Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/558 E. 2023/647 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/558 Esas
KARAR NO:2023/647

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/08/2021
KARAR TARİHİ:19/09/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile davalı firma arasında devam eden ticari alışveriş neticesinde alım satımlar yapıldığını, buna istinaden de çeşitli tarihlerde faturalar keşide edildiğini ve bu faturalar neticesinde cari alacak bakiyesi doğduğunu, davacı müvekkili adına bakiye cari döküm alacağının tahsili amacı ile ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, fakat kötü niyetli olarak borçlu tarafından kısmi itiraz ile 24.177.64 -TL borca, faizine ve tüm ferilerine itiraz da bulunulduğunu ve taraflarınca huzurdaki davayı açma zorunluluğu doğduğunu, davalı ve müvekkili arasında ticari ilişki sonucunda müvekkilinin toplam 85.176,39 TL tutarında alacağı bulunmakta olduğunu, işbu alacak hakkında yapılan icra takibi ile 24.177.64 -TL TL alacağa, alacağın faizi ve ferilerine kısmi itiraz edilerek takip durduğunu, Mahkeme ve bilirkişiler tarafından müvekkilinin ve davalının ticari defterleri ve kayıtları incelendiği ve tanık beyanları alındığı takdirde gerek taraflar arasındaki borç ilişkisi ve gerekse cari borç durumu açık bir şekilde ortaya çıkacağını ve davalıdan takip miktarı alacaklı olduğumuz ispat edileceğini, müvekkili, alacağından mahrum kaldığını ve ticari hayatta sıkıntılı bir duruma düştüğünü, müvekkilinin şirket tarafından, icraya konu alacağın ödenmesi konusunda defalarca talepte bulunulduğunu, ancak borçlu tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine borçlu aleyhine yukarıda numarası belirtilen dosya numarası ile icra takibi başlatıldığını, takibe geçilen borca ilişkin kısmi ödeme yapılarak dava konusu kalan tutara kısmi itiraz edildiğini, fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla borçlunun ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz kısmi itirazının iptali ile 24.177.64 TL’ye takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeni ile alacağından %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından, müvekkili şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 85.176,39 TL’lik ilamsız icra takibi başlatıldığını, yapılan icra takibine karşı taraflarınca 60.988,75 TL’yi aşan 24.177,64 TL’lik kısım yönünden yasal süresinde itiraz edildiğini, taraflarınca kabul edilen bedel ise icra dosyasına ödendiğini, davacı tarafından itiraz edilen bedele yönelik haksız ve kötüniyetli olarak dava açıldığını, davacı dava dilekçesinde müvekkilinin borçlu olduğunu iddia ettiğini, takibe yapılan itirazın iptal edilmesini talep ettiğini, ancak müvekkilinin, alacaklı görünen davacıya borcu bulunmamakta olduğunu, davacı dava konusu takibi haksız ve dayanaksız bir şekilde başlattığını, bu nedenle davacının, taraflarınca yapılan itirazın iptal edilmesi talebine itibar edilmemesi gerekmekte olduğunu, davacı dava dilekçesinde müvekkiline bir takım faturalar düzenleyerek ürünleri teslim ettiğini iddia ettiğini, ancak dava dilekçesi ekinde hangi faturadan kaynaklı hangi ürünü teslim ettiğini açıkça belirtmediğini, yapılacak bilirkişi incelemesinde de görüleceği üzere müvekkiline faturalardaki ürünlerin tamamı teslim edilmediğini, bunun yanında davacı taraf dava müvekkiline kestiği ve dava dilekçesi ekinde sunduğu faturaların da müvekkiline tebliğ edildiğine dair herhangi bir belge sunmadığını, zira bu faturalar da müvekkiline tebliğ edilmediğini, bu husus da yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, öncelikle usulsüz tebligat nedeniyle davayı öğrenme tarihinin 06.04.2022 olarak kabul edilmesine, tarafların yokluğunda yapılan tüm usul işlemlerinin iptaline, taraflara ön inceleme gün ve saatini bildirir davetiye çıkarılmasına, haksız ve mesnetsiz olan işbu davanın reddi ile takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça cevap dilekçesinin 2 haftalık yasal süresinde sunulmadığı görülmüş ise de, davalı tarafa normal yolla Tebligat Kanunun 35. Maddesine göre tebligat yapıldığı, davalı tarafın anonim şirket olduğu, Tebligat Kanunun 7/a maddesine göre davalı tarafa elektronik yolla tebligat yapılması gerektiğinden davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinin süresinde olduğu değerlendirilmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Davacı tarafından davalı şirkete karşı …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine vaki kısmi itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, dava konusu icra dosyası celp edilmiş, tarafların BA-BS formları celp edilmiş, Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası icra takip dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı bakiye cari hesap alacağının tahsili amacıyla 85.176,39 TL asıl ve toplam alacak üzerinden 08/06/2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 14/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 21/06/2021 tarihinde takibe 24.177,64 TL yönünden kısmi itirazı üzerine icra takibinin durduğu, davalı borçlu tarafından itiraz edilmeyen kısım ve ferileri yönünden icra dosyasına ödemeler yapıldığı anlaşılmıştır.
SMMM bilirkişi …’dan alınan 29/05/2022 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; Davacı yanın ticari defterlerinin; yasal süresi içerisinde beyan edildiğini, yasal defter muhasebe kayıtlarını incelemeye sunduğunu, taraflar arasındaki cari bakiyenin davacı yan defterlerinde takip tarihi itibari ile 85.176,39.-tl olduğu, icra takibinin bu rakam üzerinden başlatıldığını, cari bakiyeye konu edilen 2 adet faturanın davacı yan yasal defterlerinde muhasebe kayıtlarına alındığını ve BS formunda beyan edildiğini, davalı yanın ticari defterlerinin; yasal süresi içerisinde beyan edildiğini, yasal defter muhasebe kayıtlarını incelemeye sunduğunu, taraflar arasındaki cari bakiyenin davalı yan defterlerinde 30.06.2021 tarihi itibari ile 60.988,75-TL olduğu, davalı yanca icra dosyasına bu rakam üzerinden ödeme yapıldığını, ödeme dekontunun dosya içerisinde mevcut olduğunu, cari bakiyeye konu edilen 2 adet faturanın davalı yan yasal defterlerinde muhasebe kayıtlarına alınmadığını ve BA formunda beyan edilmediğini, dosya içerisinde mevcut sevk irsaliyesi görsellerinde; sevk irsaliyelerini tanzim eden firmaya dair bilgilerin görülmediğini, Mahkemece sevk irsaliyelerinin davacı yan tarafından düzenlendiği hususu dikkate alınacak olur ise; 29.04.2021 tarihli 1.770,00.-tl bedelli fatura ve 21.04.2021 tarihli sevk irsaliyesinin içerik ve tarih açısından uyum gösterdiğini, 27.04.2021 tarihli KDV dahil 22.417,64.-TL bedelli faturaya dair 2 adet sevk irsaliyesi tanzim edildiğini; 20.04.2021 tarihli sevk irsaliyesinin yasal süresi içerisinde düzenlenmiş olması açısından uyum gösterdiğini, sevk irsaliyesi içeriğinin 2.650 adet 7 çeşit (toplam 18.550 adet) ürünü gösterdiği, ürün adeti açısından faturanın tamamını karşılamadığını, faturada belirtilen birim fiyat üzerinden sevk irsaliyesine dair ürün bedelinin (18.550adet*0,92brfiyat = 17.066,00.-TL + %18 kdv 3.071,88.-TL) toplam 20.137,88.-TL olduğunu, 27.04.2021 tarihli fatura ile uyumu hususunda 213 sayılı VUK dikkate alındığında faturanın düzenlenme tarihi 7 gün gereğine uyum sağlamadığını, Mahkeme tarafından sevk irsaliyesi ile faturaların uyum gösterdiği bedeller dikkate alınması uygun görülür ise; toplam bedelin 21.907,88.-TL olduğu; takdirinin Mahkemeye ait olduğunu, dosya içerisinde mevcut dava konusu bakiyeyi oluşturan 2 adet faturanın davacı yanca e-fatura format ve standartlarına uygun olarak düzenlendiğini, söz konusu faturaların davalı yana kağıt ortamında veya elektronik ortamda iletilmiş olması hususunda dosya içerisinde mevcut belge olmadığını, takdirinin Mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
SMMM bilirkişi …’dan alınan 23/10/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Dava konusu faturaların toplam tutarı olan 24.177,64.-TL’den kök raporda tespit edilen 21.907,88.-TL mahsup edildiğinde kalan tutarın 2.269,76.-TL olduğunu, 24.663,21.-TL icra dosyasına yapılan ödeme sonrasından kalan tutardan 2.269,76.-TL mahsup edildiğinde 22.393,45.-TL üzerinden avans faizi uygulanması durumunda; 22.393,45.-TL İcra Dosyasına Yapılan Ödeme Sonrası Kalan Tutar, 5.594,94.-TL yıllık %16,75 – %15,75 Avans Faizi, 27.988,39.-TL İcraya Esas Tutar olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
SMMM bilirkişi …’dan alınan 12/02/2023 tarihli bilirkişi 2. ek raporunda özetle; 60.988,75 Takipte Talep Edilebilecek Miktar, 340,52 Takip Öncesi İşlemiş Faiz, 9.758,20 Vekalet Ücreti, 146,55 Masraf ve Harç, 2.774,99 Tahsil Harcı, 74.009,01 Takip Talebi Tutarı, 60.988,75 İcra Dosyasına Yapılan Ödeme, 13.020,26 Ödeme Sonrası Kalan Tutar, 405,89 Ödeme Tarihinden Dava Tarihine Kadar İşleyen Faiz, 13.426,15 Dava Tarihi İtibari İle Talep Edilecek Miktar olduğunu, 82.896,63 Takipte Talep Edilebilecek Miktar, 462,84 Takip Öncesi İşlemiş Faiz, 13.263,46 Vekalet Ücreti,146,55 Masraf ve Harç, 3.771,80 Tahsil Harcı, 100.541,28 Takip Talebi Tutarı, 60.988,75 İcra Dosyasına Yapılan Ödeme, 39.552,53 Ödeme Sonrası Kalan Tutar, 1.233,00 Ödeme Tarihinden Dava Tarihine Kadar İşleyen Faiz, 40.785,53 Dava Tarihi İtibari İle Talep Edilecek Miktar olduğunu, 85.176,39 Takipte Talep Edilebilecek Miktar, 475,57 Takip Öncesi İşlemiş Faiz, 13.628,22 Vekalet Ücreti, 146,55 Masraf ve Harç, 3.875,53 Tahsil Harcı, 103.302,26 Takip Talebi Tutarı,60.988,75 İcra Dosyasına Yapılan Ödeme, 42.313,51 Ödeme Sonrası Kalan Tutar, 1.319,06 Ödeme Tarihinden Dava Tarihine Kadar İşleyen Faiz, 43.632,57 Dava Tarihi İtibari İle Talep Edilecek Miktar olduğu bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi rapor ve ek raporlarının ayrıntılı ve denetime elverişli olduğu, hukuki değerlendirmeler mahkememize ait olmak üzere dosya kapsamında karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve bilirkişi ek ve kök raporları bir bütün olarak değerlendirilmiştir. Buna göre;
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası icra takip dosyası ile, davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı bakiye cari hesap alacağının tahsili amacıyla 85.176,39 TL asıl ve toplam alacak üzerinden 08/06/2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 14/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 21/06/2021 tarihinde takibe 24.177,64 TL’lik kısım yönünden kısmi itirazı üzerine icra takibinin durduğu,davalı borçlu tarafından itiraz edilmeyen kısım ve ferileri yönünden icra dosyasına ödemeler yapıldığı anlaşılmıştır.
İİK’nın 67/1. Maddesine göre itirazın iptali davası, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğinden itibaren bir yıllık sürede açılacaktır. İtiraz tarihi ve dava tarihi dikkate alındığında eldeki davanın 1 yıllık yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Bir yıllık dava açma süresi içinde 28.05.2021 tarihinde işbu davayı açan davacı taraf, davalı/borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takip dosyasına 24.177,64 TL’lik kısım yönünden yaptığı kısmi itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince cevap dilekçesi ile, yapılan icra takibine karşı taraflarınca 60.988,75 TL’yi aşan 24.177,64 TL’lik kısım yönünden yasal süresinde itiraz edildiği, taraflarınca kabul edilen bedelin ise icra dosyasına ödendiği, davacı tarafından itiraz edilen bedele yönelik haksız ve kötüniyetli olarak dava açıldığı, müvekkilinin, alacaklı görünen davacıya borcu bulunmamakta olduğu, müvekkiline faturalardaki ürünlerin tamamının teslim edilmediği, bunun yanında davacı taraf dava müvekkiline kestiği ve dava dilekçesi ekinde sunduğu faturaların da müvekkiline tebliğ edildiğine dair herhangi bir belge sunmadığı, bu faturaların da müvekkiline tebliğ edilmediği savunularak haksız ve mesnetsiz olan işbu davanın reddi ile takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep edilmiştir. İcra takibine itiraz dilekçesi ile de, yapılan icra takibinde 60.988,75 TL’yi aşan 24.177,64 TL’lik kısım yönünden borca ve ferilerine itiraz edildiği, zaman aşımı def’inde bulunulduğu görülmüştür.
Davalı borçlu tarafça, icra takibine itirazında zaman aşımı def’inde bulunulmuş ise de, dava konusu cari hesap alacağının dayanağı fatura tarihleri, icra takip tarihi dikkate alındığında TBK’nın 146. Maddesi kapsamında 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Dava, itirazın iptali davası olup, itirazın iptali davalarında kural olarak öncelikle davacı alacaklının alacağın varlığı ve miktarını ispatlaması gerekecektir. Davacı tarafça bu ispat yerine getirildiğinde, davalı borçlu tarafça borcun ödendiği veya istenebilir olmadığı hususlarının ispatlanması gerekecektir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın 2. Fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
TTK’nun 21/2 maddesine göre, bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeri kabul etmiş sayılır.
Eldeki davada, dava şartlarının tam olduğu, incelenecek bir ilk itiraz veya süreler yönünden incelenen zaman aşımı def’i dışında başkaca itiraz olmadığı anlaşılmakla, davanın esasına geçilmiştir.
Taraflar arasında ticari bir ilişkinin varlığı sabit olup, dava konusu uyuşmazlık 22.417,64 TL ve 1.770,00 TL tutarlı faturalardan kaynaklanmaktadır.
Alınan ve karar vermeye uygun bulunan bilirkişi raporuna göre, her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, ancak kayıtların birbiri ile uyumlu olmadığı, taraflar arasındaki cari bakiyenin davacı yan defterlerinde takip tarihi itibari ile 85.176,39-TL olduğu, icra takibinin bu rakam üzerinden başlatıldığı, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan 2 adet faturanın davacı yan yasal defterlerinde muhasebe kayıtlarına alındığı ve BS formunda beyan edildiği, taraflar arasındaki cari bakiyenin davalı yan defterlerinde takip tarihi itibari ile 60.988,75-TL olduğu, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan 2 adet faturanınn davalı yan yasal defterlerinde muhasebe kayıtlarında yer almadığı ve BA formunda beyan edilmediği, dosya içerisinde mevcut dava konusu bakiyeyi oluşturan 2 adet faturanın davacı yanca e-fatura format ve standartlarına uygun olarak düzenlendiği ancak söz konusu faturaların davalı yana kağıt ortamında veya elektronik ortamda iletilmemiş olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, taraf ticari defter ve kayıtları uyuşmadığından sahibi lehine tek başına delil olarak değerlendirilemeyecektir. Faturada alacağın varlığını ispatlayan bir belge değildir. İspat külfeti, davacı tarafta olup, dosya kapsamında toplanan delillere göre, davacı tarafça uyuşmazlık konusu 2 adet fatura nedeniyle fatura içeriği hizmetin/malın davalıya verildiği, alacağın varlığı ve miktarı ispatlanamamıştır. Bu nedenler ile davalı borçlu tarafın icra takibine yaptığı kısmi itirazında haklı olduğu, davacının davasını ispatlayamadığı sonuç ve kanaatine ulaşılarak davacı tarafça açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafça kötü niyet tazminat talebinde bulunulmuş ise de, takibin kötü niyetli yapıldığına dair dosya kapsamında bir delil elde edilemediğinden, davalının kötü niyet tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir.
Tüm nedenlerle, aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı tarafça açılan davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 269,85-TL karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan ‭59,30-TL harcın mahsubu ile eksik kalan ‭‭‭210,55‬-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
6-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 17.900,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
9-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/09/2023

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim ….
 e-imzalıdır