Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/554 E. 2023/116 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/554 Esas
KARAR NO:2023/116

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/08/2021
KARAR TARİHİ:15/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/03/2021 günü saat 15:30 sıralarında, … … … Cad. … Sitesi C Blokta yer alan site içerisinde bahçe düzenlemesine ilişkin çalışma yapan kepçe operatörü … tarafından dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak kusurlu eylemi sonucunda sitenin duvarına kepçe ile çarpması neticesinde yaklaşık 3 metre yüksekliğinde bulunan taş duvarın 30 cm yükseklik ve 2 metre genişliğindeki bölümünün davacı müvekkilinin … … … Caddesi … Sitesi C Blok önüne park etmiş olduğu… Plakalı … … marka aracının üzerine gelerek müvekkilin aracına zarar verdiğini, olaya ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2021/… no ile soruşturma başlatıldığını, kepçe operatörü …’ın haksız fiili neticesinde müvekkilinin aracında maddi hasar ve araç değer kaybı meydana geldiğini, müvekkilinin aracında meydana gelmiş olan zararın müvekkili şirket tarafından araca Allianz Sigortadan yaptırılan kaskodan karşılanarak giderildiğini, müvekkili şirketin… Plakalı 2020 model … … … model aracında meydana gelen hasar bedeli 28.619,70 TL olduğunu, davacı müvekkili şirketin… plakalı aracında meydana gelen hasar nedeniyle oluşan araç değer kaybı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maddi tazminatın(haksız fiilden kaynaklanan tazminat) olay tarihinden (11.03.2021) itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … Hafriyat İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili esasa cevap süresi içerisinde sunulmayan beyan dilekçesinde özetle; davada müvekkilinin davalı sıfatı olmadığını, davanın diğer davalı yönüyle açılması gerektiğini, bu nedenle pasif husumet nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin adresinin …’da olduğunu, davaya konu kazanın da …’da meydana geldiğini dolayısıyla mahkemenin yetkili olmadığını, yapılan çalışma esnasında gerekli güvenlik önlemlerinin alınmadığını, bu hususlarda tanık dinletmek istediklerini beyanla, öncelikle yetkisizlik nedeniyle dosyanın yetkili … Mahkemelerine gönderilmesine, Mahkeme aksi kanaatte ise hukuki yarar ve husumet yokluğundan davanın usulden reddine, esasa geçilmesi halinde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a, dava dilekçesinin ve tensip tutanağının usulüne uygun tebliğe edilmiş olmasına rağmen, davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 11/03/2021 tarihinde gerçekleşen olay sonucu davacı şirkete ait araçta oluşan değer kaybından kaynaklı maddi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler incelenmiş, davaya konu araca ilişkin tramer ve trafik kayıtları, hasar dosyası ile … Cumhuriyet Başsavcılığı 2021/… Soruşturma sayılı dosyası celbedilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı 2021/… Soruşturma sayılı dosyasında 26/03/2021 tarihinde kovuşturma yapılmasına yer olmadığına kararı verildiği görülmüştür.
Davalı … Hafriyat İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesi olarak sunduğu dilekçesinde her ne kadar mahkemenin yetkisiz olduğunu beyanla, dosyanın yetkili ve görevli olduğunu bildirdiği … Mahkemelerine gönderilmesini talep etmiş ise de, dava dilekçesinin davalı şirkete 25/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, cevap dilekçesinin ise 10/12/2021 tarihinde sunulduğu, bu bağlamda, yasasl iki haftalık esasa cevap süresi içerisinde sunulan bir dilekçe ile öne sürülmeyen yetki itirazı yerinde görülmeyerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davaya konu kazanın meydana geldiği zamanda olay yerinde olan ve bu konuda bilgi ve görgüsü bulunan davacı tanığı …’ın beyanının alınması noktasında adına davetiye tebliğ edilmiş; Davacı tanığı … 18/05/2022 tarihli celsede; “Davacı …… A.Ş. Şirketi eşimin üzerine olup olayın gerçekleştiği gün ben de olay yerindeydim. Olayın gerçekleştiği gün ben evimdeydim. Evimden olay yeri yani istinat duvarının olduğu yer görünmekteydi. Dışarıdan iş makinası sesi duyunca bakmak istedim. Bir kepçe çalışıyordu. Etraftaki hafriyatları topluyordu veyahut da kazı çalışması yapılıyordu. Ne iş yaptığını tam olarak algılayamadım ancak bu çalışması devam ederken istinat duvarına çok yaklaştığını fark ettim. Kepçenin duvara vurduğu anı görmedim ancak fark ettiğimde istinat duvarının önünde park etmiş halde bulunan eşimin şirketi adına kayıtlı… plakalı Mini Cooper marka aracın üzerine devrildiğini gördüm. Olayın gerçekleşme anına ilişkin olarak ben mutfakta bulunuyordum ilk olarak kepçenin ön kısmındaki geniş kollu parçayla çalıştığını gördüm. Akabinde baktığımda istinat duvarının aracın üzerine devrildiğini gördüm. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Uyuşmazlığa konu olaydaki kusur durumu ile davacıya ait araçta oluşan değer kaybının tespiti noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 21/06/2022 tarihli raporunda; dava konusu… plakalı aracın iş makinesi/kepçe operatörü …’ın dikkatsiz ve tedbirsiz çalışması sonucu hasarlandığını, dava konusu araçtaki değer kaybının 29.120 TL olduğunu rapor etmiştir.
Davacı vekili 28/06/2022 tarihli dilekçesi ile taleplerini 28.120 TL artırarak davalarını 29.120 TL olarak ıslah etmiş ve bu değer üzerinden eksik harcı yatırmıştır.
Uyuşmazlık konusuna ilişkin yasal düzenlemelere bakıldığında;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 50. maddesinde; Zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu, 66. maddesinde; adam çalıştıranın, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlü olduğu, adam çalıştıranın, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmayacağı, bir işletmede adam çalıştıranın, işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat etmedikçe, o işletmenin faaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 Esas 2019/40 sayılı iptal kararı ile 2918 sayılı KTK nun 90. Maddesinin 1. Cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlede yeralan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptaline karar verilmiş, bu iptal kararı 09/10/2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Anayasanın 153. maddesinde “iptal kararları geriye yürümez” hükmü, iptal kararlarının kesinleşen işlemlere etki etmeyeceği anlamında olup, elde bulunan uyuşmazlığın devam ettiği davalarda “geriye yürümeme kuralı” uygulanamaz. Diğer bir anlatımla bir davada uygulanması gereken kanun maddesi başka bir dava vesilesi ile iptal edilmiş ise bu madde artık eldeki davada da uygulanamaz. Zira davanın yasal dayanağı kalkmıştır ve Anayasa’ya aykırı olduğu tespit edilmiştir. Davacının iptal edilen maddeden dolayı sağlayacağı hukuki yararı da kalmamış olur. (Hukuk Genel Kurulunun 17.05.1989 tarihli ve 1989/10-250 E., 1989/361 K. sayılı kararı, Hukuk Genel Kurulunun 25.02.2020 Tarih 2017/8-1863 E. 2020/206 K sayılı kararı ) Bu itibarla Anayasanın 153. maddesi gereğince bu iptal kararı bağlayıcı olup derdest davalara ve kesinleşmemiş hükümlere de etki edecektir. Bu durumda usuli kazanılmış haktan bahsetmek mümkün değildir. Anayasa Mahkemesi iptal kararından sonra ve kaza tarihi de dikkate alınarak Genel Şartlar ile ekindeki formüllere göre yapılan tazminat hesabının yasal dayanağı kalmamıştır. Bu durumda Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları dikkate alınarak kaza tarihindeki serbest piyasa koşullarına göre vasıtanın kazadan önceki rayici ile onarım sonrası değeri arasındaki farkın araç değer kaybı olarak belirlenmesi gerekmiştir. Bilirkişi raporunda değer kaybı hesabı yapılırken anılan hususlara riayet edilmekle rapor Mahkememizce de benimsenmiş ve hükme elverişli kabul edilmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre;
Soruşturma dosyasındaki ifadeler, dosyamız kapsamında beyanı alınan davacı tanığı …’ın anlatımları ile bilirkişi raporundaki tespitler uyarınca 11/03/2021 tarihli olayın meydana geldiği mahalde çalışma yapan kepçe operatörü davalı …’ın dikkatsiz ve tedbirsiz çalışması sonucu davacı şirkete ait… plakalı aracın hasarlandığı, bilirkişi tarafından uyuşmazlık konusu olay nedeniyle davacı şirkete ait araçta oluşan değer kaybı 29.120,00 TL olarak hesap edilmekle ve olayın meydana gelmesinde davalı …’ın tedbirsiz ve dikkatsiz çalışması dışında kusurlu bir eylem tespit edilmediği gibi davalı şirket tarafından sorumluluktan kurtulmaya yönelik olarak elverişli bir delil ibraz edilmemekle davacının oluşan zararını ve zarar verenin kusurunu ispatladığı kabul edilmiştir. Bu bağlamda, davacı şirkete ait araçta oluşan değer kaybına yönelik zararlardan davalı …’ın 6098 sayılı TBK’nın 49 ve 50. maddeleri kapsamında, olay tarihinde … davalı şirketin sigortalı çalışanı olmakla davalı şirketin ise aynı Yasasnın 66. maddesi kapsamında müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kabul edilmiş; eldeki davada değer kaybına yönelik olarak davacının davalılardan 29.120,00 TL maddi tazminatı 11/03/2021 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte talep etmekte haklı olduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmış; davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, 29.120,00 TL değer kaybına yönelik maddi tazminatın 11/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 1.989,19-TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama harcı olarak yatan 539,18‬-TL harcın mahsubu ile eksik kalan ‭‭‭1.450,01‬-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan ‭539,18‬-TL’nin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacının yaptığı ilk masraf ‭‭59,30 TL, bilirkişi ücreti 1.000,00 TL, posta gideri ‭‭‭412,7‬0 TL olmak üzere toplam 1.472‬,00 TL yargılama giderinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL ücreti vekaletin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili ve davalı … Hafriyat vekilinin yüzüne karşı, davalı …’ın yokluğunda, HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/02/2023

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .