Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/546 E. 2022/485 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/546
KARAR NO :2022/485

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/08/2021
KARAR TARİHİ:12/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili …’ın (… …) inşaat ve hafriyat, inşaat ve hafriyatla alakalı olarak gerekli alet ve edevatın alım satımı, toptan ve perakende pazarlaması, iş makinesi ve operatör hizmeti şeklinde ticari faaliyet ile uğraşmakta olduğunu, davalı şirket ile bu doğrultuda ticari faaliyetinin olduğunu, davacı müvekkilinin davalıya iş makinesi/operatör hizmeti sağladığını davalı tarafın ise bu hizmet karşılığında bedel ödeme borcu altına girdiğini, davalı tarafın taraflar arasında gerçekleşen ticari faaliyete ilişkin olarak 11/09/2019 tarih ve … sıra numaralı 14.773,00 TL bedelli faturanın bir kısmını, 15/10/2019 tarih ve … sıra numaralı 5.909,02 TL bedelli fatura ile 17/10/2019 tarih ve … sıra numaralı 11.325,97 bedelli faturaların tamamını ödemediğini, davacı müvekkilinin davalı şirketten 26.418,00 TL likit alacağı olduğunu, davacı müvekkilinin davalı/borçlunun ödeme yapmaması ve iyi niyetini suistimal edildiğinin fark edilmesi üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalı/borçlu şirketin yasal süresi içerisinde borca, faize ve borcun tüm fer’ilerine itiraz ettiğini ve davalı/borçlu hakkında icra takibinin durdurulduğunu, davalı tarafından …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan İtirazın İptaline ve takibin aynen devamına, davalı tarafın asıl alacağın 9620 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tahmiline karar verilmesini, beyan ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu icra takibine müvekkili tarafından 11/02/2020 tarihinde itiraz edildiğini, davacı tarafın itirazın kaldırılması davasını 20/08/2021 tarihinde açtığını, 1 yıllık süre içerisinde itirazın iptali davası açılması gerekirken huzurdaki davanın süresinde açılmadığını, davacı taraf dava dilekçesi ile toplam 26.418,00 TL bakiye bedel alacağı bulunduğunu işbu alacağa ilişkin olarak …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak itiraz üzerine huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığını, işbu huzurdaki itirazın iptali davasının haksız ve mesnetsiz nitelikte olduğunu, davalı Müvekkiline ait olan … karayolu üzeri 2. km … Plastik yanı mevkinde … İnşaat …’a ait … 290 marka excavatör kazı çalışması esnasında montajı ve kaynağı tamamlanmış olan …’yi kırarak müvekkilinin zararına yol açtığını, davacının haksız fiili sonucu yeni boru takılması, nakliye ve işçilik giderleri ile birlikte toplam 24.013,00 TL ye mal olduğunu ve bu maliyetin davacıya yansıtıldığını, faturanın davacı tarafa tebliğ edildiğini ve müvekkili cari hesabına işlendiğini, müvekkilinin davacı tarafa icra takibine konu faturalardan dolayı bir borcunun bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, davacının %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, Sayın Mahkemenin davacının alacaklı olduğu kanaatine varması durumunda davalı müvekkil şirketin davacı şirketten alacağı olması nedeniyle davalı müvekkil şirketin alacağına haksız fiil tarihi olan 11/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte hesaplanarak takas-mahsup edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin müvekkili lehine hükmedilmesine karar verilmesini, beyan ve talep etmiştir
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, BA ve BS Formları, beyan dilekçeleri, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası mündericatı, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında aslı yer alan, …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında, cari hesap alacağından kaynaklanan fatura alacağına dayalı olarak; 26.418,00 TL asıl alacak, 1.763,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam, 28.181,67 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden düzenlen faturalara dayanarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davaya konu somut olayda, dava konusu uyuşmazlığın; ticari ilişkiye istinaden düzenlenen faturalardan kaynaklanan alacak nedeni ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkin olması hasebiyle, davacının kendi ticari kayıtlarında dayanak belgeleri olmadan, alacaklı olarak gözükmesi, davalıdan alacağı bulunduğunu göstermeyecektir (Yargıtay 19. H.D. 09/02/2016 Tarih ve 2015/10255 Esas 2016/1919 Karar sayılı kararı).
Diğer yandan, fatura tek başına alacağın varlığını kanıtlamayacaktır (Yargıtay 19. H.D. 06/06/2018 tarih ve 2016/18445 Esas-2018/3268 Karar sayılı kararı).
Yine faturanın davalıya tebliğ edilmiş olması da, malın davalıya teslim edildiğinin veya fatura konusu hizmetin verildiğinin belgesi değildir. Bu durumda malın tesliminin veya hizmetin verildiğinin ispat külfeti davacı yanda olup, malın teslimini veya hizmetin verildiğini usulüne uygun delillerle kanıtlanmalıdır (Yargıtay 19.H.D.09/02/2016 Tarih ve 2015/10255 Esas 2016/1919 Karar sayılı kararı).
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla, davacı ve davalı yan defter ve kayıtları üzerinde, bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
SMM …’den alınan 28/07/2022 tarihli raporun incelenmesinde özetle; “Davacı yanca İbraz edilen 2019, 2020 yılları Yevmiye, Kebir ve Envanter defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK. Md.64 ve devam eden maddeleri ile V.U.K. 220-226 maddeleri Uyarınca yasal sürelerinde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı, kayıt nizamına ilişkin V.U.K. 215-219 Maddeleri hükümlerine ve Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri hükümlerine uygun olduğu, yine davalı yanca ibraz edilen 2019 yılı Envanter defterinin açılış tasdikinin TTK. Mid. 64 ve devam eden maddeleri ile V.U.K. 220-226 maddeleri hükmü uyarınca yasal sürelerinde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı, elektronik ortamda tutulan Yevmiye ve Kebir defterlerinin ise Gelir İdaresi Başkanlığı’na gönderilerek E-defter beratlarının alındığı, kayıt nizamına ilişkin V.U.K. 215-219 maddeleri hükümlerine ve Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri hükümlerine uygun olduğu, davacı tarafın 2019 yılı mal veya hizmet satışı ile İlgili bildirimde bulunduğu Form Bs bildirimlerinden davalı tarafa yaptığı mal/hizmet satışlarına ait bildirimleri ile Davalı tarafın 2019 yılı mal/hizmet alımları ile ilgili bildirimde bulunduğu Form Ba bildirimlerinden davacı taraftan yaptığı mal veya hizmet alımlarına ait bildirimlerinin karşılıklı birbiri ile uyumlu olduğu, buna karşın davalı firmanın düzenlediği yansıtma faturasının davalı tarafın 2019 yılı mal veya hizmet satışları ile ilgili bildirimde bulunduğu Form Bs bildirimleri ile bildirimde bulunduğu, buna karşın davacı tarafın 2019 yılı mal veya hizmet alımlarına işkin Form Ba bildirimleri ile bildirimde bulunmadığı, Davacı tarafın ticari defter kayıtlarındaki davalı taraf cari hesaplarının incelenmesinde, 2019 yılında davacı firmanın davalı firma adına düzenlediği toplam KDV dahil 5 adet KDV dahil 51.418,03 TL tutarındaki faturanın 120.145 hesap kodlu davalı firma cari hesabının borcuna kaydedildiği, davalı firma tarafından yapılan toplamda 25.000,00 TL ödemenin davalı cari hesabına alacak kaydedildiği, davacı ticari defter kayıtlarına göre davalı cari hesabın 2019 sonu itibari ile 26.418,03 TL BORÇ Bakiyesi verdiği ve 2020 yılına devrettiği, 2020 yılında davalı firmadan herhangi bir tahsilat yapılmadığı, davacı firmanın ticari defte kayıtlarına göre davalı cari hesabın 2020 sonu itibari ile 26.418,03 TL BORÇ Bakiyesi verdiği ve 2021 yılına devrettiği, Davalı tarafın yılı ticari defter kayıtlarındaki davacı taraf cari hesap hareketlerinin tetkiki neticesinde,2019 yılında davacı firma tarafından davalı firma adına düzenlenen toplam 5 adet KDV dahil 51.418,03 TL tutarındaki faturanın … hesap kodlu davacı firma cari hesabının alacağına kaydedildiği, davalı firmanın davacı firmaya yaptığı toplam 25.000,00 TL ödemenin davacı firma cari hesabına borç kaydedildiği, 2019 yılında vuku bulan olayla ilgili davalı firmanın davacı firmaya düzenlediği KDV dahil 24.013,00 TL yansıtma faturasının davacı firma cari hesabına borç kaydedildiği, davalı ticari defter kayıtlarına göre davacı cari hesabın 2019 sonu itibari ile 2.405,03 TL BORÇ Bakiyesi verdiği ve 2020 yılına devrettiği ve sonuç olarak da; davacı taraf ile davalı taraf ticari defterlerinin usulüne uygun düzenlenmiş olduğu, davacı tarafın 2019 yılı Form BS bildirimlerinden davalı tarafa yaptığı mal/hizmet satışlarına ait bildirimleri ile Davalı tarafın 2019 yılı Form BA bildirimlerinden davacı taraftan yaptığı mal/hizmet alışlarına ait bildirimlerinin karşılıklı birbiri ile uyumlu olduğu, 2019 yılındaki Davalı tarafın 2019 yılı Form BS bildirimlerinden davacı tarafa yaptığı mal/hizmet satışlarına ait bildirimleri ile Davacı tarafın 2019 yılı Form Ba bildirimlerinden davalı tarafdan yaptığı mal/hizmet alışlarına ait bildirimlerinin birbiri ile uyumsuz olduğu, Davacı tarafın dava dilekçe ekinde bulunan faturaların Davacı …” in ticari defterinde kayıtlı olduğu , davacı firmanın ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibari ile Davalı … İnşaat Makine Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinden 26.418,03 TL Alacaklı gözüktüğü, Davalı tarafın cevap dilekçe ekinde bulunan yansıtma faturasının Davalı … İnşaat Makine Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ticari defterinde kayıtlı olduğu, davalı firmanın ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibari ile Davacı firmanın Davalı … İnşaat Makine Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinden 2.405,03 TL Alacaklı gözüktüğü” şeklinde tespitler yapmıştır.
Bilirkişi raporunun incelenmesinde de, rapordaki hukuki yorum ve nitelendirmeler mahkememize ait olmak üzere, yapılan mali tespitler bakımından ayrıntılı ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden düzenlen faturalara dayanarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, davacı tarafça …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı sayılı icra dosyası üzerinden davalı borçlu aleyhine 26.418,00 TL asıl alacak ve 1.763,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam: 28.181,67 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğinin üzerine davalın süresinde, asıl alacağa, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, alacaklı vekilinin yasal süresi içerisinde itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği, mahkememizce bilirkişi incelemesine ilişkin ara karar kurulduğu, taraflara ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, dosyaya ibraz edilen, dosya kapsamına ve bilimsel gerçeklere uygun olan ve hukuki yönleri ayrık olmak üzere yapılan mali tespitler açısından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşılan bilirkişi raporu sonucu, taraf defter ve kayıtlarının açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapıldığı, davacının icra takibinin dayanağı olan üç adet faturanın, hem davacı hem de davalının ticari defter ve belgelerinde TTK, VUK ve Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri gereği kayıt altına alındığı, her iki tarafın ticari defter kayıtlarının birbirini desteklediği ve faturaların herhangi bir itiraza uğramadığının belirlendiği, ayrıca davalı yanca her ne kadar, müvekkiline ait olan … karayolu üzeri 2. km … Plastik yanı mevkinde … İnşaat …’a ait … 290 marka excavatörün kazı çalışması esnasında montajı ve kaynağı tamamlanmış olan …’yi kırarak müvekkilinin zararına yol açtığı, davacının haksız fiili sonucu yeni boru takılması, nakliye ve işçilik giderleri ile birlikte toplam 24.013,00 TL ye mal olduğu ve bu maliyetin davacıya yansıtıldığı, faturanın davacı tarafa tebliğ edildiği ve müvekkili cari hesabına işlendiği ve müvekkilinin davacı tarafa icra takibine konu faturalardan dolayı bir borcunun bulunmadığı, mahkememizin davacının alacaklı olduğu kanaatine varması durumunda ise; davalı müvekkil şirketin davacı şirketten alacağı olması nedeniyle davalı müvekkili şirketin alacağına haksız fiil tarihi olan 11/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte hesaplanarak takas-mahsup edilmesi savunması yapılmış ise de; davalı yanın yansıtma faturasının davacı yanca ticari defter ve kayıtlara işlenmediği gibi vergi dairesine de BA bildirimi ile bildirilmediği, bu haliyle de davalı yanın yansıtma faturasının davacıya tebliğ edildiğini ve davacı yanca defter ve kayıtlarına işlendiğini usulüne uygun delillerle ispat edemediği, ayrıca takas mahsup talebine ilişkin olarak da; davacı yanca verildiği iddia edilen zarar sonucu yapılan ödemenin davalı beyanlarından dava dışı üçüncü bir kişiye yapılmış olduğu, davalının haksız fiilden kaynaklı zararı olup olmadığı var ise zararın ne kadar olduğu hususunun ayrıca yargılamaya muhtaç olduğu, eldeki davaların tarafları açısından takas-mahsup koşullarının bu aşamada oluşmadığı değerlendirilerek davalının takas-mahsup savunmasına itibar edilmediği ve yine davalı yanca itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığı savunulmuş ise de; somut olayda, davalı-borçlunun itirazının davacı alacaklıya tebliğ edilmediği ve bu haliyle de bir yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı anlaşıldığından, davalı yanın hak düşürücü süre itirazının da reddine karar verilmiş ve sonuç olarak da; davacının dava ve icra takibi konusu faturaların içeriği malların ve hizmetin teslim edildiğini usulüne uygun delillerle ispatlandığı ve bu haliyle de; davacının icra takibi itibariyle davalıdan 26.481,00-TL alacaklı olduğu ve ayrıca davacının iş bu miktar (26.481,00 TL asıl alacak) üzerinden takip ve dava açmakta da haklı ve hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından davanın asıl alacak miktarı yönünden kısmen kabulüne, ayrıca davacı tarafça her ne kadar takip öncesi faiz istenmiş ise de davalının takipten önce, TBK’nın 117. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından, takip öncesi işlemiş faiz yönünden itirazın iptali talebinin reddine ve ayrıca, takip konusu alacak likit olduğundan, itirazın iptaline karar verilen alacağın %20 si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve yine dava konusu olayda, her ne kadar dava konusu icra takibi reddedilen faize ilişkin kısım yönünden haksız ise de; davacının bu miktar yönünden kötü niyetli olduğu davalı tarafından ispat edilemediği gibi davacının kötü niyetle sırf davalıya zarar verme kastıyla hareket ettiği, zarar verme kastıyla kötü niyetle icra takibi başlattığı yönünde dosyada herhangi bir delil de bulunmadığı sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından davalı yanın reddedilen kısım yönünden kötü niyet tazminatı isteminin de reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalı- Borçlunun, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yönelik itirazının KISMEN İPTALİ ile; takibin 26.481,00 TL asıl alacak yönünden takip talebindeki şartlar ile aynen DEVAMINA
-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
-Hükmolunan alacağın (26.418,00 TL) %20 si oranında hesaplanan 5.283,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Reddedilen kısım yönünden davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gereken 1.804,61 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 340,37 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.464,24 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye GELİR KAYDINA,
-Davacı tarafından ilk dava açılırken yatırılan 340,37 TL harç parasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden başvuru harcı 59,30 TL, vekalet harcı 8,50 TL, posta gideri ve bilirkişi ücreti gideri 1.404,00 TL olmak üzere toplam: 1.471,80 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre yapılan oranlamaya göre 1.383,41 TL’sinin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre hesaplanan 1.763,67 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalıya VERİLMESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 1.240,80 TL’sinin davalıdan, 79,20 TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-6100 sayılı kanunun HMK 333. maddesi gereğince; varsa taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avasının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
9-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
10-Dosyamız arasında aslı yer alan ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının karar kesinleştiğinde ilgili icra müdürlüğü’ne İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.12.09.2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır