Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/581 E. 2023/523 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/581 Esas
KARAR NO :2023/523

DAVA:Tazminat (ZMMS Poliçesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/09/2021
KARAR TARİHİ:13/06/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17.12.2019 tarihinde …/… … mevkiinde bulunan … … önündeki üst geçidin altındaki emniyet şeridinde, … … yönetimindeki … … plakalı aracın … yönetimindeki … plaka sayılı dolmuşa çarptığını, dolmuşta yolcu olarak bulunan müvekkilleri murisi … vefat ettiğini, müvekkili …, müteveffa …’un kızı olduğunu, davacı … müteveffa babası ve annesiyle birlikte yaşamakta olduğunu, ikisinin de bakımı ile ilgileniyor, babasının geliriyle, babasının sağladığı destekle hayatını idame ettirdiklerini, … annesi … …’un da vasisi olup müteveffa babasının mali desteği ile anne ve babasına baktıklarını, müvekkilinin anne ve babası ile birlikte oturduğu evin tüm giderlerini, geçinmesi için gereken tüm bedelleri müteveffanın karşılamakta olduğunu, müteveffanın ölümü ile müvekkili babasının desteğinden yoksun kaldığını belirterek, davanın kabulü ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; hayatını kaybeden …’un destekten yoksun kalan çocuğu … için 6100 Sayılı Kanunun 107. Maddesi uyarınca belirsiz alacak niteliğindeki şimdilik 10.000-TL tazminatın, sigorta şirketinin temerrüde düştüğü tarih olan 28.06.2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte başvuru giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müteveffanın kızı olduğunu 49 yaşında olduğunu, çocukların destekten yoksun kalma tazminata hak kazanacakları yaşlar yargı kararlarıyla belli olduğunu, kız çocuklar için 22 yaş ile sınırlı olduğunu, somut durumda davacının babasının geliri gerekçe gösterilen destekten yoksun kalma tazminatı talep etmesinin haksız olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat talebinden doğan sorumluluğu; sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, söz konusu sorumluluk aynı zamanda davacının yoksun kaldığı gerçek destek miktarı ile sınırlı olduğunu, poliçede azami teminat limitinin yazılı olması bu miktarın herhalükarda ödeneceği anlamına gelmeyeceğini, K.T.K. Mecburi Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta poliçeleri meblağ sigortası niteliğinde olmadığını, zarar sigortası niteliğinde olduğunu, bu tür poliçeler ile üçüncü kişiler için haksız zenginleşmenin bir yolu olmayıp bu şahısların maruz kaldıkları gerçek zarar teminat altına alınmakta olduğunu, davacı tarafından 17.12.2019 tarihinde meydana gelen karıştığı trafik kazasında … … vefatından bahisle maddi tazminat talepli iş bu davanın ikame edildiğini, kaza tarihinde müvekkili şirketin azami sorumluluğu 390.000 TL olduğunu, bu limitin olması bu limitin her ihtimalde ödeneceği anlamına gelmeyeceğini savunarak, davanın öncelikle reddine; temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Davacının babası …’un içinde yolcu olarak bulunduğu, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı minibüs ile sürücüsü … sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketince ZMMS poliçesi ile sigortalı çekicinin karıştığı 17.12.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının babası …’un ölümü nedeniyle, davacının davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, müteveffa …’un ve davacı …’un SED raporu alınmış, müteveffa …’un emekli maaş ve gelirine ilişkin belgeler, poliçe ve hasar dosyası, tramer kaydı, … … Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası uyap kayıtları celp edilmiş, taraf tanıkları dinlenilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Celp edilen tramer kayıtları, poliçe ve hasar dosyası kayıtlarının incelenmesinde; Dava konusu kazaya karışan … plakalı 2003 model … marka çekici tip ve kullanım tarzlı aracın dava dışı … Ltd. adına kayıtlı olduğu, aracın kaza tarihini kapsar şekilde 07/11/2019-06/02/2020 tarihleri arasında … numaralı ZMMS poliçe ile sigortalandığı, poliçe kişi başı sakatlık ve ölüm teminat limitinin 390.000,00 TL olduğu, davacı tarafından davalı sigorta şirketine 04.06.2021 tarihli dilekçe ile başvuru yapıldığı, hasar dosyası kapsamında davalı sigorta şirketi tarafından davacıya bir ödeme yapılmamış olduğu anlaşılmıştır.
… … Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davamıza konu kazaya ilişkin yapılan soruşturma sonunda açılan ceza davası olduğu, suçun “Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden Olma” suçu olduğu, yargılama sonunda sanık …’ün Beraatine, sanık…’nin hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, dosyada kusura ilişkin olarak trafik bilirkişiden, … Atk Grup Başkanlığından ve son olarak ATK Trafik İhtisas Dairesinden raporlar alındığı, ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapora göre, sanık sürücü…’nin asli kusurlu olduğu, sanık …’ün kusursuz olduğunun belirlendiği görülmüştür.
Mahkememizce Kusur ve aktüer bilirkişi heyetinden alınan 29/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Kusur yönünden; Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, trafik kazası olduğu, meydana gelen olayda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu, dava konusu kaza kapsamında; … plaka sayılı araç sürücüsü …’nın % 100 kusur oranı ile asli ve tam kusurlu olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsünün kusursuz olduğu,
Maddi zarar yönünden; Davacı …’ un (tanık beyanlarına göre) 2017 yılında Almanya’dan Türkiye‘ye kesin dönüş yaptığı, anne ve babasına baktığı, babasını vefatı sonrası vesayeti altında olan Alzheimer hastası annesi ile ilgilendiği ve emekli olduğu, emekli maaşı bulunduğu, üzerine kayıtlı aracının olduğu, babasından kalan evde ikamet ettiği ve kira ödemediği, babasının SED araştırmasında belirtilen gayrimenkullerinin (oturdukları ev dışında 2 ev ve 2 işyeri) bulunduğu, kira geliri olan babanın vefatı ile kira gelirlerinde bir değişiklik olmayacağı, Davacı …’ nın herhangi bir rahatsızlığı ve özrünün olmadığı, babasının sürekli ve düzenli olarak desteğinde olduğunu ispatlar herhangi bir rapor- belge dosyada bulunmadığı, babasını kaybettiğinde 47 yaşındaki davacının- kemikleşmiş yüksek yargı kararları dahilinde destek yaşının çok üzerinde bulunduğu (kız çocukları için 22 yaş) görülmekle, davacı …’ un – dava konusu kaza nedeni ile vefat eden babası …’un desteğinden yoksun kaldığından söz edilemeyeceği, bu bağlamda maddi zarar hesaplaması yapılmasının mümkün olmadığının hukuki takdirinin elbette Yüce Mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan raporun ayrıntılı ve denetime elverişli olduğu, hukuki değerlendirmeler mahkememize ait olmak üzere dosya kapsamında karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi heyeti raporu bir bütün olarak değerlendirilmiştir. Buna göre;
Davacı tarafça, dava dilekçesi ile, Davacının babası …’un içinde yolcu olarak bulunduğu, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı minibüs ile sürücüsü … sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketince ZMMS poliçesi ile sigortalı çekicinin karıştığı 17.12.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının babası …’un ölümü nedeniyle, davalı sigorta şirketinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiştir.
Davalı tarafça, davacının 49 yaşında olduğunu, çocukların destekten yoksun kalma tazminata hak kazanacakları yaşların yargı kararlarıyla belli olduğunu, kız çocuklar için 22 yaş ile sınırlı olduğu, somut durumda davacının babasının geliri gerekçe gösterilen destekten yoksun kalma tazminatı talep etmesinin haksız olduğu, müvekkili sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat talebinden doğan sorumluluğu; sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğu, söz konusu sorumluluk aynı zamanda davacının yoksun kaldığı gerçek destek miktarı ile sınırlı olduğu savunularak davanın reddi talep edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. Maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 53. Maddesinde; ölüm halinde uğranılan zararların, cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemiş ise tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar olduğu, 54. Maddesinde; Tazminat talep edilebilecek bedensel zarar kalemlerinin, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu, 56. Maddesinde; Hakimin , bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. Maddesinde; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, 91. Maddesinde; İşletenlerin bu kanunun 85 . Maddesinin 1. Fıkrasına göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, 97. Maddesinde; Zarar görenin ZMMS sigortacısına başvurabileceği; 99. Maddesinde; trafik sigortacısının, hak sahibinin başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içinde ZMMS kapsamındaki miktarları ödemek zorunda olduğu, 109. Maddesinde de; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin , zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrenmesinden itibaren iki yılın her durumda kaza tarihten itibaren 10 yılın geçmesiyle zaman aşımına uğrayacağı, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanunun bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş ise bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde uygulanacağı, düzenlenmiştir.
Somut olayda; Davacının anne ve babası olan … 17.12.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Kazaya sebebiyet veren … plakalı araç davalı sigorta şirketi tarafından kaza tarihini kapsar şekilde ZMMS poliçesi ile sigortalanmıştır. Kaza tarihi itibarı ile ZMM Sigorta poliçe azami teminat tutarı kişi başı sakatlanma ve ölüm halinde 390.000,00 TL.’dir.
Ceza dosyasında alınan ATK Trafik İhtisas Dairesi raporuna göre davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı aracın sürücüsü …’nın asli kusurlu olduğu ve dosyamızda alınan bilirkişi heyeti raporuna göre de … plaka sayılı araç sürücüsü …’nın % 100 kusur oranı ile asli ve tam kusurlu olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsünün kusursuz olduğu tespit edilmiştir. Ceza dosyasında alınan rapor ile mahkememiz dosyasından alınan kusur raporu arasında bir çelişki olmadığından dosyamızda rapora itirazlar kapsamında yeni bir heyetten veya ATK’dan rapor alınmamıştır.
Davalı sigorta şirketi kazaya sebebiyet veren aracı kaza tarihi itibarı ile ZMMS poliçesi ile sigortalayan sigorta şirketidir. ZMMS Poliçesi ile işletenin veya sürücünün kusurlu davranışı teminat altına alınmaktadır. ZMMS teminatı sunan davalı sigorta şirketi poliçede gösterilen teminatlar dahilinde kalmak kaydıyla 3. kişilerin maruz kaldığı gerçek zararlardan sorumludur.
Dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi heyeti raporuna göre, Davacı …’ un 2017 yılında Almanya’dan Türkiye‘ye kesin dönüş yaptığı, anne ve babasına baktığı, babasını vefatı sonrası vesayeti altında olan Alzheimer hastası annesi ile ilgilendiği ve emekli olduğu, emekli maaşı bulunduğu, üzerine kayıtlı aracının olduğu, babasından kalan evde ikamet ettiği ve kira ödemediği, babasının SED araştırmasında belirtilen gayrimenkullerinin (oturdukları ev dışında 2 ev ve 2 işyeri) bulunduğu, kira geliri olan babanın vefatı ile kira gelirlerinde bir değişiklik olmayacağı, davacının herhangi bir rahatsızlığı ve özrünün olmadığı, babasının sürekli ve düzenli olarak desteğinde olduğunu ispatlar herhangi bir rapor- belge dosyada bulunmadığı, babasını kaybettiğinde 47 yaşında olup yerleşik yüksek yargı kararları dahilinde kız çocukları için 22 yaş olan destek yaşının çok üzerinde bulunduğu anlaşılmakla ve değerlendirilmekle, davacının dava konusu kaza nedeni ile vefat eden babası …’un desteğinden yoksun kaldığından, bu kapsamda davalıdan tazmini gereken gerçek zararının doğduğundan söz edilemeyeceği sonuç ve kanaatine ulaşılarak davacı tarafça açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenler ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 170,78-TL harçtan mahsubu ile bakiye 9,12‬-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
5-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/06/2023

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır