Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/833 E. 2023/687 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/833 Esas
KARAR NO :2023/687

DAVA:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:27/12/2021
KARAR TARİHİ:03/10/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili şirket, dünyaca ünlü ” … ” logosu ile yurt içi ve yurt dışı paket ve hızlı kargo taşımacılığı işi ile iştigal etmekte olduğunu, müvekkili şirket ile davalı / borçlu şirket arasında davalı / borçlu şirkete ait yurt içi ve yurt dışı gönderilerin ” … ” müşteri kodu ile taşınması hususunda mutabakata varıldığını, buna göre davalı / borçlu şirkete ait gönderiler taşıyıcı müvekkili şirket tarafından taşındığını ve alıcılarına teslim edildiğini, bu sebeple müvekkili şirket taşıma sözleşmesinden doğan edimini gereği gibi ifa etmiş olmakla taşıma ücretine hak kazandığını, bu husus icra kılınacak yargılama neticesinde sübut bulacağını, davalı / borçlu şirket, müvekkili şirket tarafından keşide olunan taşıma ücreti faturaları toplamından, 71.608,11.- TL tutarındaki kısmını tediye etmediğini, bu sebeple davalı / borçlu şirket aleyhine 25.01.2021 tarihinde ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas Esas sayılı icra takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalı şirketin müvekkili şirkete karşı herhangi bir borcu bulunmadığını beyan ve iddia ederek icra takibine itiraz ettiğini, iş bu itiraz üzerine icra takibi durduğunu, davalı / borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine vaki itirazı haksız ve usulsüz olduğunu, müvekkili şirketin internet sitesinde yayınlanan ” Yurt Dışı Kural Ve Şartları ” içeriği ile hava yolu taşıma senedinin arka yüzünde yer alan hükümler gereği, gönderi alıcısı tarafından ödenmeyen taşıma ücret ve sair masrafların davalı / borçlu şirkete fatura edilmesi haklı ve hukuki olduğunu, bu husus ibraz olunan emsal yargı kararları ile de açıkça ortada olduğunu, bütün bu sebeplerle, müvekkili şirketin icra takip tarihi itibari ile davalı / borçludan 71.608,11.-TL. tutarında alacaklı olduğu yapılacak yargılama neticesinde istihsal olunacak bilirkişi raporu ile sübut bulacağını, bu sebeple, davalı / borçlunun icra takibine vaki itirazının iptaline, icra takibinin devamına, haksız yere itiraz eden davalı / borçlunun % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf davalı / borçluya tahmil kılınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket ile, Müvekkil Şirket’in müşterisi olan, dava dışı … …. Firması arasında 09.03.2020 tarihinde bir ihracat gerçekleştirildiğini, ihracat kapsamında, müvekkili şirket tarafından, … firmasına ihracat konusu mallar gönderildiğini, 09.03.2020 tarihinde gerçekleştirilen ihracata konu malların Türkiye’den Filipin’e gönderilmesi esnasında, anlaşma gereği, davacı … Kargo’ya kargo/taşımacılık kapsamındaki tüm ücret ve masrafların alıcı tarafından sağlanacağı da açıkça belirtildiğini, bu husus davacı yanın da kabulü olup taraflar arasında çekişmeli bir konu olmadığını, taşıma ve sigorta bedeli alıcı tarafından karşılanacağı belirtilen mallar yönünden, davacı şirket ve davacı şirketin Filipin Bayisi tarafından yapılması lazım gelen iş, alıcı tarafından gerekli bedellerin ödenmemesi halinde malların tesliminin yapılmaması olduğunu, ödeme alınmadan mal teslimi akabinde Müvekkili Şirket’ten tahsil çabasına girişilmesinin izahı bulunmamakta olduğunu, davacı tarafından taraflar arasında taşıma sözleşmesi/anlaşması bulunmamasına rağmen, ilk olarak 08.07.2020 tarihinde 142.132,46-TL bedelli fatura tanzim edildiğini, KEP sisteminden Müvekkili Şirket’e gelen işbu fatura süresi içinde reddedildiğini, akabinde aynı konuda 27.10.2020 tarihinde davacı yanca 70.950,71-TL bedelli fatura tanzim edildiğini, KEP sistemi üzerinden Müvekkil Şirket’e gelen işbu fatura da reddedildiğini, bu kapsamda davacının Müvekkili Şirket nezdinde kesinleşmiş bir fatura alacağı bulunmamakta olduğunu, müvekkili şirket’e gönderilen her iki fatura da yasal süresi içinde reddedildiğinden, davacının dava dilekçesinde beyan ettiği aksi yöndeki beyanları somut gerçeklikle bağdaşmamakta olduğunu, hiçbir şekilde taşıma ve/veya sigorta bedelinden sorumluluğu olduğunu kabul anlamına gelmemek kaydı ile, davacı firma tarafından sigorta bedeli olduğu belirtilen 70.950,71-TL, sigorta bedeli olarak oldukça fahiş olduğunu, neye göre belirlenip hesaplandığı da belirli olmadığını, davacı yanın talebinin bu yönden de yeniden hesaplanması gerekmekte olduğunu, yetki itirazlarının kabulü ile, dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, davanın haksız, mesnetsiz ve gerçek dışı iddialara dayalı olması nedeniyle esastan reddine, davacının işbu davaya konu takibe girişmesinde kötü niyetli olması sebebiyle, alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Davacı şirket tarafından davalıya karşı taraflar arasındaki yurt dışı taşıma işinden kaynaklı cari hesap alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası icra takip dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı yurt dışı taşıma işinden kaynaklı cari hesap alacağının tahsili amacıyla 71.608,11 TL asıl ve toplam alacak üzerinden 26/01/2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 05/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 12/02/2021 tarihinde takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, tarafların BA-BS formları celp edilmiş, Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 07/09/2022 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; Dava konu taşıma işi … yapıldığını, ancak taşıma ücretinin, gönderi alıcısı tarafından ödeneceği şeklinde yapılan taşımalarda, taşıma ücretinin gönderi alıcısı tarafından ödenmemesi halinde, taşıma ücretinden Taşıtan / Gönderen sorumlu olduğunu, gönderinin / taşınan eşyanın, gönderi alıcısına teslim edilmiş olmasının, taşıtanın bu sorumluluğunu kaldırmamakta olduğunu, Taşıtan, taşıma ücretinden sorumlu olduğunu, tanzim olunan … taşıma takip numaralı ana kap konşimento ile davalı / taşıtan / gönderen şirket, taşıma ücretinin / masrafların / sigorta ücretinin gönderi alıcısı / ithalatçı firma tarafından ödeneceğini beyan ettiğini, konşimentodaki ” … : … ” ibaresi ile sabit olduğunu, konşimento ile davalı / taşıtan tarafından Filipinler’e gönderilen taşıtılan eşyanın / ürünün sigorta ettirildiğini, konşimentonun arka yüzünde ve davacı şirketin internette devamlı yayında olan Yurt Dışı taşıma şart ve kuralları belgesinin alıcı ödemeli kısmında açık ve net bir şekilde belirtildiği üzere, taşıma ücretinin ve oluşacak masrafların gönderi alıcısı tarafından ödenmemesi halinde taşıma ücretinin ve tekmil masrafların gönderen / taşıtan tarafından ödeneceğinin, taşınan eşyanın teslim edilen gönderenin / taşıtanın bu yükümlülüğünün kaldırmayacağının hüküm altına alındığını, davacı tarafın ilgili dönem ticari defterlerinin kendi lehine delil olarak kabul edilebileceğini, davalı tarafın ticari defterlerinin kendi lehine delil olarak kabul edilebileceğini, davacı ve Davalı tarafından, tarafımıza sunulan bilgi ve belgeleri incelendiğinde, davacı tarafın dava konusu 71.608,11 TL alacağına ilişkin 70.950,71 TL kısmı için faturalaşmanın olduğu, geriye kalan 657,40 TL için herhangi bir faturalaşmaya rastlanmadığını, davalının yasal itiraz süresi içinde faturaya itiraz etmediğinden hareketle, ilgili hesaplar ve cari hesap ekstresi incelendiğinde davacının 70.950,71 TL alacaklı olduğu; davalı yasal sürede itirazını ispatladığı takdirde davacının iddia ettiği alacağın yeniden sorgulanabileceğini, Mahkemece faiz ödenmesi takdir edilirse, 18.065,82 TL faiz hesaplandığı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 16/12/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Esas İtibariyle, kök rapordaki görüşlerimiz ve hesaplamalarımızın korunduğunu, tarafların faiz talebi olup olmadığına bakılmaksızın Sayın Mahkemenin faiz takdir etmesi halinde kök rapordaki faiz hesaplamalarının aynen geçerli olduğunu, davalının TTK 21.maddesinin ikinci fıkrası kapsamında ilgili faturaya 8 günlük yasal süre içinde itiraz ettiğine dair tarafımıza ibraz ettiği KEP belgesinden dolayı, davacı yönünden herhangi bir alacak doğup doğmadığının Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 08/05/2023 tarihli bilirkişi 2. ek raporunda özetle; Davacı tarafın ticari defterlerinin kendi lehine delil olarak kabul edilebileceğini, davalı tarafın ticari defterlerinin kendi lehine delil olarak kabul edilebileceğini, tarafımıza sunulan RED müzekkereleri görülmüş ve faturaların yasal süresinde reddedildiğinin anlaşıldığını, red belgelerinin fotokopi olmasından mütevellit, belgelerin asıllarının istenilmesi veya ihticaca salih olup olmadığı yönündeki takdirin sayın mahkemede olduğunu, kök ve birinci ek raporda hesaplanan faiz tutarlarının ve faiz hesaplama işleminin Sayın Mahkemeye yardımcı olmak maksadı ile yapıldığını, bu işlem ve tutarın dikkate alınıp alınmayacağının takdirinin sayın mahkemede olduğunu, Yurt Dışı Taşıma Şart ve Kuralları belgesinde, taşıma ücretinin alıcı ödemeli olarak yapılan taşımalarda, taşıma ücretinin ve masraflarının / yurt dışında çıkan vergilerinin, gönderi alıcısı tarafından ödenmemesi halinde, taşıma ücretinin ve masraflarının Gönderen / Taşıtan tarafından ödeneceğini, ikinci defa ek rapora gelen dosya yönünden heyetlerinin görüşlerinin sübut bulduğunu, bu hususun usul ekonomisi bakımından değerlendirilebileceği bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi heyeti raporu ile ek raporlarının bir bütün olarak değerlendirilmesinde;
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası icra takip dosyası ile, davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı yurt dışı taşıma işinden kaynaklı cari hesap alacağının tahsili amacıyla 71.608,11 TL asıl ve toplam alacak üzerinden 26/01/2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 05/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 12/02/2021 tarihinde takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı alacaklı vekilince, dava dilekçesi ile dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine davalının vaki itirazların haksız olduğu ileri sürülerek itirazın iptali, takibin devamı ve davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
Davalı borçlu vekilince, icra takibinde, itiraz dilekçesi ile, icra dairesinin yetkisine, dosyadan doğan borca ve ferilerine itiraz edilmiş olduğu, cevap dilekçesi ile de, taşıma ücretinden alıcı dava dışı firmanın sorumlu olduğu, davacı alacaklı tarafından düzenlenen faturaya itiraz edildiği, davalı şirketin takip konusu borçtan sorumluluğunun olmadığı, yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret mahkemeleri olduğu, savunularak davanın usulden ve esastan reddi ile davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı tarafça icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazda bulunulmuş ise de, davacı alacaklının yerleşim yerinin Kağıthane/İstanbul olması, dava ve takip konusu alacağın para alacağı olması nedeniyle İİK’nın 50., HMK’nın 10. ve TBK’nın 89. Maddesi uyarınca davacı alacaklının yerleşim yerinde de dava açılabileceğinden ve icra takibi yapılabileceğinden, davacı alacaklının yerleşim yeri itibarı ile İstanbul Mahkeme ve İcra daireleri yetkili olduğundan, davalı tarafın icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine yönelik yaptığı itirazın reddine karar verilmiştir.
İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca itirazın iptali davası, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılacaktır. İtiraz dilekçesi ve dava tarihi dikkate alındığında eldeki davanın 1 yıllık yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Davada dava şartlarının tam olduğu, yukarıda incelenen icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz dışında başkaca bir incelenecek ilk itiraz ve süreler yönünden itiraz olmadığı anlaşılmakla davanın esasına geçilmiştir.
İtirazın iptali davalarında kural olarak ispat külfeti öncelikli olarak davacı alacaklı tarafa ait olup, taraflar arasındaki ilişkinin ve alacağın varlığının ispatlanması gerekmektedir. Bu ispat yerine getirildiği takdirde ispat külfeti davalı borçlu tarafa geçecek ve borcun istenebilir olmadığını, ödendiği hususlarını ispat etmesi gerekecektir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın 2. Fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
TTK’nun 21/2 maddesine göre, bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeri kabul etmiş sayılır.
Somut olayda dosya kapsamında toplanan deliler ve alınan bilirkişi heyeti rapor ve ek raporlarına göre; Taraflar arasında, davacı tarafından davalıya ait malların Filipinlerde mukim … …. Firmaya taşınmasına ilişkin ticari ilişki kurulduğu, bu kapsamda davacı tarafından davalıya ait malların yurt dışına taşıma işinin yapıldığı, taşıma işine ilişkin taşıma ücreti, sigorta bedeli ve diğer taşıma masraflarından alıcı yurt dışı firması tarafından ödenmeyen kısmının dava konusu icra takibi ile davalıdan talep edildiği; Taşıtan ile taşıyıcı arasında tanzim edilen KONİŞMENTO/AİR WALBİLL/TAŞIMA SENEDİNİN, taşıtan ile taşıyıcı arasında akdedilen taşıma sözleşmesi olduğu, dava konu taşıma işinin … yapıldığı, taşıma ücretinin, gönderi alıcısı tarafından ödeneceği şeklinde yapılan bu tip taşımalarda, taşıma ücretinin gönderi alıcısı tarafından ödenmemesi halinde, taşıma ücretinden Taşıtan / Gönderenin sorumlu olduğu, gönderinin / taşınan eşyanın, gönderi alıcısına teslim edilmiş olmasının, taşıtanın bu sorumluluğunu kaldırmamakta olduğu, Taşıtanın, taşıma ücretinden sorumlu olduğu; Tanzim olunan … taşıma takip numaralı ana kap konşimento ile, davalı / taşıtan / gönderen şirketin, taşıma ücretinin / masrafların / sigorta ücretinin gönderi alıcısı / ithalatçı firma tarafından ödeneceğini beyan ettiği, bu hususun konşimentodaki ” … : … ” ibaresi ile sabit olduğu, konşimento ile davalı / taşıtan tarafından Filipinler’e gönderilen taşıtılan eşyanın / ürünün sigorta ettirildiği, konşimentonun arka yüzünde ve davacı şirketin internette devamlı yayında olan Yurt Dışı taşıma şart ve kuralları belgesinin alıcı ödemeli kısmında açık ve net bir şekilde belirtildiği üzere, taşıma ücretinin ve oluşacak masrafların gönderi alıcısı tarafından ödenmemesi halinde taşıma ücretinin ve tekmil masrafların gönderen / taşıtan tarafından ödeneceğinin, taşınan eşyanın teslim edilen gönderenin / taşıtanın bu yükümlülüğünün kaldırmayacağının hüküm altına alındığı; Her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, delil niteliğine haiz olduğu, dava konusu taşımaya ilişkin olarak dava dışı gönderici alıcısı tarafından taşıma ücreti ve yakıt aşım bedelinin ödenmesi üzerine 08.07.2020 tarihli 142.132,46 TL tutarlı taşıma ücreti faturasının iptal edilmesi sonrası dava dışı gönderi alıcısı tarafından ödenmeyen sigorta bedeli karşılığı davacı tarafından davalıya 27.10.2020 tarihli … NOLU 70.950,71 TL bedelli faturanın düzenlendiği ve davalıya e-tebliğ edildiği, davalının 8 günlük yasal sürede faturaya itiraz ettiği, ancak yukarıda yapılan açıklama tespitler ışığında davalının dava dışı gönderi alıcısı tarafından ödenmeyen sigorta bedelinden davalının davacıya karşı sorumlu olmasından dolayı bu itirazın haksız olduğu, davacı tarafın dava konusu 71.608,11 TL cari alacağına ilişkin 70.950,71 TL kısmı için faturalaşmanın olduğu, geriye kalan 657,40 TL için herhangi bir faturalaşmaya rastlanmadığı, davalı kayıtlarında da bu kısma ilişkin bir tespitin bulunmadığı anlaşılmakla ve değerlendirilmekle; Dava konusu taşıma işinin davacı tarafça yerine getirildiği, Tanzim olunan … taşıma takip numaralı ana kap konşimento ile, davalı / taşıtan / gönderen şirketin, taşıma ücretinin / masrafların / sigorta ücretinin gönderi alıcısı / ithalatçı firma tarafından ödeneceğini beyan ettiği, 70.950,71 TL sigorta bedelinin gönderi alıcısı tarafından ödenmediği, taşıma sözleşmesinin iki tarafa borç yükleyen sözleşme olduğu, davacı tarafça taşıma işi yerine getirildiğinden taşımaya ilişkin taşıma ücreti / masraflar / sigorta ücretinden davalının sorumlu olduğu, bu ücretlerin gönderi alıcısı tarafından ödenecek olduğunun bildirilmesinin davalının sorumluluğunu kaldırmayacağı, bu kapsamda gönderi alıcısı tarafından ödenmeyen 70.950,71 TL sigorta bedelinden davalının sorumlu olduğu, İcra takip tarihi itibar davacının davalıdan 70.950,71 TL alacaklı olduğu, bu alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faizi talep edilebileceği, tespit edilen bu bedel yönüyle davalının bir ödeme iddiası ve ispatı olmadığından bu bedel yönüyle icra takibine itirazında haksız olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67/2. maddesi icra inkâr tazminatını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, borçlu itirazında haksız görülürse davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun itirazında haklı veya haksız olması ise alacağın likit(belirli) olup olmamasına bağlıdır. Eğer alacak likit(belirli) ise borçlu itirazında haksızdır; alacak likit(belirli) değilse borçlu itirazında haklıdır. Borçlunun inkâr tazminatına mahküm edilebilmesi için onun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazının haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile, icra inkâr tazminatına mahküm edilecektir. Eldeki dosyada, davacı alacaklı şirket tarafından taraflar arasındaki taşıma işi kapsamında düzenlenen faturaya dayalı alacak isteminde bulunulmuştur. Bu durumda davalı/borçlu alacağın miktarını bilmektedir, yani icra takibi başlatıldığı sırada ne kadar bir borç miktarını alacaklıya vermesi gerektiğini bilmektedir. Bu itibarla alacak likit(belirli) bulunmaktadır. Bu nedenle kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı tarafça, kötü niyet tazminat talebinde bulunulmuş ise de, red edilen kısım yönünden kötü niyetli takip yapıldığı hususunda bir ispat bulunmadığından, davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1) DAVACI TARAFÇA AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; Davalı borçlunun dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının, 70.950,71 TL asıl ve toplam alacak yönünden KISMEN İPTALİNE, Takibin 70.950,71 TL asıl ve toplam alacak üzerinden ve bu alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Fazlaya dair isteminin REDDİNE,
2)Hükmolunan 70.950,71 TL alacağın %20’si oranında hesap ve takdir edilen 14.190.14 TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya VERİLMESİNE,
3-Davalının kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
4-Alınması gereken 4.846,64-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 864,85-TL’nin mahsubu ile bakiye 3.981,79‬-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşinen karşılanan 864,85-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı parası, 657,40 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 3.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.116,7‬0 TL yargılama masrafının davanın kabul ret oranı göz önünde bulundurularak hesaplanan 4.078,91-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, fazlasının kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 17.900,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı yan kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddolunan dava değeri üzerinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 657,4‬0-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, 1.307,88 TL’sinin davalıdan, 12,12 TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
10-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/10/2023

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır