Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/617 E. 2023/437 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/800 Esas
KARAR NO :2023/432 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/12/2021
KARAR TARİHİ:22/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişkiden kaynaklı alacaklı olduğunu, bu nedenle davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatıldığını ancak takibe itiraz edildiğini belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Alacaklı olduğu iddia edilen davacıya karşı müvekkili şirketin böyle bir borcu olmadığı, bilirkişi incelemesi sırasında sunulacak defter kayıtlardan da görüleceği üzere 2020 yılında davacı ile hesapların kapatıldığı, sonraki yılda herhangi bir bir işlem yapılmadığı, davacı ile 09/01/2020 yılında başlayan kayıtların son olarak 30/12/2020 yılında kapatıldığı, iş bu defter kapamaları yapılırken tüm kayıtlar yasal olarak oluşturulmuş ve kapamaların bankadan havalelerle yapılmış olduğu, zaten ödeme emrinin ekinde taraflarına herhangi bir cari hesap ekstresi gönderilmediği gibi detaylarında nelerden ibaret olduğunun bilinmediği, firmanın 2021 yılında e faturaya geçmiş olduğu, bundan önceki dönemde e -arşiv fatura sistemi kullanmakta olduğu, E -arşiv faturaları incelendiğinde davacıya takibe konu olabilecek bir fatura çıkmadığı gibi zaten yasa gereği 5000 TL üzeri alacaklar için e-arşiv faturası olması gerektiği, sonuç olarak defter kayıtlarımız ve taraflar arasında düzenlenene BA BS formları yevmiye ve hesap defterlerimiz incelendiğinde de durumun ortaya çıkacağı, davacının hangi faturaya istinaden nasıl bir cari hesap alacağı çıkardığının bilinmediği, zira karşılıklı olarak tutulan defter kayıtlarına göre borçlu olmadıklarının aşikar olduğu, davacının, müvekkili şirketi zor duruma düşürmek amacı ile takip yaptığı ve ortada olmayan bir alacak üzerinden dava açmış olduğu ve kötü niyetli olduğunun açık olduğu, ve sonuç olarak da arz ve izah ettikleri sebeplerle; öncelikle davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, cevabi yazı içerikleri, beyan dilekçeleri, BS/BA formları, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası Uyap mündericatı bilirkişi kök ve ek raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında UYAP sureti yer alan, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında 283.380,84-TL cari hesap alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde, borca ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında doğduğu iddia olunan cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Somut olayda hukuki ihtilaf ise; davacı alacaklının davalı borçludan icra takip dosyası kapsamında alacak talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve mahkememizin 11/04/2022 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı ile; “Taraf vekillerine 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtları sunmak veya mahallinde inceleme talep edecek iseler bulundukları yeri bildirmek üzere iki haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin sürede ticari defter ve kayıtlar sunulmaz veya mahalinde inceleme talep edilip bulundukları yer bildirilmezse bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarının ve mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin ihtarına- taraf vekillerine ihtar yapıldı” şeklinde ara karar kurulmuş, davacı vekili tarafından mahkememiz kalemine USB bellek içerisinde sunulan ve davalı vekili tarafından da mahal adresi bildirilen defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişi SMM … tarafından 22/19/2022 tarihli kök rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, raporunun incelenmesinde özetle; “Taraflar arasında TTK 89 md. uyarınca herhangi bir cari hesap sözleşmesi bahis konusu olmayıp tamamen güvene dayalı cari hesap çalışmalarının 2020 yılında başlamış 2022 yılının ortalarına kadar devam etmiş olduğu, tarafların sunmuş olduğu 2020-2021 yıllarına ilişkin ticari defterleri incelenmiş sunulan ticari defterlerin 213 sayılı VUK uyarınca usulüne uygun olarak tutulup işlendiği, silinti ve kazıntıya rastlanmadığı, yine 6102 sayılı TTK’nun ilgili 64 maddesi gereğince noter açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yaptırıldığı, tarafların kayıtlarına göre yapılan incelemeler neticesinde davacı yanın davalı yandan 203.503,72 TL alacaklı olduğu ve alacak bakiyesinin halen devam ettiği, aynı şekilde davalı yanın kayıtlarına göre de davacı yana 203.503,73 TL borç bakiyesinin bulunduğu ve bakiye tutatının halen devam ettiği, bu hali ile taraflar arasındaki bakiye tutarın da örtüştüğü (01 kuruş fark ile), dosyadaki mübrez belgelerle birlikte iki tarafın ticari defterine ve dayanağı belgelere göre davacının davalı yandan 203.503, 72 TL tutarında alacaklı bulunduğu sayın mahkemenin bu tutar üzerinde karar ittihaz etmesi durumunda davacı yanın 203.503,72 TL alacak tutarı üzerinden takip tarihinden infaz tarihine kadar 3095 sayılı yasa uyarınca tarafların tacir olmaları nedeni ile TCMB tarafmddn belirlenen değişen oranlardaki avans faiz oranlarında asıl alacak miktarı üzerinden basit usulde faiz talep edebileceği” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların kök rapora yönelik beyan ve itirazları ve dosyaya bilahare celp olunan kayıtlar birlikte değerlendirilmek suretiyle bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi tarafından 21/03/2023 tarihli ek rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, raporunun incelenmesinde özetle; “22.09.2022 tarihli kök raporumda da belirttiğim üzere yanlar arasında ticari ilişki akdi bir ilişki olmayıp tamamen güvene dayalı cari hesap ilişkisinin bulunduğu iş bu ticari ilişkinin 10.04.2020 tarihinde başlamış 01.06.2022 tarihlini kadar devam etmiş olduğu, sayın mahkemenin 28.11.2022 tarihli ara kararının 1 maddesinde tarafların belirtilin teslim ve ödeme belgelerinin 2 haftalık süre içinde ibraz edilmesi yönünde karar verilmiş olmasın rağmen tarafların bu süre içinde herhangi bir belge sunmadıklarının görüldüğü, davacının nezdinde davalının cari hesap hareketleri 120.075 nolu müşteriler hesabında takip edilmektedir. 01.06.2022 Tarih itibari ile davalının borç bakiyesi 353.503,72 TL tutarında borç bakiyesi olup iş bu miktar halen devam etmekte olduğu, her ne kadar davalı yan kök raporumun 7 sayfasında belirttiğim üzere 2 adet 75.000,00 TL x2 – 150.000,00 TL verilen çekler ile ilgili ödemenin yapıldığına ilişkin (Çeklerin teslimi) beyanda bulunulmuş ise de bu yönde her hangi bir somut belge ve kayda rastlanmadığı, iş bu çeklerin ödemesine ilişkin belgelere rastlanmadığı, davacının kendi kayıtlarında bakiye alacak miktarı olan 353.503.72 TL den ihtilaf konusu 2 adet çekin mahsubu halinde davacının alacak bakiyesinin 353.503.72 TL -150.000.00 =203.503.72 TL olduğu, iş bu miktar davalının tanzim etmiş bulunduğu 20.01.2020 tarih 1 nolu fatura tutarı olan 150.779,80 TL ve davalının nezdindeki davacının alacak bakiyesi olan 52.723,83 TL= 203.503,72 TL’ye tekabül etmekte olduğu davalının tanzim etmiş bulunduğu 150.779,80 TL tutarındaki fatura ve münderecatı ile ilgili davacı tarafından teslim ve tesellümüne ilişkin belge ve kayda rastlanmadığı gibi ticari defterlerinde de yer almadığı, iş bu fatura davalının kendi kayıtlarında ve BA-BS formlarında yer aldığının görüldüğü, davalının nezdindeki davacının cari hesap hareketleri ise 120.00.5002 nolu Müşteriler hesabında takip edildiği, davalının nezdindeki davacının cari hesap bakiyesi 30.12.2020 Tarih itibari ile davacının 52.723,83 TL alacaklı bulunduğu davalının tanzim ettiği 22.01.2020 tarihli 150.779,90 TL tutarındaki fatura ve mündericatının davacı yana teslim ve tesellümüne rastlanmadığı, sayın mahkemenin 28.11.2022 tarihli ara kararında da belirttiği üzere teslim ve ödeme belgelerinin ibrazı talep edilmesine rağmen bu hususu tevsik eden belge ve kayda rastlanmadığı, ispat külfetinin davalı yana düştüğü, davacının davalı yana çeklerle ilgili çıkışların (Ödemelerin) bulunduğu ancak iş bu çeklerin ödendiğine ilişkin belge ve kayda rastlanmadığı, tarafların iddia ve savunmasına ilişkin yeterli teslim ve ödemeler ile ilgili belgelerin ibraz edilememesi nedeni ile davacının alacak bakiyesinin 203.503,73 TL olarak devam ettiği sonucuna varıldığı ve sonuç olarak da; sayın mahkemenin 28.11.2022 tarihli duruşma tutanağının 1 maddesinde tarafların bilirkişi raporunun 8 sayfasındaki tespiti hususundaki teslim ve ödemelere ilişkin belgelerin dosyaya sunulması talep edilmesine rağmen verilen süre içinde herhangi bir belge dosya sunulmadığı, davalının tanzim etmiş bulunduğu 20.01.2020 tarihli 1 nolu 150.779,90 TL tutarındaki faturanın, davalının kendi kayıtlarında yer aldığı ve BA-BS formlarında da yer aldığının görüldüğü, ancak iş bu fatura ve münderecatının davacı yana teslim ve tesellümüne ilişkin belge ve kayda rastlanılmadığı, İspat külfeti davalı yana düşmektedir. Davalının kayıtlarında 30.12.2020 tarih itibari ile davacının alacak bakiyesi 52.723,83 TL olup iş bu miktara davacının teslim ve tesellümüne ilişkin belge ve kayda Rastlanmayan 150.779,90-TL tutarındaki faturanın eklenmesi ile bakiyenin 203.503,73 TL olarak devam ettiği görülmüştür.Davacının kayıtlarında davalının borç bakiyesi 353.503,72 TL olarak gözükmektedir ancak iş bu miktarın içerisinde verilen 150.000,00 TL tutarındaki (2 adet 75.000,00 TL çek) miktarın ödenip ödenmediğine ilişkin belge ve kayıtlarının ibraz edilmemesi nedeni ile davacının 353.503,72 TL -150.000,00 TL= 203.503,72-TL tutarındaki alacak bakiyesinin devam ettiği ve henüz ödenmediğinin tespit Edildiği, sayın mahkemenin davacının alacak bakiyesi yönünde karar ittihazı halinde takip tarihinden infaz tarihine kadar 3095 sayılı yasanın TCMB belirlenen değişen oranlardaki avans faiz oranlarından faiz talep edebileceği” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişiden alınan kök ve ek raporların denetlenmesinde de, raporların hukuki yorum ve nitelendirmeleri mahkememize ait olmak üzere, yapılan mali tespit ile değerlendirme ve hesaplamalar bakımından, ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından, hukuki yönleri ayrık olmak üzere, mali tespit ile değerlendirme ve hesaplamalar bakımından hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden doğduğu iddia olunan cari hesap alacağına dayanarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkin olduğu, davacı- alacaklı tarafça davalı borçlu hakkında, ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden 283.380,84-TL cari hesap alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı/borçlu tarafından yasal süresi içerisinde borca ve tüm fer’ilere yapılan itiraz sonucu takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, mahkememizce tüm delillerin toplandığı, taraflara TTK 83/1 ve HMK 222/1. Maddeleri gereği ilişik dönemlerine ilişkin defter ve kayıtları sunmak amacıyla usulüne uygun olarak kesin süre verildiği, verilen kesin sürede davacı vekili tarafından mahkememiz kalemine USB bellek içerisinde sunulan ve davalı vekili tarafından da mahal adresi bildirilen defter ve kayıtlar ile dosyaya celp olunan BS BA kayıtları ve tüm dosya mündericatı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve rapor alındığı, dosyaya ibraz edilen, dosya kapsamına ve bilimsel gerçeklere uygun olan ve hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan mali tespitler açısından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşılan bilirkişi raporu sonucu; taraflarca ibraz edilen 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin ticari defterlerin 213 sayılı VUK uyarınca usulüne uygun olarak tutulup işlendiği, silinti ve kazıntıya rastlanmadığı, yine 6102 sayılı TTK’nun ilgili 64 maddesi gereğince noter açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yaptırıldığı ve sonuç olarak da; az yukarıda ayrıntıları yazılı olan ve hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan mali tespit ve değerlendirmeler ile hesplamalar açısından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşılan ve bu yönleriyle hükme esas alınan mali bilirkişi raporu sonucu davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 203.503,72-TL alacaklı olduğu ve davalı- borçlu yanca da bu miktara ilişkin olarak, mahkememizce verilen kesin süreye rağmen aksi yönde herhangi bir teslim ve ödemeye
İlişkin bir belgenin de dosyaya ibraz edilmediği anlaşıldığından, davanın 203.503,72-TL alacak yönüyle kısmen kabulüne ve ayrıca takip konusu alacağın likit olduğu ve davalı/borçlunun takibe itirazının haksız ve kötü niyetli olduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından, hükmolunan itirazlı alacağın %20’si üzerinden takdir olunan 40.700,74-TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ve KISMEN REDDİ ile;
1-Davalı-borçlunun, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yönelik itirazının KISMEN İPTALİ ile takibin 203.503,72-TL alacak üzerinden takip talebindeki şartlarla AYNEN DEVAMINA,
2-Fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE,
-Hükmolunan toplam alacağın (203.503,72-TL) %20’si nispetinde hesaplanan 40.700,74-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 13.901,28-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 3.695,79 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 10.205,49-TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
-Davacı tarafça yatırılan 3.695,79 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden başvuru harcı 59,30.-TL posta ve bilirkişi ücreti gideri 1.368,20 TL olmak üzere toplam: 1.427,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre yapılan hesaplamaya göre 1.027,44-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, geriye kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 31.490,52 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 12.780,21 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, 950,40 TL’sinin davalıdan, 369,60 TL’sinin de davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
9-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22.05.2023

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır