Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/788 E. 2021/890 K. 13.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/788 Esas
KARAR NO:2021/890 Karar

DAVA:Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)
DAVA TARİHİ:07/12/2021
KARAR TARİHİ:13/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan tensip incelemesi sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın, 01-11-2021 tarihinde …’ta bulunan kendine ait hukuk bürosunda, düzenlediği 2 adet senedi bir arkadaşına teminat olarak vermek amacıyla … yakası … semtinde bulunan bürosuna gittiğini, ancak arkadaşı yerinde olmadığı için aynı gün bu senetleri kendisine veremediğinden çantasına koyup, bürosuna döndüğünü, düzenlediği 2 adet senette sadece isim ve soy ismiyle birlikte imzasını attığını, gözlerinin az görmesi sebebiyle daha sonra içeriğini doldurtmak üzere senetlerin ödeme tarihi (rakam ve yazıyla), ödeme tutarı (rakam ve yazıyla), lehtarın ismi, bedelin nakden veya malen mi ahz olunduğu, yetkili icra dairesi, keşide edildiği ilçe, keşide tarihi ve borçlunun adının ve soy adıyla birlikte adresinin de yazılı olmadığı senetleri bürosuna getirdiğini, 01-11-2021 tarihi itibariyle hukuk bürosuna iki adet müvekkili haricinde … (T.C. NO: …) isimli şahısın geldiğini, müvekkilleri ile görüşmesini diğer avukat arkadaşlarıyla beraber kullandığı 2 nolu bürosunda gerçekleştirdiğini, ancak … isimli şahısla yapmış olduğu görüşmesini çantanın bulunduğu ön büroda yaptığını ve takriben 20 dakika kadar görüşmesinin sürdüğünü, bu görüşme süresi içerisinde arada kapısı olan diğer bürosundan kendisini çağırmaları üzerine takriben 1 veya 2 dakikalık sürelerle 4-5 kez ofisin arka tarafında bulunan diğer odaya geçmesi sebebiyle …’ın odada yalnız kaldığını, bu süre içerisinde masanın üstünde bulunan çanta içerisindeki müvekkilinin sadece isim, soy isim ve imzasının bulunduğu senetleri çaldığından şüphe etiklerini, zira … dışında müvekkilinin bürosunda yalnız kalan bir şahıs olmadığını, O tarihte büroda bulunan güvenlik kameralarının arızalı olması sebebiyle herhangi bir görüntü kaydı alınamaması nedeniyle, behemehal senetlerin … tarafından çalındığına inandıklarını, ancak kameraların arızalı olması nedeniyle ispat edemediklerini, bugüne kadar … hakkında bu konuda savcılığa herhangi bir suç duyurusunda bulunamadıklarını, Öte yandan, 30-09-2021 günü kargo kıyafeti giymiş bir şahsın müvekkili …’a imza karşılığı iki adet kargo teslim etme bahanesiyle dolandırılmış olması sebebiyle ve bu failin …’ın tanıdığı olduğu şüphesiyle müvekkilinin 02-11-2021 günü … Polis Merkez Amirliğine gittiğini, karakolda … isimli şahsın dolandırıcılık, kasten yaralama gibi suçlar nedeniyle sabıka kayıtlarını öğrenmesi üzerine 04-11-2021 günü … CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA şikayette bulunduklarını, oysa, …’ın 30-09-2021 günü bürosuna gelerek içeride tek başına oturmasına müsaade eden müvekkilinin, hiç şüphelenmeden 01-11-2021 günü yeniden bürosuna gelen …’ın odada yalnız kalmasında bir sakınca görmediğini, Akabinde müvekkilinin 17-11-2021 günü eksik doldurulmuş olan senetlerin içeriğini tamamlatmak ve ilgilisine teslim etmek amacıyla çantasını kontrol ettiğinde senetlerin çantada olmadığını görmesi üzerine, aynı gün … Polis Merkez Amirliğine ve 18-11-2021 günü … CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA … numarası ile ihbarda bulunduğunu, ancak olayların oluşumu, …’ın müvekkilinin bürosunda o tarihte yalnız bulunması, düzenlediği senetlerin çantadan alınmak suretiyle çalmış olması gibi olguları yan yana getirdiklerinde, …’dan şüphe etmekte haklı olduklarını düşündüklerini, Müvekkilinin bürosundan çalınmış olan senetlere istinaden onu borçlu göstermek suretiyle icra takibi başlatacaklarından şüphe ettiklerini, ancak bu senetler takibe konu edilecek olması halinde çalan kişinin kesinlikle … olduğunun izahtan vareste olduğunu, Dilekçe ekinde, 01-11-2021 günü müvekkilinin hukuk bürosundaki çantasından … isimli şahıs tarafından çalındığını düşündükleri senetlerin fotokopisini sunduklarını, dilekçe ekinde fotokopisini sundukları senet metninde sadece müvekkil …’ın ismi ve soyismiyle birlikte imzasının bulunduğunu, senetlere TEDBİREN ÖDEME YASAĞI KONULMASINI, TENSİPLE gazete ilanlarınının tamamlatılması için SÜRE VERİLMESİNİ, bilahare SENETLERİN İPTALİNE karar verilmesini talep ve dava etmişleridir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri ile tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev ve yetki açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu anlaşılmıştır
Davaya konu somut olayda davacı, dava konusu yapılan 2 adet Bono’nun keşidecisi konumundadır.
Dava herhangi bir kişiye husumet yöneltilmeksizin, Hasımsız olarak açılmış ve hukuki olarak da, “Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali (Hasımsız))” olarak nitelendirilmiştir.
İptal davası açılabilmesi için senedin zayi olması, senette yer alan hakkın halen mevcut olması, iptal talebinde bulunanın hak sahibi olması, senet zilyetliğinin yeniden iktisabının mümkün olmaması ve dava edilen senedin kıymetli evrak niteliği taşıması gerekir
Ayrıca Türk Ticaret Kanunu’nun 651, 652, 757 ve devamı maddelerine göre tedbir ve iptale ilişkin istemde bulunma hakkının, iradesi dışında senet elinden çıkan hamile ait bulunduğu, senedi düzenleyen keşidecinin anılan maddelere dayalı olarak iptal ve ödeme yasağı talebinde bulunma hakkının olmadığı, yine Yargıtay yerleşik uygulamaları gereği de; Zayi nedeniyle senet iptali davasının TTK 651, 652 ve 757 maddeleri gereğince ancak hamil tarafından açılması gerektiğinin (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 18/04/2016 tarih 2015/9692 Esas 2016/4295 Karar ve 21/03/2016 tarih 2015/8451 Esas 2016/3133 Karar sayılı ilamları) hüküm altına alındığı, bu haliyle yapılan değerlendirme de de; davaya konu somut olayda davacının dava konusu yapılan senetlerde keşideci konumunda olduğu, ancak zayi nedeniyle senet iptali davası açma yetkisinin gerek TTK’daki düzenlemeler ve gerek se Yargıtay yerleşik içtihatları gereği hamile ait olduğu anlaşıldığından, davanın tüm gerekçelerle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alınmış olduğundan yeniden alınmasına yer OLMADIĞINA,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davanın mahiyeti gereği üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır