Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/528 E. 2023/247 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/528
KARAR NO:2023/247

DAVA:ALACAK
DAVA TARİHİ:12/08/2021
KARAR TARİHİ:22/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin … markası ve kurumsal kimliği altında ülkemiz genelinde faaliyet gösteren akaryakıt dağıtım şirketi olduğunu, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında 31/01/2017 tarihli, 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi ve bayilik protokolü akdedildiğini, diğer davalı şahsın bu protokolü müteselsil kefil olarak imzaladığını, ancak bayilik sözleşmesi 31/07/2017 – 31/01/2022 tarihleri arasında yürürlükte olacakken, 02/11/2018 tarihinde Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 17. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca 6 aydan uzun süre faaliyet göstermemesinden kaynaklı olarak davalı şirketin EPDK nezdindeki bayilik lisansının sonlandırıldığını, bayilik sözleşmesinin 02/10/2020 tarihinde sona ermesi gerekirken, davalı yanın faaliyetini durdurması nedeniyle sözleşme 28/03/2019 tarihinden itibaren fiilen sona erdiğini, müvekkili şirketin büyük zarara uğradığını, sözleşmenin sona ermesinde faaliyetini sürdürmeyen ve bu nedenle EPDK nezdinde lisansı sonlandırılan davalı şirketin tam kusurlu olduğunu, bu nedenle davalının sözleşmeden kaynaklı alacaklarını tazmin etme zorunluluğu bulunduğunu, bayilik protokolünün 4. maddesi uyarınca davalının cezai şart ödemesi gerektiğini, bu madde ile cezai şartın 50.000,00-USD olduğunu ve bu rakamın USD kurunun 3,7776-TL olması nedeniyle 188.880,00-TL yapmakta olduğunu, davalının her bir sözleşme yılı 800m3 ürün satması gerekmekteyken, hiçbir zaman bu kadar ürün satışı yapmadığını, davalıya satış taahhütlerini yerine getirmesi için İstanbul … Noterliği’nin 05/01/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, bayilik sözleşmesinin süresinden önce fesih edilmesi nedeniyle yoksun kalınan kârdan davalının sorumlu olduğunu, bayilik ilişkisi nedeniyle davalıya teslim edilen ariyetler olan kurumsal kimlik, otomasyon, 3 adet 4×8 pompa, hava su saati, kompresör, 4 adet dalgıç pompa, 70 Kva jenaratör, market rafı, totemin davalı tarafça bugüne kadar teslim edilmediğini belirterek, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin süresinden önce sona erdirilmiş olması nedeniyle cezai şart alacaklarının şimdilik 50.000,00-TL tutarındaki kısmının; sözleşmenin erken feshi nedeniyle eksik sattığı yakıt bedelinin şimdilik 50.000,00-TL tutarındaki kısmının, sözleşmenin olağan süresine göre hesaplanacak kâr mahrumiyetinin 50.000,00-TL tutarındaki kısmının ve davalıya teslim edilen ariyetlerin aynen iadesi talebi ile, tüm alacak kalemlerine dava tarihinden itibaren taraflar arasındaki sözleşme şartları uyarınca hesap edilen avans faizine 20 puan eklenmek suretiyle tespit edilecek faiz oranında faiz işletilmesini; bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde dava tarihinden geçerli olmak üzere avans faizi oranında faiz işletilmesini talep etmiştir.
Davalı taraflar, kendilerine usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
Dava, davacı şirket ile davalı şirket arasında akdedilen akaryakıt bayilik sözleşmesi ve bayilik protokolü neticesinde sözleşmenin süresinden erken feshedildiğinden bahisle, davalı şirket ile müteselsil kefil davalı şahıstan cazai şart, eksik satılan yakıt ile kâr mahrumiyeti bedellerinin ve ayrıca sözleşme gereğince teslim edilen ariyetlerin davalıdan alınarak taraflarına verilmesi istemine ilişkin bulunmaktadır.
Dava önce 150.000,00-TL üzerinden açılmış ve yargılamaya mahkememiz tekli hakimi tarafından başlanmış olup, davacı vekili tarafından sunulan 30/01/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değeri 906.458,37-TL arttırılarak 1.056.458,37-TL’ye yükseltilmesi üzerine, mahkememizin 06/02/2023 tarihli ara kararı ile harçlandırılan dava değerine nazaran dosyanın heyete tevdiine karar verilmiş olup, yargılamaya mahkememiz heyetince devam olunmuştur.
Mahkememizce 31/01/2017 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi, bayilik protokolü, İstanbul 8. Noterliği’nin 05/01/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, 27/09/2018 tarihli ariyetlerin istasyonda bulunmadığı tespitine ilişkin tutanak ve cari hesap ekstresi dosyamız arasına alınmış, iddia, savunma, toplanan tüm deliller ile tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter, dayanağı belge ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın cezai şart ve kar mahrumiyetine yönelik alacak istemlerinin yerinde olup olmadığı ve miktarı ile sözleşme konusu ariyetlerin iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda SMMM, akaryakıt ve petrokimya uzmanı ve özel hukuk uzmanı bilirkişi heyetinden rapor ve davacı vekilinin ariyet bedellerinin hesaplanması yönündeki talebine ilişkin aynı heyetten ek rapor alınmıştır.
SMMM …, akaryakıt ve petrokimya uzmanı … ve özel hukuk uzmanı Doç. Dr. …’tan oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenerek mahkememiz dosyası kapsamına sunulan 29/06/2022 tarihli rapor ile; davacı şirketin 2017, 2018, 2019, 2020 ve 2021 yılları yasal defterlerinin yasal ve usulüne uygun tutulduğu, açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, muhasebe usul ve tekniğine uygun tutulup kazıntı ve silintiye rastlanmadığı, kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı ve delil niteliğine haiz olduğu, davalı şirketin ibraz edilen ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı ve usulüne uygun tutulduğu, ticari defterler ve dayanağı belgeler ile yardımcı defterlerin birbirini teyit etmesi nedeniyle delil niteliğine haiz olabileceği, 31/01/2017 ile 31/01/2018 tarihleri arası davalı şirketin satması gereken ürünün 800m3 , satılan ürünün 326m3, satamadığı miktarın 474m3, birim fiyatın 60,00-USD ve cezai şartın 28.440,00-USD olduğu, 01/02/2018 ile 02/11/2018 tarihleri arası davalı şirketin satması gereken ürünün 594m3 , satılan ürünün 165m3, satamadığı miktarın 729m3, birim fiyatın 60,00-USD ve cezai şartın 25.740,00-USD olduğu, davacı şirketin eksik satıştan dolayı kâr mahrumiyetinin 469.408,00-TL olarak hesaplandığı, bayi tarafından sözleşmenin süre dışında feshi dolayısıyla 50.000,00-USD cezai şart ödemesi gerekeceği, söz konusu demirbaşların teslim edilmesine karşılık sözleşme bitiminde davacı tarafa iade edildiğine dair herhangi bir vesaikin dosya kapsamında bulunmadığı, davacının tazminat taleplerinin kabulü halinde davalının ekonomik açıdan mahvolup olmayacağına dair olarak herhangi bir değerlendirmenin yapılamadığı tespit edilmiş, mahkememizin 21/09/2022 tarihli duruşmasında davacı vekilinin ariyet bedellerinin hesaplanması yönündeki talebine ilişkin aynı heyetten ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, aynı heyet tarafından sunulan 28/11/2022 tarihli ek rapor ile; 230-250m2 kanopi/totem 98.200,00-TL, 3 adet akaryakıt PPSN 4*4*2 pompası 18.600,00-TL, 1 adet elit su/hava saati 4.100,00-TL, 1 adet 5.5HP 13 bar … marka kompresör 11.400,00-TL, 4 adet dalgıç pompa takımı 11.400,00-TL, 1 adet … marka 70kw/h jeneratör 28.300,00-TL, 1 adet otomasyon sitemi 17.000,00-TL ve bir miktar market rafı 4.500,00-TL olmak üzere toplam 193.500,00-TL olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davacı şirket ile davalı şirket arasında 31/01/2017 tarihli, 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi ve bayilik protokolü düzenlendiği, diğer davalı …’in bu protokolü müteselsil kefil olarak imzaladığı, bu nedenle alacak kalemlerinden(kefalet limiti olan 200.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere) davalı şirket ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, ancak bayilik sözleşmesi 31/07/2017 – 31/01/2022 tarihleri arasında yürürlükte olacakken, 02/11/2018 tarihinde Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 17. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca 6 aydan uzun süre faaliyet göstermemesinden kaynaklı olarak davalı şirketin EPDK nezdindeki bayilik lisansının sonlandırıldığı, bayilik sözleşmesinin 02/10/2020 tarihinde sona ermesi gerekirken, davalı yanın faaliyetini durdurması nedeniyle sözleşmenin 28/03/2019 tarihinden itibaren fiilen sona erdiği, sözleşmenin sona ermesinde faaliyetini sürdürmeyen ve bu nedenle EPDK nezdinde lisansı sonlandırılan davalı şirketin tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin davalı şirketin faaliyetlerinin durdurulmasına karar verilmesi nedeniyle davalı tarafın tam kusuru ile sona ermesi nedeniyle taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereğince davacı şirketin bir takım alacak haklarının doğduğu açıktır. Davalı tarafın sorumlu olduğu alacak kalemlerinden biri taraflar arasında düzenlenen bayilik protokolünün 4. maddesinde öngörülen, sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi halinde 50.000-USD cezai şart ödenmesine ilişkindir. Davalı taraf 02/10/2020 tarihinde sona ermesi gereken sözleşmeyi erken feshettiği için bu cezai şarttan sorumlu bulunmaktadır. 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ve USD kuru (3,7776-TL) dikkate alındığında 50.000-USD karşılığı 188.880,00-TL cezai şartın davalı taraftan tahsiline karar verilmesi gerekmiştir. Davalı tarafın sorumlu olduğu bir diğer alacak kalemi sözleşmeden kaynaklı satış taahhütlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle cezai şarta ilişkin bulunmaktadır. Taraflar arasındaki bayilik protokolünün “Satış Yükümlülükleri” başlıklı 3.1.4 maddesi gereğince davalı her sözleşme yılı için 800 m3 beyaz ürünü satmayı taahhüt etmişse de, temin edilen bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere davalı taraf 31/01/2017 ile 31/01/2018 tarihleri arasında 326m3, 01/02/2018 ile 02/11/2018 tarihleri arasında 165m3 ürün satmış bulunmaktadır. Bu durumda davalı taraf, her yıl için satamadığı ürün miktarının birim fiyat olarak kararlaştırılan 60,00-USD ile çarpılması sonucu belirlenen toplam 54.180,00-USD cezai şarttan sorumlu bulunmaktadır. 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ve USD kuru (3,7776-TL) dikkate alındığında 54.180,00-USD karşılığı 204.670,37-TL cezai şartın davalı taraftan tahsiline karar verilmesi gerekmiştir. Davalı tarafın sorumlu olduğu alacak kalemlerinden bir diğeri davacı tarafın uğramış olduğu kâr kaybıdır. Davacı şirket ile bayi arasında düzenlenen bayilik sözleşmesi bayinin kusuru nedeniyle sözlemelerir olağan bitiş tarihi olan 31/01/2022 tarihinden önce 02/11/2018 tarihinde sona ermiş bulunmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmelerin ilgili maddeleri uyarınca davalının fesih tarihinden sözleşme sonuna kadar geçecek süreçte yıllık satış taahhüdüne göre satması gereken toplam ürünlerin davacı lehine tahakkuk edecek kârı üzerinden hesap edilecek bedelin davacıya ödenmesi gerekecektir. Bilirkişi heyetince bu miktar 469.408,00-TL olarak belirlenmiş olup, bu miktarın kâr kaybı olarak davacı şirkete ödenmesi gerektiğine karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen Bayilik protokolü ve sözleşmesi gereğince, davalı bayinin işletmesini faaliyete geçirebilmesi için davacı şirket tarafından davalı tarafa birçok ariyet teslim edilmiştir. Bayilik Protokolünün 2.2.2 maddesi dikkate alındığında, davalı bayiye, “Kurumsal kimlik, Otomasyon, 3 Adet 4×8 Pompa, Hava Su Saati, Kompresör, 4 Adet Dalgıç Pompa, 70 Kva Jenaratör, Market Rafı, Totem” teslim edildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça öncelikle söz konusu bu ariyetlerin aynen iadesi, mümkün olmaması halinde nakden iadesi talep edilmiştir. Davacı tarafça dosyaya sunulan 27/09/2018 tarihli tutanak dikkate alındığında, davacı tarafça bayiye yapılan ziyaret sırasında bayiye ariyet olarak teslim edilen ve istasyonda bulunması gereken … Marka 70 Kua kabinli jeneratör ve … Marka kompresörün istasyonda bulunmadığı anlaşılmıştır. Yine bayilik sözleşmesinin süresinden önce feshedilmesine rağmen bayi tarafından bugüne kadar ariyet olarak teslim edilen malların iade edilmemiş olması nedeniyle ariyetlerin aynen iadesinin mümkün olmayacağı, ariyet malların bedelinin davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Ariyet olarak verilen malların toplam değeri bilirkişi ek raporu ile 193.500,00-TL olarak belirlenmiş olup, bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmiştir. Bu itibarla davacı tarafın davalıdan olan toplam alacağının 1.056.458,37-TL olduğu anlaşılmış, davacı tarafın dava ve ıslah dilekçesi dikkate alınarak bu miktarın davalı taraftan tahsiline karar verilmiştir. Davalılardan kefil …’in kefalet limitinin 200.000,00-TL olması nedeniyle bu davalının toplam alacağın 200.000,00-TL’sinden sorumlu olduğuna karar verilmiştir. Davacı tarafça iki ayrı cezai şart alacağı talebinde bulunulmuş olup, toplam cezai şart alacağı miktarı 104.180,00-USD(393.550,37-TL)’dir. Cezai şart alacağı miktarının davalı tarafın ekonomik olarak mahvına sebebiyet verip vermeyeceği hususu düşünülebilirse de, davalı tarafça davaya cevap verilmemesi, bu yönde araştırma yapılmasına elverir herhangi bir delil sunulmaması, bu anlamda davalı tarafın ekonomik durumunun tespit edilmesine imkan bulunmaması dikkate alınarak, cezai şart miktarından indirim yoluna gidilmemiştir. Ayrıca tahsiline karar verilen alacağın, dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın KABULÜ ile; toplam 1.056.458,37-TL alacağın (davalı …’in 200.000,00-TL’den sorumlu olmak üzere) davalılardan dava tarihi olan 12/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 72.166,67-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından yatırılan 2.561,63-TL peşin harç ve 15.481,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 18.042,63‬-TL’nin mahsubu ile, bakiye 54.124,04‬-TL harcın davalılardan(davalı … 10.245,68-TL’sinden sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına; davacı tarafından yatırılan 18.042,63-TL’nin davalılardan(davalı … 3.415,47-TL’sinden sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …(809)’ya 1.360,00-TL ödemenin suçüstü ödeneğinden karşılandığı anlaşıldığından 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-11 ve 18/A-13’e göre, davalılardan(davalı …’in 257,44-TL’sinden sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 8,50-TL vekalet harcı, 657,50-TL posta ve müzekkere masrafı ve 3.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.725,3‬0-TL yargılama giderinin, davalılardan(davalı …’in 705,20-TL’sinden sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 132.516,67-TL vekâlet ücretinin, davalılardan(davalı …’in 31.000,00-TL’sinden sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının, kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.22/03/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır