Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/707 E. 2022/433 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/707 Esas
KARAR NO :2022/433

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/11/2021
KARAR TARİHİ:29/06/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından davalı yana sağlanan … Hizmetine ilişkin olarak 15.05.2018 tarihli … sıra numaralı fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini, fatura bedelinin ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunu, müvekkili şirket tarafından karşı tarafa sunulan hizmet bedeline karşın olarak düzenlenen fatura davalı şirkete gönderildiğini, yasal süre içerisinde itiraz edilmediğini, ödemelerin yapılmadığını, itirazın haksız olduğunu, arabuluculuğa gidildiğini, anlaşma sağlanamadığını, beyan ederek, itirazın iptalini, takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçludan 5.824,04 TL alacağın tahsili talebinde bulunulduğu, ödeme emrinin tebliğ tarihine göre davalı/ borçlunun süresinde sunduğu borca itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı/ alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihine nazaran davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı yanca, düzenlenen faturalar ve arabuluculuk son oturum tutanağı ibraz olunmuş; dava konusu takip dosyası ile taraf şirketlerinin ilişki dönemine ait BA/BS kayıtları celbedilmiştir.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile getirtilen kayıtlar incelenmiş, 6102 sayılı TTK’nun 83. Maddesi hükmü de dikkate alınarak uyuşmazlığa konu alacağın dayanağı olan faturaların ve ödemelerin taraf şirketlerin ticari defterlerine yansıyış şeklini tespit noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın 2. Fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Mahkememizce taraf şirketlerin ticari defterlerinin incelenmesi bakımından inceleme günü belirlenmiş; davacı vekili duruşmada hazır bulunduğundan yüze karşı inceleme günü bildirilmiş ve anılan yasal düzenlemeler kapsamında gerekli ihtaratlar yapılmış; davalı yan ise duruşmada hazır bulunmadığından inceleme gününün ve yasal uyarıların bildirilmesi bakımından adına duruşma zaptı ekli davetiye tebliğ edilmiştir.
İnceleme gününde davacı yanca ticari defterler ibraz edilmişse de davalı yanca defter ibrazında bulunulmamıştır.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi tarafından tanzim olunan raporda bilirkişi; Davacı yasal defter kayıtlarına göre 07.10.2020 takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının 15.635,00 TL olduğunu, dosya kapsamında yapılan incelemelere göre davacının davalı adına iş bu davada takibe konu ettiği fatura içeriği hizmeti davalı tarafa sevk-teslim ve tebliğ ettiğine dair dosya kapsamında herhangi bir vesaik bulunmadığını, diğer taraftan davalı taraf adına tanzim edilen fatura içeriğine davalı tarafın ödeme emrinde açıkça itiraz etmediği gibi iş bu itirazın iptali dosyasında takibe konu edilen faturaların ne şekilde ödendiğine dair bilgi ve belge sunulmadığı gibi inceleme gününde de defter ve belge
sunmadığını, davalının defter ve belge sunmamasına ilişkin takdir ve değerlendirme mahkemeye ait olmakla birlikte davacının usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren ticari defterleri lehine kati delil teşkil edebileceğini, davalı tarafın söz konusu hizmet alımları ile ilgili iade ve/veya bedelleri 07.10.2020 takip tarihi öncesinde ödediğini ispatlayıcı mahiyette herhangi bir belge ibraz etmediği nazara alındığında 07.10.2020
takip tarihi itibari ile davacının davalı taraftan 15.635,00 TL asıl alacaklı olduğunu, ancak talepte bağlılık ilkesi doğrultusunda davacının takip tarihi itibari ile asıl alacağının 4.130,00 TL olarak kabulünün gerektiğini, davalı tarafın TBK. m 117 uyarınca 07.10.2020 takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu nazara alındığında takip tarihi öncesinde işlemiş faiz tahakkukunun
mümkün olmadığını, davacının TTK md. 1530 kapsamında faiz talebinde bulunduğunu, ancak davaya konu edilen faturanın, davalı tarafa tebliğine ilişkin vesaik bulunmadığından temerrüt tarihinin belirlenemediğini, bu itibarla TTK md. 1530 kapsamında herhangi bir faiz hesaplaması yapılamadığını, 07.10.2020 tarihli 5.824,04 TL’lik takip miktarı ile karşılaştırıldığında fazla talebin olduğunu, fazlalığın işlemiş faiz talebinden kaynaklandığını, bu itibarla takibin 4.130,00 TL üzerinden devamı ile tarafların tacir ve davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle 07.10.2020 takip tarihinden itibaren ispatlanmış davacı asıl alacağı 4.130,00 TL’sine 3095 Sy.K.nun 4489 Sy.K.nun ile değişik 2. maddesi gereğince T.C Merkez Bankası tarafından Kısa Vadeli Avans Kredilerine uygulanan faiz oranları (01.07.2018- 31.12.2019 arası %19,50; 01.01.2020-30.06.2020 arası %13,75; 01.07.2020-31.12.2020 tarihleri arası
%10,00; 01.01.2021-31.12.2021 tarihleri arası %16,75; 01.01.2022 sonrası
%15,75) üzerinden basit usulde (3095 Sy.K.m3) temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağını bildirmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davalı yanın yasal uyarılara rağmen defter ibrazında bulunmaması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınmış sayıldığı; davacı şirket ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmuş olması nedeniyle sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, davacı alacağının lehine delil vasfına haiz ticari defterlerinde dayanak kayıtlarıyla mevcut olması ve davalının aksi yönde elverişli delil ibrazında bulunmaması nedeniyle davacı yanın faturaya dayalı alacak talebinin HMK’nun 222. maddesi kapsamında ispat olunduğu; takip konusu borca ilişkin olarak ödeme iddiasında bulunulmadığı gibi dosya kapsamına bu yönde bir bilgi de yansımadığından, davacının itirazın iptali isteminin 4.130,00 TL asıl alacak yönüyle haklı ve yerinde olduğu; davacı yanca işlemiş faiz talebinde bulunulmuşsa da davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü TBK’nun 117. maddesi kapsamında ispat olunamadığından bu yöndeki talebin yerinde olmadığı; öte yandan hüküm altına alınan alacağın likit ve bu yöne ilişkin davalı itirazının haksız olması karşısında İİK’nun 67/2. maddesi kapsamında davacının icra inkar tazminatı istem koşullarının da oluştuğu sonucuna ulaşılmış, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 4.130,00 TL asıl alacak yönüyle KISMEN İPTALİNE, takibin belirtilen alacak miktarı üzerinden ve bu alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesi suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA, bu yöndeki fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-Hükmolunan (4.130,00 TL) alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 826,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 282,12 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 70,35 TL’nın mahsubu ile bakiye ‭‭‭211,77‬ TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan ve karar ve ilam harcına mahsup edilen 70,35 TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davalı tarafın zorunlu arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmadığı anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafça yapılan 59,30 TL dava açılış gideri, 900,00 TL bilirkişi ücreti, ‭‭132,5‬0 TL tebligat posta gideri toplamı ‭‭‭1.091,8‬0 TL yargılama giderinin zorunlu arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmayan davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı vekille temsil olunduğundan, kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 maddesi gereğince hesaplanan 4.130,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, kabul ve reddolunan dava değeri kesinlik sınırının altında kaldığından HMK’nun 341/2. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2022