Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/734 E. 2023/176 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/734 Esas
KARAR NO :2023/176

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:15/11/2021
KARAR TARİHİ:02/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili banka ile … … San. ve Tic. A. Ş. arasında imzalanan 02/04/2013 tarihli gayrimenkul çek kredisi sözleşmesi, 02/04/2013 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmeleri, 05/01/2015 tarihli şirket kredi kartı/kobi kart üyelik ve kredi sözleşmesi, 28/07/2015 tarih Genel kredi Sözleşmesi, 15/11/2016 tarihli Genel Kredi sözleşmesi ve 17/02/2021 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden … … San ve Tic. A. Ş.’ye krediler kullandırıldığını, davalı …’in 02/04/2013 tarihli Gayrinakdi çek kredisi sözleşmesi, 02/04/2013 tarihli genel ticari kredi sözleşmesi ve 28/07/2015 tarihli Genel Kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, borçlunun kredi koşullarına uymaması ve borcun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek borçlulara … 32. Noterliği’nin 19/07/2021 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlu … hakkında …. ATM nin… Değişik iş sayılı kararı ile ihtiyati haciz kararı alınarak…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı nedeniyle takibin durduğunu, ancak borçlunun icra müdürlüğü dosyasına süresinde itiraz etmediğini, davalı …’in genel kredi sözleşmelerinden dolayı doğmuş ve doğacak borçlardan dolayı sorumluluğunun devam ettiğini, TBK 583 maddesi gereğince davalının imzasının bulunduğu tüm kredi sözleşmelerinden kefil olduğu miktarı, kefalet türünü ve kefalet tarihini kendi el yazısıyla yazarak imzaladığından kefaletinin geçerli olduğunu, bu nedenle itirazında haksız olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği yetkili mahkeme ve icra dairelerin İstanbul mahkemeleri ve İcra dairelerinin yetkili olacağının belirlendiğini belirterek, davalı tarafından icra takibine karşı yapılan itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davalının …’da ikamet ettiğini yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğunu, yetki sözleşmesinin (HMK17 ) kefili bağlamayacağını, çünkü müvekkilinin tacir olmayan gerçek kişi olduğunu, asıl borçlunun konkordato sürecinde olduğunu ve kesin mühlete geçildiğini, kesin mühlet kararıyla; “konkordato kesin mühleti içinde borçlu aleyhine 21/07/1953 tarih ve 6183 sayılı Amme alacaklarının tahsil usulü hakkında kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamayacağından hangi nedene dayanırsa dayansın borçlu hakkında muhafaza işlemleri de dahil tüm takip işlemlerinin yapılmasının önlenmesine ve evvelce başlamış takiplerin durdurulmasına, borçlu aleyhine ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmasının önlenmesine” karar verildiğini, asıl borçlu tarafından kredi sözleşmelerinin teminatı olarak banka lehine teminat ipotekleri verildiğini, davacı tarafça asıl borçlu aleyhine … Satış İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, bu nedenle rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamayacağını, … 1. ATMnin … esas sayılı dosyasında davacıların konkordatoya başvurması nedeniyle söz konusu sözleşmelerin sona erdirilmesinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verildiğini, bu nedenle davacının gönderdiği hesap kat ihtarının hukuki sonuç doğurmasının mümkün olmadığını, söz konusu dava ve takibe konu edilen kefalet sözleşmelerinin asıl borç sona erdiğinden hükmünü yitirdiğini, önceki sözleşmelerden bir borç kalmadığı halde kefil olmadığı borçlar nedeniyle …’e yönelik başlatılan icra takibi ve açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmelerine istinaden başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce, davacı banka ile dava dışı … … San. ve Tic. A. Ş. arasında imzalanan 02/04/2013 tarihli gayrimenkul çek kredisi sözleşmesi, 02/04/2013 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmeleri, 05/01/2015 tarihli şirket kredi kartı/kobi kart üyelik ve kredi sözleşmesi, 28/07/2015 tarih Genel kredi Sözleşmesi, 15/11/2016 tarihli Genel Kredi sözleşmesi ve 17/02/2021 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ve ekleri, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… D. İş sayılı dosyası, … Satış İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, … 32. Noterliği’nin 19/07/2021 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi dosyamız arasına alınmış, bankacılık işlemleri uzmanı bilirkişi …’den 15/09/2022 tarihli rapor ve 22/11/2022 tarihli ek rapor temin edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacı/alacaklı … Bankası A. Ş. tarafından, davalı/borçlu … aleyhine, 02/04/2013 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmesi, 02/04/2013 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmesi, 28/07/2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi, … 32. Noterliği’nin 19/07/2021 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ve …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… D. İş sayılı dosyasına istinaden 10.000.000,00-TL asıl alacak, 910,00-TL ihtiyati haciz vekâlet ücreti olmak üzere toplam 10.000910,00-TL alacağın tahsili talebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, dava itirazın iptali davası olup, icra takibine sıkı sıkıya bağlı bulunmaktadır. …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacı/alacaklı … Bankası A. Ş. tarafından, davalı/borçlu … aleyhine, 02/04/2013 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmesi, 02/04/2013 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmesi, 28/07/2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi, … 32. Noterliği’nin 19/07/2021 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesine istinaden icra takibinin başlatıldığı anlaşılmaktadır. Tarafların da kabulünde olduğu üzere davalı/borçlu …, 02/04/2013 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmesi, 02/04/2013 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmesi, 28/07/2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzalamış olup, davacı banka tarafından dava dışı … … San. ve Tic. A. Ş.’ye kullandırılan diğer kredi sözleşmelerinde davalının kefil olarak imzası bulunmamaktadır. Davacı taraf, başlatmış olduğu icra takibinde sadece davalının kefil olarak imzasının bulunduğu kredi sözleşmelerine dayanmış bulunmaktadır. Dosya kapsamında uzman bilirkişi …’den temin edilen kök rapor ve özellikle ek rapor ile, davalının kefil olarak imzası bulunan 3 ayrı kredi sözleşmesine konu borcun ödenerek bu kredilerin kapatılmış olduğu tespit edilmiştir. Bu itibarla, davalının kefil olarak imzalamış olduğu kredi sözleşmelerinden kaynaklı borcun ödenerek kapatılmış olması, diğer kredi sözleşmelerinde davalının imzasının bulunmaması, bu nedenle de bu sözleşmeler kapsamında kullandırılan kredilerden sorumlu olmaması dikkate alınarak, davacı tarafça açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Davacı tarafça başlatılan icra takibinin haksız olduğu anlaşılmışsa da, takibin kötü niyetli olarak başlatıldığı sabit olmadığından, davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 120.786,00-TL harçtan mahsubu ile bakiye 120.606,10-TL harcın davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 338.009,10-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-HMK 333. maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı taraf ile davalı tarafın yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.02/03/2023

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır