Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/776 E. 2022/486 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/776 Esas
KARAR NO : 2022/486 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2021
KARAR TARİHİ : 12/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin nargile tütünü imal edip ihraç etmek üzere kurulduğunu, yeni bir kuruluş olması sebebiyle üretilecek nargile tütününü piyasaya sürmek için kendini anımsatacak logosunu iyileştirmek ve ürünlerin konulabileceği kutuların tasarımının gerektiğini, bu sebeple davalı şirketle iletişime geçildiğini, bazı logo ve kutu tasarımları üzerinden gidildiğini, müvekkili şirketin tasarımları uygun bulmadığını, eleştirilerde bulunduğunu, istenilen sonuca ulaşılamayınca çalışmamaya karar verdiğini, davalının avans almadan teklif veremeyeceğini çalışma sistemlerinin bu şekilde olduğunu beyan ettiğini, anlaşma olmadığında verilen ücretin iadesini sağlanacağını, iş bu talep üzerine güven ilişkisine binaen 17/06/2021 tarihinde avans olarak 10.000,00’TL verildiğini, davalıdan bazı tasarımların yapılmasının istenilmiş olduğunu, bu tasarımlara avans ödemesi almadan başlanılmayacağının beyan edildiğini, davalıya itibar edilerek avans verildiğini, ancak taraflarına fiyat teklifi verilmediği gibi taraflarınca yapılan işlerin kabul edilmediğini, davalının vermesi gereken hizmetlerinden tasarım kutuların hiç birisinin baskıya hazır halini taraflarına teslim etmediğini, tarafların ilişkisinde hiç sözleşme kurulmadığını, müvekkili kuruluşun kendi logosunu 26/04/2021 tarihinde …’ne tescil edildiğini, müvekkilinin davalıdan talebinin tescil edilmiş logo üzerinden tasarım veya logo yenilemesi olduğunu, davalının taraflarına yeni logo üretimi yapmadığını, müvekkilinin mevcut logosunu da talep edildiği şekilde karşılayamadığını, davalının taraflarına iletmiş olduğu tasarımların hiç tasarımı istediğini, davalının taraflarına iletmiş olduğu bazı tasarımları hakkında kabul gören beyanlarının bulunmadığını, davalının da ambalajın tasarım ve boyut olarak baskıya hazır prototipini taraflarına iletmediğini, davalının vermediği hizmetin bedelini yine olmayan sözleşmeye dayanarak kendiliğinden belirlediğini, müvekkilinin talebinin 10 adet nargile tütün çeşidinin sığabileceği bir kutu görseli ve bunun baskıya hazır prototipi olduğunu, davalının bunu yeni bir tasarım haline soktuğunu ve fatura ettiğini, hazırlanmış bir görsel örneği gönderilmediğini, olmayan hizmetin faturaya yansıtıldığını, anılan nedenlerle davalının müvekkiline hiç hizmet vermediğini müvekkilinden de herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı icra dosyasında borçlu olunmadığının tespitini, davanın kabulü, tüm hacizlerin teminatsız olarak kaldırılmasını, 17/06/2021 tarihinde 10.000,00 TL taraflarınca ödenmiş olan ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerince iadesini, yasa gereği yüzde yirmiden az olmamak kaydıyla kötü niyetli davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, vekalet ücreti ve sair yargılama giderlerinin davalıya yüklenilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 20 yıldır sektöründe Türkiye’nin önde gelen firmalarının reklam, tanıtım, tasarım hizmetleri alanında faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davacı şirketin Müvekkilinin tasarım konusundaki hizmetlerinden faydalanmak için 2021 yılı Mart ayında müvekkili şirket ile temasa geçtiğini, müvekkili şirketin davacı şirketin talep ettiği logo, kutu ve ürün ambalajı tasarımına ilaveten renk ve görsel tasarımlar üzerine derhal çalışmaya başladığını, davacı tarafından müvekkili şirketin çalışmaları beğenildiğinden müvekkili şirket tarafından 15/04/2021 tarihinde fiyat teklifi sunulduğunu, davacının fiyatı revize talebi üzerine ikinci kez 10/06/2021 tarihinde nihai teklif gönderildiğini bu teklifin davacı tarafından kabul edilerek ilk ödemenin 17/06/2021 tarihinde gerçekleştirildiğini, müvekkili şirket tarafından 13/04/2021 tarihinden itibaren davacı şirket yetkilisine logo çalışmaları gönder konuya İlişkin whats-app ve e-mail yazışmalarının delil listesinde mevcut olduğunu, davacının logosunun müvekkili şirketçe yapıldığını, davacının bu çalışmalardan yararlanarak müvekkilinin hizmetine karşılık bir ödeme yapmadan ve haber vermeden 26/04/2021 tarihinde Türk Patent Enstitüsüne logosunu tescil ettirdiğini, müvekkili şirketin davacı şirkete kabul edilen fiyat teklifi üzerinden tanzim ettiği fatura konusu tüm edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, davacı şirket tarafından tayin edilen matbaa olan… matbaa ile müvekkili şirket çalışanı…arasında gerçekleşen yazışmalar ile işlerin son halinin gönderimi ile müvekkili şirketin üstlendiği edimin eksiksiz ifa edildiğini, taraflar arasında yazılı, sözlü sözleşme olmadığı, iş ilişkisinin kurulmadığı, müvekkilinin edimlerini yerine getirmediği gibi davacının ileri sürdüğü avans olarak para ödemeden iş yaptıkları iddiasının gerçek olmadığını, tasarımın kişilerin bilgi birikimi sanatsal vizyonu ve kişisel yetenekleriyle meydana geldiğini, tasarımcının ücretinin ödenmesi yaptığı işin onaylanması ile doğmadığını, işi üstlenmesi ile doğduğunu, tasarımcının ücrete hak kazanmasının müşterisinin tasarlanan ürünleri kullanıp kullanmamasından bağımsız olduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılan işe binaen tanzim edilen faturaların davacı şirkete tebliğ olmasına rağmen davacı şirket tarafından faturalara itiraz veya iade yapılmadığını, bu durumun davacı şirketin müvekkili şirketin çalışmasını tam ve eksiksiz olduğunu kabul anlamına geldiğini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, kötü niyetli davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, BA ve BS Formları, beyan dilekçeleri, İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası UYAP mündericatı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında yer alan, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı/alacaklının, davacı/borçlu hakkında, iki adet fatura (Toplam miktarları: 36.830,08 TL) dayanak gösterilmek suretiyle, 23.870,08-TL asıl alacak ile 36,68 TL işlemiş faiz ve 471,03 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam; 27.337,79-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı görülmüştür.
Dava; davacı yanın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından dolayı davalı yana borçlu bulunmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ve peşin ödenen ancak karşılığında hizmet alınmadığı iddia olunan 10.000,00 TL’nin Sebepsiz Zenginleşme hükümleri gereği tahsili istemlerine ilişkindir.
Dava konusu somut olayda öncelikle, ispat külfetinin hangi tarafta olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir.
Davalı alacaklı yanca, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında, takip dayanağının faturaya alacağına dayandırıldığı, faturanın tek başına alacağın varlığını kanıtlamayacağı ve yine faturanın davacıya tebliğ edilmiş olmasının da, malın davacıya teslim edildiğinin veya hizmetin verildiğinin belgesi olmadığı, bu durumda mal ve/veya hizmetin teslimi/verildiği konusunda ispat külfetinin davalı-alacaklı yanda olduğu ve davalı alacaklının mal teslimini veya hizmetin verildiğini usulüne uygun teslim belgeleri ile kanıtlanması gerektiği ve sonuç olarak da somut olayda, ispat külfetinin davalı/alacaklı da olduğu anlaşılmaktadır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm delillerin toplandığı, gelen yazı cevaplarının dosyamız içerisine katıldığı, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar ile dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacaklarının ortaya konulduğu ve yargılamanın ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırıldığı ve her iki taraf vekilinin hazır bulunduğu mahkememizin 28/03/2022 tarihli ön inceleme duruşmasının 2 nolu ara kararı ile; “Taraflara TTK 83/1 ve HMK 222/1 maddeleri gereğince; 2021 yılına ilişkin ticari defter ve kayıtları sunmak veya mahallinde inceleme talep edecek iseler bulundukları yeri bildirmek üzere iki haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin sürede ticari defter ve kayıtlar sunulmaz veya mahalinde inceleme talep edilip bulundukları yer bildirilmezse bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarının ve mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin ihtarına (ihtar edildi)” şeklinde ara karar kurulduğu ve davalı- alacaklı yanca verilen kesin sürede ilişik döneme ilişkin defter ve kayıtlar mahkememize sunulmasına rağmen, davacı- borçlu yanca defter ve kayıtlar sunulmadığı gibi, mahallinde inceleme de talep edilmediği ve iş bu kerre mahkememizin 14/04/2022 tarihli ara kararı ile; “Dosyanın; re’sen seçilen SMM …’e tevdi ile; davaya konu somut olayda taraf iddia ve savunmaları ile davalı yanca dosyaya ibraz olunan 2021 yılı defter ve kayıtlar ile dosyaya celp olunan taraflara ait BS ve BA kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle rapor düzenlenmesinin istenilmesine” karar verildiği ve dosyanın mahkememizce res’en seçilen SMMM …’e tevdi ile rapor alındığı anlaşılmış olup;
SMMM bilirkişi tarafından tanzim edilerek mahkememize ibraz olunan 28/07/2021 tarihli raporun incelenmesinde özetle de; “Davacı Taraf Ticari Defterlerine İlişkin olarak yapılan tespitlerde; dosya kapsamı belgelerin incelenmesi neticesinde davacı şirket tarafından dosyaya sunulan ticari defterlerinin veya mahalde inceleme talebinin olmadığının tespit edilmesi ile davacı taraf ticari defterleri üzerinden inceleme yapılamadığı, davalı taraf ticari defterlerine ilişkin olarak yapılan tespitlerde de; Davalı taraf …in incelenmesi neticesinde davacı firmaya ait hesap hareketlerinin 2021 yılında Kebir Defter (Büyük Defter) kayıtlarında … ana hesabı altında “120.01.064” ve “120.01.070” alt hesabı içerisinde takip edildiği, Davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre davacı şirket cari hesap hareketlerinin tetkikinde de; Davacı tarafından yapılan 17/06/2021 tarihli avans ödemesinin, davalı tarafından 120.01.064 hesap kodunda takip edildiği ve 30/06/2021 tarihinde davacı cari hesabına alacak kaydedildiği, Davalı şirketin davacı şirket adına düzenlediği Ağustos 2021 tarihli KDV Dahil toplam 36.830,08 TL tutarındaki 2 adet faturanın takip edildiğ… hesap kodlu cari hesabın borcuna kaydedildiği, daha sonra …kodlu cari hesapta takip edilen 10.000,00 TL avans ödemesinin 23/12/2021 tarihinde virman işlemi yapılarak … kodlu davacı tarafın cari hesabına alacak kaydedildiği, buna göre davalı şirketin ticari defter kayıtlarındaki davacı şirket cari hesabının 31.12.2021 sonu itibari ile 26.830,08 TL borç bakiyesi ile 2022 yılına devrettiğinin tespit edildiği ve sonuç olarak da; Davalı şirketin, davacı şirkete yapmış olduğu işler ile verdiği hizmetler karşılığında davacı şirket adına KDV dahil toplam 36.830,08 TL fatura düzenlediği , dosyaya sunulan banka dekont bilgilerinden davacı şirketten 10.000,00 TL tahsilat yaptığı, Davacı şirket ile Davalı şirkete ait 2021 yılı Form BA-BS bildirimlerinin birbirleri ile uyumlu ve tutarlı olduğu, bu sebeple tarafların söz konusu faturaları ticari defter kayıtlarına aldıkları ve Ba-Bs formları ile bildirimde bulundukları, Davalı şirket tarafından ibraz edilen ticari defter kayıtlarına göre davacı şirket cari hesap hareketlerindeki fatura tutarlarının, Form BA-BS bildirimlerindeki tutarlarla ile uyumlu olduğu (KDV hariç), Davalı şirketin davacı şirketten 31/12/2021 tarihi itibari ile 26.830,08 TL bakiye ile alacaklı olduğu, bu tarihten sonra işbu rapor tarihi itibariyle ibraz edilen herhangi bir ödeme dekontunun olmadığı” şeklinde tespitler yapmıştır.
Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna yönelik itirazda bulunulmuş ve davalı yanca tanzim edilerek müvekkiline gönderilen faturaları sehven defterlere kaydettikleri, davalı yandan herhangi bir hizmet almadıkları ve reklamcılık alınında uzman bir bilirkişiden rapor alınması talep edilmiş ise de; mahkememizin 12/09/2022 tarihli celsesinde; davacı vekilinin reklamcılık alınında uzman bir bilirkişiden rapor alınması talebinin, mahkememizce mali bilirkişiden alınan raporun hukuki yorum ve nitelendirmeleri mahkememize ait olmakla, yapılan mali tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşılmakla reddine karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, davacı yanın İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından dolayı davalı yana borçlu bulunmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ve peşin ödenen ancak karşılığında hizmet alınmadığı iddia olunan 10.000,00 TL’nin Sebepsiz Zenginleşme hükümleri gereği tahsili istemlerine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, davalı- alacaklı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı sayılı icra dosyası üzerinden davacı-borçlu aleyhine, iki adet fatura (Toplam miktarları: 36.830,08 TL olan) dayanak gösterilmek suretiyle, 23.870,08-TL asıl alacak ile 36,68 TL işlemiş faiz ve 471,03 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam; 27.337,79-TL alacak sebebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, mahkememize ibraz olunan davalı defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve rapor alındığı, dosyaya ibraz edilen, dosya kapsamına ve bilimsel gerçeklere uygun olan bilirkişi raporu ile de az yukarıda ayrıntıları yazılı hususların tespit edildiği, davacı yanca her ne kadar, faturalar konusu hizmetin müvekkiline verilmediği, dolayısıyla da müvekkili şirketin ödeme borcunun doğmadığı iddia edilmiş ise de; mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile; Davacı şirket ile Davalı şirkete ait 2021 yılı Form BA-BS bildirimlerinin birbirleri ile uyumlu ve tutarlı olduğu ve takip dayanağı yapılan iki adet faturanın KDV hariç olarak bildirilen miktarlar yönünden her iki tarafça vergi dairesine bildirildiği şeklindeki tespitler ile davacı vekilinin 12/09/2022 tarihli celsedeki; “…davalı yanca tanzim edilerek müvekkilimize gönderilen faturaları sehven defterlere kaydettik, bununda sebebi müvekkilin yeni bir şirket olmasıdır, hatta yeni bir şirket olması nedeniyle icra dosyasına itirazda yapamadık, süreyi de kaçırdık…” şeklindeki beyanları karşısında, davacı yanın fatura konusu hizmetin müvekkili şirkete verilmediğine ilişkin savunmasına itibar edilmemiş ve davacı yanın takip dayanağı olan faturaları gerek vergi dairesine BA bildirimi ile bildirmiş olması ve gerek se davacı vekilinin faturaları sehven defterlere kaydettik şeklindeki beyanı göz önünde bulundurularak dava ve takip konusu faturalardaki hizmetin davalı yanca davacı yana verildiği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmış, ayrıca davacı yanca herhangi bir ödeme iddiasında da bulunulmadığından, davacı yanın menfi tespit davasının reddine ve ayrıca menfi tespit davasının reddine karar verildiğinden ve mahkememizin 03/12/2021 tarihli ara kararı ile de; icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı alınıp iş bu tedbir kararının da davacı- borçlu yanca uygulanmış-infaz edilmiş olması hasebiyle; alacaklı- davalının alacağına geç kavuşması nedeniyle, İİK’nun 72/4.maddesi gereğince alacağın %20’si oranında belirlenen 5.336,00 TL kötüniyet tazminatının da davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Mahkememizce tedbir kararı verilip uygulanmamış olduğundan, şartlar oluşmakla dava değeri üzerinden %20 olarak hesaplanan 5.366,00-TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 458,20 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 377,50 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalıya VERİLMESİNE,
5-6100 sayılı kanunun HMK 333. maddesi gereğince; varsa taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avasının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
6-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.12.09.2022

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır