Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/740 E. 2022/197 K. 28.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/740
KARAR NO:2022/197

DAVA:Ticari Şirket (Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı İhlali)
DAVA TARİHİ:18/11/2021
KARAR TARİHİ:28/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı İhlali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkillerinin davalı şirkette pay sahibi olduklarını, TTK’nın ilgili hükmü gereğince müvekkillercince davalı şirkete … 28. Noterliği’nin 21.10.2021 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, keşide edilen ihtarname ile şirkete, şirketin finansal tabloları ile konsolide tablolarının müvekkillerince inceleneceği, belirtilen tabloların bu kapsamda 08.11.2021 – 10.11.2021 tarih aralıklarında şirket merkezinde hazır bulundurulmaları, ayrıca inceleme esnasında müvekkillerine teslim edilmek üzere şirket gelir tablosu ve bilançosunun birer örneklerinin belirtilen tarih aralıkların hazır bulundurulmasının ihtar edildiğini, şirket tarafından müvekkillerine keşide edilen … 41. Noterliği’nin 04.11.2021 tarihli 04.11.2021 tarihli ihtarnamesi ile, mezkur bilgi alma ve inceleme taleplerinin reddedildiğini, müvekkillerinin yalnızca genel kurul toplantısında bilgi alabileceğinin bildirildiğini, tüm bu nedenlerle müvekkillerinin davalı şirket nzdinde bilgi alma ve inceleme haklarını kullanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın kabulü için yasada öngörülen şartların gerçekleşmediğini, davacı pay sahiplerinin davayı açmada hukuki yararlarının da bulunmadığını, müvekkili şirketçe gerçekleştirilen 05/07/2019 tarihli son genel toplantısından 15 gün önce finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisinin şirket merkezinde pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulduğunu ve yasa gereğinin yerine getirildiğini, söz konusu genel kurul ve öncesinde davacıların söz konusu defter ve kayıtlarının incelemeye hazır bulundurulmadığı yönünde bir iddiave taleplerinin de olmadığını, Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edilen son genel kurul toplantı tutanağı incelendiğinde davacıların bu yönde bir beyan ve şerhlerinin olmadığının görülecğini, öte yandan davacı tarafça davaya yasal olarak gösterilen kanun hükümleri gereğince genel kurul toplantısı sonrası finansal tablolar ve konsolide finansal tabloların bir yıl süreyle merkezde ve şubelerde pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulması gerektiğini, müvekkili şirketin son genel kurul toplantısı tarihinin 05/07/2019 olduğunu, bu tarihten sonra mevcut ve hali hazırda tüm hızıyla devam eden Covid-19 pandemisi debebiyle genel kurul toplantısını gerçekleştirmenin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin, gterçekleştiremediği son genel kurul toplantısı sonrasında 1 yıl süreyle yine kanun gerekliliklerini yerine getirdiğini, finansal tablolar ve konsolide finansal tabloların 1 yıl süreyle pay sahiplerinin incelemesine sunulduğunu, nitekim aradan geçen 2 yılı aşkın süre boyunca söz konusu genel kurul ve öncesinde davacıların söz konusu defter ve kayıtlarının incelemeye hazır bulundurmadığı yönünde bir iddia ve taleplerinin de olmadığını, TTK ile pay sahibine tanınan bilgi alma ve inceleme hakkının, pay sahiplerince her durumda kullanılabilecke bir hak olmadığının izahtan veraset olduğunu, özellikle davacı pay sahiplerinin talebine ilişkin inceleme hakkı kapsamında kanun maddesinde “belirli konularda” denilerek, bilgi alma hakkında farklı bir hak olarak ortaya konulduğunu, pay sahibinin, talep ettiği bilgiyi almasında korunmaya değer güncel bir menfaatinin bulunmadığı ve talebin hakkın kötüye kullanılması teşkil ettiği durumlar bakımından bilgi alma ve inceleme hakkının sınırlanmasının meşru kabul edilmekte olduğunu, pay sahibinin, şirket ve diğer ortakların menfaatlerini zedeleyecek bir bilgi veya inceleme talebinde bulunamaz, davacı pay sahiplerinin taleplerinin, müvekkili şirketteki paylarının, müvekkili şirket veya şirket pay sahipleri üzerine çeşitli araçlarla baskı kurularak piyasa değerinin çok üzerinde bir satılıp devredilmesi amacıyla ileri sürüldüğünü, bu talebin bu yönüyle dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, bu durum karşısında hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Dava, davalı şirketin pay sahibi davacıların, davalı şirket üzerindeki bilgi alma ve inceleme haklarını kullanma talebine ilişkin bulunmaktadır.
Davacılar vekili 25/03/2022 tarihli dilekçeleriyle, tüm taleplerinden ve davadan feragat ettiklerini, davalıdan herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını, bu nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 25/03/2022 tarihli dilekçesiyle, davacıların davadan ferahat beyanları karşısında, davacılardan herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını, bu nedenle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun vekaletname sunan davacılar vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etme yetkisi bulunduğu görülmüştür.
Feragat yapıldığı andan itibaren maddi anlamda “kesin hükmün” tüm neticeleri ile doğuran ve davayı esastan sona erdiren bir hukuki işlemdir. Mahkemenin yaptığı ise bu durumun tespitinden ibarettir. Davacıların davasından feragat ettiği, davanın, kamu düzenine ilişkin bir dava da olmadığı anlaşıldığından, davanın feragat nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 Sayılı HMK’nun 307 ve devamı maddeleri gereğince, davacılar tarafından açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harçtan, peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile alınması gereken 21,40-TL harcın davacılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Taraf vekillerince vekâlet ücreti talep edilmediğinden, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacılar tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.28/03/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır