Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/747 E. 2023/537 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/747
KARAR NO : 2023/537

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 22/11/2021

BİRLEŞEN İSTANBUL …A.T.M.’NİN 2022/211 ESAS SAYILI DOSYASINDA

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/03/2022

KARAR TARİHİ : 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit ve birleşen itirazın iptali davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı kurumun müvekkili şirketten 331.088,00-TL tutarında bir güvence bedeli talep ettiğini ve bu tutar yatırılmaz ise elektriğin kesileceğini ifade ettiğini, müvekkili şirketin elektriğinin kesilmesinin, faaliyetlerinin duracağı anlamına gelmekte olduğunu, müvekkili şirketin yıllardır kendisinden talep edilmemiş olan bu güvence bedelini yine de yatırdığını ve üretimine ara vermeden devam etmek istediğini, ancak davalı kurumun bu kez 12/11/2021 tarihinde müvekkili şirketin iş yerine bir ekip gönderdiğini ve aynı tarihli tutanakta yazdığı üzere elektrik sayacının değiştirildiğini, müvekkili şirketin dışarıdan müdahalelere karşı sistemi korumak adına elektrik sayaç panosunun bulunduğu alanı kilit altında tutmakta olduğunu, ancak 12/11/2021 tarihinde davalı kurum personellerinin, kilidin açılması için anahtar ve iş yeri sahibinin gelmesini beklemeden, hemen yan odada havalandırma için açık bırakılmış arada duvarın üstünden atlayarak elektrik sayaç panosunun bulunduğu yere geçtiklerini, ancak müvekkili şirketin çalışanlarının, davalı kurum personellerine işverenden anahtar isteyip elektrik sayaç panosunun bulunduğu alanın kilidini açmasını söylediklerini, bu esnada müvekkili şirket ile davalı kurum personelleri arasında arbede çıktığını, daha sonra müvekkili şirkete tek sayfadan ibaret verilen tutanağın sadece sayaç değiştirme tutanağı olduğunu ve burada başkaca bir usulsüzlüğe ilişkin bir tespit notu yer almadığını, ancak olaydan 5 gün sonra müvekkilinin e-mail adresine gönderilen iki adet toplam 1.313.397,27-TL faturaya ilişkin bilgi alınmak için davalı kurum arandığında ve kaçak elektrik kullanımına ilişkin sözlü bildirimden sonra davalı kuruma yazılı şekilde başvurulduğunu ve olay günü müvekkili şirkete hiç bir surette teslim edilmeyen kaçak tutanağından haberdar olunduğunu, her nasıl olduysa tutanakta imzadan imtina yazmakta olduğunu, ayrıca sökülen delil niteliğindeki elektrik saatini personellerden birinin çantasına atıp meçhul bir yere gittiğini, müvekkili şirket veya başkaca tanık huzurunda mühürlenmeden ya da başkaca bir korumaya alınmadan direkt çantaya atılan saat üzerinde sonradan neler yapılabileceğinin muallak olduğunu, değişimden 4-5 gün önce aynı davalı şirket çalışanlarından bir ekibin, müvekkili iş yerine gelerek saati kontrol ettiğini, hatta özel cep telefonu numaralarını da müvekkiline verip herhangi bir sorun olmadığını sözlü olarak beyan ederek herhangi bir işlem yapmadan gittiklerini, söz konusu tutanakta işlemi yapan personellerin adı ya da imzasının yer almamakta olduğunu, tutanakta teslim alınan saatin inceleme için SD/021466 numaralı evrakla laboratuvara sevk edildiği notunun düşülmüş olduğunu, taraflarına gönderilen faturalardan birinin 59.157,16-TL ve diğerinin ise 1.254.240,11-TL tutarında olduğunu, her iki faturada da okuma günü, tek zamanlı, gündüz, puant, gece, endüktif ve kapasitif gibi enerji tüketimine ilişkin bilgilerin yer almamakta olduğunu, müvekkili şirketin son ödediği elektrik faturası tutarının 31/10/2021 dönemine ait olduğunu ve 199.717,73-TL olduğunu, sadece bir ayda bu kadar yüksek meblağda elektrik faturası ödeyen müvekkili şirketin, kaçak elektrik kullandığını iddia etmenin hayatın olağan akşına aykırı olduğunu, müvekkilinin hiç bir surette kaçak elektrik kullanmadığını, iş organizasyonunda kullandığı elektriğe ilişkin faturalarda yazılı bedellerin düzenli olarak ödenmekte olduğunu, ayrıca kesilen ceza tutarının neye göre hesaplandığının da müvekkili tarafından bilinmemekte olduğunu, saat üzerinde inceleme yapılmadan ceza miktarı belirlenmesinin de ayrı bir usulsüzlük olduğunu, müvekkili şirketin kendisine fatura edilen bu tutarı ödemesinin, faiz indirimleri ve dövizdeki fahiş artışının yaşandığı ülkemiz ekonomik konjönktüründe mümkün olmadığını, elektrik kesintisinin müvekkili şirketin üretiminin durmasına, siparişlerin ve ödemelerin aksamasına neden olacağına ve sonunda iş yerinin kapatılmasına neden olacağını tüm bu nedenlerle öncelikle müvekkili şirkete fatura edilen son ödeme tarihi 26/11/2021 olan iki adet toplam 1.313.397,27-TL bedelli faturanın ödemelerinin durdurulması, bu faturaların ödenmemesine istinaden iş yerinde elektrik kesintisi yapılamayacağına ilişkin olarak öncelikle teminatsız; mahkeme aksi kanaatte olur ise uygun bir teminat karşılığında ihtiyat-i tedbir kararı verilmesini; davanın kabulü ile müvekkili şirketin kaçak elektrik kullanmadığı ve kesilen toplam 1.313.397,27-TL bedelli iki adet faturanın iptali yönünden hüküm kurulmasını talep etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı şirketin kullanımında olan 0048971000 hizmet numaralı tesisatta müvekkili şirket ekiplerince yapılan kontrolde kombi sayacı şoklama yöntemi ile(sayacın üzerine pille çalışan elektromanyetik cihazla müdahalede bulunularak sayacın kayıt yapmaz hale getirilmesi) kaçak elektrik enerjisi kullanıldığının tespit edilmesi üzerine zabıt tarihinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereği H/452538 seri numaralı kaçak elektrik tespit tutanağı tanzim edildiğini ve tutanağa istinaden kaçak elektrik tüketim tahakkuku yapıldığını, davaya konu kaçak kullanımından önce de davacı tarafın kullanımındaki tesisatta 25/11/2020 tarihinde yapılan kontrolde sayaç klemensinde ters bağlantı yapılarak kaçak elektrik kullanıldığının tespitinin yapıldığını, bu tespite istinaden H/343590 seri numaralı kaçak zaptının tanzim edildiğini, davacı tarafın bu tahakkuk aleyhine de İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyasında dava ikame etmiş olduğunu ve davanın derdest olduğunu, buna göre kurum kaybı olarak 90 gün üzerinden 685.242 kWh tüketim karşılığı 1.254.240,11-TL tutarında kaçak tahakkukunun, 262 gün üzerinden 73.056 kWh tüketim karşılığı 59.157,16-TL tutarında kaçak ek tahakkuk olmak üzere toplam 1.313.397,27-TL tutarında kaçak tahakkuku yapıldığını, tespit ve tahakkukta hata bulunmamakta olduğunu, ihtiyati tedbir kararı verilmesinin, yargılama sonunda ulaşılabilecek sonucu doğuracak nitelikte bulunmasından ötürü hakkaniyete aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle öncelikle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/211 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile; borçlunun kullanımında olan … hizmet numaralı tesisatta müvekkili şirket ekiplerince yapılan kontrolde kaçak elektrik enerjisi kullanıldığının tespit edilmesi üzerine zabıt tarihinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereği H/452538 seri numaralı kaçak elektrik tespit tutanağı tanzim edildiğini ve tutanağa istinaden kaçak elektrik tüketim tahakkuku yapıldığını, borçlu aleyhine tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedeline gecikmiş gün faizi ve faizin KDV’si ilave edilerek İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, icra takibine konu H/452538 seri numaralı kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenmeden önce müvekkili şirket görevlileri tarafından 25/11/2020 tarihinde yapılan kontrolde de sayaç klamensinde ters bağlantı yapmak suretiyle kaçak elektrik kullanıldı tespit edilerek H/343590 seri numaralı kaçak elektrik tespit tutanağının tanzim edildiğini, bu sebeple borçlu adına düzenlenen tahakkukun, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin mükerrer kaçak kullanım hükümlerine göre hesaplandığını, borçlu tarafından taraflarına ikame edilen mahkememizin… esas numaralı dosyası ile görülmekte olan menfi tespit davasında da tarafların ve dava konusu borcun ortak olduğunu, borçlunun ilgili kaçak elektrik kullanımına ilişkin tahakkuk edilen faturaların son ödeme tarihi geçmiş olmasına rağmen borcunu ödemediğini, alacaklarının muaccel olup, rehin ile de temin edilmediğini, işbu davanın sonuçlanması ve icra takibinin kesinleşmesi beklenildiği takdirde, kamu alacağı niteliğinde olan kaçak elektrik bedelinin tahsilinin tehlikeye gireceğini, borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan, öncelikle borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde dava ve takip kesinleşinceye kadar teminatsız veya mahkememizce uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasını, açmış oldukları itirazın iptali davasının, tarafların ve dava konusu borcun ortak olması sebebiyle mahkememizin … esas sayılı dosyasında görülmekte olan ve borçlu tarafından müvekkili şirket aleyhine ikame edilen menfi tespit davası ile birleştirilmesini, borçlunun İstanbul …İcra Müdürlüğü’nü… esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamını ve borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Birleşen İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/211 esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesi ile; birleşen dosya davacısının her beyanında müvekkilinin kaçak elektrik kullanımını alışkanlık haline getirdiği iddiasını ileri sürmekte olduğunu, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas numaralı dosyasındaki bilirkişi raporunda kabul anlamına gelmemekle birlikte akım trafolarının ters bağlanması sebebiyle oluşan kaçak kayıp hesabının 331.206,25-TL fazla hesaplanarak müvekkilinden tahsil edildiği ve bu sebeple uyumazlığa konu faturaların iptal edilerek fazla tahsil edilen tutarın müvekkiline iade edilmesi gerektiğini belirttiğini, bu davanın esas itibarıyla birleşen dosya davacısı kurumun tutanakları ile sabit elektrik panosunda çıkan arıza(aşırı ısınma) neticesinde yine birleşen dosya davacısının müvekkiline verdiği sürede elektrik panosunun değiştirilmesi neticesinde akım trafolarının dava dışı 3. kişi tarafından hizmet kusuru olarak sehven ters bağlanması ve 75 gün boyunca kontrole ve panoyu mühürlemeye gelmeyerek esas itibarıyla kayıp kaçağa birleşen dosya davacısının sebep olduğundan bahisle elektrik kesme tehdidi altında müvekkilinden zorla tahsil edilen faturanın iptali ve ödenen bedellerin istirdadına ilişkin olduğunu, müvekkilinin önceki beyanlarında da ifade ettikleri üzere gerek davaya cevap; gerekse karşı dava dilekçelerinde kanuna ve yönetmeliğe atıflarda bulunmakta ve açıkça gerek kanun ve yönetmeliklerin tanıdığı geniş yetkiyi; gereke piyasadaki gücünü zenginleşme aracı olarak kullanmakta olduğunu, birleşen dosya davacısının elektrik kesme tehdidi ile bir de üzerine vade farkı koyarak müvekkilinden üstelik pandemi koşullarında 331.206,25-TL fazla fatura tahsili yaptığının tespit edildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte kayıp kaçağa kendi ihmali davranışı ile sebep olduğu ve atıf yaptığının kanun ve yönetmeliklerle de kaybı müvekkiline illiyetlendirmeye ve fatura etmeye çalıştığının ortada olduğunu, bu konuda somut bir illiyet bağının bulunmadığını, kaçağın tespit edildiği döneme ait fatura ile önceki ve sonraki aylara ilişkin faturalar arasında, kaçağı ispat eden somut bir tutar farkının mevcut olmadığını, her elektrik kaybının illiyet aranmaksızın kanunen kaçak sayılması ve detaylı araştırma yapılmadan açıkça dağıtım şirketleri ile organik bağı olan birleşen dosya davacısı tarafından fahiş cezalar kesilmesinin hukuka aykırı olduğunu, huzurdaki yargılamada atıf yapılan kanun ve yönetmelikler açısından anayasaya aykırılık teşkil ettiğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve alacak hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle birleşen dosya davacısının ihtiyati haciz talebinin reddini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takibinin kaldırılmasını ve müvekkili lehine takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/03/2023 tarihli, 2022/211 esas ve 2022/293 karar sayılı kararıyla, mahkemeleri dosyalarının, mahkememiz dosyası ile arasındaki hukuk-fiili irtibat nedeniyle mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, yargılamaya her iki dosya yönünden mahkememizce devam olunmuştur.
Asıl dava, davalı kurumun davacı davacı şirkete haksız olarak kaçak elektrik faturası kesmiş olduğundan bahisle, davacı tarafın kaçak elektrik kullanmadığının tespiti ile davacı şirkete kesinlen 2 adet toplam 1.313.397,27-TL bedelli faturaların iptali; birleşen dava ise birleşen dosya davacısı elektrik dağıtım şirketinin, birleşen dosya davalısı şirketin kaçak elektrik kullandığından bahisle fatura ettiği bedelin ödenmediğinden bahisle, alacağın tahsili amacıyla başlattığı İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali istemine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce 16/11/2021 tanzim tarihli ve 26/11/2021 son ödeme tarihli … ve … fatura nolu faturalar, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, H/452538 ve H/343590 seri numaralı kaçak/usulsüz elektrik kullanım tespit tutanakları ile kaçak elektrik tespit ve tahakkuk dosyaları, olay yerinde çekilen video kaydına ilişkin CD, kaçak/usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağı talep dilekçesi, kaçak tahakkuk hesap bülteni, …seri numaralı sayaç değiştirme tutanağı, faturalar ve sayaç görselleri dosyamız arasına alınmış, davacı ve davalı tanıkları dinlenmiş, SMMM ve elektrik mühendisliği öğretim üyesi bilirkişilerden oluşan heyetten, mahallinde keşif de yapılmak suretiyle rapor temin edilmiştir.
Asıl davada davacı tarafça, dava dilekçesi ile ihtiyati tedbir talep edildiği, mahkememizin 24/11/2021 tarihli ara kararı ile; “(1)Davacı tarafın 16/11/2021 tanzim tarihli ve 26/11/2021 son ödeme tarihli DF12021000010274 ve … fatura nolu faturaların ödenmemesinin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, (2)Davacı tarafın elektrik enerjisinin kesilmemesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile; 16/11/2021 tanzim tarihli ve 26/11/2021 son ödeme tarihli …ve … fatura nolu faturaların bedeli toplamı 1.313.397,27-TL’nin %15’i oranında belirlenen, 197.009,59-TL nakti teminatın, mahkememiz veznesine yatırılması ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubununun ibrazı halinde, davalı kurum tarafından, 0048971000 tesisat nolu abone … Limited Şirketi’nin, DF12021000010274 ve …6 fatura nolu faturalara ilişkin olarak elektrik kesinti yapılmamasına dair İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERİLMESİNE, (3)Teminat sunulduğunda, iş bu kararın infazı için davalı kuruma müzekkere yazılmasına,” karar verildiği, 25/11/2021 tarihinde karar gereğinin ifası için … Dağıtım Anonim Şirketi’ne müzekkere yazıldığı, 29/11/2021 tarihinde davacı tarafından, Mahkememizin 24/11/2021 tarihinde vermiş olduğu ara karardan 1 numaralı ara kararın kaldırılması ve kaçağa ilişkin düzenlenen iki adet son ödeme tarihi 26/11/2021 olan faturanın ödemelerinin dava süresince tedbiren durdurulması talebi ile İstinaf Kanun Yoluna başvurulduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 29/12/2021 tarih ve 2021/2861 Esas, 2021/3566 Karar sayılı kararıyla talebin kısmen kabulüne karar verilerek, Mahkememizin 24/11/2021 tarihli 1 numaralı ara kararının “Dava konusu faturalar yönünden tedbir talebinin kabulü ile, İİK 72/2 maddesi uyarınca dava konusu edilen 16/11/2021 tanzim tarihli ve 26/11/2021 son ödeme tarihli … ve … fatura nolu 2 adet fatura ilgili olarak iş bu faturaların dava sonuna kadar icra takibine konu edilmemesi/ yapılacak icra takibinin durdurulması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesine,” olarak düzeltildiği; birleşen davada davacı tarafça dava dilekçesi ile ihtiyati haciz talep edildiği, mahkememizin 08/04/2022 tarihli ihtiyati haciz talebinin değerlendirilmesine ilişkin ara kararı ile talebin reddine karar verildiği, kararın birleşen davada davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 09/11/2022 tarihli, …esas ve… karar sayılı kararı ile; “…dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahallin iş yeri ve dava konusu borcun varlığı ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu, söz konusu faturalar nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde davacının telafisi zor zararının oluşacağına dair yaklaşık ispat koşulu yerine getirilmiş ihtiyati tedbir dava konusu iki adet fatura ile sınırlanmış olmakla elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi HMK 389 md hükmüne uygundur.” gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinden, asıl davada davalı/birleşen davada davacı kurum tarafından 29/11/2021 tarihinde asıl davada davacı/birleşen davada davalı şirket aleyhine 1.313.397,27-TL kaçak elektrik bedeli, 2.101,43-TL gecikmiş gün faizi ve 378,26-TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 1.315.876,96-TL alacağın, tahsilde tekerrür olmamak şartıyla takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %19,2 oranındaki gecikme faizi ve işleyecek gecikme faizine ilişkin %18 KDV, icra gideri ve vekalet ücreti ile birlikte, fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakları saklı kalmak, kısmi ödemelerin öncelikle varsa işlemiş faiz, masraf ve ferilerine mahsup edileceği, şirket ortağı borçluların borçtan sorumluluğunun payları ile sınırlı olduğu ve şirket yetkilisine ilişkin haksız fiilden kaynaklı her türlü takip hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla tahsili talebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacı şirkete 08/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 10/12/2021 tarihinde müvekkili şirketin borcu bulunmadığı gerekçesiyle boca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
YTÜ Elektrik Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. …. ve SMMM …’den oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenerek mahkememiz dosyasına sunulan 13/04/2023 havale tarihli bilirkişi raporu ile; dosyada yer alan tüm bilgi, belge ve yapılan değerlendirmeler sonucunda asıl davada davalı kurum görevlileri tarafından yapılan işlemin uygun olduğu,
söz konusu tutanakta da yer aldığı üzere, asıl davada davacı tüketiciye ait işyerinde kayıtlı sayaç üzerinde, elektromanyetik alan sistemi ile çalışan ve sayacın üzerine temas ettirildiğinde
sayacı belli bir süre sonra şoklayarak kayıt yapmasını engellediği, bu durumun mahkememiz tarafından verilen yerinde inceleme yetkisi kapsamında bizzat davalı
kuruma ait laboratuvarda canlı olarak tespit edildiği,
bu çerçevede davalı kurum tarafından yapılan kaçak kullanıma ait 1.254.240,12-TL bedelli fatura ile 59.157,15-TL bedelli kaçak ek tahakkuk faturasın Elektrik Piyasası Tüketici
Hizmetleri Yönetmeliği’ne uygun olduğu, her iki fatura toplamının 1.313.397,27-TL olduğu,
faturaların ödenmemesi üzerine, tahakkuk eden gecikme bedeli 2.101,43-TL ve
gecikme bedelinin KDV’si de 378,26-TL olmak üzere, toplamda 1.315.876,96-TL’lik icra takibinin isabetli
olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; Asıl dava, davalı kurumun davacı davacı şirkete haksız olarak kaçak elektrik faturası kesmiş olduğundan bahisle, davacı tarafın kaçak elektrik kullanmadığının tespiti ile davacı şirkete kesinlen 2 adet toplam 1.313.397,27-TL bedelli faturaların iptali; birleşen dava ise birleşen dosya davacısı elektrik dağıtım şirketinin, birleşen dosya davalısı şirketin kaçak elektrik kullandığından bahisle fatura ettiği bedelin ödenmediğinden bahisle, alacağın tahsili amacıyla başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali istemine ilişkin bulunmaktadır. Dosya kapsamına celbedilen 16/11/2021 tanzim tarihli ve 26/11/2021 son ödeme tarihli… ve … fatura nolu faturalar, H/452538 ve H/343590 seri numaralı kaçak/usulsüz elektrik kullanım tespit tutanakları ile kaçak elektrik tespit ve tahakkuk dosyaları, olay yerinde çekilen video kaydına ilişkin CD, kaçak/usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağı talep dilekçesi, kaçak tahakkuk hesap bülteni, 021466 seri numaralı sayaç değiştirme tutanağı, faturalar ve sayaç görselleri ile laboratuvarda kaçak kullanım olduğu belirtilen sayaç üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporu dikkate alındığında, asıl davada davalı kurum görevlileri tarafından yapılan işlemin uygun olduğu,
söz konusu tutanakta da yer aldığı üzere, asıl davada davacı şirkete ait işyerinde kayıtlı sayaç üzerinde, elektromanyetik alan sistemi ile çalışan ve sayacın üzerine temas ettirildiğinde
sayacı belli bir süre sonra şoklayarak kayıt yapmasını engelleyen bir düzenek kurulduğu, bu şekilde kaçak elektrik kullanılmış olduğu, bu durumun olay yerinde çekilen video görüntülerinden de anlaşılmakta olduğu, asıl davada davacı/birleşen davada davalı şirket hakkında 25/11/2020 tarihinde yapılan kontrolde de sayaç klamensinde ters bağlantı yapmak suretiyle kaçak elektrik kullanıldığının tespit edilerek H/343590 seri numaralı kaçak elektrik tespit tutanağının tanzim edilmesi nedeniyle asıl davada davalı/birleşen davada davacı kurum tarafından Elektrik Piyasası Tüketici
Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre tahakkuk ettirilen 1.254.240,12-TL bedelli fatura ile 59.157,15-TL bedelli kaçak ek tahakkuk faturasının yerinde olduğu, bu anlamda asıl davada davacı şirketin, davalı kuruma borçlu olmadığı yönündeki talebinin yerinde olmadığı, birleşen davada davacı kurum tarafından, birleşen dava davalısı hakkında başlatılan icra takibinin haklı olduğu, icra takibine karşı yapılan itirazın haksız olduğu sonucuna varılarak, asıl davada davacı tarafça açılan davanın reddine, birleşen davada davacı kurum tarafından açılan itirazın iptali davasının kabulüne karar verilmiştir.
Asıl davada, davacı tarafça faturalar nedeniyle takip yapılmasının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir talebinde bulunulması üzerine Mahkememizce bu talebin reddine karar verilesi sonrasında asıl davada davalı kurum tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olması nedeniyle, asıl davada davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67/2. maddesi icra inkâr tazminatını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, borçlu itirazında haksız görülürse davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun itirazında haklı veya haksız olması ise alacağın likit(belirli) olup olmamasına bağlıdır. Eğer alacak likit(belirli) ise borçlu itirazında haksızdır; alacak likit(belirli) değilse borçlu itirazında haklıdır. Borçlunun inkâr tazminatına mahküm edilebilmesi için onun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazının haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile, icra inkâr tazminatına mahküm edilecektir. Eldeki birleşen İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/211 esas sayılı dosyasında, davacı alacaklı kurum tarafından davalı şirketle arasındaki arasındaki abonelik sözleşmelerine dayalı alacak isteminde bulunulmuş, aynı zamanda borcun ödenmesi için davalı şirkete faturalar da gönderilmiştir. Bu durumda birleşen davada davalı/borçlu alacağın miktarını bilmektedir, yani icra takibi başlatıldığı sırada ne kadar bir borç miktarını alacaklıya vermesi gerektiğini bilmektedir. Bu itibarla alacak likit(belirli) bulunmaktadır. Bu nedenle kabul edilen alacak miktarı üzerinden birleşen davada davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada; davacı tarafça açılan davanın REDDİNE,
1/1-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
1/2-Asıl davada alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının, asıl davada davacı tarafından peşin olarak yatırılan 22.429,55-TL’den mahsubu ile fazla yatan 22.249,65‬-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde asıl davada davacı tarafa iadesine,
1/3-Asıl davada davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 153.071,78-TL vekâlet ücretinin, asıl davada davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
2-Birleşen İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/211 E. Sayılı dosyasında; davacı tarafça açılan davanın KABULÜ İLE, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla DEVAMINA,
2/1-2004 Sayılı İİK’nun 67/2. maddesi gereğince kabul edilen alacak miktarı üzerinden % 20 oranında belirlenen 263.175,39-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2/2-Birleşen İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/211 esas sayılı dosyasında alınması gerekli 89.887,55-TL karar ve ilam harcından, birleşen davada davacı tarafından peşin olarak yatırılan 22.471,89-TL’nin mahsubu ile bakiye 67.415,66‬-TL harcın, birleşen davada davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına; birleşen davada davacı tarafından yatırılan 22.471,89-TL harcın, birleşen davada davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2/3-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …(…)’ya 1.600,00-TL ödemenin suçüstü ödeneğinden karşılandığı anlaşıldığından, 1.600,00-TL arabuluculuk ücretinin, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’e göre birleşen dosya davalısından alınarak Hazineye gelir kaydına,
2/4-Birleşen İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyasında davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 153.270,16-TL vekâlet ücretinin, birleşen davada davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Asıl ve birleşen davada, asıl davada davacı/birleşen davada davalı … Limited Şirketi tarafından yapılan yargılama giderlerinin, kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Asıl ve birleşen davada, asıl davada davalı/birleşen davada davacı … Dağıtım Anonim Şirketi tarafından yapılan 8,50-TL+11,50-TL=20,00-TL vekalet harcı ve 560,00-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 580,00-TL yargılama giderinin, asıl davada davacı/birleşen davada davalı … Limited Şirketi’nden alınarak asıl davada davalı/birleşen davada davacı tarafa verilmesine,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, asıl davada davacı/birleşen davada davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avanslarının, kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.15/06/2023

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır