Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/709 E. 2023/286 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/709
KARAR NO :2023/286

DAVA:Ticari Şirket (Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı İhlali)
DAVA TARİHİ:04/11/2021
KARAR TARİHİ:05/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan ticari şirket (bilgi alma ve inceleme hakkı ihlali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili davacının, davalı şirketin pay sahibi olduğunu, davalı şirketin 23 Eylül 2021 tarihli olağan genel kurul toplantısı ve 25 Ekim 2021 tarihli ertelenen olağan genel kurul toplantısı tarihleri itibari ile davalı şirket pay defterine göre, davalı şirketin toplam 4.007.530 adet payından, müvekkili davacının 1.335.703 adet paya sahip olduğunu, dolayısıyla davalı şirket pay defterine göre müvekkilinin sahip olduğu payların toplamının, davalı şirketin paylarının %33,33’üne tekabül etmekte olduğunu, davalı şirketin ise … ailesine ait … Grup Şirketlerinden biri olduğunu, davalı şirket hissedarlarının tamamının … ailesine mensup kişiler olduğunu, davalı şirketin yegane iştigal konusunun … Mah. … Cad. No: 38 Şişli / İstanbul adresinde bulunan ve … Grup Şirketleri’nin merkezinin bulunduğu binanın mülkiyetini elinde bulundurmak ve bu binada mukim … Grup Şirketleri’nin kira ödemelerini almak olduğunu, bu çerçevede davalı şirketin gerçek anlamda bir gayrimenkul yatırımı yapmamakta; sadece … binasının yönetimini gerçekleştirmekte, … binasında bulunan bağımsız bölümlerin kiralanması için gerekli faturaları kesmekte ve elde edilen kira gelirleri ile mükellefi olduğu vergileri ödemekte olduğunu, ancak davalı şirketin gerçek anlamda bir faaliyet göstermemesine karşın, finansal kayıtlarında 2020 yılında 6.168.207,00-TL genel yönetim gideri gösterdiğini, bu giderlerin toplam gelirlere oranının yaklaşık %90 olarak gerçekleştiğini, davalı şirketin net kârının 2019 yılında 1.495.144,00-TL iken 2020 yılında %92 oranında düşerek 124.289,00-TL olarak gerçekleştiğini ve son dönemlerde elde edilen en düşük kâr olduğunu, davalı şirketin 2020 mali yılı faaliyet raporunda üst düzey yöneticilere 2.930.985,00-TL mali menfaat sağladığını beyan etiğini, bununla birlikte huzurdaki davaya esas genel kurul toplantısının, TTK’nın 409. maddesine aykırı bir şekilde hesap döneminin sonu itibariyle üç ay içerisinde yapılmadığını, TTK’nın 514. maddesinde yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunu bilanço gününü izleyen hesap döneminin ilk üç ayında hazırlayacağı düzenlenmiş olmasına karşın 2020 mali yılına ait faaliyet raporunun, bilanço gününü izleyen hesap döneminden dokuz ay sonra hazırlanabildiğini, hal böyle iken davalı şirketin 2020 mali yılına ilişkin yapılan genel kurul toplantılarında, müvekkilinin davalı şirket faaliyetleri ve faaliyetleriyle orantısız giderleri hakkında gerek genel kurul toplantısı öncesinde; gerekse genel kurul toplantısında bilgi alma ve inceme hakkı kapsamında yönelttiği soru ve taleplerinin karşılanmadığını, müvekkilinin davalı şirketin genel kurul çağrısı yapmakta neden geciktiği ve faaliyet raporunun neden dokuz ay sonra hazırlanabildiği yönündeki sorularının da cevapsız bırakıldığını, tüm bu nedenlerle pay sahiplerine TTK’da bahşedilen bilgi alma ve inceleme hakkı çerçevesinde, müvekkilinin doğrudan ve/veya dolaylı olarak doğmuş ve doğacak her türlü zarar-ziyan, maddi ve manevi tazminat, hak ve alacakları, söz konusu hukuka aykırılıkların gerçekleşmesinde sorumluluğu bulunan kişilere karşı her türlü şikayet, dava ve talep hakları saklı kalak kaydıyla davanın kabulü ile, davalı şirketin 22 Ekim 2021 tarihindeki SGK kayıtlarının celp edilmesini, bu yönde davalı şirkete, şirket bordrosunda gözüken bütün personelin bilgilerinin sorulması ve bu personelin unvan, görev, iştigal konusu ile maaş bilgilerinin öğrenilmesi için aylık ücret bordrolarının birer örneğinin dizi pusulasına bağlanarak PDF formatında CD olarak müvekkili davacıya verilmesine; söz konusu bilgi ve belgelerin, icra müdürlüğü eliyle ve müvekkilinin yanında bulunduracağı bir uzman eşliğinde davalı şirketin personel dosyalarının davalı şirket merkezinde incelenmesi suretiyle infaz edilmesine; davalı şirketin temettü oranı daha yüksek çıkarılabilecek iken bunun daha düşük çıkmasının sebebinin yönetim kurulu üyelerine ödenen ve durdurulan ücret mi olduğu yönünde taraflarına yazılı olarak bilgi vermesine; davalı şirketin değerlendirdiği muhtemel iş fırsatlarının neler olduğu yönünde taraflarına yazılı olarak bilgi vermesine; davalı şirketin genel yönetim giderlerinin neden bu kadar yüksek olduğu yönünde taraflarına yazılı olarak bilgi vermesine; davalı şirketin genel yönetim giderlerine ilişkin alt kırılımlı tablonun ve ilgili ana ve alt hesaplara ilişkin dökümlerin dizi pusulasına bağlanarak PDF formatında CD olarak taraflarına verilmesine; söz konusu bilgi ve belgelerin icra müdürlüğü eliyle ve müvekkilinin yanında bulunduracağı bir uzman eşliğinde davalı şirketin finansal kayıtları, ana ve alt hesapları da dahil olmak üzere ilgili kayıtların davalı şirket merkezinde incelenmesi suretiyle infaz edilmesine; davalı şirketin genel kurul toplantısının TTK md. 409 uyarınca niçin faaliyet döneminin sonundan itibaren üç ay içerisinde yapılmadığı yönünde taraflarına yazılı olarak bilgi vermesine; davalı şirketin finansal tablolar ve faaliyet raporunun TTK md. 514 uyarınca niçin bilanço gününü izleyen hesap döneminin ilk üç ayı içinde yapılmadığı yönünde taraflarına yazılı olarak bilgi vermesine; davalı şirketin yönetim kurulu üyelerinin mali haklarının revize edilmesi gündemiyle toplanmayı gerektirecek ne gelişmenin yaşandığı yönünde taraflarına yazılı olarak bilgi vermesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davalı şirketin 16/06/2010 yılında kurulduğunu ve ana faaliyet konusunun Türkiye içinde ve dışında gayrimenkul geliştirme araştırmaları yapmak; danışmanlık hizmeti vermek olduğunu, şirketin pay sahiplerinin, üç kardeş olan … ve … olduğunu, üç kardeşin her birinin payının şirketin toplam paylarının 1/3’üne denk gelmekte olduğunu, davalı şirketin pay sahiplerinin, bu şirket haricinde babaları … tarafından kurulmuş ve vefatı üzerine farklı pay oranları ile kendilerine dağıtılmış pek çok başka şirketin de pay sahibi olduklarını, davalı şirketin tek malvarlığının, davalı şirket merkezinin bulunduğu bina olduğunu, kira gelirinin temel geliri teşkil etmekte olduğunu, bu gelirin, şirketin kurulduğu yıldan bu yana üç kardeş arasında paylaşılmakta olduğunu, davacı …’ın, baba …’ın vefatından sonra, aile üyelerinin ortak olduğu şirketleri keyfi bir biçimde yönettiğini, şirket ortağı olan kardeşlerinin sorularını yanıtlamaktan ve hesap vermekten kaçıdığını, pay sahipleri tarafından yapılan araştırmalar sonucu davacı …’ın bazı keyfi eylem ve tasarruflarının bu şirketlerin zarara uğramasına neden olduğunun da tespit edildiğini, bunun üzerine davacı …’ın, diğer ortakların oy çoğunluğunun olduğu şirketlerin yönetim kurulu üyeliğinden çıkarıldığını, davalı şirketin de bu şirketlerden biri olup, davacı …’ın, 21.02.2019 tarihindeki genel kurula kadar müvekkili şirketin yönetim kurulu başkanlığını yaptığını, davacı …’ın, davalı şirketin yönetim kurulu başkanı olduğu dönemde şirket aleyhine ve fakat … lehine bir çok tasarrufta bulunduğunu, bilgi alma ve inceleme hakkı talepli davalarda, dava şartı olarak bir pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında dava açmadan evvel, bu talebi yönetim kuruluna veya genel kurula yöneltmesi ve talebinin cevapsız bırakılması, haksız olarak reddedilmesi veya ertelenmesi gerekmekte olduğunu, davacının, şirketin 23.09.2021 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda, TTK’nın 420. maddesi uyarınca toplantının ertelenmesini talep ettiğini, bunun üzerine toplantının 2, 3, 4, 5, 6 ve 7. maddelerinin görüşülmesinin ertelenmesine karar verildiğini, davacının, ertelemenin ardından … 37. Noterliği’nin 15.10.2021 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarname ile müvekkili şirkete çeşitli sorular yönelttiğini, sorulan soruların … 37. Noterliği’nin 22.10.2021 tarihli 18677 yevmiye nolu ihtarnamesi ile en kısa sürede, doğru ve şeffaf bir şekilde yanıtlandığını, buna rağmen davacının kötü niyetle genel kurulda da aynı bilgi alma taleplerini, sanki hiç bilgi verilmemiş gibi yinelediğini, ayrıca davacının, sorduğu soruların cevaplarını zaten bilmekte olduğunu, davacının, 19/03/2018 tarihine kadar müvekkili şirkette yönetim kurulu başkanı olup şirketi idare ettiğini, ayrıca davacının, genel kuruldaki taleplerinin çok ötesinde inceleme talep etmekte olduğunu, pay sahipliği haklarının kullanılması için gerekli olmayan bilgilerin talep edilmekte olduğunu, bu hususun hakkın kötüye kullanılmasını teşkil etmekte olduğunu, davacının, yine bilgi alma ve inceleme talepli bir çok dava ikame ettiğini, bu şekilde eldeki dava ile aynı içerik, gerekçe ve taleplerle açılan davalarda da asıl gayesinin mevcut yönetimi taciz etmek ve davalı şirkete zarar vermek olduğunu, bu şekilde mahkemeleri de çeşitli bahaneler göstererek gereksiz olarak meşgul etmekte olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Dava, davalı şirketin pay sahibinin bilgi alma ve inceleme taleplerinin reddedildiğinden bahisle, söz konusu bilgi ve belgelerin icra müdürlüğü eliyle incelenmesi istemine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce, taraflarca sunulan deliller değerlendirilmiş, bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor temin edilmiştir.
Davacı vekili 05/04/2023 tarihli dilekçesi ile, müvekkili adına iş bu davadan feragat ettiklerini, mahkememiz tarafından dosya üzerinden inceleme yapılarak, duruşma günü beklenmeksizin davadan feragat nedeniyle huzurdaki davada karar verilmesine yer olmadığına daire karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun vekaletname sunan davacı vekilinin, vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etme yetkisi bulunduğu anlaşılmıştır.
Feragat yapıldığı andan itibaren maddi anlamda “kesin hükmün” tüm neticeleri ile doğuran ve davayı esastan sona erdiren bir hukuki işlemdir. Mahkemenin yaptığı ise bu durumun tespitinden ibarettir. Davacının davasından feragat ettiği, davanın kamu düzenine ilişkin bir dava da olmadığı anlaşılmakla, 6100 Sayılı HMK’nun 307 ve devamı maddeleri gereğince, davanın feragat nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 Sayılı HMK’nun 307. ve devamı maddeleri gereğince, davacı tarafça açılan davanın, feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60-TL harcın, davacı taraftan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 11,50-TL vekalet harcından ibaret yargılama giderinin, davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin, davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının, kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize ya da Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 05/04/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır