Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/831 E. 2022/766 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/831 Esas
KARAR NO :2022/766

DAVA:MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ:20/05/2015
KARAR TARİHİ:23/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 21/10/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında bedensel olarak ağır şekilde yaralandığını ve maluliyetinin oluştuğunu, davalı …’un 1.33 promil alkollü olarak kazaya sebep olduğunu, davalı …’in ise uygunsuz yere aracı park eden sürücü olduğunu, davalı sigorta şirketlerinin ise kazaya karışan araçları ZMMS ile sigortalayan şirketler olduğunu, müvekkilin bir dizi ameliyatlar geçirdiğini ve hayati tehlike atlattığını, iyileşmesinin günler sürdüğünü, kendi mesleğini artık icra edemez hale geldiğini, manevi anlamda bir yıkıma uğradığını, müvekkilinin kaza sonrasında gözünün çıktığını, kafatasının kırıldığını, yüzünde yüzünü boydan boya kaplayan bir yırtık meydana geldiğini, müvekkilinin artık koku alamadığını, müvekkilinin kaza sonrasında bir başkasının kullanığı araca binemeyecek duruma geldiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 500 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalı bulunduğunu, söz konusu poliçelere göre teminatın sakatlanma halinde kişi başı 225.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, davacı tarafından imzalanan ibraname ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına karşılık davacı adına olan hesaba 27.560,00-TL ve 2.699,00-TL ödendiğini, davacı tarafın imzaladığı ibraname ile 27.560,00-TL alacağı olduğunu kabul ettiğini ve fazlaya ilişkin hakkı kalmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını, konuyla ilgili … adına dava açılmasını talep ettiğini, dava sonucunda davalı …’un 4 ay karşılığı 120 gün adli para cezası ile cezalandırılması ve yapılan indirim sonrası hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini ve 5 yıl denetimli serbestlik verildiğini, huzurdaki davanın 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu ve bu sürenin dolduğunu, müştekinin polis ifadelerinde, iddianamede ve ceza mahkemesi kararında görüleceği üzere müvekkile kusur izafe edilmesini kabul etmediklerini beyan ederek müvekkil aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını bu nedenle reddi gerektiğini, kaza nedeniyle müvekkili şirket tarafından davacıya 10/04/2015 tarihinde 20.468,67 TL ödeme yapıldığını, dava konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirket sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, davacının maddi tazminat taleplerinin müvekkili şirketi sigorta poliçesinin dışında kaldığını ve bu yönde sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, davacının işbu kaza ile ilgili olarak almış olduğu raporda maluliyet oranının yüksek olduğunu, raporu kabul etmediklerini, kazanın oluşumuna göre hatır taşıması ve davacının da alkollü olması sebebiyle kusura katılımının mevcut olduğunu, müvekkilinin dava sonrasında davacıya maddi manevi olarak destek olduğunu, davacının kaza tarihinde çalışmadığını, bu nedenle emsal ücret araştırmasının kabul edilmediğini, talep edilen manevi tazminat talebinin fahiş miktarda olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 21/10/2012 tarihinde meydana gelen kaza sonucu uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Dava dosyasına ilişkin …. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 20/06/2017 tarihli ve 2015/… Esas, 2017/… Karar sayılı kararıyla görevsizlik kararı verilmiş ve dosya Mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkememizce 21/10/2020 günlü ve … Esas, … Karar sayılı karar ile “1-Maddi tazminat talebi bakımından konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-Manevi tazminat talebi bakımından davanın KISMEN KABULÜ ile, 56.000,00 TL manevi tazminatın (davalı …’un %75 kusuruna isabet eden 42.000,00 TL’ndan, davalı …’in %25 kusuruna isabet eden 14.000,00 TL’ndan sorumlu olması kaydıyla) kaza tarihi olan 21/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte adı geçen davalılardan belirtilen miktarlarda alınarak davacıya VERİLMESİNE, bu yöndeki fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,” dair verilen karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 16/12/2021 tarih, 2021/1129-2021/2009 esas karar sayılı “… Bu durumda mahkemece yapılacak iş, olayın özellikleri de gözetilerek ve gerekirse … 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldüğü anlaşılan … dosya akibeti de araştırılmak suretiyle … veya Karayolları Genel Müdürlüğü gibi kurumlardan seçilecek kusur konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi kurulundan; kaza tespit tutanağı, kaza ile ilgili soruşturma evrakları, ceza yargılamasına ilişkin dava dosyası ve konuya ilişkin tüm kusur raporlarını da irdeleyen ve varolan çelişkileri de giderebilecek nitelikte, 21/10/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasının oluşumunda tarafların kusur durum ve oranlarının ne olacağı konusunda açık, ayrıntılı ve denetime imkan verecek nitelikte rapor alınması ve sonrasında davalıların sorumluluğunun kapsamının tartışılıp belirlenmesi gerekirken, bunun yapılmamış olması HMK.m.353/1-a/6 hükmü kapsamındaki hali oluşturacağından davalı …’in kusura yönelik istinaf itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiği, kaldırma gönderme gerekçesi gözetildiğinde de davalı vekilinin hüküm altına alınan manevi tazminatın miktarına ilişkin istinaf itirazının bu aşamada değerlendirilmesinin gerekmediği …” ilamı ile Mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Davacı vekili tarafından 30/09/2020 tarihli dilekçesi ile davalı … Sigorta ile yapılan 12/08/2015 tarihli sulh protokolü kapsamında bu davalı yönünden davanın konusuz kaldığı, ıslah talebine konu maddi tazminat tutarının da davalı … tarafından ödendiği, … ve sigortacısı … Sigorta’dan maddi tazminata ilişkin tazminat, faiz, masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı, maddi tazminatın tümüyle dava neticelenmeden ödenmiş olması sebebiyle konusuz kaldığı beyan edilmiştir.
Maddi tazminat talepleri bakımından tarafların beyanları ile dosyaya sunulan sulh protokolleri kapsamında uyuşmazlığın sulh yoluyla sonuçlandırıldığının anlaşılması, davanın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği bir uyuşmazlığa ilişkin olması ve sunulan vekaletnamelerde açıkça sulh yetkisinin bulunması nedeniyle maddi tazminat talepleri bakımından tüm taraflar yönünden davanın konusunun kalmadığına kanaat getirilmiş, oluşan duruma göre HMK 313-315. maddeleri kapsamında konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili 11/07/2022 tarihli dilekçe ve ekinde gönderdiği e-imzalı protokol ile; tarafların karşılıklı olarak anlaştıklarını, maddi tazminat alacağı bakımından davanın konusuz kaldığını, manevi tazminat talepleri yönünden ise davadan feragat ettiklerini bildirmiştir. Mübrez protokolden, davacının manevi tazminat talebinden feragat etmesi halinde karşılıklı olarak masraf ve vekalet ücreti talep edilmeyeceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekilinin vekaletnamesinde açıkça feragat yetkisinin bulunduğu, davanın da tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği bir uyuşmazlığa ilişkin olduğu anlaşılmış; HMK 307 ve devamı maddeleri uyarınca manevi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde ve oluşan duruma göre tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; maddi tazminat talebi bakımından, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına; manevi tazminat talebi bakımından, 6100 Sayılı HMK’nun 307. ve devamı maddeleri gereğince davanın feragat nedeniyle reddine; dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Maddi tazminat talebi bakımından, konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Manevi tazminat talebi bakımından, 6100 Sayılı HMK’nun 307. ve devamı maddeleri gereğince davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken maddi tazminat davası bakımından 54,40 TL ve manevi tazminat davası bakımından 80,70-TL olmak üzere toplam 135,10 TL karar ve ilam harcının peşin ve ıslah harcı olarak alınan 2.968,79-TL’ndan mahsubu ile fazladan yatırılan 2.833,69 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin dosyaya yansıyan beyan ve talepler dikkate alınarak yapan taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, yatırılan ve bakiye kalan gider avansının, kararın kesinleşmesi sonrası ilgilisine İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2022
Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .