Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/568 E. 2023/607 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/568 Esas
KARAR NO:2023/607

DAVA:Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ:03/09/2021
KARAR TARİHİ:18/07/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalınin, müvekkili idare tarafından yapılan ihalelerin yüklenicisi olduğunu, ihale ile iş alan şirketler, iş yeri devri hükümlerine göre önceki şirket işçilerini devralarak çalıştırmaya devam ettiklerini, davalı ve alt yükleniciler, müvekkili idareden iş aldıkları dönemlerde, çalıştırdıkları işçilerden dolayı doğan ve idaremizce ödenmek zorunda kalınan her türlü hak ve alacaktan, ihale sözleşmeleri ve Borçlar Kanunun hükümleri doğrultusunda aslen sorumlu olduklarını, davalı şirketin çalıştırıldığı işçinin açtığı dava neticesinde İdarelerince ödenen tüm hak ve alacakların rücuen davalı şirketten tahsiline karar verilmesi gerektiğini, davalı şirketin alt yüklenici ve asıl yüklenici olarak iş aldığı dönemlerde işe alarak çalıştırmış bulundukları işçi …’nın, alacaklarının tahsili için müvekkili idare aleyhine açtığı, davada …. İş Mahkemesinin … E, … K sayılı dosyası ile alacaklarının müvekkili idareden tahsiline karar verildiğini, alacaklı vekili tarafından …. İera Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra dosyasından gönderilen icra emri ve kapak hesabı ile takip miktarı, takip sonrası işlemiş faiz, icra vekalet ücreti, tahsil harcı takip masrafı olmak üzere toplam borcun 119.769,76-TL, olduğu bildirildiğini, müvekkili idare tarafından ödenecek miktar …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına ödendiğini, kesintilerle birlikte 119.769,76-TL müvekkili kurum zararının davalıdan tahsili gerekmekte olduğunu, dava şartı olanı arabuluculuğa taraflarınca 03.08.2021 tarihinde başvurulduğunu 25.08.2021 tarihinde yapılan görüşmeler neticesinde davalı taraflar hiçbir şekilde uzlaşmaya yanaşmadığını ve bu nedenle uzlaşma sağlanamadığını, davacı müvekkili idare ile davalı arasında akdedilen ve Mahkememiz tarafından celbedilecek İhale şartnameleri ve sözleşmelerinde yer alan hükümler ve ilgili Kanun hükümleri çerçevesinde taraflar arasındaki ikili ilişki gereği davaya konu bedelin sorumlusu davalı olduğunu, yüklenici firmaların çalıştırdıkları işçiler nedeniyle doğan ve müvekkili kurumca ödenmek zorunda kalınan yukarıda belirtilen dava nedeniyte ödenen toplam 119.769,76-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte sorumlulukları oranında davalılardan tahsili için iş bu davayı açma zorunluluğu doğduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 119.769.,76-TL bedelin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya tahmilini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Dava; Taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesine dayalı dava dışı işçi …’ya davacı idare tarafından ödenen 119.769,76 TL bedelin rücuen davalı şirketten tahsili istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış
, …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası, …. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, taraflar arasındaki sözleşme ve ilgili şartnameler (CD içerisinde), Sgk hizmet dökümleri celp edilmiş, Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
…. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacının …, davalıların dosyamız davacısı … Genel Müdürlüğü ve dosyamız davalısı şirket olduğu, davanın işçilik alacaklarına ilişkin alacak davası olduğu, dava sonunda 03.10.2018 tarihli karar ile, davalı … yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı … İnşaat…AŞ. Yönünden açılan davanın atiye bırakılmasından dolayı hüküm kurulmasına yer olmadığına dair karar verildiği, karara karşı taraflarca İstinaf Kanun yoluna başvurulması üzerine İstanbul BAM 30. Hukuk Dairesinin 18.03.2021 tarih ve 2019/… Esas 2021/… Karar sayılı kararı ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak, yeniden hüküm tesis edildiği ve davalı … yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı … İnşaat…AŞ. Yönünden açılan davanın atiye bırakılmasından dolayı hüküm kurulmasına yer olmadığına dair kesin olarak karar verildiği, yerel mahkemece kararın 18.03.2021 tarihinde kesinleştiğine kesinleşme şerhinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Alacaklının, …, borçlunun dosyamız davacısı … Genel Müdürlüğü olduğu,…. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından verilen karara istinaden toplam 100.717,69 TL alacağın tahsiline ilişkin 19.04.2021 tarihinde başlatılan ilamlı icra takibi olduğu,08.05.2021 tarihli dosya kapak hesabına göre dosya toplam borcunun 119.769,76 TL olarak hesaplandığı, icra dosyasına … tarafından 18.05.2021 tarihinde 24.409,31 TL, 09.06.2021 tarihinde 91.712,05 TL olarak ödeme yapıldığı ve ayrıca icra dosyası kapsamında vergi dairesine 3.648,41 TL ödeme yapıldığı, icra dosya borcuna ilişkin olarak … tarafından yapılan toplam ödemenin 119.769,76 TL olduğu anlaşılmıştır.
SGK uzmanı Bilirkişiden alınan 31/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle sonuç olarak; İş kanununun 2. maddesinin 7 fıkrasının son cümlesi “Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü gereğince hem asıl işveren hem alt işveren sorumludur. Asıl işveren bu sorumluluk sebebiyle alt işverenin işçisine herhangi bir ödeme yükümlülüğünde kalmış ve ödemişse bu yaptığı ödemeyi alt işverenden kendi aralarında yaptıkları alt işverenlik sözleşmesi hükümlerine dayanarak rücun talep edebileceği sonucuna ulaşıldığını, açıklanan nedenlerle davacının alt işverenden talep edebileceği tutar 119.769,76 TL asıl alacak 6.575,69 TL faiz olmak üzere toplam 126.345,45 TL olarak hesaplandığını, Takdirin Yüce Mahkemede olduğunu, tarafların masraf, vekâlet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin, Mahkememizin takdirleri içinde kaldığı sonucuna ulaşıldığı bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirilmiştir. Buna göre;
Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesine dayalı dava dışı işçi …’ya davacı idare tarafından ödenen 119.769,76 TL bedelin rücuen davalı şirketten tahsili istemine ilişkindir.
Yerleşik Yargıtay kararlarında da vurgulandığı üzere, Hizmet alım sözleşmeleri, ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin, yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır.
İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.
İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir.
Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir.
Somut olayda; Taraflar arasında hizmet alımına ilişkin sözleşme ilişkisinin bulunduğu, davacının işveren, davalının yüklenici olduğu, dava dışı işçi …’nın davalı şirket nezdinde 01.09.2014-31.05.2016 tarihleri arasında çalıştığı, davalı şirket bünyesinde çalışan dava dışı işçi …’nın işçilik alacaklarına ilişkin olarak açtığı davada …. İş Mahkemesi’nce … esas sayılı dosyada verilen karar ile, dava dışı işçinin davalı şirkette çalıştığı döneme ilişkin olarak ücret alacağı, fazla mesai alacağı, ulusal bayram ve genel alacağı, hafta tatil alacağı, yemek alacağı, yol alacağı taleplerinin kabulüne karar verildiği, verilen bu karara istinaden dava dışı işçi tarafından başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamında davacı tarafından 18.05.2021 tarihinde 24.409,31 TL, 09.06.2021 tarihinde 91.712,05 TL olarak ödeme yapıldığı ve ayrıca icra dosyası kapsamında vergi dairesine 3.648,41 TL ödeme yapıldığı, icra dosya borcuna ilişkin olarak davacı … tarafından yapılan toplam ödemenin 119.769,76 TL olduğu anlaşılmıştır.
İşçilik alacakları davacı işveren tarafından ödenen işçinin, davalı yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, davacı işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran davalı yükleniciden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğu sonuç ve kanaatine ulaşılarak, davacı tarafça yapılan toplam ödemenin 119.769,76 TL olduğu, davacının bu bedeli talep davalıdan talep edebileceği, temerrütün arabuluculuğa başvuru tarihi olan olan 03.08.2021 tarihinde oluştuğu, tarafların tacir olması karşısında temerrüt tarihinden itibaren itibaren avans faizi talep edilebileceği değerlendirilerek, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; 119.769,76 TL’nin 03.08.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gereken 8.181,47-TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak yatan 2.045,37-TL harcın mahsubu ile eksik kalan ‭‭‭6.136,10-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.045,37 TL peşin harç parasının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı parası, 202,60 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.761,9‬0 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 18.965,46 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/07/2023

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır