maddesi uyarınca faiz uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-Hükmolunan alacağın %20’si oranında hesap ve takdir edilen 11.728,51 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 3.753,58-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 650,52-TL’nin mahsubu ile bakiye 3.103,06-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşinen karşılanan 650,52-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı parası, 151,50 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.710,8‬0 yargılama masrafının davanın kabul ret oranı göz önünde bulundurularak hesaplanan 2.706,66-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlasının kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı yan kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddolunan dava değeri üzerinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 84,11-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, 1.317,98 TL’sinin davalıdan, 2,02 TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
9-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/05/2023

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır