Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/823 E. 2023/100 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/823
KARAR NO :2023/100

DAVA:Ticari Şirketin Fesih Ve Tasfiyesi
DAVA TARİHİ:22/12/2021
KARAR TARİHİ:09/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan ticari şirketin fesih ve tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin, davalı şirketin A grubu olarak 3.334.000 adet (%34) payına sahip hissedarı; diğer ortak …’in ise, B grubu 6.666.000 adet (%66) payın hissedarı olduğunu, şirketin çoğunluk hissesinin sahibi olan diğer ortak …’in, müvekkilinin yöneticisi olduğu … Şirketinin ortağı olduğu …’nin ortağı olduğu … … Anonim Şirketi’nde yöneticiyken her iki şirket bakımından sahte imzalar kullandığı ve şirketlerin içini boşalttığının ortaya çıktığını, kendisi hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/… soruşturma numaralı dosyasıyla soruşturma başlatıldığını, bu soruşturmanın başlatıldığı 06/03/2019 tarihinden bu yana …’e ulaşılamamakta olduğunu, soruşturma neticesinde kovuşturmaya geçilmiş olup, …’in, halihazırda …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas numaralı dosyasında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu, özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından yargılanmakta olduğunu, o tarih itibarıyla yönetim kurulu üyesi olan …’in yönetim kurulu toplantısına iştiraki amacıyla yurt içinde bilinen adreslerine ve mernis adresi olarak görülen yurt dışı adresine noterlik ve kargo marifetiyle gönderilen çağrı mektuplarının tebliğ edilemediğini, nihayetinde avukatına gönderilen tebligatın tebliği gerçekleşmişse de … tarafından yönetim kurulu toplantısına katılım sağlanmadığını, davalı şirkette …’in kaçışı itibarıyla tüm işlemlerin kilitlenmiş olması, resmi kurum ve kuruluşlara zorunlu beyanların dahi verilemez hale gelmesinden ötürü şirket yönetim kurulunun işlemez hale geldiğini ve bu sebeplerle de 13/01/2020 tarihinde …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas numaralı dosyası tahtında müvekkiline olağanüstü genel kurul toplantısına çağırma izni verilmesi; aksi halde olağanüstü genel kurul toplantısına çağırma ve gündemin hazırlanması ile yetkilendirilmiş kayyum görevlendirilmesini talep edildiğini, mahkemenin … esas ve … karar sayılı kararıyla davanın kabulü ile, müvekkili …’E… Şirketi’nin genel kurulunu toplantıya çağırma yetkisinin verildiğini, mahkeme tarafından verilen yetkiyle müvekkili tarafından genel kurulun toplantıya çağırıldığını, gerçekleştirilen 13/04/2021 tarihli genel kurulda eski üyelerin yerine …ve …’in yeni yönetim kurulu üyeleri olarak seçildiğini, akabinde yeni yönetim kurulunun, şirketin çoğunluk hissedarına ulaşılamaması sebebiyle mali ve idari açıdan zorluklar yaşadığını, bu sebeple ortaklığın devamında fayda görülmediğini ve şirketin tasfiyesine ilişkin genel kurulun toplanmasının amaçlandığını, buna karşın yapılan genel kurul toplantılarında sermayenin %75’ini oluşturan pay sahipleri bir araya gelemediğinden, şirketin feshine ilişkin maddenin görüşülebilmesi için gerekli nisabın sağlanamadığını, neticeten şirketin feshine ve tasfiyesine ilişkin karar alınmasının imkan dahilinde olmadığını, tüm bu nedenlerle İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı davalı şirketin fesih ve tasfiyesi ile, yönetim kurulu üyelerinden … ve …’in tasfiye memuru olarak atanmasına; aksi takdirde mahkemenin belirleyeceği bir kişinin tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket, kendisine usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen, davaya cevap vermemiştir.
Dava, davacının ortağı bulunduğu davalı şirketin diğer çoğunluk pay sahibi ortağına ulaşılamadığı ve bu nedenle şirketin faaliyetlerini sürdüremediğinden bahisle, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi ile şirkete kayyım atanması istemine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait … esas sayılı dosyası, …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ait … esas sayılı dosyası, davalı şirketin genel kurul tutanakları, genel kurul karar defteri ve ticaret sicili kayıtları dosyamız arasına alınmış, davalı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi heyetinden rapor temin edilmiştir.
YMM …, aktüerya hesap uzmanı öğretim üyesi Prof. Dr. … ve ticaret hukuku öğretim üyesi Prof. Dr. …tarafından düzenlenerek mahkememiz dosyası kapsamına sunulan 28/11/2022 tarihli rapor ile; davacı şirketin 2018 yılından itibaren 5 yıllık sürede esas faaliyetinden gelir elde edemediği ve bu sürede dönem zararı yazdığı, şirketin çoğunluk pay sahibine 06/03/2019 tarihinden beri ulaşılamadığı, 01/04/2021 tarihli genel kurulda eski yönetim kurulu üyelerinin yerine yeni yönetim kurulu üyelerinin seçildiği, yönetim kurulu kararlarının kural olarak genel kurul kararlarını gerektirmeyeceği, nitelikli kararların alınamamasının, şirketin esas faaliyetinin yürütülmesine engel olamayacağı tespit edilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın haklı Haklı Sebeplerle Fesih başlıklı 531. maddesi aynen; “Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler. Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davacının davalı şirkette %34 hisse sahibi olduğu, diğer %66 hissenin …’e ait olduğu, şirketin 13/04/2021 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul kararı gereğince şirket eski yönetim kurulu üyelerinin yerine …ve …’in 3 yıl süre ile seçilmesine karar verildiği, …’nın yönetim kurulu başkanı; …’in de yönetim kurulu başkan vekili olarak görevlendirilmesine karar verildiği, şirketi münferiden temsile yetkili oldukları, bilirkişi raporu ile davalı şirketin 20/03/2018 tarihinden beri esas faaliyetinden herhangi bir gelir elde edemediği, 2018 yılından beri zarar ettiği, kâr elde edemediğinin tespit edildiği anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK’nın 531. maddesi uyarınca anonim şirket bakımından haklı sebeple fesih davası bir azlık hakkı olarak düzenlenmiştir. Dosya kapsamında davacının azlık olma şartını sağladığı görülmektedir. Davalı şirketin % 66 pay sahibi olan … hakkında …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile özel belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı suçlarından cezalandırılması için kamu davası açıldığı ve kendisine 06/03/2019 tarihinden beri ulaşılamadığı anlaşılmıştır. Davalı şirketin de şirketin tasfiyesine bir itirazda bulunmadığı görülmektedir. Bu anlamda 6102 Sayılı TTK’nun 531. maddesinde öngörülen, haklı sebeple feshin şartlarının oluştuğu sonucuna varılmıştır. 6102 Sayılı TTK’nun 531. maddesi anlamında, davalı şirketin içinde bulunduğu durum da dikkate alınarak, fesih dışında başka bir çözümün de davalı şirket bakımından yerinde bulunmadığı değerlendirilmiştir. Bu nedenlerle, davacı tarafın tasfiye memurunun kim olacağına yönelik beyanları ve davacı tarafın tasfiye memuru için takdir edilecek ücreti ödemeyi kabul etmesi hususları da gözönüne alınarak davanın kabulüne yönelik aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün …-0 sicil numarasında kayıtlı davalı… ŞİRKETİ’nin FESİH VE TASFİYESİNE,
2-Fesih ve tasfiyesine karar verilen davalı şirkete, mali müşavir …’ın tasfiye memuru olarak görevlendirilmesine,
3-Tasfiye memuru için aylık 5.000,00-TL ücret takdirine, ücretin davacı tarafça karşılanmasına,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına; davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30-TL harcın, davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan başvurma harcı 59,30-TL, vekalet harcı 8,50-TL, bilirkişi ücreti 4.500,00-TL ve tebligat ve müzekkere gideri 96,60-TL olmak üzere toplam 4.664,40-TL yargılama giderinin, davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin, davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır