Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/732 E. 2022/791 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/732 Esas
KARAR NO :2022/791

DAVA:Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi
DAVA TARİHİ:22/06/2021
KARAR TARİHİ:01/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin, … AŞ.’nin hissedarı olduğunu, ayrıca, 02/07/2018 tarihinde yapılan Genel Kurulda Yönetim Kurulu Üyesi olarak seçildiğini, 2018, 2019 ve 2020 yıllarında Genel Kurul yapılamadığından, görevini devredemediğini, ancak gerek yaşı gerekse pandemi nedeniyle bu görevi yerine getiremediğinden bahisle Aralık 2020 ayı içinde istifa ettiğini, 2018 yılı, 2019 yılı ve 2020 yılı hesaplarına ilişkin yönetim kurulunun ibraları hususunda yapılması gereken olağan genel kurulu, şirketin yönetim kurulunda bulunan üyelerin aralarındaki husumet nedeniyle zamanında yapılmadığını, yönetim kurulunda bulunan, diğer şirket ortaklarının, şirkete zarar verdiğini, şirket sermayesinin şahsi ihtiyaçlar için kullanıldığına yönelik bazı şüphe yaratan faturaların bulunduğunu, çekilen kredilerin harcanmasında ve kullanılmasında açıklanmayan hesap hareketlerinin bulunduğunu, bazı evraklarda müvekkili adına habersiz imza atılmış olduğunu, şirket sermayesinden alınan borçların uzun zamandır kapatılmayarak şirketin zarara uğratıldığı gibi usulsüz tasarrufları mevcut olduğuna yönelik bazı tespitlerinin bulunduğunu, … AŞ. Yönetim Kurulu’na, TTK’nun 410’ncu maddesi uyarınca Genel Kurulu toplantıya çağrılması ve Gündeme TTK’nun 438/1’nci maddesi uyarınca “özel denetim yapılması” maddesinin konulması yönünde … 63. Noterliğini 09/06/2020 tarih ve 15007 yevmiye nolu ihtarnamesi ile müvekkili adına yapmış oldukları ihtara rağmen uzunca süre yine de genel kurulun toplanmadığını, Genel Kurulun 23/03/2021 tarihinde çağrılı olarak toplandığını, müvekkili yerine vekil olarak atadığı …’un müvekkili temsilen toplantıya katıldığını, müvekkilinin şirket hesaplarında şaibeli işlemler olduğunu düşündüğünden 2018 ve 2019 yılı hesaplarının özel denetimden geçmesini talepli ihtarnameyi yönetim kuruluna gönderdiğini, ancak bu konuda bir karar verilmediğini, 23/03/2021 tarihinde yapılan dava konusu Genel Kurulda hesaplarının ibra edilmesi gündeme alındığını ve 2018,2019 ve 2020 yıllarına ait faaliyet raporu okunmuş ise de bu yıllara ait denetim raporları olmadığından bahisle okunmadığını, hesapların özel denetime tabi tutulmasını isteyen müvekkili, normal denetimin de yapılmaması nedeniyle finansal tablolara itiraz ettiğini, Yönetim Kurulunun ibra edilmediğini, müvekkili ile birlikte … ve … tarafından da yönetim kurulu ibra edilmediğini, ayrıca, Genel Kurul Gündeminde olan Bağımsız Özel Denetim yoluyla şirket hesaplarının denetlenmesi yönündeki talep oy çokluğu ile reddedildiğini, Genel Kurul Gündeminde şirketin faaliyetine son verilmesi hususunun görüşülmesi bulunmasına rağmen bakanlık temsilcisinin çağrılmadığını, özel denetim yapılması hususunda da ayrıca … Asliye Ticaret Mahkemesine dava açıldığını, bu nedenlerle davanın kabul edilerek, …nin 23/03/2021 tarihli Genel Kurulu Gündeminde olmasına rağmen oy çokluğu ile reddedildiği göz önüne alındığında TTK 439’ncu Maddesi uyarınca özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; 01/01/2019 tarihi itibariyle TTK 4. madde hükmü kapsamında ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davaların açılmadan önce arabulucuya başvurulmasının zorunlu hale geldiğini, davacı tarafça dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulmadığını, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, TTK’na göre her faaliyet dönemi sonundan itibaren 3 ay içerisinde yapılması gereken olağan genel kurul toplantılarının 2018, 2019 ve 2020 yıllarında yönetim kurulu üyelerinin yaşları, sağlık problemleri, pandemi koşulları ve aralarında yaşanılan anlaşmazlıklar sebebiyle vaktinde gerçekleştirilemediğini, yönetim kurulu üyelerinden Mehmet Can Özkaynak’ın böbrek nakli beklediğini, kritik sağlık problemleri olduğunu, davacının davanın ikame edilmesinden önce TTK 437. maddesinde düzenlenmiş olan özel denetim isteme hakkının ön şartı niteliğinde olan bilgi alma veya inceleme talebinde bulunmadığını, özel denetim kurumunun maddi şartları arasında yer alan gereklilik ve belirlilik şartlarının somut olayda mevcut olmadığını, gereklilik şartının bunu kullanmak isteyen tarafın hukuken korunabilir güncel menfaati, belirlilik şartının bunu kullanmak isteyen tarafın hususları somut ve anlaşılabilir bir şekilde ortaya koymasını ifade ettiğini, özel denetçi tayin edilmesinin hangi konuda talep edildiğinin belirlenebilir olmadığını, bu talebin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, 23/03/2021 tarihli genel kurul toplantısının 13. maddesinde şirketin faaliyetlerine son verilmesi ve şirketin tasfiye konusunun görüşüldüğünü, yeterli çoğunluk sağlanamadığından bu talebin reddedildiğini, ön şartın ve özel denetim isteme hakkının maddi şartlarının oluşmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davalı …’ne TTK 439’ncu maddesi uyarınca özel denetçi atanmasına karar verilmesi talebine ilişkindir.
Dava açılması üzerine, … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/06/2021 tarih ve …. Sayılı kararı ile, davanın yetkiye ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, karar karşı istinaf yoluna başvurulası üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 13/10/2021 tarih 1606 E., 2021/1382 K. Sayılı kararı ile, istinaf talebinin, ilk derece mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle reddedilmesi üzerine, dosya mahkememize gönderilmiş, Mahkememizce yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce, davalı şirketin ticaret sicil kayıtları, 23/03/2021 tarihli genel kurul toplantı tutanağı, hazirun listesi ve eki belgeler dosyamız arasına alınmış, bilirkişi heyetinden rapor temin edilmiştir.
Bilirkişi heyeti 27/09/2022 tarihli raporları ile; özel denetim isteme hakkının TTK’da pay sahiplerinin kişisel hakları başlığı altında, bilgi alma ve inceleme hakkının hemen sonrasında düzenlendiğini, yasal düzenlemeye gere özel denetim yapılması isteminin genel kurula sunulacak bir istem olduğunu, genel kurulun bu istem hakkında iki karar alabileceğini, Genel kurul özel denetim istemini kabul ederse, şirket veya her bir pay sahibinin 30 gün içerisinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesinden özel denetçi atanmasını isteyebileceğini, Genel kurulunun özel denetim isteminin kabul etmesi halinde her bir pay sahibine verilmiş bulunan mahkemeden özel denetçi atanmasını talep etme hakkı da yine esas sözleşmeyle veya genel kurul kararı ile ortadan kaldırılamayacağı veya kısıtlanamayacağını, genel kurulun özel denetim isteminin reddetmesi halinde ise pay sahipliğinden doğan bir hak olan özel denetim isteme ve mahkemeden özel denetçi atanmasını talep etme haklarının, bu kez azınlık hakkına dönüşeceğini, bu halde sermayenin en az onda birini oluşturan pay sahipleri veya payların itibari değeri en az bir milyon Türk Lirası olan pay sahiplerinin üç ay içerisinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesinden özel denetçi atanmasını talep edebileceğini, TTK 438/1 maddesinin her bir pay sahibinin genel kurulun gündeminde yer almasa bile genel kuruldan özel denetim talep etmesini mümkün kıldığını, TTK nın pay sahibinin genel kuruldan özel denetim isteme hakkını bir ön şarta bağladığını, bu şartın, bilgi alma veya inceleme hakkının kullanılmış olması gerektiğini, bunun amacının ise talebin kötüye kullanılmasının ve şirkete zarar vermesinin engellenmesi olduğunu, davacının genel kurulda alınan kararlara olumsuz oy kullanmış olsa da bilgi alma hakkını kullanmadığı, genel kurulun özel denetçi tayini yönünde bir gündemi de bulunmadığı, genel kurulda bu yönde bir talepte de bulunulmadığı göz önünde bulundurulduğunda özel denetçi talep etme şartlarının oluşmadığını belirtmişlerdir.
6102 Sayılı TTK’nun 438. maddesi; “(1) Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir.
(2) Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir.”hükmünü içermektedir.
Yine aynı Kanunun 439. maddesi; “(1) Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.
(2) Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır.” hükmünü içermektedir.
Söz konusu madde hükümleri gereğince, talebin kötüye kullanılması ve şirkete zarar vermesi tehlikesinin azaltılması amacıyla, paysahibinin bu öneriyi yapabilmesi bir önşarta ve bazı maddî şartların varlığına bağlanmıştır. Maddî şartlar bir anlamda gereklilik şartlarıdır. Önşart, özel denetim istenen konuda, bilgi alma veya inceleme hakkının kullanılmış olmasıdır. Bu şartın gerçekleştiği genel kurul tutanağıyla ispatlanır (m. 422). Önşart özel denetimi bilgi alma hakkına bağlamakla, iki kurumun birlikte yorumunu gerekli duruma getirmektedir. Önşart, bilgi vermenin baştan savarcasına yapılmasını da önlemek amacına yöneliktir.
Birinci maddî şart, özel denetimin paysahipliği haklarının, özellikle oy hakkının kullanımı yönünden gerekli olmasıdır. Başka bir deyişle, paysahibinin bu öneriyi yapabilmesi için, oyunu kullanabilmesi yönünden bilgi alması gerekli olmalıdır. Bu bağlantı ile şirket dışı menfaat sağlamak, bir kararı önlemek veya taktik bir üstünlük elde etmek amacıyla talepte bulunarak özel denetim kurumun kötüye kullanılmasının önlenmesi amaçlanmıştır. İkinci şart, özel denetimin konusunu belirli olayların oluşturmasıdır. “Belirli” ile, belli türde, nitelikte ve önemde olay kastedilmemiştir. “Belirli”, olay bağlamında tanımlanabilen, içeriği ve sınırları belirli olan, genel nitelik taşımayan anlamına gelir. Belirli konu şirketin herhangi bir işi, işlemi, kararı, finansal durumu, fi­nansman ihtiyacı, hakim şirketin (işletmenin) kararları veya şirkete verdiği kayıplar olabilir. Bağlı şirket veya şirketler hakkında özel denetim talebinde bulunmak ise, “bağlılık” unsuruna rağmen, bağlı şirketin ayrı tüzel kişiliği sebebiyle sınırlara tabidir. Özel denetimin ilgili şirkette, yani yerinde yapılamaması, bağlı şirketten kanunî şartlara bağlı kalınarak bilgi alınabilmesi şirketteki “sınırlar”ın bazılarını oluşturur.
Somut olayda, davacı taraf, genel kurulda alınan kararlara karşı olumsuz oy kullanmış ise de, bilgi alma hakkını kullanmadığı, genel kurulun özel denetçi tayini yönünde bir gündemi bulunmadığı, genel kurulda bu yönde bir talepte de bulunulmadığı dikkate alındığında, özel denetçi atanması talep etme şartlarının oluşmadığı açık olup, davacı tarafça açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, 6102 sayılı TTK’nın 440/2. Maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.01/12/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır