Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/690 E. 2022/248 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/134
KARAR NO :2022/195

DAVA:Ölüm Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ:17/08/2018
KARAR TARİHİ:24/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ölüm Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; 01/08/2018 tarihinde saat 10:30 sularında, davacı müvekkillerinden … ve …’un oğlu ve … ve …’un kardeşi olan 25/01/1991 doğumlu …’un, … plakalı motorsikletiyle … ayrımında sağ şeritte yolunda giderken, davalı …’un … plakalı aracı ile hatalı şerit değiştirmesi sonucu …’un kullandığı motorsiklete çarpması şeklinde meydana gelen trafik kazası sonucu …’un vefat ettiğini, olay yerine gelen trafik ekipleri tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağında, meydana gelen kazada davalı …’un tam kusurlu olduğu, müteveffa …’un herhangi bir kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, kaza nedeniyle … hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, müteveffa …’un, babasına ait şirkette çalışan bir personel olarak görüldüğünü, ailenin en büyük çocuğu olduğunu, babasının belirli rahatsızlıklarının bulunması sebebiyle işleri fiilen yürütmekte olduğunu, vefat etmeseydi kısa bir süre sonra da resmi olarak şirketin başına geçecek olduğunu, aylık 25.000,00-30.000,00-TL geliri olan bir şirkette bu miktarlarda aylık gelir sahibi bir şahıs olduğunu, meydana gelen kaza sonucu …’un vefat etmesi nedeniyle anne, baba ve kardeşleri olan davacıların onun desteğinden yoksun kaldıklarını, aynı zamanda büyük acı ve üzüntü duyduklarını, davalı … Sigorta A. Ş.’nin …’un kullandığı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olması nedeniyle meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; davacı baba … için 350.000,00-TL, davacı anne … için 350.000,00-TL, davacı kardeş … için 150.000,00-TL, davacı kardeş … için 150.000,00-TL destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat ile, davacı baba … için 3.000.000,00-TL, davacı anne … için 3.000.000,00-TL, davacı kardeş … için 1.500.000,00-TL, davacı kardeş … için 1.500.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesi ile; davanın görevli olmayan mahkemede açıldığını, davacılar tarafından, kanunda belirtilen başvuru şartının yerine getirilmediğini, sigorta şirketine başvuru yapmaksızın, doğrudan doğruya dava açma yolunu seçtikilerini, bu sebeple dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, Maternal Fetal Sağlık ve Danışmanlık Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi adına kayıtlı … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 4101702645466 poliçe numarası ile 22/08/2017 – 22/08/2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere karayolları trafik kanunu zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile teminat altına alındığını, müvekkili şirketin poliçe kapsamında sorumluluğunun, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğunun bedeni zararlarda (ölüm ve sakatlık) kaza tarihi itibariyle kişi başına 360.000,00-TL azami poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, teminat limiti bildirmesinin davayı kabul anlamına gelmediğini, manevi tazminat taleplerinin karayolları trafik kanunu zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi teminatı dışında olduğunu, zorunlu trafik sigortasının bir meblağ sigortası olmayıp bir zarar sigortası olduğunu, söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesinin söz konusu olmadığını, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespitinin ve sigortalının kusuru oranında bu gerçek zararın tazmininin esas olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu, davacılar tarafından … plakalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığının da ayrıca belirlenmesi gerektiğini, tarafların kusur durumunun belirlenmesi için ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınması gerektiğini, dava konusu kaza meydana geldiği esnada müteveffa …’un motosiklet sürücüsü olduğu dikkate alındığında kask ve gözlük takıp takmadığı hususunun önem arz ettiğini, davacılar tarafından destekten yoksun kalma tazminatı istenebilmesi için, müteveffa …’un davacıların desteği olduğu ispatlanması gerektiğini, kardeşin kardeşe destekliğinin Yargıtay içtihatları gereğince kabul edilmediğini, davacılar … ve …’un müteveffa kardeşleri …’un desteğinden yoksun kaldıkları için talep ettikleri toplam 300.000,00-TL maddi tazminatın reddine karar verilmesi gerektiğini, tazminat hesabının Hazine Müsteşarlığınca yetkilendirilen aktüerler listesine kayıtlı, lisanslı aktüerler tarafından ve TRH 2010 ulusal mortalite tablosunda yer alan verilere göre yapılması gerektiğini, davacılar tarafından dava dilekçesinde, müteveffanın şirket işlerini yönetmesi nedeniyle aylık kazancının 25.000,00-TL ila 30.000,00-TL arasında değiştiğinin iddia edildiğini, ancak iddia edildiği şekilde, müteveffanın şirket işlerini yönettiği ve 25.000,00-TL-30.000,00-TL geliri olduğuna ilişkin herhangi bir resmi belge sunulamadığını, ispat edilemeyen bu iddianın reddi gerektiğini, davacıların dava konusu trafik kazası nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerekli olduğunu, davacıların ve müteveffaların sosyal güvenlik kurumuna bağlı olup olmadığının araştırılmasını ve ilgili sosyal güvenlik kurumu’na müzekkere yazılmak sureti ile dava konusu kaza nedeniyle davacılara ödenen rücuya tabi gelirin peşin sermaye değerinin bulunup bulunmadığı, var ise tutarının sorulması gerektiğini, dava konusu kazanın, müteveffanın çalıştığı işyerinin bulunduğu Fatih’ten Kadıköy’e motosikleti ile malzeme götürdüğü sırada meydana geldiğini, iş kazası niteliğinde olma ihtimali bulunduğunu, bu hususun araştırılarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; kazanın 01/08/2018 tarihinde, saat 10:30 sularında … Köprüsü Anadolu yakası çıkışında, … sapağında gerçekleştiğini, müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plaka nolu aracı ile köprü çıkışında, çok şeritli yolda, akan trafikte, … Sapağına sapmak için, sapaktan yaklaşık 600m önce sağ sinyalini vererek hızını azalttığını ve seyretmekte olduğu sağdan ikinci şeritten, en sağ şeride geçerek, sapaktan çıkış yapmak için manevrasına başladığını, ancak, bu esnada en sağ şeritte giden kırmızı aracın, ne yavaşladığını ne de hızlanıp geçtiğini, bir müddet müvekkilinin aracının yanında seyrederek, müvekkilinin dönüş yapmak için en sağ şeride erken geçmesine mani olduğunu, kırmızı araç geçtikten sonra, müvekkilinin sinyali hala yanmakta iken, dikiz aynasını da kontrol edip çevre kontrolünü de yaparak, sapağa doğru hamle yaptığında, en sağ şeridin tam da sağ çizgisi üzerinde seyreden, bu nedenle de dikiz aynasının kör noktasında kalan ve sağa kavşak olan yolda hızını azaltmayarak, uygun hızda uygun şeritte gitmeyen müteveffa …’un sevk ve idaresindeki … plaka nolu motorsiklet ile çarpıştığını, çarpışma anında müteveffa …’un kaskının kafasından fırladığını, çarpışmanın etkisi ile motorun üzerinden savrulan müteveffa …’un, sapak ayrım refüjüne başını çarparak vefat ettiğini, kaza sonucunu ağırlaştıran hususun müteveffa …’un çarpma anında kafasından kaskın fırlaması olduğunu, kaskın fırlama sebebiin ise müteveffanın, doğru ekipmanı doğru şekilde kullanmamasından kaynaklanması olduğunu, müteveffa …’un kaskının emniyet kayışlarını bağlamadığını, ya da kullandığı kaskın kendisine en az iki beden büyük olduğunu düşündüğünü, ölüm sonucunu doğuran durumun da, refüje çarpma anında kafasında kaskın olmadığı olduğunu, müteveffa … doğru ekipmanı doğru şekilde kullanmış olsaydı; refüje çarpma anında kafasında kask bulunsaydı, kazayı birkaç sıyrıkla atlatacağını düşündüğünü, olay yerinde Trafik Ekipleri tarafından tutulan; son derece hatalı, eksik inceleme neticesinde oluşturulmuş, hatalı kaza krokisi çizimi ihtiva eden, trafik kaza tespit tutanağında bütün kusurun müvekkiline verildiğini, hatalı eksik inceleme neticesinde oluşturulmuş, hatalı kaza krokisi çizimi ihtiva eden trafik kaza tespit tutanağını kabul etmediklerini, kazanın meydana geliş şeklinin Mobese kameraları ile de tespit edildiğini, kamera kayıtları incelendiğinde, müteveffa …’un, görüntülerin 0.15 inci saniyesinde çarpışma bölgesinin yaklaşık altıyüz metre öncesinde, … sapağı tabelalarının tam altından, kadraja en sağ şeridin tam sağ çizgisi üzerinde hız sınırlarının üzerinde bir süratle girdiğinin görüleceğini, bu esnada; sağdan ikinci şeritte müvekkiline ait aracın sinyali yanık halde, hızını yavaşlattığnı, kavşaktan önce en sağ şeride girmeye çabaladığını ve sağında, tam yanında seyreden kırmızı aracın kendisini geçmesini beklediğini, müvekkiline trafik kaza tespit tutanağında, şerit ihlali yaptığı yönünde kusur izafe edildiğini, müvekkilinin, kavşaktan çok önce dönüş şeridine geçememesinin sebebinin; çoklu şeritli yollarda, akan trafikte, araçların hızlarına uygun şeritlerde seyir etmemesinden kaynaklandığını, somut olayda, kaza anına değil, belirttiği saniyeden itibaren kazaya karışan araçların kaza öncesi seyir şekillerine ve seyir hızlarına, sinyallerinin yanıp yanmadığına bakıldığında, müteveffa …’un da en sağ şeridin sağ çizgisi üzerinde, şerit ihlali yaparak seyrettiğinin açıkça görüleceğini, bu ihlalin, sapağa girme manevrası yapan müvekkilinin dikiz aynasının kör noktasında kalmasına sebebiyet verdiğini ve kazanın meydana geldiğini, müteveffa …’un bir motorsiklet kullanıcısı olarak, tabelalarla belirtilmiş sağa kavşak işaret ve işaretçilerine rağmen, bu işaret ve işaretçilere hiç dikkat etmediğini, kavşaktan sapmayacağı ve düz gideceği halde, ileride kavşağın ofset çizgisine dönüşen, en sağ şeridin sağ çizgisi üzerinde, kavşaklara yaklaşırken araçların hızlarını azaltarak doğru şeritlere geçme kurallarını ihlal ettiğini, kaza anına kadar aynı hızda seyrine devam ettiğini, müteveffa …’un, yol okuması yaparken; müvekkilinin sinyal veren aracını en sağ şeride geçerek sapağa sapmayıp düz devam edeceğini, kendisinin de ileride ofset çizgisine dönüşen, kavşak sonrasında da emniyet şeridine dönüşen çizgi üzerinden, müvekkilin sevk ve idaresindeki aracı sağından emniyet şeridine girerek geçebileceğini düşündüğünü, bu nedenle görüntüler incelendiğinde de çarpışma anına kadar manevra yapan müvekkilinin sevk ve idaresindeki aracı görmesine rağmen, hiç bir tepki ve kurtarma manevrası yapmadığını, görüntülerin 0.15 inci saniyede kadraja girdiğinde ki hızı ne ise çarpışma anı olan 0.19 uncu saniyeye kadar aynı hızını koruduğunu, hiç bir tepki vermeyerek kaçınma ve kurtarma manevrası yapmadığını, trafik işaret ve işaretçilerine uymadığını, kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığını ve devam edeceği doğru şeride geçmeyip ileride ofsete dönüşen şerit çizgisi üzerinde, şerit ihlali yaparak seyrine devam ettiğini kazanın oluşmasında pek çok kusuru bir arada gerçekleştirdiğini belirtti. trafik kaza tespit tutanağında da belirtilen tek doğru hususun, kaza yerinde müteveffa …’un sevk ve idaresindeki motora ait hiç bir fren izinin bulunmadığı olduğunu düşündüğünü, bu durumun motorsikletin hızının oldukça yüksek olduğunu ve hızına uygun şeritte seyretmediğinin ortada olduğunu, mobese görüntülerinin 0.19 uncu saniyesindeki görüntüde çarpışma anı izlendiğinde; çarpışma anında müteveffa …’un kafasındaki kaskın Müvekkilinin sevk ve idaresindeki aracın üzerinden uçarak yol ayrım şeridine düştüğünün, refüjün altından kaybolduğunun görüleceğini, yine görüntünün 0.24 üncü saniyesinde kazazedenin başına ilk gelen yeşil tişörtlü kişinin müvekkili olduğunu, müvekkilinin uzman hekim olup kazazedeye ilk müdahaleyi yapmak için, arabada iki yaşında kızını yalnız bıraktığını, kazazedenin başına geldiğinde kafasında kaskın olmadığını, kulağından ve burnundan kan geldiğini ve ağır şekilde yaralandığını gördüğünü, bu durumun ağır kafa travması nedeniyle beyin kanaması olduğunu anladığını, olay yerine gelen ambulans ekibini müteveffa …’u en yakın hastane olan … Hastanesi’ne götürmeleri şeklinde yönlendirdiğini, kaza anında kazazedenin başına gelen görgü tanıklarıın da kazazedenin başında ve çevresinde kask olmadığını gördüğünü, davacıların dava dilekçelerindeki maddi ve manevi tazminat taleplerinin haksız kazanç sağlamaya yönelik olduğunu, hukuksal hiç bir dayanağı olmayan ve birbiriyle çelişen beyanlarda bulunduklarını, müvekkilinin aylık 8.000,00-10.000,00-TL ücretli olarak çalışan ekonomik geliri belirli bir doktor olduğunu, iki çocuk babası olup kirada oturduğunu, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarının adalete uygun olması gerektiğini, zarar görenin zenginleşmemesinin zarar sorumlusunun da fakirleşmemesinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava ilk olarak İstanbul 25. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile görülmeye başlanmış, Mahkemenin 15/01/2019 tarih ve … Esas, … Karar sayılı görevsizlik kararı neticesinde dosya mahkememize tevzi olmuş ve yargılamaya mahkememiz dosyasında devam olunmuştur.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası, … 68. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas ayılı dosyası, kaza tespit tutanağı ve olay yeri krokileri ile mobese görüntüleri, kazaya karışan … plakalı aracın ZMMMS poliçesi ve trafik tescil kayıtları, dava konusu kazaya ilişkin davalı sigorta şirketi hasar dosyası, davacılar ile müteveffanın nüfus kayıt örnekleri, davacı anne ile müteveffanın Sosyal Güvenlik Kurumu hizmet ve tescil kayıtları, davacılar ile davalı şahsın sosyal ekonomik durum raporları, davalı şahsın malvarlığı kayıtları ile taşınmaz tapu kayıtları, davalı şirket tarafından … Sigorta A.Ş.’ye yapılan ödeme dekontu, dava konusu kaza nedeniyle iş kazası bildirimi yapılıp yapılmadığına ve ölüm aylığı müracatına ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu Kayıtları, müteveffanın çalıştığı ve davacı babaya ait şirket ticaret sicili ve vergi kayıtları, davalı şirketle yapılan destekten yoksun kalma başvurusu yazışmaları, müteveffanın motosiklet kasko poliçesi ve dava konusu kazaya ilişkin bilimsel mütalaa dosyamız arasına alınmış, kusur ve tazminat hesabına ilişkin olarak bilirkişilerden raporlar temin edilmiştir.
Davalı … Sigorta A. Ş. vekili tarafından, dava açılmadan önce 2918 Sayılı KTK’nın 97. maddesi gereğince sigorta şirketine başvuru yapılmadığı, bu nedenle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi talep edilmiş, Mahkememizin 28/01/2021 tarihli ara kararı ile, davacılar vekiline sigorta şirketine başvuru yapılması hususunda süre verilmiş, davacılar vekilince dava açıldıktan sonra 12/07/2019 tarihi itibariyle sigorta şirketin başvuru yapıldığı ve sigorta şirketince 23/07/2019 tarihi itibariyle başvurunun reddedildiğine ilişkin belgelerin dosyaya sunulduğu görülmüş, dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmasına ilişkin dava şartının sonradan giderilebilir nitelikte bir dava şartı oluşu dikkate alınarak, davacı tarafın 6704 Sayılı Kanun’un 5. maddesi ile değişik 2918 Sayılı KTK’nun 97. maddesi gereğince sigorta şirketine başvuru şartını yerine getirdiği anlaşılmıştır.
… 68. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E., … K. Sayılı dosyasının incelenmesinden, meydana gelen trafik kazası sonucu …’un taksirle ölümüne neden olmak suçuna istinaden sanık … hakkında dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda sanığın asli kusurlu kabul edilerek cezalandırılmasına karar verildiği, verilen kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi’nin 16/06/2020 tarih ve 2019/5108 E., 2020/1585 K. Sayılı kararı ile yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi üzerine 16/06/2020 tarihi itibariyle kesinleştiği anlaşılmıştır.
Kaza sonrasında … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası kapsamında temin edilen 06/09/2018 tarihli bilirkişi raporu, …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası kapsamında temin edilen, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen 14/05/2019 tarihli rapor, Mahkememizce temin edilen 15/06/2020 tarihli bilirkişi raporu ve dosyaya kusur durumuna ilişkin olarak sunulan 27/06/2019 tarihli mütalaadaki, meydana gelen kaza nedeniyle tarafların kusur durumuna ilişkin çelişkili tespitlerin giderilmesi amacıyla Mahkememizce kusur durumuna ilişkin olarak Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Güvenlik Daire Başkanlığı’ndan seçilecek 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor temin edilmesine karar verilmiş, bilirkişiler …, … ve …’ten oluşan bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 21/10/2020 tarihli bilirkşi heyet raporu ile; kazanın …’un idaresindeki … plakalı otomobiliyle dört şeritli yolun soldan ikinci şeridinde seyir halinde iken, yolun en sağındaki beşinci şeridi konumundaki katılım şeridine geip … kavşağından çıkış yapmak için aniden kontrolsüz bir şekilde sağa doğru manevra yaptığı sırada, aracının sağ ön kısmı ile gerisinden gelerek sağ şeritten aynı istikamete seyir halinde olan … idaresindeki … plakalı motosikletin sol arka kısmına çarpması şeklinde meydana geldiği, …’un araç ile seyretmekte iken daha dikkatli ve tedbirli davranmamakla, sağa dönüş için olay yeri yaklaşımında dönüş işareti vererek önce sağındaki şeritlerden gerisinden gelen araçları kontrol edip sonra yolun sağa dönüş için ayrılmış olan ayrılma şeridine geçerek hızını azaltması gerekirken, sağa dönüş kurallarına aykırı olarak dört şeritli yolun soldan ikinci şeridinde seyretmekte iken sağ gerisinden gelmekte olan trafiği yeterince dikkatle kontrol etmeden aniden sağa dönüş yapmaya çalıştığını, sağ gerisinden gelmekte olan ve kendisine yakın mesafede bulunan motosikletin geçmesini beklememekle kontrolsüz olarak sağ dönüş yapmaya çalışarak sağ şerit üzerinde doğru seyretmekte olan motosiklete çarptığını, tüm bu nedenlerle … plakalı otomobil sürücüsü …’un meydana gelen olayda %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı motosiklet sürücüsü …’un meydana gelen olayda kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 21/10/2020 tarihli raporun, daha önce alınan tüm raporları irdeleyerek düzenlenmesi, dosya kapsamında mevcut taraf beyanları, mobese kaydı görüntüleri de dikkate alınarak değerlendirme yapılması, tespitlerin olay ve oluşa uygun bulunması, denetime elverişli olması gözönünde bulundurularak, hükme esas alınabilir nitelikte bulunmuş, bu rapora itibar edilerek, meydana gelen kazada davalı …’un tam kusurlu olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
Mahkememiz dosyası kapsamında Aktüerya Uzmanı bilirkişi Dr. … tarafından tanzim edilen 21/06/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; Rapor tanzim tarihi itibariyle müteveffa …’un hak sahibi babası …’a ilişkin olarak hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının 98.519,54-TL, annesi …’a ilişkin olarak hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının 173.035,22-TL olmak üzere toplam destekten yoksun kalma tazminatının 271.554,76-TL olduğu, müteveffanın kardeşlerinin bakım ihtiyacı içinde olduklarına ilişkin bilgi ve belge tespit edilemediğinden, kardeşin kardeşe destekliğine ilişkin maddi tazminat hesabı yapılmadığı, davalı … Sigorta A. Ş. tarafından dava dışı … Sigorta A.Ş.’ye 25/01/2019 tarihinde 29.400,00-TL hasar rücu ödemesi yapıldığı, kaza tarihi itibariyle karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin kişi başına ölüm teminatının 360.000,00-TL olduğu belirtilmiştir. Söz konusu raporda, 2918 Sayılı KTK’nun 90. maddesini iptal eden Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın 17/07/2020 tarih ve …. Sayılı kararı ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda, TRH 2010 Ulusal Mortalite Tablosu ve progresif rant yöntemi kullanılmak suretiyle hesaplama yapılması, müteveffanın gelir durumunun asgari ücretin üzerinde olduğuna ilişkin davacı tarafça yeterli ve somut bir belge sunulamaması nedeniyle gelirin bekar kişiye ilişkin AGİ dahil net asgari ücretin esas alınması, destek payları ve destek sürelerinin doğru bir şekilde belirlenmesi, evlenme istatistikleri ve çocuk sahibi olma olasılıklarının değerlendirilmesi hususları gözönünde bulundurularak, raporun olaya ve oluşa uygun, denetime elverişli olduğu değerlendirilerek, hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Davalılar tarafından, meydana gelen trafik kazasında … plakalı motosikleti kullanan müteveffa …’un kask takmadığı veya usulüne uygun şekilde takmadığı, ölüm olayının buna bağlı olarak meydana geldiği belirtilerek, müterafik kusur indirimi yapılması talep edilmiştir. Dosya kapsamında bulunan kaza tespit tutanağı ve mobese kamera kayıtlarından, müteveffanın kask takıp takmadığı anlaşılamamaktadır. Davalı … tarafından, müteveffanın kask taktığı, ancak kaskın büyük olması veya doğru şekilde takılmaması nedeniyle, çarpışma anında kaskın müteveffanın kafasından fırlayarak yere düştüğü belirtilmektedir. Davalının bu beyanı dikkate alındığında müteveffanın kaza anında kask taktığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafça kaskın büyük olduğu veya doğru şekilde takılmaması nedeniyle çarpma sonrasında müteveffanın kafasından çıktığı belirtilmekte ise de; dosya kapsamında bu hususu doğrulayacak herhangi bir delil bulunmamaktadır. Kaldı ki, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası kapsamında, Adli Tıp Kurumu İstanbul Morg İhtisas Dairesi’nin 01/08/2018 tarihli otopsi tutanağı ile ölümün; genel beden travmasına bağlı kot, ekstremite ve vertebra kırıklarıyla birlikte beyin kanaması, iç organ ve büyük damar yaralanmasından gelişen iç kanama, pnömotoraksa bağlı gelişen solunum yetmezliği ile atlantoaxiel eklemde ayrıklı kırık alana uyan medulla spinalis inkomplet ayrığına bağlı medüller şok sonucu meydana geldiğinin tespit edilmesi karşısında, ölüm sebepleri dikkate alındığında, müteveffanın ölümünün kask takıp takmadığına bağlı olmaksızın meydana geleceği anlaşılmakla, müterafik kusur indirimi yapılmasına yer olmadığı Mahkememizce kabul edilmiştir.
Davalı … Sigorta A. Ş. tarafından,25/01/2019 tarihinde dava dışı … Sigorta A. Ş.’ye yapılan ödemenin kazaya karışan motosikletteki hasara istinaden yapılmış olduğu anlaşılmakla, dosyamız kapsamında talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı ile bir ilgisinin olmadığı, bu nedenle tazminattan bir indirim sebebi olamayacağı gözönünde bulundurulmuştur.
Buna göre; davalı … Sigorta A. Ş. tarafından kaza tarihi olan 01/08/2018 tarihi itibariyle ZMMS poliçesi ile sigortalanan ve davalı …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, davacıların murisi …’un sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması şeklinde meydana gelen trafik kazası sonucunda …’un vefat ettiği, dosyamız kapsamında temin edilen 21/10/2020 tarihli bilirkşi heyet raporu ile kazanın meydana gelmesinde davalı …’un tam kusurlu olduğu, davacılar murisi …’un kusursuz olduğunun tespit edildiği, …’un anne babası ve kardeşleri olan davacılar tarafından destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talebiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır. Davacılar … ve …, müteveffa …’un kardeşleri olup, müteveffanın kardeşlerinin, bakım ihtiyacı içinde oldukları ve kendilerine müteveffanın destek olacağına ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge tespit edilemediğinden, davacılar … ve … tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talebiyle açılan davaların reddine karar verilmiştir. Davacılar … ve …, müteveffa …’un anne ve babası olup, çocuklarının ölümü nedeniyle O’nun desteğinden yoksun kaldıkları açıktır. Bu itibarla, hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen 21/06/2021 tarihli raporda belirlenen miktar dikkate alınarak davacılar … ve …’un destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiş, meydana gelen kazada müteveffa …’un müterafik kusuru bulunmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmamıştır. Ayrıca davacılar vekilince dava dilekçesinde maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesi yönünde bir talepte bulunulmadığından, maddi tazminatın davalılardan tahsiline şeklinde hüküm kurulmuştur.
Davacıların diğer talebi manevi tazminata ilişkin bulunmaktadır. Davacılar meydana gelen kaza sonucu çocuklarını ve kardeşlerini kaybetmiş bulunmaktadırlar. Bu itibarla müteveffanın ölümü nedeniyle duymuş oldukları acı ve üzüntü dikkate alındığında, manevi tazminat talep etme hakkına sahip oldukları açıktır. Ancak davalı … Sigorta A. Ş., davalı …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olup, ZMMS poliçesi manevi tazminat klozu içermediğinden, davacıların davalı … Sigorta A. Ş. Hakkında açmış oldukları manevi tazminat davasının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayda; kaza tarihi, kazanın gelişim şekli, kusur durumu, davacıların ve müteveffanın yakınlıkları, yaşları, …’un ölümü nedeniyle davacıların duymuş olduğu acı üzüntünün büyüklüğü, davacı …’un müteveffanın üvey kardeşi olması, talep edilen tazminat için faiz talep edilmemiş olması, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, kaza tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ve yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutularak, davacılar lehine manevi tazminata hükmedilmiştir.
Davacı tarafça maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin olarak faiz talep edilmediğinden, belirlenen maddi ve manevi tazminatlar yönünden faize hükmedilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar … ve …(Velayeten … ve …) tarafından davalılar … ve … Sigorta A. Ş. aleyhine açılan maddi tazminat davalarının ayrı ayrı REDDİNE,
1/a- Davalılar, … tarafından açılan maddi tazminat davasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihi AAÜT 13/4. maddesi gereğince belirlenen 5.100,00-TL vekâlet ücretinin davacı …’tan alınarak davalılar … ve … Sigorta A. Ş.’ye verilmesine,
1/b- Davalılar, …(Velayeten … ve …) tarafından açılan maddi tazminat davasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihi AAÜT 13/4. maddesi gereğince belirlenen 5.100,00-TL vekâlet ücretinin davacı …’tan alınarak davalılar … ve … Sigorta A. Ş.’ye verilmesine,
2- Davacılar …, …, … ve …(Velayeten … ve …) tarafından davalı … Sigorta A. Ş. aleyhine açılan manevi tazminat davalarının ayrı ayrı REDDİNE,
2/a- Davalı … Sigorta A. Ş., davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT 10/3. maddesi gereğince belirlenen 5.100,00-TL vekâlet ücretinin davacı …’tan alınarak davalı … Sigorta A. Ş.’ye verilmesine,
2/b- Davalı … Sigorta A. Ş., davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT 10/3. maddesi gereğince belirlenen 5.100,00-TL vekâlet ücretinin davacı …’tan alınarak davalı … Sigorta A. Ş.’ye verilmesine,
2/c- Davalı … Sigorta A. Ş., davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT 10/3. maddesi gereğince belirlenen 5.100,00-TL vekâlet ücretinin davacı …’tan alınarak davalı … Sigorta A. Ş.’ye verilmesine,
2/d- Davalı … Sigorta A. Ş., davacı …(Velayeten … ve …) tarafından açılan manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT 10/3. maddesi gereğince belirlenen 5.100,00-TL vekâlet ücretinin davacı …’tan alınarak davalı … Sigorta A. Ş.’ye verilmesine,
3-a) Davacı … tarafından davalılar … ve … Sigorta A. Ş. aleyhine açılan maddi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 98.519,54-TL maddi tazminatın davalılardan alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-a/1) Davacı … maddi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 13.309,36-TL vekâlet ücretinin davalılar … ve … Sigorta A. Ş.’den alınarak, davacı …’a verilmesine,
3-a/2) Davalılar … ve … Sigorta A. Ş., davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden, karar tarihi AAÜT 13/3. maddesi gereğince belirlenen 13.309,36-TL vekâlet ücretinin davacı …’tan alınarak davalılar … ve … Sigorta A. Ş.’ye verilmesine,
3-b) Davacı … tarafından davalılar … ve … Sigorta A. Ş. aleyhine açılan maddi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 173.035,22-TL maddi tazminatın davalılardan alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-b/1) Davacı … maddi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 20.388,35-TL vekâlet ücretinin davalılar … ve … Sigorta A. Ş.’den alınarak, davacı …’a verilmesine,
3-b/2) Davalılar … ve … Sigorta A. Ş., davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden, karar tarihi AAÜT 13/3. maddesi gereğince belirlenen 20.388,35-TL vekâlet ücretinin davacı …’tan alınarak davalılar … ve … Sigorta A. Ş.’ye verilmesine,
4-a) Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, davacı … için takdir edilen 150.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-a/1) Davacı … manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 18.200,00-TL vekâlet ücretinin davalı …’dan alınarak, davacı …’a verilmesine,
4-a/2) Davalı …, davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT 10/2. maddesi gereğince belirlenen 18.200,00-TL vekâlet ücretinin davacı …’tan alınarak davalı …’a verilmesine,
4-b) Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, davacı … için takdir edilen 150.00,00-TL manevi tazminatın davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-b/1) Davacı … manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 18.200,00-TL vekâlet ücretinin davalı …’dan alınarak, davacı …’a verilmesine,
4-b/2) Davalı …, davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT 10/2. maddesi gereğince belirlenen 18.200,00-TL vekâlet ücretinin davacı …’tan alınarak davalı …’a verilmesine,
4-c) Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, davacı … için takdir edilen 75.00,00-TL manevi tazminatın davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-c/1) Davacı … manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 10.550,00-TL vekâlet ücretinin davalı …’dan alınarak, davacı …’a verilmesine,
4-c/2) Davalı …, davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT 10/2. maddesi gereğince belirlenen 10.550,00-TL vekâlet ücretinin davacı …’tan alınarak davalı …’a verilmesine,
4-d) Davacı …(Velayeten … ve …) tarafından davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, davacı … için takdir edilen 50.00,00-TL manevi tazminatın davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-d/1) Davacı …(Velayeten … ve …) manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 7.300,00-TL vekâlet ücretinin davalı …’dan alınarak, davacı …’a verilmesine,

4-d/2) Davalı …, davacı …(Velayeten … ve …) tarafından açılan manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT 10/2. maddesi gereğince belirlenen 7.300,00-TL vekâlet ücretinin davacı …’tan alınarak davalı …’a verilmesine,
5- Maddi tazminat davası yönünden alınması gerekli 18.549,90-TL karar ve ilam harcından, davacılar tarafından maddi tazminat talebi yönünden yatırılan 3.415,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 15.134,90-TL harcın davalılar … ve … Sigorta A. Ş.’den alınarak Hazineye gelir kaydına, davacılar tarafından yatırılan 3.415,00-TL harcın davalılar … ve … Sigorta A. Ş.’den alınarak davacılara verilmesine,
6- Manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli 29.031,75-TL karar ve ilam harcının, davacılar tarafından manevi tazminat talebi yönünden yatırılan 30.740-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.708,25-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara İADESİNE, davacılar tarafından manevi tazminat davası yönünden yatırılan 29.031,75-TL harcın davalı …’dan alınarak davacılara verilmesin
7- Davacılar tarafından yapılan ve 35,90-TL başvurma harcı, 542,50-TL müzekkere ve davetiye posta masrafı ile 5.750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.328,40-TL yargılama giderinden, davanın kabul-red oranına göre belirlenen 440,80-TL’sinin (davalı … Sigorta A. Ş.’nin 171,85-TL’den sorumlu olmak üzere) davalılar … ve … Sigorta A. Ş.’den alınarak davacılara verilmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
8- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacılar ve davalılar tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı …, davacılar vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.24/03/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır