Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/711 E. 2023/36 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T. C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/711
KARAR NO :2023/36

DAVA:İTRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:05/11/2021
KARAR TARİHİ:19/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili banka ile dava dışı kredi borçlusu Tasfiye Halinde … Dış Tic. Ltd. Şti. (Eski Unvan: … Dış Tic. Ltd. Şti.) lehine ve borçlu/davalı …’in müşterek ve müteselsil kefaletiyle imza edilen Genel kredi ve teminat sözleşmesiyle açılan ve kullandırılan kredilerin ödenmemesinden dolayı 29/12/2020 tarihi itibariyle davalı borçludan 843.064,79-TL alacaklarının bulunduğunu, bankaca ödenmeyen bakiye alacağa istinaden davalı borçlunun hesabının kat edilerek, tüm borcun muaccel hale geldiği ve borcun ödenmesi gerektiği hususlarını içeren … 6. Noterliği’nin 29/12/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile ekinde hesap özetinin borçluya gönderildiğini, buna rağmen borcun ödenmediğini, davalı …’in borçlarına istinaden verilmiş herhangi bir teminatının da olmadığını, müvekkili bankaca, ödenmeyen bakiye alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasıyla icra takibine geçilmiş ise de borçlu …’in icra takibine itiraz etmesi üzerine takibin davalı yönünden durdurulduğunu, davalının itirazının haksız oluğunu, takibe konu alacağın likit ve belirli olduğunu belirterek, davalı tarafça …. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, kendisine usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya cevap vermemiştir.
Dava, davacı şirket ile dava dışı Tasfiye Halinde … Dış Ticaret Limited Şirketi(Eski Unvan: … Dış Ticaret Limited Şirketi) arasında akdedilen ve davalı tarafın da müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi ve teminat sözleşmesine dayalı alacağın, asıl borçlu ve kefil tarafından ödenmediğinden bahisle, davacı tarafça …. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce, …. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası, genel kredi ve teminat sözleşmeleri, … 6. Noterliği’ne ait 29/12/2020 tarihli ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi, hesap özeti, dava dışı asıl borçlu Tasfiye Halinde … Dış Ticaret Limited Şirketi ticaret sicili kayıtları ve davacı banka ticari defter ve kayıtları dosyamız arasına alınmış, bilirkişilerden raporlar alınmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacı banka tarafından 19/01/2021 tarihinde borçlular Tasfiye Halinde … Dış Ticaret Limited Şirketi ve … aleyhine 811.435,16-TL asıl alacak, 31.698,14-TL asıl alacak, 12.858,43-TL işlemiş faiz, 642,89-TL BSMV ve 637,14-TL masraf olmak üzere toplam 857.271,76-TL alacak ve toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti; fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakları saklı kalmak kaydıyla takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık faiz ve kısmi ödemelerin öncelikle işlemiş faiz, masraf ve ferilerine mahsup edilmesi kaydıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 27/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı/borçlu tarafından 28/01/2021 tarihinde borca, borcun tüm ferilerine, işletilen faize ve faiz oranına, talep edilen faiz oranına, takipte talep edilen sair alacaklara ve miktarlarına, sözleşmeye, sözleşmede veya sözleşmelerdeki kefaletine, sair tüm alacaklara ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine aynı tarihte takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bankacılık işlemleri uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenerek mahkememiz dosyası kapsamına sunulan 08/11/2022 tarihli rapor ile; davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu dava dışı şirket arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmeyi davalı kefilin de müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemiş oldukları nazara alındığında davacı bankanın davalı hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu, davalı kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limiti toplamının 2.980.000,00-TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarının 843.133,30-TL’nin kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin hem kendi ve hem de dava dışı kredi lehtarı asıl borçlunun temerrütü ve bunu hukuki sonuçlarından dolayı kefalet limitiyle sınırlı olmaksızın borcun tamamından müteselsilen sorumlu sayılabileceği, mahkememizce raporun benimsenmesi halinde fazlaya ilişkin 477,06-TL(857.271,76-TL-856.794,70-TL)’nin reddi durumunda takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 811.435,16-TL tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %24,49 oranında; kredili mevduat hesabı/ETH için asıl alacak 31.698,14-TL’ye yıllık %22,68 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi ile birlikte istenebileceği, …’nin kefaletiyle dava dışı asıl borçlu şirkete 1 adet taksitli kredi kullandırıldığını, bu kefalete atfen … tarafından dava tarihi 05/11/2021’den sonra olmak üzere 29/12/2021 tarihinde 627.813,51-TL tazminat ödemesi yaptığını, davacı bankanın, … ile yapılan ek kefalet protokolü kapsamında, tazmin edilen bu bedelin dava dışı şirketten tahsil edilmesinde sözleşmesel olarak yetkili ve sorumlu pozisyonunda bulunduğu, yani davacı bankanın tazmin edilen bu bedel bakımından takiplere aynen devam etme yükümlülüğünün bulunduğu, dava dışı şirket ve/veya davalı kefilden …’nin kefaleti kapsamında kullandırılan kredilerden doğan alacaklarını tahsil etmek için açılan icra takiplerine aynen devam edebileceğinin düşünüldüğü, bahse konu ödemeler/tazminatların dava dışı şirket ve/veya davalı kefil tarafından yapılmadığını, bu bakımdan gerek davacı banka ile dava dışı … arasında akdedilen ek kefalet protokolü ve gerek ise de Bankalar Kurulu kararına atfen sanki hiç ödeme yapılmamış gibi takiplere aynen devam edebilineceği nazara alındığında, …’den tazminat yoluyla tahsil edilen 627.813,51-TL’nin dava dışı şirketin kredi borcuna mahsup edilemeyeceği tespit edilmiş ve yapılan tespitte yapılan hesaplamalarda tazminat bedelinin borca mahsup edilmediği belirtilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davacı banka tarafından dava dışı Tasfiye Halinde … Dış Ticaret Limited Şirketi(Eski Unvan: … Dış Ticaret Limited Şirketi)’ne taraflar arasında düzenlenen genel kredi ve teminat sözleşmeleri ile değişik krediler kullandırıldığı, kredi kullanan dava dışı şirketin ortaklarından olan davalı …’in müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla söz konusu kredi sözleşmelerini imzaladığı, bu nedenle borçtan asıl borçlu gibi sorumlu olduğu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından hesabın kat edilerek, … 6. Noterliği’nin 29/12/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bakiye borcun ödenmesinin talep edildiği, bu ihtarnameye rağmen de borcun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu … tarafından icra takibine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Davalı borçlu tarafından icra takibine itiraz edilmişse de, dosya kapsamında bilirkişi … tarafından düzenlenen rapor ile davalının, bilirkişi raporu ile tespit edilen miktar kadar davacı bankaya borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafça, söz konusu borcun ödendiğine veya başka herhangi bir nedenle sona erdiğine ilişkin bir delil dosyaya sunulmamıştır. Bu itibarla bilirkişi raporu ile tespit edilen alacak miktarı kadar, davalının davacı bankaya borçlu olduğu kabul edilmiş ve davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67/2. maddesi icra inkâr tazminatını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, borçlu itirazında haksız görülürse davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun itirazında haklı veya haksız olması ise alacağın likit(belirli) olup olmamasına bağlıdır. Eğer alacak likit(belirli) ise borçlu itirazında haksızdır; alacak likit(belirli) değilse borçlu itirazında haklıdır. Borçlunun inkâr tazminatına mahküm edilebilmesi için onun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazının haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile, icra inkâr tazminatına mahküm edilecektir. Eldeki dosyada, davacı alacaklı banka tarafından taraflar arasındaki kredi sözleşmesine dayalı alacak isteminde bulunulmuş, aynı zamanda borcun ödenmesi için davalıya noter aracılığıyla kat ihtarnamesi de gönderilmiştir. Bu durumda davalı/borçlu alacağın miktarını bilmektedir, yani icra takibi başlatıldığı sırada ne kadar bir borç miktarını alacaklıya vermesi gerektiğini bilmektedir. Bu itibarla alacak likit(belirli) bulunmaktadır. Bu nedenle kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas icra takip dosyasına yapılan itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin ticari kredi için 811.435,16-TL, KMH/Esnek Hesap için 31.698,14-TL asıl alacak, 12.404,06-işlemiş faiz, 620,20-TL BSMV ve 637,14-TL masraf olmak üzere toplam 856.794,70-TL üzerinden, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 811.435,16-TL ticari kredi asıl alacak üzerinden % 24,49, 31.698,14-TL KMH/Esnek Hesap asıl alacağı üzerinden % 22,68 oranında temerrüt faizi ve bunun % 5’i oranında gider vergisi ile kaldığı yerden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-2004 Sayılı İİK 67/2. maddesi gereğince kabulüne karar verilen alacak miktarı üzerinden % 20 oranında belirlenen 171.358,94-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gerekli 58.527,64-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 10.353,70-TL’nin mahsubu ile bakiye 48.173,94-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına; davacı tarafça peşin olarak yatırılan 10.353,70-TL’nin, davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan Enes KIRLI(14393)’ya 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden karşılandığı anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-11 ve 18/A-13’e göre, davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 1.319,26-TL’sinin davalıdan alınarak; 0,73-TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 8,50-TL vekalet harcı, 59,30-TL başvurma harcı, 2.250,00-TL bilirkişi ücreti ve 281,20-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.599,00-TL yargılama giderinin, davanın kabul-ret oranına göre hesap edilen 2.597,55-TL’sinin, davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine; kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden belirlenen 112.247,42-TL vekâlet ücretinin, davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır