Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/662 E. 2023/485 K. 05.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/662 Esas
KARAR NO :2023/485 Karar

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Manevi Tazminat)
DAVA TARİHİ:15/06/2021
KARAR TARİHİ:05/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Manevi Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25.10.2014 tarihinde müvekkilinin, … İli, … İlçesi, … Kavşağı’nda karşıdan karşıya yaya olarak geçtiği esnada davalının sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması sebebiyle meydana gelen trafik kazasında ağır şekilde yaralandığını, geçici ve sürekli iş göremezliğe maruz kaldığını, bahse konu kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren aracın davalı … nezdinde Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile teminatı altında olup, poliçe teminatı ile sorumlu olmak üzere müvekkilinin trafik kazası neticesinde maruz kaldığı manevi zararlardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek; müvekkilinin ağır şekilde yaralanması, geçici ve sürekli iş göremezliğe maruz kalması ile bu durumdan duyduğu elem, keder , ızdırap sebebiyle 25.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir
SAVUNMA :
Davalılara tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü bildirildiği halde, davalılar duruşmaya gelmememiş, cevap ve delil bildirmemiş ve bu nedenle davacının iddialarını reddetmiş kabul edilmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyanın incelenmesinde; davanın ilk olarak, …Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, ilgili mahkemenin … ve 16/06/2021 tarihli görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edildiği ve az yukarıda belirtilen esasına kaydının yapıldığı anlaşılmış olup, işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, beyan dilekçeleri, yazı cevabı içerikleri, poliçe ve hasar dosyası suretleri, Sosyal ve ekonomik durum araştırma tutanakları, … CBS’nin … Soruşturma sayılı dosyası mündericatı, … 13. ATM’nin … Karar sayılı dosyası UYAP mündericatı, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında UYAP sureti yer alan; … CBS’nin … nolu ceza dosyası incelendiğinde, Müştekisinin; …, Şüphelisinin; …, Suçun; Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma olduğu, yapılan soruşturma kapsamında; “Her ne kadar şüpheli hakkında taksirle yaralamadan dolayı soruşturma işlemlerine başlanılmış ise de; Olay günü şüphelinin aracı ile … mahallesi istikametinden … mahallesine doğru seyir halinde olduğu, … mahallesi kavşağına geldiğinde aracın önüne aniden müşteki …’nin çıkması üzerine aracı durduramayarak müştekiye çarptığı, müştekinin BTM ile giderilebilir şekilde yaralandığı, müştekinin şikayetçi olmadığı, TCK 89/1 maddesinin soruşturulması ve kovuşturmasının şikayete tabi olduğu, Dosya kapsamı incelendiğinde müştekinin şikayetçi olmadığı anlaşılmakla; Olayda şikayet yokluğu nedeniyle CMK 172/1 hükmü uyarınca kamu adına KOVUŞTURMA YAPILMASINA YER OLMADIĞINA” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Yine dosyamız mündericatında UYAP sureti yer alan … 13. ATM’nin … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde de; Davacısının; … (dosyamız davacısı), Davalısının; … Sigorta A.Ş.-… Bölge Müdürlüğü olduğu, yapılan yargılama sonucunda; “…Toplanan deliller, ceza soruşturması kapsamı, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı raporu, kusur ve aktüer hesaba ilişkin düzenlenen bilirkişi heyeti raporu ve tüm dosya kapsamı uyarınca 25/10/2014 tarihinde davalıya ZMSS poliçesi ile sigortalı aracın davacı yayaya çarpması ile gerçekleşen trafik kazasında davacının %75 oranında davalıya sigortalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu kaza nedeniyle yaralanan davacının çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %7, geçici iş göremezlik süresinin 30 gün olarak belirlendiği, kusur durumu adli tıp raporu dikkate alınmak suretiyle aktüerya uzmanı tarafından yapılan hesaplanma neticesinde davacının net ve gerçek maddi zararının toplam 4.851,53TL olarak belirlendiği anlaşılmakla açık, denetlenebilir ve dosya kapsamına uygun bulunan bilirkişi raporları hükme esas alınarak trafik kazası nedeniyle yaralanan davacının tespit edilen maddi zararından ZMSS poliçesi kapsamında ve poliçe limiti dahilinde davalı … şirketinin sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla dava değerinin artırılması talebi nazara alınarak ve sigortalı aracın niteliği gözetilerek dava dilekçesinde bakıcı gideri talep edilmediğinden dava değerinin artırılması talebine ilişkin dilekçede talep edilen ve haçlandırılan bakıcı gideri yönünden davanın reddine, geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatına ilişkin kanıtlanan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 1.760,87 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 3.090,66 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 4.851,53 TL maddi tazminatın 03/03/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ödenmesine
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine…” şeklinde karar verildiği, verilen kararın davacı vekiline (aynı zamanda dosyamız davacısı olan ve aynı vekil) 09/02/2018, davalı … vekiline de 26/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, Tarafların Kararı İstinaf Etmemesi Üzerine hükmün, 13/03/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dava; davalı kasko sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda meydana gelen yaralanmaya bağlı olarak uğranıldığı iddia olunan manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla mahkememizin 01/12/2022 tarihinde verilen ara kararla; “Dosyanın re’sen seçilen kusur bilirkişisi … ile sigortacı …’na tevdii ile; davaya konu somut olayda meydana gelen kazada davacı ile davalı …’nin kusur oranlarının tespiti ile ayrıca davalı kasko sigortacısının, dosyada mübrez sigorta poliçesi kapsamında manevi tazminata ilişkin zarardan sorumluğunun bulunup bulunmadığının tespiti ile rapor düzenlenmesinin istenilmesine” karar verildiği, dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği ve bilirkişi heyeti tarafından da 06/02/2023 tarihli raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği anlaşılmış olup, bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle de; “…25.10.2014 tarihinde … plakalı aracın davacıya çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında, davacının %75 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’nin %25 oranında kusurlu olduğu, kasko sigortası sözleşmesi açısından … plakalı araç için kaza tarihinde yürürlükte olan kasko poliçesi tanzim eden davalı sigortacının, poliçe tazminat sorumluluğunun manevi tazminat talepleri açısından 1.000-TL olduğu…” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan raporunun incelenmesinde de, raporun hukuki yorum ve nitelendirmeleri mahkememize ait olmak üzere, kusura ve sigorta sektörüne ilişkin tespit ve değerlendirmeler bakımından ayrıntılı ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından, hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında, taraf ve iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, davalı kasko sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda meydana gelen yaralanmaya bağlı olarak uğranıldığı iddia olunan manevi zararın tazmini istemine ilişkin olduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi gereğince hâkimin, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği, her ne kadar duyulan üzüntünün, çekilen elem ve ızdırabın parasal bir değer ile ifade edilmesi mümkün olmadığı için manevi zararın bir miktar para ile giderilebileceğini söylemek de mümkün değil ise de, haksız fiilden doğan bedeni ve ruhi ızdıraplar için bir miktar tazminata hükmedilmesinin en azından bu ızdırapların hafifletilmesine yardım edebileceği, ayrıca manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesinin amaçlanması gerektiği, bu sebeple de tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmasının zorunlu olduğu, zira, T.M.K’nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nesafete göre hükmedeceğinin öngörüldüğü (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 27/12/2016 tarih, 2014/13109 Esas, 2016/11967 Karar sayılı Kararı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 27/12/2016 tarih, 2016/4703 Esas,2016/6597 Karar sayılı Kararı), bu haliyle somut olayı değerlendirdiğimizde de, mahkememizce görülüp karara bağlanan davada, kazanın meydana gelmesinde davacının %75 oranında davalı …’nin ise %25 oranında kusurlu olduğu, ayrıca davacının meydana gelen kaza sonucu yaralandığı ve %7 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, iyileşme (iş göremezlik) süresinin de 30 güne kadar uzayabileceği ve bu haliyle de davacının, manevi tazminat isteyebileceği, manevi tazminata ilişkin tüm koşullarının somut olayda gerçekleştiği, davacının yaşı, tarafların kusur, sosyal ve ekonomik durumları, davacının kaza sonrası uğradığı maluliyet oranı, maluliyetine bağlı olarak uğradığı manevi çöküntü ve paranın satın alma gücü ile tüm dosya kapsamı ve TBK’nın 56. maddesindeki özel haller de dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.500,00-TL manevi tazminatın, davalı … şirketinin poliçe kapsamında (K-48598464-0-0 poliçe nolu, 20/01/2014-2015 Başlangıç ve Bitiş tarihli sigorta poliçesinin “İhtiyari Mali Sorunluluk Klozu” kısmında yer alan sınırlamaya bağlı olarak) iş bu miktarın 1.000,00 TL’sinden sorumlu olması kaydıyla, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin de reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-2.500,00 TL manevi tazminatın (Davalı … iş bu miktarın 1.000,00 TL’sinden sorumlu olması kaydıyla), davalı … yönünden dava tarihinden, diğer davalı … yönünden de kaza tarihi olan 25/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
-Fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin REDDİNE,
2-Alınması gereken 170,77 TL nisbi karar ve ilam harcının peşin alınan 85,39 TL harçtan mahsubu ile alınan bakiye kalan 85,38 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 85,39 TL harç parasının davalılardan alınıp, davacı ya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan başvuru harcı 59,30 TL, vekalet harcı, posta gideri ve bilirkişi ücreti gideri 2.647,00 TL olmak üzere toplam: 2.706,30 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre yapılan hesaplamaya göre 270,60 TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp, davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde BIRAKILMASINA, (davalı … şirketinin iş bu miktarın 108,24 TL’lik kısmından sorumlu olması kaydıyla)
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre taktir olunan 2.500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp, davacıya VERİLMESİNE, (davalı … şirketinin iş bu miktarın 1.000,00 TL’lik kısmından sorumlu olması kaydıyla)
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 132,00 TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen, 1.188,00 TL’lik kısmının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, (davalı … şirketinin iş bu miktarın 52,80 TL’lik kısmından sorumlu olması kaydıyla)
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İSTANBUL BÖLGE ADLİYESİ MAHKEMESİ NEZDİNDE İSTİNAF KANUN YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE karar verildi. 05.06.2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır