Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/725 E. 2022/463 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/725 Esas
KARAR NO : 2022/463

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 29/01/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2022

Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan İtirazın İptali (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalılar arasında faktoring sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmede Tasfiye Halinde ….Şirketi’nin borçlu, diğer davalılar … ve …’ın müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğunu, davacı … firması tarafından davalı şirkete bu sözleşmeye istinaden faktoring işlemi ile kredi kullandırıldığını, davalı şirketin davacı … firmasına kullanmış olduğu faktoring kredisi nedeniyle borcunun bulunduğunu ve fakat davalı şirketin faktoring kredisi borcunu vadesinde ödemediğini, bunun üzerine davalılara borcun ödenmesi hususunda ihtarname gönderildiğini, bu ihtarnamede belirtilen güne kadar borcun ödenmemesi üzerine … 8. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların süresi içinde icra takibine itiraz etmesi dolayısı ile icra müdürlüğünün
icrayı durdurma kararı aldığını, itirazın iptali ve takibin devamı amacı ile dava açılmadan önce zorunlu olan arabuluculuk şartının sağlanması amacı ile yapılan başvurunun olumsuz sonuçlanarak mutabakata varılamadığını, davalılar tarafından icra takibine yapılan itirazın dayanaksız olduğunu, takibin devam edilmesi amacı ile huzurdaki davanın açıldığını ifade ederek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalılar vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, genel yetki kursalı gereğince yetkili mahkemelerin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava dosyasına sunulu bulunan faktoring sözleşmesinin davalının iddiasını ispatlamadığını, sözleşme içeriğine itirazda bulunulduğunu, sözleşmenin davalı aleyhine hükümler içerdiğini, davacının Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 5. maddesine uygun olarak işlem yapmadığını, faktoring işlemlerinde temlik edilmiş olan alacağın asıl borçlusuna rücu edilmesi gerektiğini ve fakat davacının bu
yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalı şirket tarafından davacıya temlik edilen fatura tarihinin 01.06.2018 olduğunu, 6102 Sayılı TTK 1530/4. maddesi uyarında muacceliyet tarihinden çok uzun bir süre sonra davalı şirkete başvurduğunu, geçen bu sürenin Yargıtay İçtihatlarında belirtilen 90 günlük süreyi aşması dolayısı ile rücu isteminin süresinde yapılmadığını, davacı tarafın faktoring ilişkisi uyarınca kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getirmediğini, davalı şirket tarafından devir ve temlik edilen fatura alacağını tahsil amacıyla hiçbir hukuki girişimde bulunmadığını ve ilgili alacağı tahsil edememesinden uzun bir süre sonra davalıya başvurduğunu, davacı tarafça kendisine yüklenen yükümlülükler yerine getirilmeksizin davalıya yapılan bu rücu isteminin TMK’nun 2/2. maddesindeki “Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz” hükmüne aykırılık teşkil ettiğini, davalı tarafa kefalet sözleşmesinin tebliğ edilmediğini, kefalete ilişkin hakların saklı tutulduğunu, TBK Madde 582/1’de “Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle
yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirmesi şarttır.” denilerek kefalet sözleşmesinin geçerliliğinin bazı şartlara bağlı olduğunu, bu yönde Yargıtay Kararları olduğunu ifade ederek yetkisiz açılan iş bu davanın usulden reddini, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddini, davacı taraf aleyhine % 20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dosyasında, … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2020 tarih, … Esas, …karar sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verildiği, dosyanın mahkememize tevzi olunarak, 2021/725 esas sayılı sırasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
… 8. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçludan 41.567,50 TL alacağın tahsili talebinde bulunulduğu, ödeme emrinin tebliğ tarihine göre davalı/ borçluların süresinde sunduğu borca itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı/ alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihine nazaran davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça 02/07/2012 tarihli faktoring sözleşmesi ve ekleri, alacak bildirim formu(ABF), ödeme araçları tevdi bordrosu, ön ödeme talimatı ve operasyon teslim tutanağı ibraz olunmuş; Mahkememizce de davalı şirketin ticaret sicil kayıtları ile davalı kefillerin nüfus kayıt örnekleri dosyamız arasında alınmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bankacı bilirkişi tarafından tanzim olunan 20/05/2022 tarihli raporunda bilirkişi; davalı şirketin davaya konu 1 adet çeki, davacı … firmasına 03.08.2018 tarihinde devir ve teslim ederek faktoring kredisi kullandığını, çekin vadesinde arkasının yazılarak vadesinde ödenmediğini, davacı faktöring firması tarafından davalıya kullandırılan davaya konu Faktoring Kredisinden dolayı davacı … şirketinin davalı borçludan alacaklı bulunduğunu, davacı ile davalı şirket arasında 02.07.2012 tarihli 500.000,00 USD limit dahilinde Faktoring Sözleşmesi imzalanmış olup, söz konusu sözleşmede diğer davalı … ve dava dışı …’ın, … firmasına müteselsil kefil sıfatı ile imzasının verildiğini, diğer davalı …’ın davaya konu Faktoring Sözleşmesinde kefalet imzası görülememesi dolayısı ile davalı şirket ile birlikte dava konusu borçların ödenmesinden sorumlu olmadığını, Türk Ticaret Kanunun 8. maddesi uyarınca huzurdaki davaya konu Faktoring kredisi için 02.07.2012 tarihli ve 500.000 USD tutarlı Faktoring Sözleşmesi ile Alacak Bildirim Formu (ABF) / Ödeme Araçları Tevdi Bordrosu / Ön Ödeme Talimatı ve Operasyon Teslim Tutanağı uyarınca yapılan hesaplama neticesinde davacının 25.01.2019 icra tarihi itibariyle talep edebileceği toplam alacak tutarının 57.325,06-TL olduğunun hesaplandığını, davacı alacaklının, alacağının asıl alacak tutarına icra tarihiden sonra tahsil tarihine kadar 02.07.2012 tarihli ve 500.000 USD tutarlı Faktoring Sözleşmesinin 7. maddesi uyarınca TCMB’nin internet sitesinde yayınlanan yürürlükte olan en yüksek kredi faiz oranına, bu oranın % 50’sinin (yüzdeellisinin) ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi talep edebileceğini, T.C. Merkez Bankası’nın internet sitesinden yapılan inceleme neticesinde; Bankalarca Açılan Kredilere Uygulanan Ağırlıklı Ortalama Faiz Oranları’na ilişkin veri bulunduğunu, sözleşmede yer alan T.C.Merkez Bankası’nın temerrüt tarihinde yürürlükte olan en yüksek kredi faiz oranı verisi bulunmadığını, ayrıca dava dosyasına bu verinin de davacı … şirketi tarafından sunulmamış olduğunu, bu bakımdan T.C. Merkez Bankası’nın internet sitesinde yer alan Bankalarca Açılan Kredilere Uygulanan Ağırlıklı Ortalama Faiz Oranları üzerinden
hesaplama yapıldığını, davacının takip talebinde ve dava talebinde fazlaya dair haklarını saklı tutması nedeniyle talepten fazla hesaplanan faiz ve ferileri hususunun takdirinin mahkemeye ait olacağını bildirmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre;
Davacı şirket ile davalı şirket arasında 02/07/2012 tarihinde 500.000,00 USD limitli faktoring sözleşmesi akdedildiği, davalılar … ve …’ın sözleşmeyi aynı tarihte 500.000,00 USD limitli olarak müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, … 27. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı kararı ile …’ın ad bilgisinin … olarak düzeltildiği, davalılar … ve …’ın 02/07/2012 kefalet tarihinde davalı şirketin ortağı oldukları, davacı şirket tarafından aradaki faktoring sözleşmesine istinaden devir ve temlik alınan faturaya dayalı olarak 41.400,00 TL finansman sağlandığı, davacı şirket tarafından davalı müşteriden devralınan faturanın tahsil edilememesi üzerine davalılara gönderilen … 41. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği, borcun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine kredi borcunun ve ihtarname giderinin tahsili bakımından icra takibine girişildiği, itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. İddia ve savunmaya konu taleplere göre dosya kapsamına uygun olarak hazırlanan bilirkişi raporunda davacının takip tarihi itibariyle davalı şirketten 53.000,00 TL asıl alacak olmak üzere toplam 57.325,06 TL alacaklı olduğu tespit ve hesap edilmekle, davalı kefiller … ve …’ın kefalet beyanlarının da TBK’nun 583 ve 584. maddeleri kapsamında geçerli olduğu dosyaya mübrez sözleşmelerden anlaşılmakla ve davalılar vekilinin genel işlem şartına ilişkin somutlaştırılamayan savunmaları yerinde görülmemekle ve yine davalılarca uyuşmazlık konusu alacağa ilişkin olarak ödeme iddiasında bulunulmadığı gibi bu yönde elverişli delil ibrazında da bulunulmamakla, davacının, eldeki davada, talebiyle bağlı olarak 41.567,50 TL asıl alacak ve yine sözleşme hükümlerine göre daha yüksek oranda talepte bulunabileceği tespit edilmişse de talebiyle bağlı olarak yıllık %15,75 oranında işleyecek temerrüt faizi yönüyle itirazın iptalini talep etmekte haklı olduğu, öte yandan alacağın likit ve itirazın haksız olması karşısında icra inkar tazminatı istem koşullarının da oluştuğu sonucuna varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davalıların … 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının İPTALİNE, takibin takip talepnamesinde belirtilen kayıt ve koşullarla kaldığı yerden DEVAMINA,
2-Hükmolunan (41.567,50 TL) alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 8.313,50 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 2.839,47-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 502,03-TL’nin mahsubu ile bakiye ‭‭‭2.337,44‬-TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının peşin harç olarak yatırdığı 502,03-TL’nın davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacının yaptığı ilk masraf 54,40-TL, bilirkişi ücreti 1.000,00-TL ile posta ve davetiye masrafı ‭282,10-TL toplamı ‭‭‭1.336,5‬0-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.203,78-TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.