Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/731 E. 2023/419 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/731 Esas
KARAR NO :2023/419

DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/11/2015
KARAR TARİHİ:17/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin ortak girişimi ile … arasında …. Noterliğinin 9 Ağustos 2001 tarih … yevmiye nolu sözleşmesi ile … … Şube müdürlüğü mesuliyet sahası içinde müteferrik kanal yapım ve bakım işine ait sözleşme imzalandığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme, yer teslimi, hak ediş raporları, SGK ilişiksiz belgesi, geçici kabul, kesin kabullerin 2001 yılı ile 2005 yılları arası tamamlandığını, davalı tarafından işin tamamlanmış olmasına rağmen keyfi davranış sonucu kesin hakediş raporunun yaklaşık 10 yıl sonra tamamlandığını, 10 yıl boyunca fazladan teminat mektubu komsiyonu ödemek zorunda kaldıklarını, 2005-2015 yılları arasında ödedikleri teminat mektubu komisyon tutarının yaklaşık 108.766,38 TL olduğunu, kesin hesabın idarece yasal süresinde yapılmaması nedeniyle haksız olarak ödenen 108.776,38 TL’nin şimdilik 50.000,00 TL’sinin 22/02/2005 tarihli kesin kabul tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari reeskont faizi ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 21.07.2006 tarihinde yapılan başvuru üzerine söz konusu işe ait hazırlanan kesin hakedişin … Şube müdürlüğü nezdinde tetkik edilerek tahakkukka bağlanması için şebekeler daire başkanlığının yazısı ile 31/07/2006 tarihinde Atıksu İnşaat Daire Başkanlığına bağlı kesin hesap şube müdürlüğüne gönderildiğini, kesin hesap şube müdürlüğü yazısı ile söz konusu işin kesin hakedişinin tetkikinin bitirildiği ve hakedişin bağlanabilmesi için belirlenen eksiklerin tamamlanması gerektiğinin bildirdiğini, yüklenici firmaya bu eksikliklerin giderilebilmesi için davalı tarafından çeşitli yollarla ulaşılmaya çalışılsa da firmanın adres değişikliği yapmasından dolayı ulaşılamadığını, 17/06/2013 tarihinde davacının iletişimi ile ortaya çıkan konuda on beş gün içinde itiraz ve şikayetlerinin sebeplerini açıklayan herhangi bir itiraz kaydı mevcut olmadığını, dava dilekçesinde de belirttiği üzere 13/01/2015 tarihinde itiraz kaydıyla kesin hesabı sonuçlandırdığını, buradan anlaşılacağı üzere firma sahiplerinin itiraz kaydıyla 2006 tarihinde imzalamayı kabul etseydi ve görevlendirdiği personeli o tarihte görevlendirse idi aynı şekilde kesin hesabı yapabileceğinden, dava konusu olayla ilgili davalının işlemlerin yürürlükteki mevzuata sözleşme hükümlerine ve hukuka uygun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmelerinden kaynaklanan teminat mektuplarının iade edilmemesi nedeniyle ödenen komisyon bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce 26/02/2018 tarihli ve 2015/1146 Esas, 2018/119 Karar sayılı karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesini yapan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 07/10/2021 tarihli 2019/161 esas ve 2021/1828 karar sayılı ilamı ile “… Mahkemece, taraflara HMK’nın 184. Maddesinde belirtilen “taraflardan tahkikatın tümü hakkındaki açıklamaları” sorulmadan ve buna ilişkin açıklamaları dinlenmeksizin doğrudan “tahkikatın bittiği” bildirilmiş, hemen ardından HMK’nın 186. Maddesi gereğince “sözlü yargılamaya” ilişkin davet prosedürü uygulanmadan, davalı vekilinin hazır bulunmadığı duruşmada karar verilmiş olmakla, tahkikatın HMK’nın 184 ve hüküm tarihindeki 186. Maddesinde belirtilen usule uygun şekilde tamamlandığından ve sözlü yargılamaya geçildiğinden söz edilemez. HMK’nın 184 ve 186. Maddesinde belirtilen usule uyulmadan karar verilmesi, savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğundan, adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönleri incelenmeksizin usul yönünden kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6.bendi gereğince kaldırılmasına,…” şeklindeki gerekçeyle Mahkememiz hükmünün kaldırılmasına karar verilmiştir.
İstinaf kaldırma kararı öncesinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde bilirkişiler tarafından 25/05/2017 tarihli raporda; kesin hesap hakkedişi sonucu davacı yüklenicinin davalı idareye 173.073,25 TL borçlu olduğu, idarece yapılması gereken kesin hesap bağlama tarihinin 16/10/2004 tarihinde dolduğu, ancak idarece bu tarihten sonra 13/01/2015 tarihinde kesin hesabın tamamlandığı, kesin hesabın geç tamamlanmasında idarenin kusuru bulunduğu ve 16/09/2004 tarihinden 13/01/2015 tarihleri arasında gecikmeden idarenin sorumlu olduğu, davacı yüklenicinin kesin hebasın geç tamamlanmasından kaynaklı 16/09/2004-13/01/2015 tarihleri arasında idarece alıkonan teminat mektuplarına ödenen komisyonların kesin hesap alacağından mahsup edilmesi gerektiği, davacı yüklenicinin 16/09/2004-13/01/2015 tarihleri arasında (2005-2014 yılları arasında ) 10 yıl idarece konan teminat mektuplarına ödediği komisyonlar toplamının 99.119,98 TL olduğu, davacının teminat mektuplarına ödediği komisyon bedellerine ayrıca bir faiz uygulanmasına yer olmadığı tespitlerinde bulunulmuştur. 18/10/2017 tarihli ek raporda da; kesin hesap hakkedişi sonucu davacı yüklenicinin, davalı idareye 173.073,25 TL borçlu olduğu, ve yüklenicinin bu bedeli idareye ödediği, idarece yapılması gereken kesin hesap bağlama tarihinin 16.10.2004 tarihinde dolduğu, ancak idarece bu tarihten sonra 13.01.2015 tarihinde kesin hesabın tamamlandığı, kesin hesabın geç tamamlanmasında idarenin kusuru bulunduğu, ve 16.09.2004 tarihinden
13.01.2015 tarihleri arasında gecikmeden idarenin sorumlu olduğu, davacı yüklenicinin kesin hesabın geç tamamlanmasından kaynaklı 16.09.2004-13.01.2015 tarihleri arasında idarece alıkonan teminat mektuplarına ödenen komisyonların kesin hesap alacağından mahsup edilmesi gerektiği, davacı yüklenicinin 16.09.2004-13.01.2015 tarihleri arasında ( 2005 -2014 yılları arası) 10 yıl idarece alıkonan teminat mektuplarına ödediği komisyonlar toplamı 99.119.98 TLolduğu, davacının teminat mektuplarına ödediği komisyon bedellerine kesin hesabın yapıldığı 2015 yılına kadar yıllara göre ticari faiz uygulanması neticesinde toplam 70.541,69 TL faiz hesap edildiği, ödenip ödenmeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğu tespitlerinde bulunulmuştur.
Mahkememizce davacı yanın ıslah talebine karşı davalı tarafça yapılan zamanaşımı def’i ve davacı yanın komisyon bedellerine yönelik faiz talebi dosya kapsamında istinaf kaldırma kararından önce alınan raporlar itibariyla değerlendirilemediğinden, dosyaya daha önceden rapor sunan muhasip bilirkişinin yanına borçlar mevzuatından kaynaklı nitelikli hesaplama uzmanı da görevlendirilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişiler tarafından sunulan raporda; Taraflar arasındaki 09.08.2001 tarihli sözleşmenin konusu “…, Şebekeler Daire Başkanlığı tarafından ihale edilen, … … Şube Müdürlüğü sorumluluk sahasındaki Müteferrik Yeni Kanalizasyon Yapımı, Kanalizasyon Yenileme, Kanalizasyon Onarımı, Baca Yükseltilmesi, Tıkalı Rabit ve Kanal açılması ile Baca Temizlenmesi” işinin yüklenilmesi olduğu, ilgili sözleşmenin 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununa göre sözleşmeye bağlanan yapım işlerinin yürütülmesinde uygulanacak genel esasları belirleyen Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesindeki hükümlere tabii olduğu,genel şartnamelere ilişkin; idarenin tek taraflı olarak önceden veya sözleşmenin yapılışı sırasında hazırladığı ve karşı tarafın üzerinde hiçbir söz hakkı olmadığı, şartnamelere ilâve yapamayacağı, şartnameleri değiştiremeyeceği, kısmen kabul veya red edemeyeceği hususları tartışmasız olarak kabul edildiği, şartnamelerin yürütme organının kural işlem cinsinden bir tasarruf işlemi olduğu(Gelişimine Dair Mukayeseli Bir İnceleme”, İHFM., C.XXIX, S.1-2, 1963, s.536.) şartname hükümlerinin taraflar arasında sözleşme kurulması ile sözleşmelerin ayrılmaz parçası haline geldiği, ilgili şartnamede idarenin kusur ve temerrüdüne ilişkin düzenlenen bir husus bulunmadığından bu konudaki sorumluluğun TBK genel hükümlerine göre değerlendirileceği, belirtilen hususlar doğrultusunda davacı yan tarafından banka teminat mektupları için ödenen komisyon bedelleri 10 yıllık genel zamanaşımı süresine tabii olacağı, her bir döneme ait komisyon bedellerinin tahakkuk ettiği tarihten itibaren muaccel olarak değerlendirilmesi ve zamanaşımı sürelerinin her bir komisyon alacağı için ayrı ayrı belirlenmesi gerektiği, bu bakımdan en erken tahakkuk eden miktar 2005 yılına ait olup dava tarihi olan 2015 yılından itibaren geriye dönük olarak hesaplandığında (2005 yılı için 15.475,23 TL + 2006 yılı için 13.708,87 TL + 2007 yılı için 10.858,07TL…) bunların toplam 50.000 TL tutarında dava değerinin altında kalması ve ıslah tarihinden geriye on yıl öncesine gidildiğinde 2007 yılına ulaşılması, 2007 yılındaki komisyon ödemelerinin dava edilmiş olması karşısında sonrasındaki davacının alacağının henüz zamanaşımına uğramadığı, davacının komisyon alacağının kendisine ödenmesi hususunda davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair bir veri dosyada bulunmadığından dava tarihi öncesinde temerrüt faizi hesaplanamayacağı, talep edilen 50.000,00TL için dava tarihinden, bakiye kısım için ise ıslah tarihinden itibaren avans faizi oranında temerrüt faizi yürütülebileceği şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekilince rapora karşı beyanlarını içerir dilekçe sunulmuştur.
Bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, teknik ve ayrıntılı olarak hazırlanmış olması nedeniyle rapor Mahkememizce de benimsenmiş ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
Davalı yanca, uyuşmazlığa konu ihalede yüklenicinin adi ortaklık olması nedeniyle davacı şirketin tek başına dava açma ehliyeti bulunmadığı savunmasında bulunulmuşsa da, uyuşmazlığa konu teminat mektuplarının adi ortaklık tarafından değil yalnızca davacı şirket tarafından alınmış olması ve teminat mektuplarının davalı tarafça itirazsız kabul edilmiş olması, teminat mektuplarına ilişkin komisyon ödemelerinin de davacı şirket tarafından yapılmış olması nedeniyle davacının eldeki davayı tek başına açabilmesi noktasında ehliyetinin bulunduğu kabul edilmiş, davalının bu yöndeki itiraz ve savunmaları yerinde görülmemiştir.
Davalı yanca, 06/11/2017 tarihinde yapılan ıslaha karşı 01/12/2017 tarihinde sunulan dilekçe ile zamanaşımı def’inde bulunulmuşsa da, eldeki uyuşmazlıkta 10 yıllık genel zamanaşımının uygulanması gerekmektedir. Davacı yanca 06/11/2017 tarihinde ıslah dilekçesi sunulmuş olup uyuşmazlığa konu komsiyon bedelleri bakımından en erken tahakkuk eden miktar 2005 yılına aittir. Islah tarihinden ve 27/11/2015 dava tarihinden geriye dönük 10 yıllık zamanaşımı süreleri dikkate alındığında; 2005 yılı için 15.475,23 TL, 2006 yılı için 13.708,87 TL ve 2007 yılı için 10.858,07 TL komisyon ödemesi yapılmış olup, ıslahtan önceki 10 yılı aşkın dönem komisyon bedelleri toplamının dava dilekçesi ile istenen 50.000,00 TL dava değerinin altında kaldığı, bakiye alacak içinse zamanaşımı süresi ıslah tarihi itibariyle dolmadığı anlaşılmış, davalının zamanaşımı def’inin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilince 17/05/2023 tarihli celseye yokluklarında karar verilmesini talep eder şekilde mazeret dilekçesi sunulduğundan ve tahkikat aşamasında araştırılacak bir husus kalmadığından davacı vekilinin mazeretinin talebi doğrultusunda kabulüne karar verilerek sözlü yargılama aşamasına geçilmiş ve hazır bulunan davalı vekilinin beyanları alınarak sözlü yargılama aşaması da tamamlanmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davalı iş sahibi (idare) … ile yüklenici Sezen Mühendislik – Tokay İnşaat ortak girişimi arasında …. Noteri aracılığı ile 09.08.2001 tarih ve … yevmiyeli sözleşme imzalandığı, bu sözleşme kapsamında yüklenicinin …’ye ait “… şube müdürlüğü mesuliyet sahası içinde müteferrik kanal yapım ve bakım işi”ni ihale yolu ile toplam 1.590.842.500.000 TL (eski para) ihale bedeli ile uhdesine aldığı, işin geçici kabulünün iş bitimi (30.06.2003 tarihi itibarı ile) 16.03.2014 tarihinde imzalanıp kabulü yapıldığı, işin kesin kabulünün iş bitimi (30.06.2003 tarihi itibarı ile) 22.02.2005 tarihinde imzalanıp kabulü yapıldığı, yüklenicinin 21.07.2006 tarihle …’ye yazdığı yazıda; mezkur iş “… şube müdürlüğü mesuliyet sahası içinde müteferrik kanal yapım ve bakım işi” kapsamında hazırlanan 24 nolu kesin hakedişin tetkik edildiği imza ve tahakkuka bağlanması için gereği için 21.07.2006 tarihinde Şebekeler Daire Başkanlığına sunulduğu, …’nin yükleniciye yazısında; 13.01.2015 tarihinde kesin hesapların tamamlandığı ve yüklenici firmanın (-) 173.073,25 TL tutarındaki (-) kesin hesap tutarının yükleniciden mahsup edileceğinin bildirildiği, bu iş kapsamında yüklenici olarak davacı şirketin davalı …’ye 25 adet süresiz kesin teminat mektubu verdiği, ancak kesin hesap bağlanmadığından teminatların iade edilmediği, eldeki davada da teminat mektuplarının iade edilmemesi nedeniyle davacının ödediği komisyon bedellerinin tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafça kesin hesabın tamamlandığı 13/01/2015 tarihinde davacı tarafa bildirilmişse de, dosya kapsamında yaptırılan bilirkişi incelemelerinde kesin hesabın sonuçlandırılması gereken tarihin 16/09/2004 olduğu, kesin hesabın geç tamamlanmasında davalı idarenin kusurlu olduğu, 16/09/2004 tarihinden 13/01/2015 tarihine kadar olan gecikmeden ve tarihler arasında haksız şekilde alıkonan teminat mektupları nedeniyle davacı tarafından ödenen 99.119,98 TL komisyondan davalının sorumlu olduğu tespit edilmekle, davacının açtığı davada 99.119,98 TL yönünden haklı olduğu, davacı yanca ödenen komisyon alacaklarına yönelik olarak kesin kabulün yapılması gerektiği tarihten itibaren faiz işletilmesi talebinde bulunulmuşsa da 6098 sayılı TBK’nın 117. maddesine uygun olarak davalının temerrüde düşürüldüğünün ispat edilememesi nedeniyle kısmiolarak açılan davada davalı açısından temerrüdün dava dilekçesi ile talep edilen 50.000,00 TL yönünden dava tarihinden, bakiye 49.119,98 TL yönünden ise ıslah tarihinden itibaren oluştuğu sonucuna varılmış, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 99.119,98 TL’nin, 50.000,00 TL’sine 27/11/2015 dava tarihinden, bakiye 49.119,98 TL’sine ise 06/11/2017 ıslah tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmesi suretiyle davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 6.770,88-TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama harcı olarak yatan ‭2.947,88‬-TL harcın mahsubu ile eksik kalan ‭‭‭3.823,00-TL harcın (önceki kararla tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla) davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.947,88‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 15.859,20-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 11.286,67-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacının yaptığı 32,55 TL ilk masraf, 3.750,00 TL bilirkişi ücreti, 373,00 TL posta gideri ve 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 4.253,65‬ TL’nin red ve kabul oranına göre 2.485,07 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalının yaptığı 32,50 TL posta gideri ve 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam yargılama giderinden aynı orana nazaran 54,30 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin mazereti kabul edilmiş olmakla yokluğunda, HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/05/2023

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .